ciddi konu...

Sauron

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2018
Mesajlar
109
Tepkime puanı
132
Konum
Berlin
Merhaba, direk konuya gireceğim. Kendi ideallerim için her zaman çabalasam da, son birkaç aydır ne kendim için ne de bir başkası için anlam ya da değer teşkil etmiyorum. Sevdiğim, sevenim kimse yok. Arkadaşlarıma göre de eksiğim, Türkiyeye dönmeyi düşünmüyorum. Ailemin istedigi gibi biri asla olamadım. Mevcudiyetimden kimse memnun değilken, yaşamayı hak ettiğimi de pek düşünmüyorum.

(Para diyecek arkadaşlar; Şeref ve onur kuruşla değil duruşla temsil edilir, paraya tapan kimse şeref ve onur timsali bir duruş sergileyemez. Makyevalistlik yerine göre iyidir ama para derken insanlığınızdan vazgeçmeyin arkadaşlar )

Motive edici yorumlar beklemiyorum, aynısını yaşayan var mı? Varsa ne yapıyorlar şu an?
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
Çekirdek inançların basbas bağırıyor.

Ama henüz değişim evresinde değilsin. Anlatma (mağduriyet) evresindesin.

Bu konuyu senin için gün içerisinde açacağım. Şimdilik burada kesiyorum. Çünkü gözümde uyku böcekleri devriye geziyor.

Sevgiyle..
 

Sauron

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2018
Mesajlar
109
Tepkime puanı
132
Konum
Berlin
Çekirdek inançların basbas bağırıyor.

Ama henüz değişim evresinde değilsin. Anlatma (mağduriyet) evresindesin.

Bu konuyu senin için gün içerisinde açacağım. Şimdilik burada kesiyorum. Çünkü gözümde uyku böcekleri devriye geziyor.

Sevgiyle..
burada saat 03:50. :D Cevabını en kısa sürede bekliyorum dostum
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
Merhaba dostum... söz verdiğim gibi buradayım...

önceki mesajımda söylediğin gibi Anlatıp dertleşme evresindesin. istediğin gibi ne tavsiye ne de motive edici yorum yapacağım...

bende biraz kendimden bahsedeyim.

Hayatımda çözebildiğim dediğim iki Ana olay var. Bunlardan biri Özgüven eksikliği diğeri de Öfke Kontrol bozukluğu...

Ortaokulda ve lise de dışlanan dalga geçilen pekte sevilmeyen biriydim. Hatta karşı cins tarafından da hiç beğenilmezdim. Ergenliğimin çok çirkin geçmesinin de bunda payı büyük tabi ki. :p ben her ne kadar onaylanmaya çalışsam da özgüvensizlik ve değersizlik paçalarımdan aktığı için bir yerde patlıyordum. bunun yan ürünü olarak öfke biriktirdim. Bu öfke kendimi öyle haklı hissettiriyordu ki; yaşadığım katarsislerin beni iğrenç bir adam olarak gösterdiğini anlayamıyordum. Aileme akrabalarıma kendimi kanıtlayamamanın verdikleri ise zaten olayı katlıyordu.

Çünkü ben hayatın mutlak bir amacı var sanıyordum. ailemin ve toplumun onayladığı biri olabilmek. iyi bir okuldan mezun olup başarılı olabilmek. yeteri ve üstü miktarda para kazanabilmek. doğru aşkı bulup evlenebilmek. ellerim ve yüzüm buruşup, sağlıklı yaşlanıp ideal bir yaşta ölebilmek vs vs

İnsan bu kadar duygu biriktirirse öyle bir körleşir ki, bu körlük o duyguların tatmini olan olay ve koşulların içinde bulunmak ister. Çünkü varacağım hedefler beni bu bok çukurundan çekip çıkaracak şeylerdir. Öyle birşey başarmalıyım ki "yaaa işte bak nasıl taktım kapağı" duygusunu tatmak isterdim.

Kendimi motive ettim. Ama motivasyon doğası gereği çok kısa sürelerde artıp düşen birşey... dolayısıyla herşeyi elime yüzüme bulaştırıyordum. yarım bırakıyordum. güç bulamıyordum. zaten hiç birini de başaramadım.

Bir metafor vardır. "Kuantum Sıçrama" diye.... ben onu şöyle bir anlamda kullanırım... Çok kötü, itici ve diğerlerinden daha geride olduğun bir mevzu da; çok etkileyici, diğer insanlardan çok daha iyi ve onlara ışık saçabilen bir duruma gelmek...

Aranan, arkadaş olunmak istenen, sevgili olunmak istenen, dertleşilmek istenen bir insana dönüştüğüm gibi insanlardan enerjimi aşağı çekmesinler diye kaçar oldum. ve dışarıdan onay mekanizmaları olmadan da özgüven sahibi olablen biri oldum.

Çok şükür ki öyle olmuş. öyle olmuş ki kendimle başbaşa kalabiliyorum. meditasyon yapıyorum. teoriler üretiyorum.

yaşamayı hakettiğimi düşünmüyorum demişsin. Yaşamayı haketmek toplumun onayladığı bir insan olabilmek değildir. Sen zaten olduğun gibi güzel, yeterli ve değerlisin. bunun bir motivasyon cümlesi olduğunu sanma. perdelerin kalkınca karşılacağın şey bu...
 

Sauron

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2018
Mesajlar
109
Tepkime puanı
132
Konum
Berlin
Merhaba dostum... söz verdiğim gibi buradayım...

önceki mesajımda söylediğin gibi Anlatıp dertleşme evresindesin. istediğin gibi ne tavsiye ne de motive edici yorum yapacağım...

bende biraz kendimden bahsedeyim.

Hayatımda çözebildiğim dediğim iki Ana olay var. Bunlardan biri Özgüven eksikliği diğeri de Öfke Kontrol bozukluğu...

Ortaokulda ve lise de dışlanan dalga geçilen pekte sevilmeyen biriydim. Hatta karşı cins tarafından da hiç beğenilmezdim. Ergenliğimin çok çirkin geçmesinin de bunda payı büyük tabi ki. :p ben her ne kadar onaylanmaya çalışsam da özgüvensizlik ve değersizlik paçalarımdan aktığı için bir yerde patlıyordum. bunun yan ürünü olarak öfke biriktirdim. Bu öfke kendimi öyle haklı hissettiriyordu ki; yaşadığım katarsislerin beni iğrenç bir adam olarak gösterdiğini anlayamıyordum. Aileme akrabalarıma kendimi kanıtlayamamanın verdikleri ise zaten olayı katlıyordu.

Çünkü ben hayatın mutlak bir amacı var sanıyordum. ailemin ve toplumun onayladığı biri olabilmek. iyi bir okuldan mezun olup başarılı olabilmek. yeteri ve üstü miktarda para kazanabilmek. doğru aşkı bulup evlenebilmek. ellerim ve yüzüm buruşup, sağlıklı yaşlanıp ideal bir yaşta ölebilmek vs vs

İnsan bu kadar duygu biriktirirse öyle bir körleşir ki, bu körlük o duyguların tatmini olan olay ve koşulların içinde bulunmak ister. Çünkü varacağım hedefler beni bu bok çukurundan çekip çıkaracak şeylerdir. Öyle birşey başarmalıyım ki "yaaa işte bak nasıl taktım kapağı" duygusunu tatmak isterdim.

Kendimi motive ettim. Ama motivasyon doğası gereği çok kısa sürelerde artıp düşen birşey... dolayısıyla herşeyi elime yüzüme bulaştırıyordum. yarım bırakıyordum. güç bulamıyordum. zaten hiç birini de başaramadım.

Bir metafor vardır. "Kuantum Sıçrama" diye.... ben onu şöyle bir anlamda kullanırım... Çok kötü, itici ve diğerlerinden daha geride olduğun bir mevzu da; çok etkileyici, diğer insanlardan çok daha iyi ve onlara ışık saçabilen bir duruma gelmek...

Aranan, arkadaş olunmak istenen, sevgili olunmak istenen, dertleşilmek istenen bir insana dönüştüğüm gibi insanlardan enerjimi aşağı çekmesinler diye kaçar oldum. ve dışarıdan onay mekanizmaları olmadan da özgüven sahibi olablen biri oldum.

Çok şükür ki öyle olmuş. öyle olmuş ki kendimle başbaşa kalabiliyorum. meditasyon yapıyorum. teoriler üretiyorum.

yaşamayı hakettiğimi düşünmüyorum demişsin. Yaşamayı haketmek toplumun onayladığı bir insan olabilmek değildir. Sen zaten olduğun gibi güzel, yeterli ve değerlisin. bunun bir motivasyon cümlesi olduğunu sanma. perdelerin kalkınca karşılacağın şey bu...

Güzel bir yazı gerçekten. Her cümlesinde bir anlam ifade ediyor, bunun için ve ayrıca sözünde durduğun için de teşekkür ederim.

Herkes ''böyle hayatın anlamını ne kadar değerli olduğunu vs. sorguladığı dönemlere girebilir ben de düşünüyorum çok fazla ama geçecek diye beklemekten başka seçeneğimiz yok sadece en mantıklı şeyleri yap hiçbir şey kalıcı değil arkadaşlar vs. hepsi değişecek kendinle barışık olmaya çalış'' tarzı laflar söylüyor fakat,
Benim zaten kimseye ihtiyacım yok, hayatımı tek başıma da idame ettirebiliyorum ama hedefim yükseklerde olmakken bu halde olmam, bunun üzerine insanların baskısı beni hayat kaygısıyla karşı karşıya bırakıyor. Seninle özelden konuşmak istiyorum

He bu arada Sigarayı yarım paketten Bir buçuk pakete çektim.
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
Güzel bir yazı gerçekten. Her cümlesinde bir anlam ifade ediyor, bunun için ve ayrıca sözünde durduğun için de teşekkür ederim.

Herkes ''böyle hayatın anlamını ne kadar değerli olduğunu vs. sorguladığı dönemlere girebilir ben de düşünüyorum çok fazla ama geçecek diye beklemekten başka seçeneğimiz yok sadece en mantıklı şeyleri yap hiçbir şey kalıcı değil arkadaşlar vs. hepsi değişecek kendinle barışık olmaya çalış'' tarzı laflar söylüyor fakat,
Benim zaten kimseye ihtiyacım yok, hayatımı tek başıma da idame ettirebiliyorum ama hedefim yükseklerde olmakken bu halde olmam, bunun üzerine insanların baskısı beni hayat kaygısıyla karşı karşıya bırakıyor. Seninle özelden konuşmak istiyorum

He bu arada Sigarayı yarım paketten Bir buçuk pakete çektim.

kaygı duygusunu biliyorum. tabi ki de konuşalım. haftaiçi çokca zamanım olucak. hatırlat bana.
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
703
Tepkime puanı
1,221
Hep başarılı ve güzel tanımının bir tık üstü biri olarak nitelendirilen bir kişiyim. Hayatım boyunca fiziksel tacize uğradım. Kadın, erkek...Yakın arkadaşlarım hep yanlarında olmamı ama benim hiçbir şeyim olmamasını istediler. Her açıdan sömürüldüm. Maddi, manevi, fiziksel, zihinsel, zamansal.. Dibe vurmaya başarısızlaşmaya, sorunlar yaşamaya başladım. Sonra hepsini hayatımdan çıkarıp yoluma baktım. Her şey düzeldi ama sırada sevgilim var. Ayağıma gelen muhteşem iki iş teklifini onun kıskançlığı ve benim için elimden kaçar edasıyla yaptığı baskı ve karşı tarafı tehdit etme gibi tavrı onun da eleme kümesine girmesine sebep olacak. Benim hayattaki en büyük engelim hayatıma giren insanların hayatıma engel olması. Hem engel olup hem de neden diye soran kısım var orasını anlamışsınızdır. Bundan dolayı ben hep gülüyorum. Mutsuzluğum, üzgünlüğüm bile anlamlı olan ölüme olacak. Çünkü üzülebileceğim kadar gereksiz şeye üzüldüm. Üzdüler. İnsanlar o acınılası hallerini görmezken başkalarının hayatlarına ağzı köpüren köpekler gibi saldırmayı, saydırmayı çok iyi öğrenmişler. Tek yapabildikleri enerji vampirliği olmuş.
 

Enneagram

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2019
Mesajlar
587
Tepkime puanı
985
Konum
DAİMON
Günahların her taraftan hücum ettiği
Sevgili peygamberimizin (sas) hakkında; “Haram işlemeyi kolaylaştıran imkânlar artacak, gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler” dediği bir devir olan ahir zamanda zordur genç olmak.

Mutluluk hapı gibi geçici dünyevi hazlardan yoksun olupta, aynı zamanda ruhsal doyuma ulaşamayan insan haleti ruhiyesinin, olumsuz sinyaller yayması olağandır. Endişe edilecek bir şey yok.

Yoklukta hiçbir hayır yoktur. Yaradan var ettiyse varlıktan istifade etmeye bakınız
Dolayısıyla manevi yönünüze takviye yapmak gerekir, zamanınızı faydalı işlere yöneltebilirsiniz, boş kalmamak evladır.
Ve varlığınızı Yaratıcı nın varlığıyla şereflendirme vaktidir.
Yaratılış gayenizi anımsayın.
"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." ayetindeki kulluk kelimesini ulemanın ileri gelenleri bilinmek olarak tefsir etmişlerdir.
Rabb Teâlâ yı hakkıyla bilmeyi kulluk boyutunda icraate dökme vaktidir. @thranduil06
Bilenin bildiğine kayıtsız kalmayacagı gerçeği her yanınızı sarmış vaziyette....

Tecrübe istemiştiniz, tecrübemi paylaştım. Müslüman değilseniz önemsemeyiniz.

Sevgiyle.
 
Üst