"Riyazetin bizim anlayacağımız anlamı canlı ve canlıdan çıkan şeyleri yememektir.Et,hayvansal yağlar.katışık maddeler,yumurta,süt ve özellikle de,markası ne olursa olsun her tür margarin. Margarinlerin bitkisel yağlar olduğu söylenir. Buna karşılık hemen hemen hepsinin içinde ham madde olarak domuz yağı kullanılır.Burada İslami endişelerden bahsetmiyorum. dinsel açıdan da domuz yemeye karşıyım diye birşey söz konusu değil. Fakat ağır bir yağ ve et olan domuz ürünleri hatta domuz olmasa bile salam, sosis, jambon gibi ağır gıda maddeleri, hiç bir katışık madde olmasa bile ruhsal enerjiyi yok etmekte ve istenen deşarja engel olmaktadırlar. Bir de günümüzde katışık olmayan, hormonsuz hazırlanmış,bu tür gıda maddelerinin bulunmadığını düşünürsek bu maddeleri hiç kullanmamak gerektiğini anlarız. Burada söz konusu olan Havâss ve gereken riyazet durumu da değil.Bu durum hangi ruhsal ekolle ilgilenirseniz ilgilenin hepsi için geçerlidir. Tabii ki, burada bu tür şeylerin ömür boyu yasaklanmasından bahsetmiyorum.Çalışma dönemlerinde dikkat edilmesi yeterlidir.
Riyazet hususunda zaten canlı ve canlıdan çıkan şeyler yenmiyeceği için burada anlatılanlar zaten olamazlar fakat şu bilinmelidir ki, “Ben vejeteryan ım.Zaten et yemem” demek de, riazet için yeterli değildir. Vejeteryan yemeklerinde de et hariç, mesela yağ gibi, tereyağı gibi bazı hayvansal ürünler kullanılır.Riyazette ise, sütlaç dahil her tür hayvansal gıda yasaktır. Hata baklava börek gibi şeyler bile yenmemelidir.
Bütün tatlılarda hayvansal yağlar kullanılabilir. Bana sorarasanız en iyi ve güvenilir olanın riyazet sürecince sadece zeytin, ekmek ve zeytin yağı ile yaşamak olduğunu
söylerim.İNCİR, HURMA, ÜZÜM, KAYISI ,DOMATES, ZEYTİN ,ELMA ,HOŞAF GİBİ YARAYIŞLI BESİNLER DAHA İYİ GELİR VE YÜREĞİ FERAHLATIR. AHFADAN ÇEKİLEN ZİKİRLERDE GÜZEL SONUÇ ALINIR HEMDE GÜZEL KOKULUDUR BU BESİNLER.ARADA BİRDE KARANFİL ÇİĞNENİRSE MÜKEMMELLEŞİR.AĞIZ SAĞLIĞI VE KOKUSU GİDER.Riyazet döneminde sadece hayvansal gıdalar değil. Soğan, sarmısak gibi şeyler de yenmemelidir."
Alıntıdır arkadaşlar
Sözlükte "terbiye etmek, eğitmek, ıslah etmek, boyun eğdirmek, idman" anlamlarına gelen riyazet, tasavvufta, nefsin çekici ancak zararlı olan isteklerinden uzak kalmaya, faydalı ama zor olan şeyleri yapmaya kişinin kendisini alıştırması demektir. Sûfiler, az yemeye, az konuşmaya, az uyumaya, yalnız kalmaya, sürekli zikir ve tefekkür etmeye alışan nefsin kurtuluşa ereceğine inanırlar. Nefsi terbiye için bazen onu ağır ve zor işlere koşarlar ve böylece nefsi terbiye ettiklerine inanırlar/ Bu da alıntı
Sufilik iddiası yoksa nefsi terbiye için daha farklı yolların da izlenebileceğine inanıyorum-şahsi fikrim ancak riyazet için verilen tanımlamalar 3 aşağı 5 yukarı her yerde aynı olduğu için hiç değiştirmeden buraya aldım. İyi forumlar
Not: Aynı kurallar ayrımsız tüm inanışlarda vardır-ortaktır