Ori
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 18 Ocak 2010
- Mesajlar
- 3,259
- Tepkime puanı
- 3,166
Merhaba arkadaşlar. Aslında böyle bir konu açmamın sebebi klavyemi hızlandırmak. Bilgisayarda boş boş yazıp sileceğime evde duran kitaplardan alıntı yaparak sizlerinde okumasına vesile olmak istiyorum. Bir kahve eşliğinde bırseyler okumak ıstersenız veya canınız sıkılınca okuyacak bırseyler ararsanız dıkkat edin, yolunuz buraya dusebılır. Paylaştığım şeyler benim fikrim veya benim düşünce tarzım olmayabilir. Sadece bir yazı seçip okuyorum ve kendi fikrime bağlı kalmadan yazıyorum. Sizlerde yazı olarak alıntılarınızı paylaşabilirsiniz. Teşekkür ederim.
Nimet ya da Bela
Başka biri aynı dersi başka bir şekilde verdi bana. Bu bir iş kurmak için onbeş yılını harcamış bir adamdı. Sıkı çalışan gayretli, sebatlı bir insandı. Ve ekspres yol açıldı. Yol açıldığında artık onun iş yeri sapa bir yerde kalmıştı. İşler birden değişiverdi. İşleri birgün yolunda giderken, ertesi gün bir tek müşteri bile gelmiyordu. ''Ne yapmalıyım? Herşey kötü gidiyor.'' dedi bana. Planların bozulduğunu anlatmaya çalışıyordu.
''İşi ilk kurduğunda nasıl başarılı oldun?'' diye sordum.
''Şey'' dedi, ''Sahip olduğum tüm deha ve yaratıcılığımı kullandım. Fakat bunu bir kez yaptım. Nasıl tekrarlayabilirim?''
''Aynı sorunu yaşayan birisi sana gelseydi ne derdin?'' diye sordum.
Uzunca bir süre düşündü ve gülümsedi. ''Şey'' dedi, ''Konuşmalarınızdan birinde yapılması gerekeni yapmamız için içimizdeki güce her an inanmamız, güvenmemiz gerektiğini söylemiştiniz. Bize küçük bir şiir verdiğinizi hatırlıyorum. Şöyle birşeydi: ''Hayat yardalarla zor, inçlerle kolaydır...'' Doğru yanıtları bulacağımı bilir ve buna inanırsam bulabilirim. İşimde büyük kayıpların olduğunu varsayalım, ama kaybettiğim sadece para. Ailem, sağlığım ve içimdeki güç her an yanımda.
''Evet'' dedim. ''Hala deha ve yaratıcılık sahibisin, Tanrı'nın mükemmel hayatını hala ifade edebilirsin.''
İşler ters gittiğinde gerçeği kanıtlama ve hayatımızdaki gücü gösterme fırsatına sahip oluruz. İnsanlar sorunlarını anlatmaya geldiğinde İsa hiçbir zaman şaşırmazdı. Doğuştan kör olan bir adama şifa verdiğinde havariler, ''Kimin günahı yüzünden bu adam kör doğdu, kendisinin mi yoksa anne-babasının mı?'' diye sordular. Kimse günah işlemedi, Tanrı'nın gücü onunla ortaya koyulmalıydı, dedi İsa. Deuteronomy'de de dendiği gibi, Bela nimete dönüştü, çünkü Tanrı sizleri seviyor.
Arkadaşım bunu kanıtladı. Sahip olduğu deha ve yaratıcılığı kullanarak başka bir yerde başka bir iş kurdu. Bugün eskisinden on kat daha fazla para kazanıyor. Ekspres otomobil yolu tebdil-i kıyafet etmiş bir nimete dönüştü. Problemi olumlu, yapıcı bir şekilde karşılamasaydı böyle olmayacaktı. Hayatın kendisine karşı olduğunu düşünüp yenilgiyi kabullenmedi. Hayat bizimleyse kim bize karşı olabilir. Hayat her zaman bizimledir.
Var olan koşullara neyin neden olduğunu gerçekten önemli değil. Samanlık yanıyorsa yangını neyin başlattığının ne önemi var. Sorulması gereken soru, ''Yangını söndürmek için ne yapmalıyım?'' olmalı.
Alıntı.
Nimet ya da Bela
Başka biri aynı dersi başka bir şekilde verdi bana. Bu bir iş kurmak için onbeş yılını harcamış bir adamdı. Sıkı çalışan gayretli, sebatlı bir insandı. Ve ekspres yol açıldı. Yol açıldığında artık onun iş yeri sapa bir yerde kalmıştı. İşler birden değişiverdi. İşleri birgün yolunda giderken, ertesi gün bir tek müşteri bile gelmiyordu. ''Ne yapmalıyım? Herşey kötü gidiyor.'' dedi bana. Planların bozulduğunu anlatmaya çalışıyordu.
''İşi ilk kurduğunda nasıl başarılı oldun?'' diye sordum.
''Şey'' dedi, ''Sahip olduğum tüm deha ve yaratıcılığımı kullandım. Fakat bunu bir kez yaptım. Nasıl tekrarlayabilirim?''
''Aynı sorunu yaşayan birisi sana gelseydi ne derdin?'' diye sordum.
Uzunca bir süre düşündü ve gülümsedi. ''Şey'' dedi, ''Konuşmalarınızdan birinde yapılması gerekeni yapmamız için içimizdeki güce her an inanmamız, güvenmemiz gerektiğini söylemiştiniz. Bize küçük bir şiir verdiğinizi hatırlıyorum. Şöyle birşeydi: ''Hayat yardalarla zor, inçlerle kolaydır...'' Doğru yanıtları bulacağımı bilir ve buna inanırsam bulabilirim. İşimde büyük kayıpların olduğunu varsayalım, ama kaybettiğim sadece para. Ailem, sağlığım ve içimdeki güç her an yanımda.
''Evet'' dedim. ''Hala deha ve yaratıcılık sahibisin, Tanrı'nın mükemmel hayatını hala ifade edebilirsin.''
İşler ters gittiğinde gerçeği kanıtlama ve hayatımızdaki gücü gösterme fırsatına sahip oluruz. İnsanlar sorunlarını anlatmaya geldiğinde İsa hiçbir zaman şaşırmazdı. Doğuştan kör olan bir adama şifa verdiğinde havariler, ''Kimin günahı yüzünden bu adam kör doğdu, kendisinin mi yoksa anne-babasının mı?'' diye sordular. Kimse günah işlemedi, Tanrı'nın gücü onunla ortaya koyulmalıydı, dedi İsa. Deuteronomy'de de dendiği gibi, Bela nimete dönüştü, çünkü Tanrı sizleri seviyor.
Arkadaşım bunu kanıtladı. Sahip olduğu deha ve yaratıcılığı kullanarak başka bir yerde başka bir iş kurdu. Bugün eskisinden on kat daha fazla para kazanıyor. Ekspres otomobil yolu tebdil-i kıyafet etmiş bir nimete dönüştü. Problemi olumlu, yapıcı bir şekilde karşılamasaydı böyle olmayacaktı. Hayatın kendisine karşı olduğunu düşünüp yenilgiyi kabullenmedi. Hayat bizimleyse kim bize karşı olabilir. Hayat her zaman bizimledir.
Var olan koşullara neyin neden olduğunu gerçekten önemli değil. Samanlık yanıyorsa yangını neyin başlattığının ne önemi var. Sorulması gereken soru, ''Yangını söndürmek için ne yapmalıyım?'' olmalı.
Alıntı.