Sihirli Kareler

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
Sihirli kareler sayı oyunlarının önemli bir kategorisidir. İlk sihirli karenin keşfi şu anekdotta anlatıldığı şekilde olmuştur. Eski Çin’de MÖ 2205-2198 yılları arasında hüküm sürmüş olan adil ve bilge bir hükümdar vardı; bu, büyük bilgeliği ve dikkatiyle bilinen İmparator Yu idi. Kungfuste, imparatorun sel basmalarını durdurmak için Sarı Nehir üzerine bir baraj inşa etmekle uğraştığını söyler. Düşüncelere dalmış olarak ırmağın kıyısında otururken Hi adında tanrısal bir kaplumbağa gözükür. Kaplumbağanın sırtında modern sayılara çevrilirse şöyle gözüken bir oluşma şekli varmış.

423.gif


Karenin, eski Çin’de çok değer verilen 5’in çevresinde öbeklendiği hemen görülmektedir. Bütün yatay ve dikey sayıların toplamı, köşegende de olduğu gibi, 15’tir. Köşelere çift sayılar yerleştirilmiş olup aralarına tek sayılar konulmuştur.

Bu kare, İslami gelenekte çok yaygındır; çünkü içerdiği 9 harfin, eski Sami yazılımıyla (harflerin sayı olarak alınmasından bugüne dek kullanılan) Arap alfabesinin ilk 9 harfi olup Adem’i gösterdiğine inanılır. Köşelerdeki çift sayılara gelince, bunlar, buduh’un sayısal değerine göre okunurdu; bu sözcük bazen bir ruh’un adı olarak yorumlansa da çoğu kez binaları korumak için duvarlara çizilir ya da boyna veya kolun üst tarafına nazarlık olarak takılırdı.

Ortadaki 5’in çevresindeki sayılar farklı sıralamalarda düzenlenebilirdi ve dönüşümlerin her birinin 4 öğenin birisiyle bağlantılı olduğu düşünülürdü. Orijinal kare suyla bağlantılı bir ateş karesiydi ve karenin bir başka biçimi de yer ile bağlantılıydı. Kareler bu özelliklere göre kullanılırdı.

420.gif


Ateş Karesi

magic_square.png


Yer Karesi


Böyle kareler, 16, 25, 36, 49, vs. gibi mükemmel kare alanlarında birinci dereceden her matematiksel dizide elde edilebilir. Her birinin kendine has içeriği olan bu kareler farklı gezegenlere atfedilirdi. 9 küçük karenin toplamı olan orijinal 45 sayısı Satürn ile bağlantılıydı (bu noktada 45’in, Satürn’ün Arapça adının sayısal değeri olduğu anımsanmalıdır; Zuhal = 7+8+30). Jüpiter karesi 16 alan içerirdi; Mars karesi 25; Güneş karesi 36; Venüs karesi 49; Merkür karesi 64 ve ay karesi de 81 alandan az değildi.

İslami gelenekte çok yaygın olan bu kareler görece geç bir tarihte, büyük bir olasılıkla 15. yüzyılda, Batıya ulaşmıştır. Kullanımlarına dair en meşhur örneklerden birisi Dürer’in Melancolia (Melankoli) baskısındaki tasarımdır. Melek veya kanatlanmış perinin arkasında ve değişik sembolik aletlerin ortasında gerçek bir Jüpiter karesi olan 36 alanlık bir kare görülür. En alttaki dizinin ortasındaki sayıların birlikte okunması, baskının yapıldığı tarih olan 1514’ü verir. Buna ek olarak karenin bütün yatay, dikey, satırlarında ve köşegenlerinde, Jüpiter sayısı olan 34 vardır; 34 ayrıca büyük karenin köşelerindeki sayıların (16+13+4+2) ve daha küçük ortadaki karedeki sayıların (10+11+6+7) toplamıdır ve kalan sayıların toplamı da 68 = 2x34’tür.

durer_melancholia_i.jpg


Araplar, büyük karelere büyük güçler atfetmişlerdir. Doğurma halindeki bir kadını gösteren belli kareler vardır; bunlar, doğumu kolaylaştırmak için kadının dölyatağının üstüne yerleştirilirdi. Daha çok Türk ve Hint ülkelerinde olmak üzere, savaşçıların gömleklerinin üstüne işlenmiş ya da yazılmış kareler de vardı. (Böyle bir gömleğin 40 bakirenin sırayla çalışmasıyla yapılması zorunluydu.) Kareler kutsal adlara göre ya da Kur’an’ın bölümlerinin (sure) başlangıcındaki gizemli harflere, özellikle de 19. bölümün başındaki sayısal değerleri 20, 5, 10, 70 ve 80 olan, kef, he, ye, ayın, fe harflerine göre düzenlenebilirdi. Bazı durumlarda, yatay ve dikey satırların toplamı birbirine eşit olmadığı için, böylesi girişimler gerçek sihirli kare sonucunu vermezdi, ama çok daha sık olan, mükemmel bir karenin kutsal bir ada göre düzenlenmesiydi.

Sayısız ortaçağ Arap uzmanı, böyle karelerin düzenlenişini anlatmış ve izlenmesi gereken kuralları tek tek belirtmiştir. En kapsamlı ezoterik bilgi özeti olduğu kadar en meşhuru da, el-Buni’nin, 13. yüzyılda yazılmış olan Şems el-Maarif’dir (İlahi İlimler Güneşi), Kareler, kabalistik harf ve sayı gizemciliğinde olduğu gibi, çoğu kez kehanet için kullanılırdı. Bir ad, tarih ya da yerin sayısal değeriyle başlayıp, elde edilen rakamların toplamından ya da 7 gibi önemli bir sayıyla çarpımından ya da başka önemli bir sayının çıkarılmasından, bir evliliğin mutluluk getirip getirmeyeceği, hasta birisinin eski haline kavuşup kavuşmayacağı ya da seyahatte olan birisinin eve güven içinde varıp varmayacağı anlaşılırdı.

Kaynak: Annemarie Schimmel, Sayıların Gizemi, 39-44.
 

hüseyin24

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
oldukça ilginç ve güzel bir paylaşım, teşekkürler
 
Üst