Richard Dawkins - Birikimli Seçilim, Daktilocu Maymunlar ve Shakespeare - YouTube
Sayın Dawkins yukarıda linkini verdiğimiz konferansın da şunları söylüyor. Herhangi bir haksızlık yapmamak için aynen alıyoruz.
Eleştirilerimizi ardından yapacağız.
= = =
-Şimdi aynı şeyi bir başka açıdan bakalım. Deniyor ki bir maymun daktilonun tuşlarına gelişigüzel basarak Shakespeare’in tüm eserlerini er geç yazabilir.
Bir seferinde bu deneyi o sırada 11 aylık olan kızım Juliet’le yapmıştım ve bu da onun daktiloda yazdığı. Biraz daha devam etmesini sağladım….. Vs…..vs.
Kısa bir süre sonra fark ettim ki Shakespeare’den tek bir cümle bile yazabilmesi için EN AZ BİR MİLYAR YIL daha devam etmesini sağlamalıyım.
Ünlü astronom Sir Fred Hoyle bunun her hangi bir karmaşık canlı bir yapının sadece rastlantı eseri aniden ortaya çıkabileceği kadar olanaksız olduğunu dikkati çekmiştir:
-Bu daha bir hurdalığı alıp üzerinde bir kasırga estirmeye benzer ve kasırganın talihidir ki kendiliğinden BOEİNG-747’yi oluşturacak parçaları bir araya getirmiştir.
Hurdalığımız burada ve kasırga geliyor ve bu şekilde esiyor. Hoyle’nin demek istediği BOEİNG-747’nin kendiliğinden bir araya gelebilmesi için gerekli olan şans bir göz ya da bir sopa çekirgesi veya hemoglobin molekülü elde etmemiz için gerekli ŞANSA EŞİTTİR.
Hoyle’nin 747 örneğinden bahsetmemin sebebi sıradaki gösteride adını boşuna kullanacak olmamdır.
Bir bilgisayar maymunumuz olacak ya da daha doğrusu birinin adı Hoyle diğerinin Darwin olan iki bilgisayar maymunumuz olacak.
İki maymunda Aynı görevi yapacak. İkisi de Shakespeare’in tüm eserlerini değil Size Nasıl Geliyorsa’dan ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ cümlesini yazacaklar.
Hoyle tamamen gelişigüzel yazıyor. Yazdığı her satırdan sonra bilgisayar HEDEF CÜMLEYİ yazıp yazamadığını kontrol ediyor.
Eğer başarırsa bilgisayar duracak, zil çalacak ve dünya tarihindeki en olasılıksız rastlantı olacak ve bende ciddiyetle söz veriyorum ki şapkamı yiyeceğim.
Hatta dahasını yapacağım. Sahip olduğum her şey pahasına sizinle iddiaya giriyorum ki bu cümleyi sonraki on milyarda oluşturmayacak.
Sizinle bahse girmeyeceğim.
Sahip olduğum her şeyi Kraliyet Enstitüsüne bırakmayı üstleneceğim ve bu da maymun Hoyle hedef cümleyi yazdığı anda her şeyimi Kraliyet Enstitüsüne devretmeyi göze alan ben tarafından imzalanmış yasal belgedir.
Ancak tabiî ki bu sadece şansın tek başına bir göz ya da 747 oluşturamayacağına an itimadımı gösteriyor.
Bu gösterinin asıl sebebi diğer maymun. Darwin’in hedef cümleyi yazacak olmasıdır. Peki Darwin ne yapıyor?
Aynı şey ama çok önemi bir farkla. Darwin adlı maymun gelişi güzel bir cümle yazmaya başlıyor. Şu ana kadar Hoyle adlı maymunla aynı gidiyor.
Fakat şimdi bilgisayar yeni bir cümle yavruluyor.
İlk cümleye benzer fakat küçük bir mutasyonla farklı ilgine benzer elli kuşak üretiyor.
Her elli yavruda gelişi güzel küçük bir farkla.
Bilgisayar daha sonra bu elli kuşağa bakıyor ve hedef cümleye en çok benzeyeni seçiyor. Ancak bu hedef cümleye çok az benziyor.
Böylelikle kuşaklar geçiyor. Cümlemiz aşama aşama hedef cümlemize daha çok benziyor.
Bu konferansları vermeyi kabul ettiğimde yardımcı olması için daima seyircilerden birini çağırmam söylendi.
Ancak sadece onların yanıma gelmesini ve klavyedeki RETURN tuşuna basmasını isteyecek olsaydım bununda aptalca bir iş olacağı söylendi.
Ancak bu özel durumda göze alacak çok şey olduğundan düşündüm ki eğer bilgisayarlar hakkında çok bilgisi olan ve düğmeleri basamakta çok iyi olan birine, gelip de bu zahmetli görevi yerine getirmesini istersem daha iyi olacak.
= = =
Bu arada yapılan bir deney ve hedef cümleye (bu cümlenin içeriğini PEŞİNEN her nereden biliyorsa) bilgisayar yardımıyla ulaşma
= = =
Dawkins devamla şunları söylüyor:
-Darwinci doğal seçilim kanıtı olarak gösterilen Hoyle örneğinde bir çok yanılgı var. Bir kere doğal seçilimin sahip olmadığı kadar zihinde kurulan uzak bir hedeftir. Fakat doğal seçilim bunu yapabiliyor. Bir kez daha devasa olasılıksız probleminden çıkış anahtarını gösteriyor.
Gözler yada 747ler gibi zarın tek bir kere de iyi atılmasıyla var olmayacak şeyler var olabilir eğer şans çok küçük adımlarla ezilebilir ve biriktirilebilirse.
Bu da bu konferansın ne olduğuyla ilgilidir.
- - - CEVABIMIZ - - -
Yukarıya aynen aldığımız Dawkins’in sözlerini okuyanların ilk dikkatlerini çeken DAWKİNS'İN ŞARK KURNAZLIĞIDIR.
Dawkins EVRİMİN GERÇEKLİĞİNİ öylesine gönülden inanır ki (SANKİ KANITLANMIŞ GİBİ) inkar edilemez bir gerçek olarak konunun en başına koyar VE OLAYLARI BUNUNLA ÖLÇÜMLER VE YORUMLAR. Bundan sonra yapılacak iş uygun kılıflar, gerekçeler hazırlamaktır.
Maymunumuz daktilonun tuşlarına rastgele basarak SONUÇ DA Shakespeare’in Size Nasıl Geliyorsa eserindeki ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ cümlesini yazıvermiştir.
Burada maymunun değil de MUSTASYONLARIN hedef cümlenin (ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ CÜMLESİNİN) hangi harfleri içerdiğini, nasıl dizildiğini bilmesi ve ona göre SEÇİMİ YAPMASI GEREKTİĞİ açıktır.
EĞER NEYİ AMAÇLADIĞINIZI BİLMEZSENİZ RASTLANTILARLA ÖNÜNÜZE KONAN ŞEYLERDEN HANGİLERİNİN YARARLI OLDUKLARINI BİLEMEZ, BUNA UYGUN SEÇİMİ YAPAMAZSİNİZ.
Dawkins’in mantığını göre rastlantılarla oluşan ilkel bir canlı hücresinin ÜÇ BUÇUK MİLYAR YIL SONRA İKİ YÜZ TRİLYON HÜCRELİ KOMPLEKS CANLILAR OLACAĞINI BİLEN BİR İRADE; RASTLANTILARLA ORTAYA KONAN ŞEYLERİN İÇİNDEN YARARLI OLANLARI SEÇMEKTE, BU UZUN SÜREÇ İÇİNDE İLKEL CANLIMIZI YÖNLENDİRİP ŞEKİLLENDİRMEKTE, HENÜZ FAYDASI OLMAYAN FAYDALILARI BİRİKTİRMEKTE, BİR YANDAN ŞEKİLLENDİRİP KORUMAKTA, ÇOK İYİ TANIYIP BİLDİĞİ HEDEF CANLIYA DOĞRU ADIM ADIM GÖTÜRMEKTEDİR.
Var olduğu iddia edilen (çünkü bunun başka yorumu yok) fakat ne olduğu bilinmeyen o meçhul İRADENİN gününüz canlılarının da uzun süreçler sonunda (örneğin elli milyon yıl yada bir milyar sonra) ne şekle gireceğini en ince ayrıntılarına kadar planlarını bildiğini, buna uygun hazırlıklar yapıp faydalıları biriktirdiğini, bir yandan da şekillendirdiğini yazmak hiç de yanlış olmaz.
İşte evrim akla, mantığa hiçbir ilimsel kanıta dayanmayan böyle garip EVRİMLEŞME MEKANİZMALARINI savunur.
Bizde şu iddia da rahatlıkla bulunuruz.
Bir bilgisayarımız, daktilomuzun tuşlarını rastgele basan herhangi bir mekanizma (canlı olması şart değil) olsa; Dawkinsin şartlarında değil bir cümle, (tabiki tüm bilgi mevcut olursa) kısa denebilecek bir süreç sonunda İNSANLIK TARİHİNİ EKSİKSİZ ORTAYA KOYABİLİRİZ.
Bütün bunlardan sonra merak ediyoruz.
Bakalım sayın Dawkins sözünü tutup şapkasını yiyecek mi?
Sayın Dawkins yukarıda linkini verdiğimiz konferansın da şunları söylüyor. Herhangi bir haksızlık yapmamak için aynen alıyoruz.
Eleştirilerimizi ardından yapacağız.
= = =
-Şimdi aynı şeyi bir başka açıdan bakalım. Deniyor ki bir maymun daktilonun tuşlarına gelişigüzel basarak Shakespeare’in tüm eserlerini er geç yazabilir.
Bir seferinde bu deneyi o sırada 11 aylık olan kızım Juliet’le yapmıştım ve bu da onun daktiloda yazdığı. Biraz daha devam etmesini sağladım….. Vs…..vs.
Kısa bir süre sonra fark ettim ki Shakespeare’den tek bir cümle bile yazabilmesi için EN AZ BİR MİLYAR YIL daha devam etmesini sağlamalıyım.
Ünlü astronom Sir Fred Hoyle bunun her hangi bir karmaşık canlı bir yapının sadece rastlantı eseri aniden ortaya çıkabileceği kadar olanaksız olduğunu dikkati çekmiştir:
-Bu daha bir hurdalığı alıp üzerinde bir kasırga estirmeye benzer ve kasırganın talihidir ki kendiliğinden BOEİNG-747’yi oluşturacak parçaları bir araya getirmiştir.
Hurdalığımız burada ve kasırga geliyor ve bu şekilde esiyor. Hoyle’nin demek istediği BOEİNG-747’nin kendiliğinden bir araya gelebilmesi için gerekli olan şans bir göz ya da bir sopa çekirgesi veya hemoglobin molekülü elde etmemiz için gerekli ŞANSA EŞİTTİR.
Hoyle’nin 747 örneğinden bahsetmemin sebebi sıradaki gösteride adını boşuna kullanacak olmamdır.
Bir bilgisayar maymunumuz olacak ya da daha doğrusu birinin adı Hoyle diğerinin Darwin olan iki bilgisayar maymunumuz olacak.
İki maymunda Aynı görevi yapacak. İkisi de Shakespeare’in tüm eserlerini değil Size Nasıl Geliyorsa’dan ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ cümlesini yazacaklar.
Hoyle tamamen gelişigüzel yazıyor. Yazdığı her satırdan sonra bilgisayar HEDEF CÜMLEYİ yazıp yazamadığını kontrol ediyor.
Eğer başarırsa bilgisayar duracak, zil çalacak ve dünya tarihindeki en olasılıksız rastlantı olacak ve bende ciddiyetle söz veriyorum ki şapkamı yiyeceğim.
Hatta dahasını yapacağım. Sahip olduğum her şey pahasına sizinle iddiaya giriyorum ki bu cümleyi sonraki on milyarda oluşturmayacak.
Sizinle bahse girmeyeceğim.
Sahip olduğum her şeyi Kraliyet Enstitüsüne bırakmayı üstleneceğim ve bu da maymun Hoyle hedef cümleyi yazdığı anda her şeyimi Kraliyet Enstitüsüne devretmeyi göze alan ben tarafından imzalanmış yasal belgedir.
Ancak tabiî ki bu sadece şansın tek başına bir göz ya da 747 oluşturamayacağına an itimadımı gösteriyor.
Bu gösterinin asıl sebebi diğer maymun. Darwin’in hedef cümleyi yazacak olmasıdır. Peki Darwin ne yapıyor?
Aynı şey ama çok önemi bir farkla. Darwin adlı maymun gelişi güzel bir cümle yazmaya başlıyor. Şu ana kadar Hoyle adlı maymunla aynı gidiyor.
Fakat şimdi bilgisayar yeni bir cümle yavruluyor.
İlk cümleye benzer fakat küçük bir mutasyonla farklı ilgine benzer elli kuşak üretiyor.
Her elli yavruda gelişi güzel küçük bir farkla.
Bilgisayar daha sonra bu elli kuşağa bakıyor ve hedef cümleye en çok benzeyeni seçiyor. Ancak bu hedef cümleye çok az benziyor.
Böylelikle kuşaklar geçiyor. Cümlemiz aşama aşama hedef cümlemize daha çok benziyor.
Bu konferansları vermeyi kabul ettiğimde yardımcı olması için daima seyircilerden birini çağırmam söylendi.
Ancak sadece onların yanıma gelmesini ve klavyedeki RETURN tuşuna basmasını isteyecek olsaydım bununda aptalca bir iş olacağı söylendi.
Ancak bu özel durumda göze alacak çok şey olduğundan düşündüm ki eğer bilgisayarlar hakkında çok bilgisi olan ve düğmeleri basamakta çok iyi olan birine, gelip de bu zahmetli görevi yerine getirmesini istersem daha iyi olacak.
= = =
Bu arada yapılan bir deney ve hedef cümleye (bu cümlenin içeriğini PEŞİNEN her nereden biliyorsa) bilgisayar yardımıyla ulaşma
= = =
Dawkins devamla şunları söylüyor:
-Darwinci doğal seçilim kanıtı olarak gösterilen Hoyle örneğinde bir çok yanılgı var. Bir kere doğal seçilimin sahip olmadığı kadar zihinde kurulan uzak bir hedeftir. Fakat doğal seçilim bunu yapabiliyor. Bir kez daha devasa olasılıksız probleminden çıkış anahtarını gösteriyor.
Gözler yada 747ler gibi zarın tek bir kere de iyi atılmasıyla var olmayacak şeyler var olabilir eğer şans çok küçük adımlarla ezilebilir ve biriktirilebilirse.
Bu da bu konferansın ne olduğuyla ilgilidir.
- - - CEVABIMIZ - - -
Yukarıya aynen aldığımız Dawkins’in sözlerini okuyanların ilk dikkatlerini çeken DAWKİNS'İN ŞARK KURNAZLIĞIDIR.
Dawkins EVRİMİN GERÇEKLİĞİNİ öylesine gönülden inanır ki (SANKİ KANITLANMIŞ GİBİ) inkar edilemez bir gerçek olarak konunun en başına koyar VE OLAYLARI BUNUNLA ÖLÇÜMLER VE YORUMLAR. Bundan sonra yapılacak iş uygun kılıflar, gerekçeler hazırlamaktır.
Maymunumuz daktilonun tuşlarına rastgele basarak SONUÇ DA Shakespeare’in Size Nasıl Geliyorsa eserindeki ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ cümlesini yazıvermiştir.
Burada maymunun değil de MUSTASYONLARIN hedef cümlenin (ARZULARIMDA BİR MAYMUNDAN DAHA HAVAİ CÜMLESİNİN) hangi harfleri içerdiğini, nasıl dizildiğini bilmesi ve ona göre SEÇİMİ YAPMASI GEREKTİĞİ açıktır.
EĞER NEYİ AMAÇLADIĞINIZI BİLMEZSENİZ RASTLANTILARLA ÖNÜNÜZE KONAN ŞEYLERDEN HANGİLERİNİN YARARLI OLDUKLARINI BİLEMEZ, BUNA UYGUN SEÇİMİ YAPAMAZSİNİZ.
Dawkins’in mantığını göre rastlantılarla oluşan ilkel bir canlı hücresinin ÜÇ BUÇUK MİLYAR YIL SONRA İKİ YÜZ TRİLYON HÜCRELİ KOMPLEKS CANLILAR OLACAĞINI BİLEN BİR İRADE; RASTLANTILARLA ORTAYA KONAN ŞEYLERİN İÇİNDEN YARARLI OLANLARI SEÇMEKTE, BU UZUN SÜREÇ İÇİNDE İLKEL CANLIMIZI YÖNLENDİRİP ŞEKİLLENDİRMEKTE, HENÜZ FAYDASI OLMAYAN FAYDALILARI BİRİKTİRMEKTE, BİR YANDAN ŞEKİLLENDİRİP KORUMAKTA, ÇOK İYİ TANIYIP BİLDİĞİ HEDEF CANLIYA DOĞRU ADIM ADIM GÖTÜRMEKTEDİR.
Var olduğu iddia edilen (çünkü bunun başka yorumu yok) fakat ne olduğu bilinmeyen o meçhul İRADENİN gününüz canlılarının da uzun süreçler sonunda (örneğin elli milyon yıl yada bir milyar sonra) ne şekle gireceğini en ince ayrıntılarına kadar planlarını bildiğini, buna uygun hazırlıklar yapıp faydalıları biriktirdiğini, bir yandan da şekillendirdiğini yazmak hiç de yanlış olmaz.
İşte evrim akla, mantığa hiçbir ilimsel kanıta dayanmayan böyle garip EVRİMLEŞME MEKANİZMALARINI savunur.
Bizde şu iddia da rahatlıkla bulunuruz.
Bir bilgisayarımız, daktilomuzun tuşlarını rastgele basan herhangi bir mekanizma (canlı olması şart değil) olsa; Dawkinsin şartlarında değil bir cümle, (tabiki tüm bilgi mevcut olursa) kısa denebilecek bir süreç sonunda İNSANLIK TARİHİNİ EKSİKSİZ ORTAYA KOYABİLİRİZ.
Bütün bunlardan sonra merak ediyoruz.
Bakalım sayın Dawkins sözünü tutup şapkasını yiyecek mi?
