iyi ruhlar için neden riyazet şarttır, bu onlara bir ibadet veya davet midir?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

hazeynahmet

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
3
Sorum yukarıdaki gibi. Neden riyazette hsyvan eti yenmez sebebi nedir?
 

beklenen_bebek

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Şub 2013
Mesajlar
89
Tepkime puanı
17
Ben hıcbır hayvansal gıda yenmıyor dıye bılıyorum ama tabı nedenını bende bılmıyorum yanlıssam ozur dılerım ıyı gunler
 

hazeynahmet

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
3
Bende bu riyazat isi belki azimet yani onlara yuceltme olabilir diye merak etmistim
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
"Riyazetin bizim anlayacağımız anlamı canlı ve canlıdan çıkan şeyleri yememektir.Et,hayvansal yağlar.katışık maddeler,yumurta,süt ve özellikle de,markası ne olursa olsun her tür margarin. Margarinlerin bitkisel yağlar olduğu söylenir. Buna karşılık hemen hemen hepsinin içinde ham madde olarak domuz yağı kullanılır.Burada İslami endişelerden bahsetmiyorum. dinsel açıdan da domuz yemeye karşıyım diye birşey söz konusu değil. Fakat ağır bir yağ ve et olan domuz ürünleri hatta domuz olmasa bile salam, sosis, jambon gibi ağır gıda maddeleri, hiç bir katışık madde olmasa bile ruhsal enerjiyi yok etmekte ve istenen deşarja engel olmaktadırlar. Bir de günümüzde katışık olmayan, hormonsuz hazırlanmış,bu tür gıda maddelerinin bulunmadığını düşünürsek bu maddeleri hiç kullanmamak gerektiğini anlarız. Burada söz konusu olan Havâss ve gereken riyazet durumu da değil.Bu durum hangi ruhsal ekolle ilgilenirseniz ilgilenin hepsi için geçerlidir. Tabii ki, burada bu tür şeylerin ömür boyu yasaklanmasından bahsetmiyorum.Çalışma dönemlerinde dikkat edilmesi yeterlidir.

Riyazet hususunda zaten canlı ve canlıdan çıkan şeyler yenmiyeceği için burada anlatılanlar zaten olamazlar fakat şu bilinmelidir ki, “Ben vejeteryan ım.Zaten et yemem” demek de, riazet için yeterli değildir. Vejeteryan yemeklerinde de et hariç, mesela yağ gibi, tereyağı gibi bazı hayvansal ürünler kullanılır.Riyazette ise, sütlaç dahil her tür hayvansal gıda yasaktır. Hata baklava börek gibi şeyler bile yenmemelidir.
Bütün tatlılarda hayvansal yağlar kullanılabilir. Bana sorarasanız en iyi ve güvenilir olanın riyazet sürecince sadece zeytin, ekmek ve zeytin yağı ile yaşamak olduğunu
söylerim.İNCİR, HURMA, ÜZÜM, KAYISI ,DOMATES, ZEYTİN ,ELMA ,HOŞAF GİBİ YARAYIŞLI BESİNLER DAHA İYİ GELİR VE YÜREĞİ FERAHLATIR. AHFADAN ÇEKİLEN ZİKİRLERDE GÜZEL SONUÇ ALINIR HEMDE GÜZEL KOKULUDUR BU BESİNLER.ARADA BİRDE KARANFİL ÇİĞNENİRSE MÜKEMMELLEŞİR.AĞIZ SAĞLIĞI VE KOKUSU GİDER.Riyazet döneminde sadece hayvansal gıdalar değil. Soğan, sarmısak gibi şeyler de yenmemelidir."

Alıntıdır arkadaşlar

Sözlükte "terbiye etmek, eğitmek, ıslah etmek, boyun eğdirmek, idman" anlamlarına gelen riyazet, tasavvufta, nefsin çekici ancak zararlı olan isteklerinden uzak kalmaya, faydalı ama zor olan şeyleri yapmaya kişinin kendisini alıştırması demektir. Sûfiler, az yemeye, az konuşmaya, az uyumaya, yalnız kalmaya, sürekli zikir ve tefekkür etmeye alışan nefsin kurtuluşa ereceğine inanırlar. Nefsi terbiye için bazen onu ağır ve zor işlere koşarlar ve böylece nefsi terbiye ettiklerine inanırlar/ Bu da alıntı

Sufilik iddiası yoksa nefsi terbiye için daha farklı yolların da izlenebileceğine inanıyorum-şahsi fikrim ancak riyazet için verilen tanımlamalar 3 aşağı 5 yukarı her yerde aynı olduğu için hiç değiştirmeden buraya aldım. İyi forumlar

Not: Aynı kurallar ayrımsız tüm inanışlarda vardır-ortaktır
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,099
Tepkime puanı
4,980
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Varlıklara ibadet edilmez. hayvan eti ve hayvandan çıkan ürünler ölü enerjisine sahiptir. bir hayvanı kestiğinizde ölür geriye canlı bir şey kalmaz. Fakat bir bitkinin yaprağını koparın ve sonra suya koyun kök salacaktır. yada kuru bir tohumu ekin, büyücektir. Bitkilerdeki enerji ölü enerji değildir. bu tür çalışmalarda ölü enerji işe yaramaz.

İkincisi sadece yeme içme değil, bu süreçte, sinirlenmek, üzülmek, başka konuları düşünmek, insanlarla konuşmak, cinsel ilişkiye girmek, kendi kendini cinsel açıdan tatmin etmek, fazla yemek, fazla su içmek, fazla uyumak, gün ışığına çıkmak, yasaktır. ölmeden önce ölüme yakın deneyim geçiş sağlamaktadır.
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Ruhsal beslenme

Son olarak ruhsal beslenmeye geldik, eğer beden, duygu ve zihin uyumlu ve pozitifi bir şekilde çalışırsa, ruhsal yönden de bütünlük hissederiz, doyumlu oluruz. Aydınlanma, farkındalık ve şuurluluk bize ruhsal beslenmenin yollarını açar. Meditasyon, dua, içsel sesimizi dinlemek, iyi düzenlenmiş bir ritüel, insanlarla sağlıklı ve doyurucu ilişkiler bizi ruhsal doyuma götürür. Sevgi, erk ve bilgelik bizi ruhsal doyuma götürür. Her türlü nefret, kin ve ayrımcılık bizi uzaklaştırır. Kendi iç potansiyelimizi ortaya çıkarmak, kendimizi bütünleştirmemiz, hemcinslerimize karşı olumlu ilişkiler bizde ruhsal doyum sağlar.



Vejetaryenlik

Beslenme bizim en doğal bedensel faaliyetlerimizden biridir. Binlerce yıldır, insanoğlu hayatta kalabilmek için her türlü besin maddesini kullanmıştır, gerektiğinde avlamıştır. Burada yanlış bir şey yoktur, bu bir doğa kanunudur. Ancak, atarımızın vahşi birer etobur olduğu konusu film ve hatta tarihçiler tarafından abartılmıştır. İnsan bedenine en yakın fiziğe sahip olan maymunlar genelde koyu vejetaryendir ve et yedirildiklerinde hastalanıp tüyleri dökülür. Ayrıca, insan aynı zamanda ruhsal bir varlıktır, doğa kanunlarına olduğu gibi ister istemez evrenin ruhsal kanunlarına da tabiidir. Eğer başıboş bir hayat sürdürmek yerine evrene uyum sağlamayı ve insan olarak potansiyellerini ortaya çıkarmayı tercih edecekse, bunlara kulak vermesi gerekir. Sanskritçe'de Ahimsa herhangi bir canlıya zarar vermemek anlamına gelir ve ruhsal gelişmenin başlıca bir şartı olarak kabul edilir. Canlılar çeşit çeşittir, örneğin bir elma doğa tarafından yenilmek için sunulmuştur. Oysa bir havuç bir köktür, onu yediğimiz zaman onun canını alırız, ama elbette bir insan ile aynı tekamül seviyesinde değildir. Kedi, köpek gibi zeki hayvan türlerini yemekten tiksiniriz, bunlara maymun, yunus balığı, at gibi hayvanları da katmamız gerekir. Aslında besin olarak kullanabileceğimiz bir canlının tekamül seviyesi bize ters orantılı olarak etkileyeceğe konusunda ezoterik bir kural vardır. Canlı ne kadar gelişmişse bize o kadar olumsuz bir etki yayar. O halde, gıda konusunda şöyle bir tablo düşünebiliriz:

İnsan,
Zeki hayvanlar
Memeli hayvanlar
Kümes hayvanları
Sürüngenler
Balıklar, deniz canlıları, böcekler ve kabuklular (karides vs.)
Yumurta
Süt mamulleri
Meyve ve Bitkiler
Tek hücreleriler ve mantarlar
Eğer et yiyeceksek. Deniz mahsulleri sınırlı bir şekilde yemekte fazla bir karmik etkisi yoktur. Ancak, vejetaryenliğin manevi faydalarından (şuur açıklığı, psişik hassasiyet gibi) yararlanmak için asgari indirilmelidir. Bu sınıflandırmanın üstündekileri yemekte sadece ezoterik değil ciddi sağlık nedenleri de vardır. Ayrıca, süt mamulleri de (fazlası zararlı) bir lakto-vejetaryen diyette yer alabilir.

alıntı
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst