Mirdad'ın Kitabı

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Tartışmaya açık bir yazıdır.

Mirdad: Boşa dua ediyorsunuz, dualarınızda kendinizden başkasına hitap ettiğinizde.

Çünkü sizdedir çekim gücü, itme gücünün de olduğu gibi. Ve sizsinizdir çektiğiniz şeyler, ittiklerinizin de siz olduğu gibi.

Bir şey alabilmek için, onu verebilmelisiniz de.

Açlığın olduğu yerdedir yemek. Yemeğin olduğu yerde olmalıdır açlık da. Açlığın ıstırabıyla sarsılmış olmak, doymanın verdiği mutluluğu yaşayabilmektir.

Evet, isteğin kaynağı, onun içindedir.

O dile getirilemeyen Tanrı, sizi dile getirmişse, kendini sizde dile getirmiştir.

O bölünemez olduğundan size hiçbir parçasını bağışlamamıştır; ve yine bölünmez, dile getirilemez Tanrı'lığıyla sunmuştur size her şeyi.

İşte, insanların Tanrı'ya yükledikleri şu görevlere bir bakın. Ve buna rağmen çok az insanın aklına gelir, Tanrı'nın bu kadar görevi olsaydı tüm bunları tek başına yapıp kimseye ihtiyaç duymayacağı.

Siz hatırlatıyor musunuz Tanrı'ya, güneşin saat kaçta doğup, ayın kaçta yükseleceğini?

Hatırlatıyor musunuz, uzak tarlalarda yaşama açan mısır tanelerini?

Hatırlatıyor musunuz, hemen şurada maharetle ağını ören örümceği?

Hatırlatıyor musunuz, bir serçe yuvasındaki yavruları?

Siz hatırlatıyor musunuz Tanrı'ya, bu sınırsız kainatı dolduran sayısız milyonlarca şeyi?

Gereksiz ihtiyaçlarla dolu o aciz benliklerinizle neden zorluyorsunuz hafızasını? Sizin onun gözünde değeriniz, serçelerden, mısırdan ve örümceklerden daha mı az? Neden siz de, diz çökmeden, kollarınızı açmadan, gelecek günden korkmadan kendi işinize bakamıyorsunuz?

Unutmayın efendiler yaratıcı sözcüktür( BEN ) yaşamın anahtarı. Sevgidir yaratıcı sözcüğün anahtarı. Ve anlayıştır sevginin anahtarı. Yüreklerinizi bunlarla doldurun; dilinizi sözcüklerin ıstırabından arındırın ve kurtarın zihninizi duaların yükünden. Kurtarın yüreğinizi, size bir armağanla sahip olan Tanrı'lardan; bir eliyle dövmek için diğer eliyle seven; onları övdüğünüzde sevecen, uzaklaştığınızda öfkeli ve gaddar olanlardan. Uzaklaşın artık o Tanrı'lardan, onlardır çağırmadığınızda sizi duymayan, siz istemedikçe vermeyen, verirken beraberinde sıkıntı getiren, tütsüleri gözyaşlarınıza, zaferleri utancınıza dönüşen.

İşte, temizleyin yüreklerinizi tüm bu Tanrı'lardan ki kalbinizdeki tek Tanrı'ya erişebilesiniz.

Mikail Naimy
Kaynak: Mirdad'ın Kitabı - Akaşa Yayınları

Alıntıdır.
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Ne yalan söyliyim bazen dualarımın duyulmadığını düşünüyorum.Sonra" kendine gel" diyerek silkeleniyorum.
Çekim gücü bende mi?Bilemiyorum.Bendeyse neden halâ çekemedim?
Alma verme dengesi olması gereken şey.Sadece almak bencillik,yalnîzca vermek anlamsız geliyor.
Açlık olmadan doymanın kıymeti bilinmez.Yokluk varlığı değerli yapandır.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Benimde kabul edilmeyen dualarım var hemde çok istediklerimdi onlar ama kabul edilmemesinin sebebinin yine ben olduğumu biliyorum.
İyi günlerde yaratıcıyı hatırlamadım sıkıntıya düşünce hatırladım ve doğal olarakta imtihan için duam kabul olmadı
veya duası kabul olunmaya layık olmadığım için duam kabul olmadı
sonuçta Allah dualarımızı kabul etmek zorunda değil kendi eksiklerimizi görmeliyiz bu noktada.Dua sadece isteklerin kabul edilme biçimi değildir aynı zamanda bir ibadettir isteklerimiz olmadığındada yaratıcıya dua etmeliyiz tam bir huşu içinde.
Bu yazıda boşa dua ediyorsunuz kısmına katılmıyorum,
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Ben sürekli dua eden biriyim.Hani öyle kötü günümde Allah'ı anan iyide terkeden biri değilim.Yıllrdır ederim eksiksiz hergün, sabit dualarım var ,esmalar hariç.Tabiki eksiklerimiz çoktur mutlaka.Hiçbirimiz kusursuz değiliz.Ama Allah'ın adını ağzına almayan insanların isteklerinin tıkır tıkır işlediğini görmek insanın içini buruyor biraz.Tamam lâyık değilizde çevremizdeki bu bir yığın örnek nedir?Derin konular bunlar.Allah'ın bir bildiği vardır elbet diyerek kabulleniyoruz.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Ben sürekli dua eden biriyim.Hani öyle kötü günümde Allah'ı anan iyide terkeden biri değilim.Yıllrdır ederim eksiksiz hergün, sabit dualarım var ,esmalar hariç.Tabiki eksiklerimiz çoktur mutlaka.Hiçbirimiz kusursuz değiliz.Ama Allah'ın adını ağzına almayan insanların isteklerinin tıkır tıkır işlediğini görmek insanın içini buruyor biraz.Tamam lâyık değilizde çevremizdeki bu bir yığın örnek nedir?Derin konular bunlar.Allah'ın bir bildiği vardır elbet diyerek kabulleniyoruz.

Allahın adını anmayan insanların istediklerinin tıkır tıkır yerine gelmesi meselesi kurandada işleniyor.
Her verilen güzel şey mükafat için değildir mesela saptırrılmayı hak etmiş birisi daha çok sapsın diye dilekleri yerine getirilir.
Ben buna şu gözle bakıyorum hani insan sevdiğine naz eder ya bizlerin buradaki durumuda böyle,eksiklerimiz elbette vardır bazen istediklerimiz bize zarar vereceği için kabul olunmaz bazen imtihan olsun diye.
Mesela Allahtan yardım görmek konusunda çok ilginç bir ayet vardır
Yoksa sizden öncekilerin örnek olan ibret veren halleri başınıza gelmeden cennete giricekmisiniz sandınız ? Onlar yoksulluklara uğradılar zararlara düştüler çetin sıkıntılara uğradılar öylesine sürçtüler ve sarsıldılar ki peygamber ve onunla birlikte bulunan iman ehli Allahın yardımı ne vakittir dediler.

Allaha karşı eksikliklerimiz ebette vardır bu çok ayrı bir konu Kuranda anlatılan dua ederken huşuyu yaşıyormuyuz vb. konular var ama birde bunlardan ayrı olarak üst satırlarda bahsettiğim durum var bu açıdanda bakmak gerek.
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
İmtihan tarafını kabul ediyorum,sıkıntıları vs...hepsi bizler için.Yalnız insanız ve dualarımızın karşılığını dünyada da görmek istememiz ,aslında çokta fazla birşey değil diye düşünüyorum.
Bütün karşılığı cennettemi görücez ki bu da muamma değil mi sevgili Yare-i Yarim.Onunda garantisi yok ki..Öyle umuyoruz sadece.:(
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Diyelim ki boşa dua ediyorum. Ne kaybediyorum ki ? Sizi bilmem ama bunu yapmak beni rahatlatıyor.
Birçok kez acaba boşa mı kürek çekiyorum dedim kendi kendime. Sonra anladım ki asıl sıkıntı istediklerim için hiçbir şey yapmam. Her şeyi dileyip, onlara ulaşmak için yeterli gayreti göstermemem. Tıpkı yeni doğan bir insan gibi, her acıktığımda, her canım yandığında ağlayıp istediğimin gerçekleşmesini bekliyorum. Yok öyle bir şey.
Nasıl ki çalıştığınız yerde yan gelip yattığınızda ücretinizi alamıyorsanız, bu durumda böyle. Zengin olmanın ya da istediklerimizin gerçekleşmesinin inançla bir ilgisi yok. Kim hak ediyorsa o alıyor.
 

hazaR

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Haz 2011
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
674
Konum
İstanbul
İş
Passenger.
Açıkçası biraz yanlış yorumlandığını düşünüyorum.Ben kendi fikrimi belirtmeyeceğim.
 

albus

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Ara 2011
Mesajlar
1,049
Tepkime puanı
313
Benim dualarımin kabul olunacağıyla ilgili hiçbir endişem yok. Dualarım her zaman kabul oluyor. Tabi imkan dairesinde. Allah ın dualarımızı kabul edeceğini biliyorum ve güveniyorum.
Eskiden Sözler diye bir kitap okumuştum. Bu kitabı ve serisini size öneririm. Sadeleştirilmişleride çıkmış. İnternetden de okuyabilirsiniz.

Dualarımızın duyulmadığına veya Allah'ın gözünde örümcekten farkımızın olmadığına inanmıyorum.
Daha yeni araştırdım. liviv ve diğer üyelerimize şunları okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum;
Sözler, 23. Söz
Mektubat, 24. Mektup'un 1.Zeyli
Mektubat, 23. Mektup

İnternetde açıklamalı olarakta bulabilirsiniz.
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Bediüzzaman Said Nursi'nin yazdığı tüm külliyat bahsettiğin konuda yardımcı olabilecek güzel eserler.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
İmtihan tarafını kabul ediyorum,sıkıntıları vs...hepsi bizler için.Yalnız insanız ve dualarımızın karşılığını dünyada da görmek istememiz ,aslında çokta fazla birşey değil diye düşünüyorum.
Bütün karşılığı cennettemi görücez ki bu da muamma değil mi sevgili Yare-i Yarim.Onunda garantisi yok ki..Öyle umuyoruz sadece.:(

Peygamberimiz buyurmuş ki mümin korkuyla ümit arasında olur. Bu tam sizin durumunuzu yansıtıyor.
Sıkıntılarımızın karşılığını cennette görücekmiyiz ? Bunu da aslında bizim niyetimiz belirler nasıl ki her namaz kılan cennetlik değildir her sıkıntılar yaşayanda cennetlik değildir. Mesela bir örnek vermek gerekirse bir insan sıkıntılara marus kalıyor ama o sıkıntılar sonucu isyan ediyor bu kişi mükafat almaz yada mükafat alır ama müafatların en büyüğü olan Allahın rızasından mahrum kalır,peygamberlerin kıssaları boşuna anlatılmaz mesela nuha çok şükreden kul ünvanı neden verilmiş ? eyyup peygamber vücudunu kurtlar yedikçe şükrederken o an nasıl bir aşk taşıyordu yüreğinde ? Bunların hepsinin üzerinde düşünmemiz icap eder.
Kuranda Allah insanların beleşçiliğinden menfaatçılığından çok bahseder mesela birisinin duası kabul olduğunda Allaha şükreder ama duası kabul olmadığında hemen nankörlük eder gibi ayetler var dolayısıyla biz kullar bu noktada imtihana çekilicez.Hayatımızda yaşadığımız şeyler bazen bize karşılıksız sevmeyi öğretmek içindir menfaatçiliği bize terk ettirir yada bu anlattıklarımdan ötesini verir, bence bu noktada bir önceki mesajımda paylaştığım ayeti bol bol okumalı ve anlamalısınız özellikle " peygamber ve müminler Allahın yardımı ne vakittir dediler " kısmı bizlere çok şey anlatıyor. Allah sevdiği kaale aldığı kulunu dener imtihan eder kaale almadığı kuluna herşeyi verir ve onu yalnız bırakır sevdiğini ise ona yaşattıklarıyla ya terbiye eder yada gerçek sevgiyi ona öğretir.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Açıkçası biraz yanlış yorumlandığını düşünüyorum.Ben kendi fikrimi belirtmeyeceğim.
Bence fikrini belirtmelisin hazar belki görmemiz gereken birşeyi bizler değil de sen görmüşündür bilemeyiz.
Hem konu paylaşılırken tartışmaya açık bir konu denmiş bu tartışmaya sende katılmalısın bence :)
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Diyelim ki boşa dua ediyorum. Ne kaybediyorum ki ? Sizi bilmem ama bunu yapmak beni rahatlatıyor.
Birçok kez acaba boşa mı kürek çekiyorum dedim kendi kendime. Sonra anladım ki asıl sıkıntı istediklerim için hiçbir şey yapmam. Her şeyi dileyip, onlara ulaşmak için yeterli gayreti göstermemem. Tıpkı yeni doğan bir insan gibi, her acıktığımda, her canım yandığında ağlayıp istediğimin gerçekleşmesini bekliyorum. Yok öyle bir şey.
Nasıl ki çalıştığınız yerde yan gelip yattığınızda ücretinizi alamıyorsanız, bu durumda böyle. Zengin olmanın ya da istediklerimizin gerçekleşmesinin inançla bir ilgisi yok. Kim hak ediyorsa o alıyor.
Saygı duyuyorum ama "inançla alakası yoktur "kısmına katılmıyorum.Şayet yok ise;bunca dilek ve istek duası neden var?
Dua kaderi değiştiren tek şey iken..
İnanç sadece Allah 'a inanmak konusunda değil her konuda işin püf noktası.Çekim yasası dediğimiz konuda da böyle.İstemek ve olmuş gibi inanmak.Bilemiyorum,benim için inanmak pek çok şeyin başı olduğu için,alâkası yoktur kısmını yadırgadım.:)Allah istediğini verir ya da vermez birşey diyemem ama inanç şart bana göre.
Haketme olayında ise;elinden gelen herşeyi yapmasına rağmen elinde kalan kocaman bir sıfır olan bir sürü insan çıkar.Haketme neye göre kime göre?Böyle bir haketme kriterleri listesi yok ki..

Yare i Yarim e katılıyorum,hazar fikrini yazmalı.:)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bence yazının belli kısımları dışında güzel hazırlanmış.
Yazar tek tanrılı inançlara sahip olan insanlara hitap etmiş. Bu inançlardan çoğuna uygun olmayan o belli kısımlar dışında güzel bir yazı zaten.
Örneğin, yaratıcıya değil de kendine dua et gibi bir önerme Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler için uygun değil. Mesele dini olunca kafamıza göre esnetemiyoruz hele de o konuyla ilgili direk emir varsa.
Yok yazı dini değil de, kişisel günlük hayat için yazılmışsa (ki bu durumda daha az dini terim kullanılabilirdi) bu yazıda sıkıntı olmaz zira önce kendin ne istediğine inan ve kendine önce kabullendir, sonra zaten bütün kaynakların ve benliğinle isteğine odaklanacağından isteğini alacaksındır, gibi bir anlama çıkarılabilir.

Yani benim anladığım; ne istiyorsan önce kendinden iste ve kabul ettir sonrası kolay demiş. Bunu neden tek tanrıya vs. bağlama ihtiyacı duymuş veya bu kadar uzatmış anlamadım.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,099
Tepkime puanı
4,981
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Tanrısallaşma ile ilgili eski fakat yeniden Oluşturulan bir kavram varya sanırım yazAr onun üzerine gitmek istiyor. Büyük bir yazının küçük bir bölümü olduğu için de olabilir belki. Kendine inanç ve güveni itici bir şekilde anlatmış. Dediğin gibi özü anladık ama neden bu tanrısallaşmayı özünün dışına çıkarak anlatıyorsun.
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Saygı duyuyorum ama "inançla alakası yoktur "kısmına katılmıyorum.Şayet yok ise;bunca dilek ve istek duası neden var?
Dua kaderi değiştiren tek şey iken..
İnanç sadece Allah 'a inanmak konusunda değil her konuda işin püf noktası.Çekim yasası dediğimiz konuda da böyle.İstemek ve olmuş gibi inanmak.Bilemiyorum,benim için inanmak pek çok şeyin başı olduğu için,alâkası yoktur kısmını yadırgadım.:)Allah istediğini verir ya da vermez birşey diyemem ama inanç şart bana göre.
Haketme olayında ise;elinden gelen herşeyi yapmasına rağmen elinde kalan kocaman bir sıfır olan bir sürü insan çıkar.Haketme neye göre kime göre?Böyle bir haketme kriterleri listesi yok ki..

Yare i Yarim e katılıyorum,hazar fikrini yazmalı.:)



İnançla alakası yoktur kısmını söylememin amacı, yaratana inananların her zaman 1-0 önde olduğu algısının yanlış olduğunu belirtmekti :)

Çok kere görüyoruz ki "ya ben müslümanım o kadar dua ediyorum madem kabul olmayacak neden müslümanım ne özelliği var ?" algısı yaygın. Elbetteki istemek dilemek gerekli ki insan yapısı itibariyle her zaman isteyen bir varlık :)

İnanç konusunda aynı şeyi savunduğumuzu düşünüyorum.

Sizinde inançlı biri olduğunuzu düşünerek söylüyorum, Cenab-ı Hak yarattığı her kulun elbette duasını dinler ve kabul eder. Yalnız şöyle bir durum var, bu istediği onun için hayırlı mıdır yoksa hayırlı değil midir ? Kader ve kaza konusuna girecek olursak çok geniş bir mevzu olduğu için farklı ve uygun bir başlıkta sizinle konuşmak isterim :)
 
Üst