Neden yaşlanırız?

Ansolo

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Haz 2015
Mesajlar
170
Tepkime puanı
23
Konum
SPACE
Yaşlanma aslında doğduğumuz andan itibaren vücudumuzun programlanmış olan görevlerinden birisidir. Hormonların karmaşık şekilde gerçekleşen etkileşimleri tarafından düzenlenir. Beslenme alışkanlığı (özellikle yağlı besin tüketimi), metabolizmanın genel işleyişi (serbest radikallerin oluşumu) ve fazla kilolar da yaşlanma etkisini hızlandıran etkenlerdir.
Ayrıca DNA yapısındaki belirli bölgeler de yaşlanmadan direkt olarak sorumludur. Her hücre bölünmesi sırasında hücre içerisindeki genetik madde, kendini yeni hücreye aktarabilmek amacıyla kopyalar. Işte bu kopyalama esnasında, genlerin uç noktalarındaki bazı özel bölgeler de kısalarak yeni hücreye geçer. Dolayısıyla, her hücre bölünmesinde ve yenilenmesinde bu özel bölgeler daha da kısalır ve bir süre sonra artık hücre yenilenmesi gerçekleşemez. Yaşlılarda yaraların geç iyileşmesi ve dokuların artık kendini yenileyememesi, bu nedene dayalıdır. Ayrıca metabolizmada işlevini yitiren ve eskisi gibi etkinlik sağlayamayan her aşama, yaşlanmayı hızlandırır. Vücut hücrelerine ve onların işleyişine zararlı etkisi bulunan her yabancı madde (alkol, sigara, radyoaktivite ve ağır metaller gibi çeşitli mutajen maddeler, vs.) hem direkt olarak hem de bağışıklık sistemini zayıflatmak suretiyle dolaylı olarak yaşlanmaya etkilidir. Belirli aşamalarda yapılan müdahaleler, yaşlanma etkisini yavaşlatabilir, ancak yaşlanmayı tam olarak önleyebilmek henüz mümkün değildir.

Her insan vücudu zaman geçtikçe yaşlanır. İnsan ömrü her kişiye göre farklı olmakla birlikte günümüzde ortalama 75 yıla ulaşmıştır.

Bilimciler insanların 150 yıla kadar yaşayabileceklerine inanıyorlar. Bugüne kadar kayda geçen en uzun insan ömrü, Japon Shigechiyo Izumi’ye aittir. Bu kişi 120 yıl 237 gün yaşamıştır.
İnsanların büyümesi, yaşlanmaları ve ölmeleri üzerine çeşitli teoriler var. Bir teoriye göre, ömrümüz süresince biyolojik aktivitemizde ortaya çıkan bazı kimyasal reaksiyonlar, gün geçtikçe başta böbrek ve kalp olmak üzere sağlıklı hücrelerimize zarar vermektedir.
Bir başka teoriye göre ise, genetik programlamamızla ömrümüz önceden belirlenmiştir. Program, hücrelerimiz üzerinden yaşlanmamızı kontrol ediyor, yeterli sayıda hücre öldükten sonra organlar gereken düzeyde çalışmıyor ve insan ölüyor. Ancak ilk çağlarda insan ömrü ortalama 30-40 yıl iken günümüzde 75 yıla ulaşması, bu savı çürütmektedir.
Bu amaçla bilimciler, meyve sineklerinin genleri ile oynayarak daha uzun ömürlü sinekler yaratmayı başarmışlardır. Bu uzun ömürlü sineklerin diğerlerinden farkları oksitlenmeyi önleyen enzim nedeniyle, savunma sistemlerinin daha güçlü olması ve yağ depolama kabiliyetleri bakımından açlığa dayanıklı olmalarıdır.
Meyve sineği üzerinde yapılan araştırmalar, insan ömrü konusunda ciddi bir ipucu verememiştir, ancak genetik bakımdan insanlara daha yakın olan fareler üzerinde yapılan çalışmaların daha gerçekçi bilgiler verebileceği sanılmaktadır.
Bir başka saptama da, metabolizması yüksek, yani oksijeni çok hızlı yakan canlıların, yavaş yakanlara göre daha az yaşadıklarıdır. Örneğin, farelerin metabolizmik hızları insandan daha yüksektir, ama nadiren 3 yıldan fazla yaşarlar.
Son zamanlarda adlarından sıklıkla söz edilen E ve C vitaminlerinin de, antioksidan grubunda yer alarak, yaşlanmayı çok az da olsa geciktirdikleri gözlemlenmektedir.
İnsan vücudunda, hücrelerin bölünerek, yeni hücre oluşturabilmelerinin de sayısı sınırlıdır. Sonuna kadar bölünebilen tek hücre kanser hücresidir. Dolayısıyla aslında kanserin sırrının çözülmesi insanın yaşlanma olgusuna da ışık tutacaktır.







ALINTIDIR.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
150 sene yasamak yorucu geldi bana suan :)

Insanlar her devirde ölümsülügün pesine düsmüstür, fakat bana göre ölümsüzlügü maddesel bedende ariyor olmalari yanlis.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
O kadar yaşayacak ne var ki..Bir tane dost kazığı, bir tane ayrılık, bir tane kayıp, torunlar, Queen konseri.Bunların hepsi 60 yıla sığar.
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Doyduk, midemize sığmıyor diye hiç güzel bir yemekten vazgecebildik mi :) patlayana kadar yer insanlar, dünyada böyle şahsen eğer sınırımız 500 yıl olsaydı genede doydum demezdik sadece yorulurduk. Bunu çok harika bir yemek bulanlar tabi, kötü bir sofradan hemen doyup kalkmakta isteriz.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Bir kaplumbaga alacaksin panzerinin altina "senide gömecegim" yazacaksin sonra onu nesilden nesile miras birakacaksin.. niye? Giciklik olsun diyde :p
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
150 sene yasamak yorucu geldi bana suan :)

Insanlar her devirde ölümsülügün pesine düsmüstür, fakat bana göre ölümsüzlügü maddesel bedende ariyor olmalari yanlis.
Aynen aslında ölümsüzlüğün gerçek hali çok güzeldir, maddesel formda ise çiledir.
Eğer cennete gidersem Allah'tan buna benzer bir simülasyon dileyeceğim inşallah. Bu yaşamımın aynısı verilsin ve 1000 yıllık simülasyon olduğu simülasyon esnasında bildirilsin, sonra da ben simülasyon içinde kodlarımı kendim yazayım ve bileyim ki 1000 yıl ölmeyeceğim simülasyon içinde. Ne de olsa zaman kavramı yok, bakteriden virüse, dinozordan orangutana, örümcekten yunusa, bitkiden cine kadar dönüştürülüp deneyimlemek isterdim. Bu deneyimleri aldıktan sonra da 1000 yıllık simülasyona kod yazmaya ve bunu da 70 milyar farklı insanın zihniyle tek tek deneyimlemek isterdim.
Ne de olsa zaman denen şey yok, mekan denen şey yok.. Sonsuzluk içinde niyaz edeceğim aşkın algılama hikmetiyle tüm kainatın her zerresini hissedene ve deneyimleyene kadar sürekli var olacağım. Bu varoluş deneyiminden sonra da Allah'tan tüm ruhumu, varlığımı ve bilincimi yeniden yok ederek kendinden üflediği nura katmasını isteyeceğim.
Belki de şuan simülasyonun bir parçasını yaşıyorumdur, kıyamet çoktan kopmuştur, Dünya ve kainat olarak algıladığım bu gerçeklik şuan benim içinde bulunduğum simülasyondur.. Allah'ın izni ile sizlerin var oluş kopyalarınızı simülasyonumda kullanıyorumdur. Evet ben bunu hissederek uyuyacağım, inşallah sabaha yüz felçli kalkmam.. :D
 

nikotin-34

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2012
Mesajlar
195
Tepkime puanı
3
Oksijen yaklaşık 70 yılda olduren zehırdır belki, kim bilir..
 
Üst