Türkan Şoray rüyası.

MeHDiX

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eki 2013
Mesajlar
696
Tepkime puanı
789
Konum
İstanbul
İş
Fitness egitmeni, Sosyolog, ilahiyat
Türkan şoray hastası çok sevdiğim bir dostumun rüyası :)

Kapi zili...
Kim ola ki bu saatte? Hanım coluk cocuk yok. Serap da olamaz...
Gürültüyle vuruluyor kapıya.
Ucar gibi gidip açıyorum.
Karşımda Turkan Şoray... bir kaşı havada bakıyor bana.
Kalbim yerinden çıkacak sanıyorum. Ne diyecegimi bilemiyorum... Yarı Turkçe yarı Çerkesçe...
- Ah efendim siz misiniz? Fesapş! Buyurun lutfen. Hos geldiniz, fkıblagha... lutfen, lutfen...
Içeri giriyor. Salona karşılıklı oturuyoruz.
Heyecandan ölecegim.
Kapı tekrar vuruluyor. Zil çın çın otuyor.
Umursamiyorum.
O Kadir Inanir'a bakar gibi bakıyor yuzume.
Simdi mi soylesem diye aklımdan geçiriyorum.
"Sultan'ım... ben size aşığım... Ben yıllardır..."
Kapı vuruluyor...
uyanıyorum.
Gozkapaklarimı zor acıp yataktan dogruluyorum
Söylene söylene kapıya gidiyorum.
Karşımda tıknaz bir oğlan.
- Gunaydın Ulusi Bey. Kargonuz var da... Er ayki Meraklı Minik dergisi...
La havle...
- Nasıl bir kapı vuruş lan o, diyorum. Ihtilal oldu sandım.
Gevrek gevrek gülerek cevap veriyor.
-Izlı mı vurmuşum. Afedersin abi.
Elinden dergiyi cekip alıyorum.
-Hemen abiye donduk... hastası olur, uyuyan olur. Bıraksana kapıciya...
-Imza atılacak.... te burayı...
-Karala sen... gözlerimi açamıyorum...
Suratına kapıyorum kapıyı.
Soyleniyorum...
-Kapısı çalınmaz ol... mayası...
. . .
Yatsam uyusam gelir misin bize gene Turkan Sultan...
 
Üst