İnsanlar beni deli olarak görüyor. Yardım edin?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Parpsikolog

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
141
Tepkime puanı
13
Konum
Türkiye
Bu mesajı sayın Keira'ya atmıştım size de danışmak istiyorum. Beni farklı ve deli gibi görüyorlar. Olayı sizlere anlatmak istiyorum:
Okul bahçesinde ağaçlar var ve öğlen arası hep onlara sarılıyorum, bilmiyorum elementler beni çekiyor. Bir arkadaşım gördü ve aynen şöyle dedi "Tamam doğayı sevmen güzel bir şey de ağaçlara sarılman tuhaf, delisin sen. Manyak mısın kızım sen?" dedi. Kendimi tutamadım öğle deyince sanki ağacın enerjisini hissettim ağlamaya başladım. Çiçeklere bastı ben de basmaması için onu uyardım, inadına yine bastı bilerek. Kendimi tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Rüzgarı kendimden bir parça olarak görüyorum ve hep dışarıda onunla iletişim halindeyim. İnsanlar dönüyor ve bana deli muammelesi yapıyorlar. Çok üzülüyorum bu duruma. Farklı hissediyorum gerçekten, bunu anlatmak mümkün değil. Ağlamaya başladığımda yine bana manyak, deli gibi laflar söyledi. Kendime engel olamıyorum sanki acılarını hissediyorum.

Gerçekten deli miyim? Yoksa bunlar cadılığın işaretleri mi? Çok kafam karışık, bana yardımcı olur musunuz?
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Deliler hiçbir zaman deli olduklarını bilmezler:)
Şaka bi yana niye böyle düşünüyorsunuz? Bencede insanların durduk yere ve çoğunlukta sevgiden değilde mecburiyetten birbirlerini şapur şupur öpmeleri normal değil mesela.
Boşverin,bırakın deli desinler,takmayın.Bi kez geliyoruz dünyaya.Ağaca sarılmak istiyorsanız sarılın,gülmek istiyorsanîz sebepsiz gülün,gòzyaşınız akmayı bekliyorsa ağlayın,gözyaşı şifadır.Kim ne diyor düşüncesiyle böyle hassas olduk.Bırakın deli desinler,inanın en aptal insan başkasını aptal sanandır.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bu mesajı sayın Keira'ya atmıştım size de danışmak istiyorum. Beni farklı ve deli gibi görüyorlar. Olayı sizlere anlatmak istiyorum:
Okul bahçesinde ağaçlar var ve öğlen arası hep onlara sarılıyorum, bilmiyorum elementler beni çekiyor. Bir arkadaşım gördü ve aynen şöyle dedi "Tamam doğayı sevmen güzel bir şey de ağaçlara sarılman tuhaf, delisin sen. Manyak mısın kızım sen?" dedi. Kendimi tutamadım öğle deyince sanki ağacın enerjisini hissettim ağlamaya başladım. Çiçeklere bastı ben de basmaması için onu uyardım, inadına yine bastı bilerek. Kendimi tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Rüzgarı kendimden bir parça olarak görüyorum ve hep dışarıda onunla iletişim halindeyim. İnsanlar dönüyor ve bana deli muammelesi yapıyorlar. Çok üzülüyorum bu duruma. Farklı hissediyorum gerçekten, bunu anlatmak mümkün değil. Ağlamaya başladığımda yine bana manyak, deli gibi laflar söyledi. Kendime engel olamıyorum sanki acılarını hissediyorum.

Gerçekten deli miyim? Yoksa bunlar cadılığın işaretleri mi? Çok kafam karışık, bana yardımcı olur musunuz?
Ne delilik ne cadılık. (Cadı diye bir akım oluştu o konuda çok şey yazdım cadı değilsiniz kendine cadı diyenler de cadı değil. Cadı aslında negatif bir tanımdır.)
Aslında olması gereken fabrika ayarları bunlar, anormal olan siz değilsiniz, sizin gibi olmayanlar.
İnsanlar zamanla fabrika ayarlarını gerekli gereksiz değiştirirler. Toplumsal baskı, koşullama, çevresel faktörler, ego, hırs vs. ile ayarları değiştirir insan. Orjinalinden hızla uzaklaşır. Siz, üzülerek söylüyorum bu fabrika ayarlarınızı bozmazsanız, çok çok ciddi bir maddi imkanınız yoksa hep bu şekilde çirkin yaklaşımlara maruz kalacaksınız. Üzgünüm, gerçekten üzgünüm ki kolay kolay gerçekten üzülmem.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Ben bir uzman değilim ama bence bir probleminiz yok bazı insanlar çok hassas yaratılmışlardır, sizin konunuzda olmasada başka konulara dair bendede hassaslık var burada açıklamak istemediğim hassasiyetler sanal ortamdan bir kaç arkadaşıma anlattığımda benden uzaklaşmalarına sebep olmuşlardı :)
İnsanların geneli çoğunluk neyse ona uyan koyunlar gibidirler çok şey düşünürler ama çoğunluğun gittiği izden giderler düşündüklerini yapamazlar.
Çoğu şeye delilik derler mesela şöyle bir insan düşünün kendisinin arkasından konuşulanların farkında ardından oyun çevirenlerin farkında ama bunlar olmamış gibi davranıyor bu davranıştan maksat onları kendi yaptıklarından utandırmak ama o insanlar bundan utanmak yerine bu kişi için diyorlar ki " Nekadar da saf hiçbirşeyin farkında değil enayi " oysa o kişi bunun farkındada onların uğlaşamayacağı bir edep'in zirvesinde olduğunu bilmiyorlar sizdeki durumda biraz bundan ibaret bence.
İçiniz rahatlayacaksa bir uzmana gidin diyeceğim de günümüzde normal bir iç sıkıntısına bile ilaç yazıldığı sağlık sektöründe bir uzmana gitmeniz nekadar doğru bilemicem,elbette mesleğinin hakkını veren uzmanlarımız da vardır ancak sayısının çok fazla olmadığını düşünüyorum bazı psikiyatriler var bu ilaç tuzağı hakkında kitaplar yazmışlardır bu kişiler diğerlerinden daha dürüst geliyor bana en azından ilaca ihtiyacı olmayan kişilere ilaç yazmazlar diye düşünüyorum.
Bir bilinçaltı terapistine gidip durumunuz hakkında bir değerlendire yapmasını isteyebilirsiniz ama bu gideceğiniz kişide işinin hakkını veren birisi olmalı diye düşünüyorum.
 

Anael Zan

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ara 2014
Mesajlar
535
Tepkime puanı
165
Kim ne derse desin kim nasıl bakarsa baksın yapmak istediÄŸinden vazgeçme sarıl gitsin sev gitsin süzül gitsin 😊 rüzgar benide çok etkiliyor í ½í¸￾
 

augury

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Nis 2011
Mesajlar
224
Tepkime puanı
7
Konum
Ankara
Doğayı sevmenin nesi delilik olsun? Sor onlara bir kere bile ağaca sarılmışlar mı?

Gece yürüyüşlerimde bazen bende gidip ağaçlara sarılıyorum. Üstlerindeki çizikleri görüp üzülüyorum. Bunlar kesinlikle delilik değil. Kaldı ki; anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkları olan insanlara bunu öneriyorum. Gidin, doğayı sevin, ayaklarınız toprağa bassın, ağaçlarla bütün olun vs. Bunlar gerçekten beton yığınları arasında yaşayan insanların ihtiyacı olan şeyler..

Doğayı hissettikçe yaşamın bir parçası olduğunu daha net anlıyor insan.
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Bunların hepsinin sebebi delilik suyu
Tüm insanlar akıllıyken delilik suyundan içen delirdi, içmeyenler içenlere içme delirirsin dedi ama dinlenmediler. Cünkü içmeyenler o kadar az ki, tüm deliler kalabalığa güvenip, içmeyen bir kaç akıllıya deli dediler. Şu andada böyle, herkes delilik suyu içmiş, herkes delirmiş. Az sayıdasın diye, kendini bırakıp içme delilik suyundan.
Normal yolda yürümek dururken, çimlere çiçeklere basmak akıllı işi mi?
İnsanlar gecsin diye yol yapmışlar ama bazıları 2 adımın karını yapıp çiçekleri çimleri çiğniyor. Bu mu akıllılık?
Delilik suyu içip, kendini akıllı sananları görme, duyma. isterse bütün dünya içsin o sudan, tek başına akıllı olarak yaşa :)
Ayrıca bu bir karakterdir, kişiliği sağlam olanlar başkasının lafından etklenmezler, bence ne doğru biliyorsan çevreden etkilenmeden devam et :)
 

Mrs.Şeytan

Kayıtlı Üye
Katılım
20 May 2014
Mesajlar
415
Tepkime puanı
66
Konum
Cehennem
İş
İngilizce Öğretmeni
Deli mi görüyorlar? Görsünler, en azından kafanın etini yiyen insanlar olmaz.. Hem size bir sır vereyim mi? ''Deli olmak ayrıcalıktır...''
İyi Forumlar
 

AronArcher

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2014
Mesajlar
608
Tepkime puanı
22
Banada diyorlar.Deli manyak garip ama alistim artik.Onlar eglenmek nedir bilmeyenler.
 

Bulut_atlası

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ocak 2013
Mesajlar
780
Tepkime puanı
31
Kendi hayatlarının ne kadar boş olduğunu görmeden konuşur insanlar o kadar bilgi birikimine sahip olmana rağmen basit şeylerden bahsetmek zorunda kalırsın bazen dışlanmamak için
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
deliler köyünde "akıllıya" deli derler. galileo dünya dönüyor demiş deli demeyi bırak adamı idam etmişler... yıllar önce show tv de haberlerde izlemiştim. kadın öğretmen insanların aura larını görüyordu. kadına deli dediler, sonu ne oldu bilmiyorum....

kaşıkçı elması hikayesi:1699 yılında İstanbulda Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam yuvarlak taş bulur.Bir yaymacı kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir. Kaşıkçı götürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçaya satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. Dördüncü Mehmet bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayuna getirtir ve Saray elmas tıraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 48 kratlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur. Kaşıkçı Elması 86 karattır ve dünyada çok bilinen 22 elmas arasındadır. Topkapı Sarayı müzesinde sergilenmektedir
 

Parpsikolog

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
141
Tepkime puanı
13
Konum
Türkiye
Doğayı sevmek kötü bir şey mi sanki? Ağaçlarla bir arada olmak, toprağa basmak, kuşları izlemek, rüzgarı hissetmek, gölde yüzmek... Ben çok küçük şeylerle mutlu olabiliyorum ve bu konuda hassasım dediğiniz gibi. Meditasyon yapıyorum, doğal taşlar takıyorum ona bile sinir oluyorlar. "O boynundaki ne? Ne işe yarıyor" Doğal taş olduğunu ve özelliklerini anlatıyorum. "Hahahaha" deyip dalga geçiyorlar, birbirleriyle bakışıyorlar. Yerlere çöp atıyorlar, sürekli bana "git onun yerine 2 dua oku" falan diyorlar. İnsanların beni değiştirmeye çalışmasından bıktım artık. Zaten yalnız kurtum, çok sosyalliği de sevmiyorum. Bir gece dolunay vardı. Dolunay beni çok etkiler deliriyorum kısacası dolunay çıkınca. Okulda biraz ruh halim değişkendi ve dolunaydan dolayı dedim yine dalga geçtiler. Bir öğretmen bile benim arkamdan "Hasta mı bu kız?" falan demiş. "Değişik bir insan" demiş. Hep sürüleştirmeye çalışıyorlar insanlar birbirlerini. Meditasyon yapıyorsun sana "günah" deyip dalga geçiyorlar. Gerçekten can sıkıcı bir durum yaşıyorum, hem de her gün...
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
Doğayı sevmek kötü bir şey mi sanki? Ağaçlarla bir arada olmak, toprağa basmak, kuşları izlemek, rüzgarı hissetmek, gölde yüzmek... Ben çok küçük şeylerle mutlu olabiliyorum ve bu konuda hassasım dediğiniz gibi. Meditasyon yapıyorum, doğal taşlar takıyorum ona bile sinir oluyorlar. "O boynundaki ne? Ne işe yarıyor" Doğal taş olduğunu ve özelliklerini anlatıyorum. "Hahahaha" deyip dalga geçiyorlar, birbirleriyle bakışıyorlar. Yerlere çöp atıyorlar, sürekli bana "git onun yerine 2 dua oku" falan diyorlar. İnsanların beni değiştirmeye çalışmasından bıktım artık. Zaten yalnız kurtum, çok sosyalliği de sevmiyorum. Bir gece dolunay vardı. Dolunay beni çok etkiler deliriyorum kısacası dolunay çıkınca. Okulda biraz ruh halim değişkendi ve dolunaydan dolayı dedim yine dalga geçtiler. Bir öğretmen bile benim arkamdan "Hasta mı bu kız?" falan demiş. "Değişik bir insan" demiş. Hep sürüleştirmeye çalışıyorlar insanlar birbirlerini. Meditasyon yapıyorsun sana "günah" deyip dalga geçiyorlar. Gerçekten can sıkıcı bir durum yaşıyorum, hem de her gün...


seninle dalga geçen insanların gelecekte yeri yok
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Doğayı sevmek kötü bir şey mi sanki? Ağaçlarla bir arada olmak, toprağa basmak, kuşları izlemek, rüzgarı hissetmek, gölde yüzmek... Ben çok küçük şeylerle mutlu olabiliyorum ve bu konuda hassasım dediğiniz gibi. Meditasyon yapıyorum, doğal taşlar takıyorum ona bile sinir oluyorlar. "O boynundaki ne? Ne işe yarıyor" Doğal taş olduğunu ve özelliklerini anlatıyorum. "Hahahaha" deyip dalga geçiyorlar, birbirleriyle bakışıyorlar. Yerlere çöp atıyorlar, sürekli bana "git onun yerine 2 dua oku" falan diyorlar. İnsanların beni değiştirmeye çalışmasından bıktım artık. Zaten yalnız kurtum, çok sosyalliği de sevmiyorum. Bir gece dolunay vardı. Dolunay beni çok etkiler deliriyorum kısacası dolunay çıkınca. Okulda biraz ruh halim değişkendi ve dolunaydan dolayı dedim yine dalga geçtiler. Bir öğretmen bile benim arkamdan "Hasta mı bu kız?" falan demiş. "Değişik bir insan" demiş. Hep sürüleştirmeye çalışıyorlar insanlar birbirlerini. Meditasyon yapıyorsun sana "günah" deyip dalga geçiyorlar. Gerçekten can sıkıcı bir durum yaşıyorum, hem de her gün...

Bu tür insanlar niye yaşadıklarını bile bilmiyorlar maddeye kaptırmışlar kendilerini.
Ayrıca onun yerine iki dua oku demelerine biraz sinir oldum duanın yeri çok önemlidir hayatımızda ama iki farklı konuyu birbirine karıştırmışlar dua var diye taşlara vs saçmalık diyorlarsa ozaman hastalandıklarındada sadece dua etsinler ilaç almasınlar sonuçta ilaçlarda minerallerden fln yapılıyor,bence siz o insanlardan uzak durun çünki cehaletin dibine vurmuşlar,Allah yarattıklarının hiketini anlayabilelim diye bir çok güzelliği bize sebepler zinciriyle sunmuştur mesela bazı hastalıklarının şifasının bitkilerde vs. olması gibi,birde yazınızda onların bu tür tavırlarından dolayı ağladığınızı yazmışsınız bence hiç ağlamayın çünki üzülmesi gereken siz değil onlardır bir insana fiziki darbe indirildiğinde nasıl acı çekiyorlarsa bitkilerde üzerlerine basıldığında öyle acı çekiyor yapılan bir çok bilimsel araştırmada bu söylemi destekliyor ama boş ve cahil insana birşey anlatamazsınız siz üzülmeyin ve ağlamayın bırakın onlar cehaletiyle başbaşa kalsınlar
 

Madmen

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2015
Mesajlar
69
Tepkime puanı
25
İnsanlar Doğa için yaratılmışlardır . Çoğunluk günümüzün konjüktüründe , elde edemediği arabalar ,villalar ve hisseler için ağlıyor . Sen bir ağaca ağlamışsın çok mu .? ;)
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
Bu mesajı sayın Keira'ya atmıştım size de danışmak istiyorum. Beni farklı ve deli gibi görüyorlar. Olayı sizlere anlatmak istiyorum:
Okul bahçesinde ağaçlar var ve öğlen arası hep onlara sarılıyorum, bilmiyorum elementler beni çekiyor. Bir arkadaşım gördü ve aynen şöyle dedi "Tamam doğayı sevmen güzel bir şey de ağaçlara sarılman tuhaf, delisin sen. Manyak mısın kızım sen?" dedi. Kendimi tutamadım öğle deyince sanki ağacın enerjisini hissettim ağlamaya başladım. Çiçeklere bastı ben de basmaması için onu uyardım, inadına yine bastı bilerek. Kendimi tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Rüzgarı kendimden bir parça olarak görüyorum ve hep dışarıda onunla iletişim halindeyim. İnsanlar dönüyor ve bana deli muammelesi yapıyorlar. Çok üzülüyorum bu duruma. Farklı hissediyorum gerçekten, bunu anlatmak mümkün değil. Ağlamaya başladığımda yine bana manyak, deli gibi laflar söyledi. Kendime engel olamıyorum sanki acılarını hissediyorum.

Gerçekten deli miyim? Yoksa bunlar cadılığın işaretleri mi? Çok kafam karışık, bana yardımcı olur musunuz?

cadı mı olmak istiyorsunuz? ondan dolayı mı bunları yaptığınıza inanıyorsunuz? neden sonra yaptığınızı sordunuz mu kendinize bunu. aldığınız cevapla çevrenizdekileri de kendinizi de anlaşılır kılabilirsiniz.
rüzgarla iletişim halimi hım. rüzgarda sizinle konuşuyor mu?
yaşamınızı bozuyorsa yaşadıklarınız bir psikiyatr ve psikologdan yardım alın bozmuyorsa da sorun yok istediğiniz kadar bunları yapabilirsiniz :)
akıl sağlığı bozulan kişinin iç görüsü olmadığından bunun farkına varamayabilir ve çevresi zamanla bundan rahatsız olur psikiyatr ve psikologtan yardım almasını sağlar. sizi ve sizin hayatınızı olumsuz etkilemediği sürece sorun yoktur parpsikolog :)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
cadı mı olmak istiyorsunuz? ondan dolayı mı bunları yaptığınıza inanıyorsunuz? neden sonra yaptığınızı sordunuz mu kendinize bunu. aldığınız cevapla çevrenizdekileri de kendinizi de anlaşılır kılabilirsiniz.
rüzgarla iletişim halimi hım. rüzgarda sizinle konuşuyor mu?
yaşamınızı bozuyorsa yaşadıklarınız bir psikiyatr ve psikologdan yardım alın bozmuyorsa da sorun yok istediğiniz kadar bunları yapabilirsiniz :)
akıl sağlığı bozulan kişinin iç görüsü olmadığından bunun farkına varamayabilir ve çevresi zamanla bundan rahatsız olur psikiyatr ve psikologtan yardım almasını sağlar. sizi ve sizin hayatınızı olumsuz etkilemediği sürece sorun yoktur parpsikolog :)
Algılayabilecekken, 4 yıllık basit bir diplomanın arkasına saklanıp, algılamayı reddediyorsunuz diye, ne iyi bir psikolog oluyorsunuz, ne de algısı açık insanlara hakaret etme hakkına sahip oluyorsunuz. Bir başka konuda da az önce yine hakaretiniz ve aşağılamanıza yönelik bir yazı yazdım. Bunun farkında olmadan yapmış olabileceğinizi düşünmüştüm ama şimdi bunu da görünce, epey isteyerek ve bilerek bu tutumunuzu sürdürdüğünüze kanaat getirdim.Lafa bak ''rüzgar da sizinle konuşuyor mu?'' bu nedir ya? Velev ki bu üye size bir danışan olarak geldi, insanlarla bu tarz saçma bir üslupla mı konuşuyorsunuz? Çok yanlış bir siteye gelmişsiniz çok. Her psikolog sizin gibi değil iyi ki. Sizi model alsa insanlar, ki şuan alıyorlar, psikologların hepsini cahil, aşağılamaya hazır insanlar gibi görecekler. Kendi mesleğinizi çok kötü bir biçimde gösteriyorsunuz. Bir de gidin yardım alın diyorsunuz. Siz önce kendinizi yaftalayın bakalım.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,973
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Bu mesajı sayın Keira'ya atmıştım size de danışmak istiyorum. Beni farklı ve deli gibi görüyorlar. Olayı sizlere anlatmak istiyorum:
Okul bahçesinde ağaçlar var ve öğlen arası hep onlara sarılıyorum, bilmiyorum elementler beni çekiyor. Bir arkadaşım gördü ve aynen şöyle dedi "Tamam doğayı sevmen güzel bir şey de ağaçlara sarılman tuhaf, delisin sen. Manyak mısın kızım sen?" dedi. Kendimi tutamadım öğle deyince sanki ağacın enerjisini hissettim ağlamaya başladım. Çiçeklere bastı ben de basmaması için onu uyardım, inadına yine bastı bilerek. Kendimi tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Rüzgarı kendimden bir parça olarak görüyorum ve hep dışarıda onunla iletişim halindeyim. İnsanlar dönüyor ve bana deli muammelesi yapıyorlar. Çok üzülüyorum bu duruma. Farklı hissediyorum gerçekten, bunu anlatmak mümkün değil. Ağlamaya başladığımda yine bana manyak, deli gibi laflar söyledi. Kendime engel olamıyorum sanki acılarını hissediyorum.

Gerçekten deli miyim? Yoksa bunlar cadılığın işaretleri mi? Çok kafam karışık, bana yardımcı olur musunuz?

keira aslında gerekli cevabı vermişti. Doğayı sevebilir ve Doğa ile istediğiniz gibi bağ kurabilirsiniz. Sarılabilir öpe bilir bir ağaç için anlayabilirsiniz. Bazısı bunu bir insanla Bazısı bir hayvanla Bazısı para ile kurabilir. Anormal bir davranış değil. Siz onlarla konuşabilirsiniz. Onlarda sizinle konuşabilir. Tabi bu konu çok hasas bir konu. Eskilerin dediği gibi delilik ve velilik arasında çok ince bir çizgi vardır. Sadece anlattığınız kadar ise delilik belirtisi yok. Delilik Tıbbi bir tabir değil hatta hakaret içerir. Siz öyle söylediğiniz için deli kelimesini kullandım.

Peki velimisiniz. Yani ruhsal bir yeteneğiniz ya da özelliğiniz var mi. Ben ya da bir başkası size bu konuda Teşhis koyamaz. Bunu siz bilirsiniz. Doğa ile bağ kurmak bir Cadılık işareti değildir. Başka başka yetenekleriniz olması lazım ve bunlar çok çok önce ortaya çıkması lazım. Bunlar sizde var mi bakın. Bunlar ne olabilir diye sormayın. Bunları zira bilirsiniz. Adınız kadar iyi bilirsiniz.

Birde şu Açıdan bakalım. İhtitaç duyduğunuz bi sevgi ya da ilgi olabilir. Bu ihtiyacınızı karşılamak için doğaya bunu yansıtmış olabilirsiniz. Bu şekilde bir şey var ki diye kendinize bakın ve bunu özellikle ailenizle Konuşun. Bu şekilde bir ihtiyaç var ise bunu en başta size sağlayacak onlardır, birde kendine güven üzerine çalışmanızı öneririm.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst