Enerjinizi Arttırın
BUGÜNLERDE ENERJİNİZ düşük mü? Günlerinizi hiçbir şey yapmadan geçiriyor, rölantiden bir türlü çıkamıyor musunuz? Canınız çok mu sıkılıyor? Eğer bu durumdaysanız enerjinizin bir şekilde yükselmesi gerekiyor demektir.
Çoğumuz gibi sizin de enerji düzeyiniz hem ekonomik güçlükler hem de dünyanın dört bir yanındaki sorunlardan olumsuz etkileniyor. Sürekli olarak insanların işten çıkarıldıklarını, şirketlerin art arda kapılarını kapattıklarını duyarak işe gitme; bu durumda yaratıcılığınızı, hevesinizi ve üretkenliğinizi korumak normal zamanlara göre iki kat daha zor olabilir.
Enerjimizi artırmaya başlamadan önce enerjinin her insanda farklı yansıdığını ancak özünün hepimizde aynı olduğunu bilmemiz gerekir. İçimizdeki enerji, esinlenme ve güç yaşamda keyifle ileriye doğru yol almamızı sağlar; hedeflerimize ulaşmamıza ve isteklerimizi gerçekleştirmemize olanak verir. Uzun sözün kısası enerjimiz, mutlu ve üretken bir yaşamın yakıtıdır. Enerjimizin kullanılmadan durmasına, boşalmasına ve başka insanlar tarafından çalınmasına izin verecek olursak depomuzda enerjimiz azalır. Ama enerji depolarımızı istediğimiz zaman doldurabiliriz. Bunun için bir parça niyet, bilinçli bir farkındalık ve seçim yeterlidir.
O halde enerjimizi nasıl artırabiliriz?
Sağlıklı, dengeli ve mutluluk verici faaliyetlerde bulunmayı seçtiğimiz zaman daha enerjik oluruz. Özellikle iş yaşamında bu, zor zamanlarda iyiyi görmek anlamına gelir. Bu kolay değildir ama umutsuzluğa kapılmamak gerekir.
Ekonomik durgunluğun neden olduğu can sıkıntısı ve enerji düşüklüğünden kurtulmanızı sağlayacak beş yararlı öneri aşağıda yer almaktadır:
1. Kendinize karşı iyi olun.
Enerjinizi artırma yolunda atabileceğiniz en önemli adımlardan biri, kişisel bakımınız için titizlikle hazırlanmış bir planınızın olmasıdır. Bu plan, en kaliteli yakıtın seçilmesini de içerir. Gerek öğünlerde gerekse atıştırmalık olarak sağlıklı besinler seçin; herhangi bir işle meşgulken yemek yemekten kaçının; özellikle çok fazla boş (ama rahatlatıcı) şekerli besin almaktan ve basit karbonhidratlardan uzak durun. Günde en az bir kez açık havaya çıkın ve doğanın en büyük enerji desteklerinden biri olan oksijeni ciğerlerinize çekin. Enerjinizi artırmak için otoparkın ya da ofis binasının çevresinde sıradan bir yürüyüş yeterlidir.
2. Eğlenceye zaman ayırın.
Siz hiç enerjisi olmayan bir çocuk gördünüz mü? Bu çok ender olur! Çocukların çoğunun gündeminde tek bir madde yer alır, o da eğlenmektir. Çocuklar yaratıcılıktan, keşfetmekten ve oynamaktan keyif alırlar. Çocuklar için günler su gibi akıp gider ve harika bir şeyi kaçırabilecekleri korkusuyla öğle uykusuna ya da gece yataklarına yatmayı hiç istemezler. Bu minik öğretmenlerden ders alabilir ve yaşamlarımıza biraz daha eğlence katabiliriz. İşyerinize biraz daha eğlence katabilmenin yollarını düşünün. En sevdiğiniz oyuncağı ya da bibloyu masanıza koyun. Öğle molasında iş arkadaşlarınızla masa oyunları oynayın. Günün şakası türünden elektronik posta mesajları okuyun ve gönderin. İşyeri dışında ise kumsal da deniz kabukları toplayın, ailenizle birlikte açık havada oyunlar oynayın. İçinizdeki çocuğun bunca yıl sonra yeniden oyun oynamasına izin verin!
3. Dinlenin.
Zihnimiz hiç sonu gelmeyen bir şekilde bir işten diğerine atlar ya da daha kesin bir ifadeyle sorun ardına sorun çözmeye odaklanırsa enerjimiz tükenir. İyi çalışabilmeleri için bilgisayarlarımızın arada bir kapatılmaları gerekir; beyinlerimiz de aynı şeye gereksinim duyar. Meditasyon yaparak zihninizi "boşaltmak" için zaman ayırın. Eğer meditasyon yapmayı bilmiyorsanız her gün birkaç dakika rahat bir yerde sessizce oturun.
HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN.
Öğle molasının sonunda kendinize zaman ayırın ve meditasyon yapın.Beyninizin bir süre için dinlenmesine izin verdikten sonra kendinizi ne kadar enerjik hissedeceğinizi görerek şaşıracaksınız. Yaşamınıza sessizlik sürelerini ekledikten sonra yaratıcı görüntüleme ya da dağınıklıkları yok ederek çalışma alanınızı temizleme gibi; masanızı kapıya doğru çevirmek, odanın köşelerine bitkiler yerleştirmek, elektrikli cihazları olabildiğince kendinizden uzağa koymak şeklinde basit birkaç Feng Shui tekniği gibi diğer faaliyetleri de yaşamınıza katmaya başlayabilirsiniz.
4. Anı yaşayın.
Enerjimizi en yüksek düzeye çıkarabilmemizi engelleyen önemli bir unsur, hepimizin yaptığı gibi sürekli geçmiş için pişmanlık ve gelecek için kaygı duymaktır. Geçmişteki, bize göre başarısızlık olan durumlara üzülerek ya da olabileceklerin en kötüsü için endişe duyarak öyle çok enerji harcarız ki içinde bulunduğumuz anın keyfini çıkaramayız. Geleceğin ne getireceğini bilemeyiz ve onu kontrol etmeye çalışmak değerli zamanımızı ve enerjimizi boşa harcamaktan başka bir işe yaramaz. İçinde bulunduğumuz andan kopmamak için en iyi yol, kendimizle ve çevremizle ilgili farkındalığımızı artırmaktır. Elinizi kalbinizin Üzerine koyun. Ne hissediyorsunuz? Çevrenize bakın. Neler görüyorsunuz? İçinde bulunduğumuz anı eksiksiz yaşamayı öğrenirsek yaşamımız hiç düşünemeyeceğimiz ölçüde zenginleşir. Zaten elimizde yaşadığımız andan başka bir şey yoktur.
5. Minnettar olun.
Minnettarlığınızı dile getirmek, adrenalin iğnesi yaptırmaya benzer. Sahip olduklarımız; örneğin bir yuvamız, bir ailemiz olduğu, sevdiğimiz ve sevildiğimiz, sağlıklı olduğumuz, kamımız doyduğu ve içinde yaşadığımız bir evimiz olduğu için minnettarlık duyduğumuzda enerji düzeyimiz hemen yükselir ve bu da zor dönemlerden geçerken bize yardımcı olur. Burada işin anahtarı, minnettarlığımızı ifade etmeyi bir günlük alışkanlık haline getirmektir. Her güne minnettarlığınızı dile getirerek başlamayı ve her günü böyle bitirmeyi düşünün.
Yataktan kalkmadan ve işe gitmeden ya da akşam yatağa yatarken ışığı kapatmadan önce zihninizde yaşamınızdaki tüm olağan üstü güzellikleri şöyle bir döndürün. O günün tüm güçlükleri içine gizlenmiş armağanları bulmaya çalışın. O toplantının ya da müşteri görüşmesinin ertelenmiş olmasında ne hayır vardı? Bunların ertelenmesi, bitiş tarihi yaklaşan o proje Üzerinde çalışmak ya da işten birkaç dakika erken çıkıp ailenizle biraz daha birlikte olabilmek için zaman bulmanıza olanak mı verdi? Eğer yaşama minnettarlık perspektifinden bakmayı öğrenirseniz bir daha asla o iyi tanıdığımız rölantide yaşama duygusuna kapılmazsınız.
Zaman zaman enerji düzeyimiz iş yerindeki statümüze, medyadan gelen mesajlara ya da banka hesaplarımızın bakiyelerine bağlı gibi görünse de yukarıda sayılan bu basit enerji artırıcı seçimleri tekrar tekrar, her gün ve her dakika uygularsak bu gidişe dur diyebiliriz. Siz de bolluğun, dengenin ve yaratıcılığın olduğu bir yaşamı seçin ve sonra da bu yaşamı destekleyecek türden fikirleri, inançları ve hareketleri benimseyip uygulayın.
Theresa Rose
Ayrıca Bilim adamlarının enerjinizi zirvede tutmak için sıraladığı 23 öneri…
1- Cardiff Üniversitesi’ndeki araştırmaya göre her gün 40 gr. buğday, mısır vb. lifleri almalısınız. Çünkü bu tür lifler enerjiyi artırıyor ve stresi azaltıyor.
2- Sabahları çıkarken bir soğuk bir sıcak duş alın. Önce ılık bir suyun altında durun. Ardından suyun sıcaklığıyla oynayın. Ancak başınızı suyun altına sokmamaya dikkat edin. 5- 6 dakika bunu tekrarlarsanız, çıktığınızda kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.
3- Yapılan araştırmalara göre her dört kadından birinde demir seviyesinin düşük olduğu belirlenmiş. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratır. Bu yüzden daha fazla demir içeren yeşil sebze, kurutulmuş meyve ve tahıl gevreklerinden bolca tüketmelisiniz.
4- Daha bol balık, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz… Çünkü vücut için gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini harekete geçiriyor.
5- Günde 2 ya da 3 litre su içmelisiniz. Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre bu oranlarda su içmek dayanıklılığı artırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor. Ancak aklınızda bulunsun; fazlası da zararlı.
6- Dik durun. Kambur durmak kasların daha hızlı çalışarak yorulmasına sebep olur. Nefes almanızı zorlaştırır. Dik konumdayken daha rahat nefes alınır, oksijen akciğerlere dolar ve böylece kanın daha rahat dolaşması sağlanır…
7- Yapılan araştırmalara göre en sevdiğiniz müzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savaşmamızı sağlıyor.
8- Dışarı çıkın. Sabah kalkınca yapacağınız ilk iş dışarı çıkmak olsun. Amerikalı bilim adamları doğal ışığın beyni harekete geçirdiğini ve seratonin salgılamasına yardımcı olduğunu söylüyor. Bu da mutluluğunuzu artıracaktır.
9- Mutlaka gün içerisinde şekerleme yapın… Amerika’daki beyin sağlığı araştırmacılarına göre, 30 dakikalık kısa bir uyku bile insanları performanslarını olumlu etkiliyor.
10- Vücudun asit oranını dengelemeniz gerekir. Gereğinden fazla şekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yüzden sebze ve meyve salatalarını bolca tüketin.
11- Doktorlar sizi mutlu eden şeyleri hatırlamanız için sizi mutlu eden şeyleri bir deftere yazmanızı öneriyor. Bunları okudukça sizi neyin mutlu ettiğini daha iyi bulabilirsiniz.
12- Düzenli yemek yiyin. Yemekler arasındaki uzun aralıklar şekerin düşmesine, dolayısıyla enerjinizin azalmasına neden olur. Günde üç kez mutlaka yemek yiyin.
13- Kaslarınızı hissederek enerji sağlayın. Mesela iki elinizi göğüs hizasında birleştirin ve birbirine doğru itin. Ardından başınızın üstüne kaldırın ve bunu 5- 10 defa tekrarlayın.
14- Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Süt, 150 gr yoğurt, 1 muz, tereyağ, bal, fındık ve cevizi karıştırıp yiyebilirsiniz.
15- Nefes alıp vermenin önemini mutlaka kavrayın. Derin nefes alıp vermek, nefes yolunuzu açacak ve daha çok enerji almanızı sağlayacaktır. Her saat üç ya da dört kere derin nefes alıp verin.
16- Cep telefonunuzu kapatın. Bırakın günün birkaç saatinde kimse size ulaşamasın. Gerekli oluğunda iş ve aileniz için kullanın.
17- Düzenli olun. Dağınıklık sizi strese sokacaktır. Gereksiz yere panik yaparsanız, bu stresle işleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yaşayıp stresinizi artırmayın…
18- Adımlarınızı artırın. Daha fazla yürüyüş yapın, bol bol merdiven çıkın. Olabildiğince hareketli olmaya özen gösterirseniz, kanın hızlı hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasını sağlarsınız. Bu da sizi rahatlatacaktır.
19- Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, fındıkta ve tahıllı ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandıracaktır.
20- Yiyeceklerdeki enerjinin hızlı emilimini sağlayan Co- enzim Q10, vücudun ürettiği bir antioksidandır. Bu enzimin oluşmasını sağlayan yiyeceklere de brokoli, kahverengi şeker, kepekli ürünler, soya ve fındıktır.
21- Çok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkaç kez 1 ya da 2 kadeh şarabı geçmemeye, çay ve kahve tüketimini en aza indirmeye özen gösterin.
22- Bilgisayarla çalışırken mutlaka aralar verin. Japon araştırmacılar, bilgisayar önünde çok oturan insanların endişeli olma halinin arttığını, gözlerde problem yaşandığını ve beden ağrılarının çoğaldığını söylüyor.
23- Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek için kendinize 20 dakika ayırın ve şunları yapmaya çalışın…
- Ilık sessiz bir yerde oturun ya da uzanın. Üzerinizde rahat kıyafetleriniz olsun ve gözlerinizi kapatın.
- Nefes alışverişinize odaklanın ve nefesinizin rahat olmasını sağlayın.
- Kendinizi nehir kenarında, yeşil çimenlerin üzerinde düşünün. Güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor ve siz suyun akışını duyuyorsunuz.
- Suyun içinde ayağa kalkıyor, yüzünüzü güneşe dönüyorsunuz. Güneşin sizi enerjiyle doldurduğunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alıp, bu enerjinin içinize işlemesini sağlıyorsunuz.
- Vücudunuzun ve düşüncelerinizin pozitife dönüştüğünü hissettiğinizde yavaşça gözlerinizi açıyorsunuz.
Alıntı
BUGÜNLERDE ENERJİNİZ düşük mü? Günlerinizi hiçbir şey yapmadan geçiriyor, rölantiden bir türlü çıkamıyor musunuz? Canınız çok mu sıkılıyor? Eğer bu durumdaysanız enerjinizin bir şekilde yükselmesi gerekiyor demektir.
Çoğumuz gibi sizin de enerji düzeyiniz hem ekonomik güçlükler hem de dünyanın dört bir yanındaki sorunlardan olumsuz etkileniyor. Sürekli olarak insanların işten çıkarıldıklarını, şirketlerin art arda kapılarını kapattıklarını duyarak işe gitme; bu durumda yaratıcılığınızı, hevesinizi ve üretkenliğinizi korumak normal zamanlara göre iki kat daha zor olabilir.
Enerjimizi artırmaya başlamadan önce enerjinin her insanda farklı yansıdığını ancak özünün hepimizde aynı olduğunu bilmemiz gerekir. İçimizdeki enerji, esinlenme ve güç yaşamda keyifle ileriye doğru yol almamızı sağlar; hedeflerimize ulaşmamıza ve isteklerimizi gerçekleştirmemize olanak verir. Uzun sözün kısası enerjimiz, mutlu ve üretken bir yaşamın yakıtıdır. Enerjimizin kullanılmadan durmasına, boşalmasına ve başka insanlar tarafından çalınmasına izin verecek olursak depomuzda enerjimiz azalır. Ama enerji depolarımızı istediğimiz zaman doldurabiliriz. Bunun için bir parça niyet, bilinçli bir farkındalık ve seçim yeterlidir.
O halde enerjimizi nasıl artırabiliriz?
Sağlıklı, dengeli ve mutluluk verici faaliyetlerde bulunmayı seçtiğimiz zaman daha enerjik oluruz. Özellikle iş yaşamında bu, zor zamanlarda iyiyi görmek anlamına gelir. Bu kolay değildir ama umutsuzluğa kapılmamak gerekir.
Ekonomik durgunluğun neden olduğu can sıkıntısı ve enerji düşüklüğünden kurtulmanızı sağlayacak beş yararlı öneri aşağıda yer almaktadır:
1. Kendinize karşı iyi olun.
Enerjinizi artırma yolunda atabileceğiniz en önemli adımlardan biri, kişisel bakımınız için titizlikle hazırlanmış bir planınızın olmasıdır. Bu plan, en kaliteli yakıtın seçilmesini de içerir. Gerek öğünlerde gerekse atıştırmalık olarak sağlıklı besinler seçin; herhangi bir işle meşgulken yemek yemekten kaçının; özellikle çok fazla boş (ama rahatlatıcı) şekerli besin almaktan ve basit karbonhidratlardan uzak durun. Günde en az bir kez açık havaya çıkın ve doğanın en büyük enerji desteklerinden biri olan oksijeni ciğerlerinize çekin. Enerjinizi artırmak için otoparkın ya da ofis binasının çevresinde sıradan bir yürüyüş yeterlidir.
2. Eğlenceye zaman ayırın.
Siz hiç enerjisi olmayan bir çocuk gördünüz mü? Bu çok ender olur! Çocukların çoğunun gündeminde tek bir madde yer alır, o da eğlenmektir. Çocuklar yaratıcılıktan, keşfetmekten ve oynamaktan keyif alırlar. Çocuklar için günler su gibi akıp gider ve harika bir şeyi kaçırabilecekleri korkusuyla öğle uykusuna ya da gece yataklarına yatmayı hiç istemezler. Bu minik öğretmenlerden ders alabilir ve yaşamlarımıza biraz daha eğlence katabiliriz. İşyerinize biraz daha eğlence katabilmenin yollarını düşünün. En sevdiğiniz oyuncağı ya da bibloyu masanıza koyun. Öğle molasında iş arkadaşlarınızla masa oyunları oynayın. Günün şakası türünden elektronik posta mesajları okuyun ve gönderin. İşyeri dışında ise kumsal da deniz kabukları toplayın, ailenizle birlikte açık havada oyunlar oynayın. İçinizdeki çocuğun bunca yıl sonra yeniden oyun oynamasına izin verin!
3. Dinlenin.
Zihnimiz hiç sonu gelmeyen bir şekilde bir işten diğerine atlar ya da daha kesin bir ifadeyle sorun ardına sorun çözmeye odaklanırsa enerjimiz tükenir. İyi çalışabilmeleri için bilgisayarlarımızın arada bir kapatılmaları gerekir; beyinlerimiz de aynı şeye gereksinim duyar. Meditasyon yaparak zihninizi "boşaltmak" için zaman ayırın. Eğer meditasyon yapmayı bilmiyorsanız her gün birkaç dakika rahat bir yerde sessizce oturun.
HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN.
Öğle molasının sonunda kendinize zaman ayırın ve meditasyon yapın.Beyninizin bir süre için dinlenmesine izin verdikten sonra kendinizi ne kadar enerjik hissedeceğinizi görerek şaşıracaksınız. Yaşamınıza sessizlik sürelerini ekledikten sonra yaratıcı görüntüleme ya da dağınıklıkları yok ederek çalışma alanınızı temizleme gibi; masanızı kapıya doğru çevirmek, odanın köşelerine bitkiler yerleştirmek, elektrikli cihazları olabildiğince kendinizden uzağa koymak şeklinde basit birkaç Feng Shui tekniği gibi diğer faaliyetleri de yaşamınıza katmaya başlayabilirsiniz.
4. Anı yaşayın.
Enerjimizi en yüksek düzeye çıkarabilmemizi engelleyen önemli bir unsur, hepimizin yaptığı gibi sürekli geçmiş için pişmanlık ve gelecek için kaygı duymaktır. Geçmişteki, bize göre başarısızlık olan durumlara üzülerek ya da olabileceklerin en kötüsü için endişe duyarak öyle çok enerji harcarız ki içinde bulunduğumuz anın keyfini çıkaramayız. Geleceğin ne getireceğini bilemeyiz ve onu kontrol etmeye çalışmak değerli zamanımızı ve enerjimizi boşa harcamaktan başka bir işe yaramaz. İçinde bulunduğumuz andan kopmamak için en iyi yol, kendimizle ve çevremizle ilgili farkındalığımızı artırmaktır. Elinizi kalbinizin Üzerine koyun. Ne hissediyorsunuz? Çevrenize bakın. Neler görüyorsunuz? İçinde bulunduğumuz anı eksiksiz yaşamayı öğrenirsek yaşamımız hiç düşünemeyeceğimiz ölçüde zenginleşir. Zaten elimizde yaşadığımız andan başka bir şey yoktur.
5. Minnettar olun.
Minnettarlığınızı dile getirmek, adrenalin iğnesi yaptırmaya benzer. Sahip olduklarımız; örneğin bir yuvamız, bir ailemiz olduğu, sevdiğimiz ve sevildiğimiz, sağlıklı olduğumuz, kamımız doyduğu ve içinde yaşadığımız bir evimiz olduğu için minnettarlık duyduğumuzda enerji düzeyimiz hemen yükselir ve bu da zor dönemlerden geçerken bize yardımcı olur. Burada işin anahtarı, minnettarlığımızı ifade etmeyi bir günlük alışkanlık haline getirmektir. Her güne minnettarlığınızı dile getirerek başlamayı ve her günü böyle bitirmeyi düşünün.
Yataktan kalkmadan ve işe gitmeden ya da akşam yatağa yatarken ışığı kapatmadan önce zihninizde yaşamınızdaki tüm olağan üstü güzellikleri şöyle bir döndürün. O günün tüm güçlükleri içine gizlenmiş armağanları bulmaya çalışın. O toplantının ya da müşteri görüşmesinin ertelenmiş olmasında ne hayır vardı? Bunların ertelenmesi, bitiş tarihi yaklaşan o proje Üzerinde çalışmak ya da işten birkaç dakika erken çıkıp ailenizle biraz daha birlikte olabilmek için zaman bulmanıza olanak mı verdi? Eğer yaşama minnettarlık perspektifinden bakmayı öğrenirseniz bir daha asla o iyi tanıdığımız rölantide yaşama duygusuna kapılmazsınız.
Zaman zaman enerji düzeyimiz iş yerindeki statümüze, medyadan gelen mesajlara ya da banka hesaplarımızın bakiyelerine bağlı gibi görünse de yukarıda sayılan bu basit enerji artırıcı seçimleri tekrar tekrar, her gün ve her dakika uygularsak bu gidişe dur diyebiliriz. Siz de bolluğun, dengenin ve yaratıcılığın olduğu bir yaşamı seçin ve sonra da bu yaşamı destekleyecek türden fikirleri, inançları ve hareketleri benimseyip uygulayın.
Theresa Rose
Ayrıca Bilim adamlarının enerjinizi zirvede tutmak için sıraladığı 23 öneri…
1- Cardiff Üniversitesi’ndeki araştırmaya göre her gün 40 gr. buğday, mısır vb. lifleri almalısınız. Çünkü bu tür lifler enerjiyi artırıyor ve stresi azaltıyor.
2- Sabahları çıkarken bir soğuk bir sıcak duş alın. Önce ılık bir suyun altında durun. Ardından suyun sıcaklığıyla oynayın. Ancak başınızı suyun altına sokmamaya dikkat edin. 5- 6 dakika bunu tekrarlarsanız, çıktığınızda kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.
3- Yapılan araştırmalara göre her dört kadından birinde demir seviyesinin düşük olduğu belirlenmiş. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratır. Bu yüzden daha fazla demir içeren yeşil sebze, kurutulmuş meyve ve tahıl gevreklerinden bolca tüketmelisiniz.
4- Daha bol balık, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz… Çünkü vücut için gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini harekete geçiriyor.
5- Günde 2 ya da 3 litre su içmelisiniz. Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre bu oranlarda su içmek dayanıklılığı artırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor. Ancak aklınızda bulunsun; fazlası da zararlı.
6- Dik durun. Kambur durmak kasların daha hızlı çalışarak yorulmasına sebep olur. Nefes almanızı zorlaştırır. Dik konumdayken daha rahat nefes alınır, oksijen akciğerlere dolar ve böylece kanın daha rahat dolaşması sağlanır…
7- Yapılan araştırmalara göre en sevdiğiniz müzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savaşmamızı sağlıyor.
8- Dışarı çıkın. Sabah kalkınca yapacağınız ilk iş dışarı çıkmak olsun. Amerikalı bilim adamları doğal ışığın beyni harekete geçirdiğini ve seratonin salgılamasına yardımcı olduğunu söylüyor. Bu da mutluluğunuzu artıracaktır.
9- Mutlaka gün içerisinde şekerleme yapın… Amerika’daki beyin sağlığı araştırmacılarına göre, 30 dakikalık kısa bir uyku bile insanları performanslarını olumlu etkiliyor.
10- Vücudun asit oranını dengelemeniz gerekir. Gereğinden fazla şekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yüzden sebze ve meyve salatalarını bolca tüketin.
11- Doktorlar sizi mutlu eden şeyleri hatırlamanız için sizi mutlu eden şeyleri bir deftere yazmanızı öneriyor. Bunları okudukça sizi neyin mutlu ettiğini daha iyi bulabilirsiniz.
12- Düzenli yemek yiyin. Yemekler arasındaki uzun aralıklar şekerin düşmesine, dolayısıyla enerjinizin azalmasına neden olur. Günde üç kez mutlaka yemek yiyin.
13- Kaslarınızı hissederek enerji sağlayın. Mesela iki elinizi göğüs hizasında birleştirin ve birbirine doğru itin. Ardından başınızın üstüne kaldırın ve bunu 5- 10 defa tekrarlayın.
14- Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Süt, 150 gr yoğurt, 1 muz, tereyağ, bal, fındık ve cevizi karıştırıp yiyebilirsiniz.
15- Nefes alıp vermenin önemini mutlaka kavrayın. Derin nefes alıp vermek, nefes yolunuzu açacak ve daha çok enerji almanızı sağlayacaktır. Her saat üç ya da dört kere derin nefes alıp verin.
16- Cep telefonunuzu kapatın. Bırakın günün birkaç saatinde kimse size ulaşamasın. Gerekli oluğunda iş ve aileniz için kullanın.
17- Düzenli olun. Dağınıklık sizi strese sokacaktır. Gereksiz yere panik yaparsanız, bu stresle işleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yaşayıp stresinizi artırmayın…
18- Adımlarınızı artırın. Daha fazla yürüyüş yapın, bol bol merdiven çıkın. Olabildiğince hareketli olmaya özen gösterirseniz, kanın hızlı hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasını sağlarsınız. Bu da sizi rahatlatacaktır.
19- Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, fındıkta ve tahıllı ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandıracaktır.
20- Yiyeceklerdeki enerjinin hızlı emilimini sağlayan Co- enzim Q10, vücudun ürettiği bir antioksidandır. Bu enzimin oluşmasını sağlayan yiyeceklere de brokoli, kahverengi şeker, kepekli ürünler, soya ve fındıktır.
21- Çok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkaç kez 1 ya da 2 kadeh şarabı geçmemeye, çay ve kahve tüketimini en aza indirmeye özen gösterin.
22- Bilgisayarla çalışırken mutlaka aralar verin. Japon araştırmacılar, bilgisayar önünde çok oturan insanların endişeli olma halinin arttığını, gözlerde problem yaşandığını ve beden ağrılarının çoğaldığını söylüyor.
23- Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek için kendinize 20 dakika ayırın ve şunları yapmaya çalışın…
- Ilık sessiz bir yerde oturun ya da uzanın. Üzerinizde rahat kıyafetleriniz olsun ve gözlerinizi kapatın.
- Nefes alışverişinize odaklanın ve nefesinizin rahat olmasını sağlayın.
- Kendinizi nehir kenarında, yeşil çimenlerin üzerinde düşünün. Güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor ve siz suyun akışını duyuyorsunuz.
- Suyun içinde ayağa kalkıyor, yüzünüzü güneşe dönüyorsunuz. Güneşin sizi enerjiyle doldurduğunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alıp, bu enerjinin içinize işlemesini sağlıyorsunuz.
- Vücudunuzun ve düşüncelerinizin pozitife dönüştüğünü hissettiğinizde yavaşça gözlerinizi açıyorsunuz.
Alıntı
Şimdiden bir kaçını uyguladım ve harika hissediyorum. 
