'' Hani Lut'da Kavmi'ne şöyle demişti: ' Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz ? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz ? Doğrusu siz ölçüyü aşan bir kavimsiniz. Kavimlerinin cevabı: ' Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış ? ' demekten başka olmadı. (A'raf Suresi,80-82)
Bu bir meal.
Bir de birisi Lut kavminden Allah'ın helakından falan bahsetmiş. Kavmin bireylerini başka bir yaradan yaratmışsa belki aralarında savaş vardır yaradanların diye dalga geçesim geliyor bu eksik bilgiyle.
Bu yazının ne anlama geldiğini bilemiyorum. Bu kadar karışık cevap yazıp sonrada Bella'ya
Sanırım sözcük karmaşasından kaynaklı bir yanlışlık oldu; düzeltmek istedim. Belki bu sözcük karmaşası ortadan kalkarsa seni daha iyi anlama şansımız olabilir diye düşündüm.
demenizi hiç mi hiç anlamadım. Her neyse...
Eşcinselliğin ne olduğu, toplumda yeri ve kendi durumu ile ilgili başlayan sohbet, araştırma, açıklama eninde sonunda Kur'an konusundan geçer. Eşcinselliğe bir ünvan ve sıfat olarak sahip olan bireyler kendilerini kainatın kitabı içinde bulabilmek isterler. Kur'an insanın isimlerinden bahsederken onları tevhide davet eder, sıfatlarından bahsederken bir sıralama yapmaya davet eder, fillerinden bahsederken bakış açısı verir, zarflarından bahsederken peygamberlere özendirir.
Ayetler "ey insanlar" deyip davet ettikçe en güzel muhataplardan biri de eşcinsellerdir. Kur'anın beyanı tam olabilmesi ve tüm insanlığa hitap edebilmesi için eşcinseller de bu kitlenin içinde yerlerini almalıdırlar. bunu aslında her eşcinsel derinden hisseder. yalnız Kur'anda kendi gözleri ile görmek için muhatap olduğunda ortaya büyük bir eksik çıkar. onu kelamından anlamaktan acizdir. acizdir, çünkü yıllarca bir düşman ve öcü gibi gösterilmiştir. acizdir, çünkü birden bir sayfada karşılaşıp, okuyup da yıkılacağı bir lanetten korkar. lakin merak eşcinselin temel özelliği olmakla bunu daha kolay yöntemlerle araştırır. bu konuda kaynaklar Kur'an üzerine yazılmış eserlerdir. bu eserler tefsirler, mealler, diğer eserlerdir.
1. Kur'an: Doğrudan Allahdan geldiğini kendi içindeki benzersizliği ve onu harfiyyen yaşayan Peygamberimizin hayatının onun mucizesi olması isbat eder. kendi içinde 40 ayrı mucizeyi barındıryor olması ile ayrı bir inceleme konusudur. Hem Kur'ana benzer yazmak, taklidini yapmak için gâyet şiddetli iki sebeb vardı. Birisi; düşmanın onu susturma hırsı. Diğeri; dostlarının taklit şevkidir ki, şu iki şiddetli ümit altında milyonlar Arabî kitablar yazılmış ki hiçbirisi ona benzemez. Âlim olsun, âmi olsun her kim Ona ve onlara baksa kat'iyen diyecek ki: «Kur'an, bunlara benzemez. Hiçbirisi Ona benzer gelemez.» Şu halde, ya Kur'an bütününün altındadır. Bu ise, bütün dost ve düşmanın ittifakıyla battaldır, muhaldir. Veya Kur'an, o yazılan umum kitabların fevkındedir, Mu'cizedir!
2. Kur'an Tefsirleri :
Tefsir iki kısımdır.
Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur'anın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin mânalarını beyan ve izah ve isbat ederler.
İkinci kısım tefsir ise: Kur'ânın imanî olan hakikatlarını kuvvetli hüccetlerle beyan ve isbat ve izah etmektir. Bu kısmın çok ehemmiyeti var.
bugüne kadar islam tarihinde yazılan tefsir sayısı yaklaşık 350 000 dir.
3. Meal :
gariptir, bu son yüzyılda ortaya çıkmış, aslında Kur'anı küçük düşürmek niyetiyle ortaya atılmış, sonradan samimi mü'minlerin elinde ehlileşmiş bir tarz olan Meal hakkında şu ilginç alıntıya bakmak gerekir:
"
"Elhamdülillah" bir cümle-i Kur'aniyedir. Bunun en kısa mânası, ilm-i Nahiv ve Beyan kaidelerinin iktiza ettiği şudur:
كُلُّ فَرْدٍ مِنْ اَفْرَادِ الْحَمْدِ مِنْ اَىِّ حَامِدٍ صَدَرَ وَعَلَى اَىِّ مَحْمُودٍ وَقَعَ مِنَ اْلاَزَلِ اِلَى اْلاَبَدِ خَاصٌّ وَمُسْتَحِقٌّ لِلذَّاتِ الْوَاجِبِ الْوُجُودِ الْمُسَمّىَ بِاللّهِ
Yani: "Ne kadar hamd ve medh varsa, kimden gelse, kime karşı da olsa, ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o Zât-ı Vâcib-ül Vücud'a ki, Allah denilir." İşte "ne kadar hamd varsa", "el-i istiğrak"tan çıkıyor. "Her kimden gelse" kaydı ise, "hamd" masdar olup fâili terk edildiğinden, böyle makamda umumiyeti ifade eder. Hem mef'ulün terkinde, yine makam-ı hitabîde külliyet ve umumiyeti ifade ettiği için, "her kime karşı olsa" kaydını ifade ediyor. "Ezelden ebede kadar" kaydı ise; fi'lî cümlesinden ismî cümlesine intikal kaidesi, sebat ve devama delalet ettiği için, o manayı ifade ediyor. "Has ve müstehak" manasını "Lillah"taki "lâm-ı cer" ifade ediyor. Çünki o "lâm", ihtisas ve istihkak içindir. "Zât-ı Vâcib-ül Vücud" kaydı ise; vücub-u vücud, Ulûhiyetin lâzım-ı zarurîsi ve Zât-ı Zülcelâl'e karşı bir ünvan-ı mülahaza olduğundan, "Lafzullah" sair esmâ ve sıfâta câmiiyeti ve ism-i azam olduğu itibariyle, delalet-i iltizamiye ile delalet ettiği gibi; Vâcib-ül Vücud ünvanına dahi, o delalet-i iltizamiye ile delalet ediyor.
İşte, "Elhamdülillah" cümlesinin en kısa ve ulema-yı Arabiyece müttefek-un aleyh bir manâ-yı zâhirîsi şöyle olursa, başka bir lisana o i'caz ve kuvvetle nasıl tercüme edilebilir?
Hem elsine-i âlem içinde lisan-ı nahvî Arabî'den başka birtek lisan var; o da hiçbir vakit Arab lisanının câmiiyetine yetişemez. Acaba o câmi' ve i'cazdarane olan lisan-ı nahvî ile mu'cizekârane bir surette ve her ciheti birden bilir, irade eder bir ilm-i muhit içinde zuhur eden kelimat-ı Kur'aniye; sair elsine-i terkibiye ve tasrifiye vasıtasıyla, zihni cüz'î, şuuru kısa, fikri müşevveş, kalbi karanlıklı bazı insanların kelimat-ı tercümiyesi nasıl o mukaddes kelimat yerini tutabilir?"
böylece asıl hükmüne bakılacak eserlerin tefsir olduğu da ortaya çıkmış oldu.
Meale İman
genelde kolaycı bir millet olarak hemen meale sarılır ve kelime karşılığı olarak Kur'anı bir fihrist ve puan cetveli gibi kullanmak isteriz. gerek eşcinselliği merak edenler gerekse eşcinsel duygusu olan homofobik ve eşcinselliği yoketmeye çalışan insanlar hemen kolayca açıp mealden işte böyle diyor derler. "mealin yeri nedir?" diye bakacak olursak şu usulle karşılaşırız:
"Kur'anın herbir kelâmı, üç kaziyeyi müştemildir:
Birincisi: Bu, Allah'ın kelâmıdır.
İkincisi: Allah'ca murad olan mâna, haktır.
Üçüncüsü: Mâna-yı murad, budur.
Eğer Kur'anın o kelâmı, başka bir manaya ihtimali olmayan muhkemattan olursa veya Kur'anın başka bir yerinde beyan edilmiş ise, birinci ve ikinci kaziyeleri aynen kabul etmek lâzımdır ve inkârları da küfürdür.
Şayet Kur'anın o kelâmı, başka bir manaya ihtimali olan bir nass veya zâhir olursa, üçüncü kaziyeyi kabul etmek lâzım olmadığı gibi inkârı da küfür değildir.
İşte müfessirlerin ihtilafları, ancak ve ancak şu kısma aittir."
buradan da görüldüğü gibi, mananın türkçe karşılığında olan kelimelerden hangisini seçtiği, meal yazarının kendi iddiasını şekillendirir. oradaki konu iffet ve aile sahiplerinin dikkat etmesi gerekenler başlığındayken yapılan bir çeviride eşcinsellere hükmedilemez. bu konuya en zıt bir heteroseksüel için nedamete, pişmanlığa ve affa kapı açacak bir ifade, sadece adı eşcinsel diye, kimseye bir damga olarak kullanılamaz. "bu meal böyle diyor. bu meal, Kur'andır. buna iman et yoksa kafir olursun" denemez. aklı varsa o kendi o meale iman etsin ve hususi hayatına uygulayıp Rabbine anladığı gibi yakarsın. yoksa silah gibi kullanmak hele hele ağız dalaşı ve tartışma da kullanmanın hükmü, adeta, ders aldığı Amme cüz'ünü birtek şekerlemeye satan havâi bir çocuk gibi, elmas kıymetinde bulunan hasenâtını, hissini okşamak için ve hevâsını memnun etmek için ve hevesini tatmin etmek için, ehemmiyetsiz cam parçaları hükmündeki lezzetlere, enâniyetlere vesile edip, kârlı işlerde hasâret eder...
Kur'an bir define sandığı olarak açılmayı bekliyor. istifade edin. Kur'an bir şefkat denizi olarak size bakıyor. hiç kimsenin onunla dostluğunuzu bozmasına müsaade etmeyin.
Ve işte bilimsel açıklaması;
(her biri yaklaşık 9 dakika)
[video=youtube;4XJ9N0gLbjM]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=4XJ9N0gLbjM[/video]
[video=youtube;98rf3wi-RPw]http://www.youtube.com/watch?v=98rf3wi-RPw[/video]
En fazla iki video yayınlayabildiğimizden, devamını linke tıklayıp izleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=jcS9ciI1QsE
http://www.youtube.com/watch?v=Jg9ESivyk-0
http://www.youtube.com/watch?v=WxnHrnWOSJM
Alıntı.
Yazıya katkı yapmak isteyen varsa buyursunlar.
Umarım bundan belki beş yıl sonra bu konuyu birileri güncelleyebilir.
Özür dilerim beşinciyi atlamışım;
[video=youtube;CAbLRDIbYNQ]http://www.youtube.com/watch?v=CAbLRDIbYNQ&feature=player_embedded[/video]