Sorularla kafa dağıtalım.. :)

[XirisX]

2010 yılında Yazıp dağıttığım bir E-Bookum vardı...

Tabi ozman Elektronik Lisansla satıyordum. Aslında satmıyordum. Löseve Bağış yapana ücretsiz veriyordum. Geçenlerde bi sohbetteyiz. ismimi duyan bi kişi aaa o akın siz misiniz dedi. Hangi akın deyince telefonundan e-booku gösterdi. Tabi yazıp dağıttığımı bile unutmuşum.

Ebookta yazan bilgilerim 9 sene önceki bakış açımı yansıtıyor güncel değil. Ama Affetme konusuna bir giriş yapmak için iyi olabilir. çıktı yapılabilir.

Link açılmıyor bende. :/

 

[berksurucu]

Link açılmıyor bende. :/

PDF uzantılı bir dosya. tıklayınca inmesi lazım. eğer inmiyorsa başka bir çözüm bulalım.

 

[XirisX]

PDF uzantılı bir dosya. tıklayınca inmesi lazım. eğer inmiyorsa başka bir çözüm bulalım.

İnmiyor maalesef. Başka şekilde atmayı deneyebilir misiniz?

 

[berksurucu]

Drive'ımdan link Veriyorum. Eğer buradan da inmesse muhtemelen cihazdan kaynaklı olabilir.

https://drive.google.com/file/d/1iFFR1UmkxgmXkZ3DDLRzE6FdBtyCjxRZ/view?usp=sharing

 

[Üye silindi 56746]

İnmiyor maalesef. Başka şekilde atmayı deneyebilir misiniz?

Ben indirdim, telefondan indirmeyi mi denediniz? Bir de bilgisayardan deneyin belki halllolur o şekilde.

 

[XirisX]

Drive'ımdan link Veriyorum. Eğer buradan da inmesse muhtemelen cihazdan kaynaklı olabilir.

https://drive.google.com/file/d/1iFFR1UmkxgmXkZ3DDLRzE6FdBtyCjxRZ/view?usp=sharing

Açıldı şimdi, teşekkür ederim.

 

[aNAkSaRatE]

Yazınızı inceledim @berksurucu. Güzel kurulmuş cümleler ve yerinde konu.
Okurken çok sıkıldığımı ve zorlandığımı da fark ettim. Tabi bu hissiyatın kitabınızla alakası yok. Sorun bende.
Affetmeye hazır olmadığımı görmüş oldum. Umarım, zamanı geldiğinde yardımı olur. Arşivimde kayıtlı.
Teşekkür ederim, destek için.

 

[berksurucu]

Yazınızı inceledim @berksurucu. Güzel kurulmuş cümleler ve yerinde konu.
Okurken çok sıkıldığımı ve zorlandığımı da fark ettim. Tabi bu hissiyatın kitabınızla alakası yok. Sorun bende.
Affetmeye hazır olmadığımı görmüş oldum. Umarım, zamanı geldiğinde yardımı olur. Arşivimde kayıtlı.
Teşekkür ederim, destek için.

Bende sizin yerinizde olsam öyle düşünürdüm. en iyisi konuları bölüm bölüm ayırıp forumda anlaşılır bi şekilde paylaşmak. Sizin için bir ara ilgileneceğim.

 

[lviv angeles]

Odaklanmak, hayatın olayı bunda dersem ne dersiniz?

Odaklanmak ve niyet etmek.

 

[İbisu]

@dennise liste? bana da gönderir misin?

 

[ayikizleri]

İnsanlar neden kandırılmaya bu kadar müsait ?
Özellikle güruh halinde hareket edenleri kandırmak inanılmaz kolay.
Bir topluma beyazın aslında siyah olduğunu nasıl aşılarsın ?
İnsan hayvanı toplu hareket edince ıqsu düşüyor olabilir mi ?
Yüksek tahribat gücüne sahip bombalara gerek yok, propaganda bu Dünya'nın en etkili silahı.
Beyin kontrolü diye haarp vs komplo teorileri çıkarırlar ya ortaya, gerek yok bunlara.
Aslında deccal olmuş medya.

 

[berksurucu]

İnsanlar neden kandırılmaya bu kadar müsait ?
Özellikle güruh halinde hareket edenleri kandırmak inanılmaz kolay.
Bir topluma beyazın aslında siyah olduğunu nasıl aşılarsın ?
İnsan hayvanı toplu hareket edince ıqsu düşüyor olabilir mi ?
Yüksek tahribat gücüne sahip bombalara gerek yok, propaganda bu Dünya'nın en etkili silahı.
Beyin kontrolü diye haarp vs komplo teorileri çıkarırlar ya ortaya, gerek yok bunlara.
Aslında deccal olmuş medya.

dunning-kruger etkisi deniyor buna....

Cehalet ne kadar fazlaysa kandırılmaya o kadar müsait olunur. Ve kandırıldıkları değerleri Ölümüne savunurlar.

Cahil insanda "cahil özgüveni" denen bir olgu vardır. Fakat bilgileri arttıkça o özgüven yok olur ve "Bilmediklerini bilmeye" başlarlar.

Araştırılmaya değer bir konu...

 

[Johntitor3]

İnsanlar neden kandırılmaya bu kadar müsait ?
Özellikle güruh halinde hareket edenleri kandırmak inanılmaz kolay.
Bir topluma beyazın aslında siyah olduğunu nasıl aşılarsın ?
İnsan hayvanı toplu hareket edince ıqsu düşüyor olabilir mi ?
Yüksek tahribat gücüne sahip bombalara gerek yok, propaganda bu Dünya'nın en etkili silahı.
Beyin kontrolü diye haarp vs komplo teorileri çıkarırlar ya ortaya, gerek yok bunlara.
Aslında deccal olmuş medya.

Çok haklısınız. Aslında tüm bu sürü psikolojisinin temelinde otoritenin yattığını düşünüyorum. Bizim cağımızda dünya düzeni sermayenin kontrolünde ve bunun devam etmesi için küresel sermayenin dünya üzerinde ki otoritesinin daim olması gerekir. Otoritenin daim olması için sorgulamayan nesiller yetiştirilmesi gerekir çünkü sorgulayan bir insanının kendisinden başka otorite kabul etmesi imkansızdır. Çocukluk itibariyle başlanıyor bu hayat boyu sürecek sömürüye, evvela sana anlatıyor bunlar iyi bunları yap, bunları kötü bunları yapma. Bilinçaltında neyin iyi neyin kötü olduğunda dair toplumsal normları kabul etmiş bireyler yetiştiriyorlar. Sonra çocuk ilk olarak okulda tanışıyor otoeiteyle kuralları öğreniyor bilinçaltına ömürboyu sürecek şartlanmaları dikte ediyor ve en kötüsü domine oluyor kendini dışardan gelen bir etki karşısında baSıkılıyor. Yıllarca bu şartlarlalarla yaşıyor ne kendini tanıyor ne toplumu ne sistemi. En sonunda ise ne kendini sömüren patronuna ne zulüm eden devletlere ne de özgür iradesini hiçe sayan kanunlara düzene karşı koyamamadan ölüyor. Karşı koymuyor çünkü bunları doğru biliyor en kötüsü de bu başını kaldırıp etrafa şöyle bir bakmadan toprağa bakıyor.

 

[acid]

İnsan türünün hayatta kalmasını sağlayan önemli özelliklerden biriydi sürü halinde yaşamak. Diğer türlere karşı bireyin korunması da sürüye bağlıydı. Hipnozuna kapıldığımız hegemonya bu genetik kodları kullanıyor.

İtiraz edemememizin bir sebebi de 'yüz maymun' hikayesinin içinde olmamız. Erki, dini ya da diğer baskı unsurlarını atadan öğrenen ve başını kaldırdığında kafasına sopayı önce güçten değil yanındakilerden yiyen insanlar çoğunluğu oluşturuyor. Bu duruma itiraz için geliştirilen fikir sistemlerinde dahi aynı yöntem işleniyor.

Çünkü nesiller boyu 'ses çıkartmamak'tan başka bir şey öğrenmedik. Kendimiz için üretmek, yaşamak konusunda da bir fikrimiz yok. Doğrunun sürü için fedakarlık olduğunu düşünerek dikte edilen fedakarlıkları sorgulamadan uçurumdan atlıyoruz.

Gülmenin bile sorgulandığı bir dünyada herhalde ilk adım duygusal özgürlüğü elde etmekten geliyor. Özgürlüğü de bize her şeyi satın almamızı ve kafamızı kaldırmamamızı emreden sistemin öğütlediği gibi 'fiziksel' unsurlardan ibaret zannediyoruz.

 

[ayikizleri]

Sevgili forumdaşlarım, sizlere hakkında konu açmaya değmeyecek basit bir sorum, doğrusu çıkış noktası aynı olan sorularım var.

İnsanlar neden aynaya bakmaktan korkarlar, neden çekinirler aynada kendilerini görmekten ?

Bütün gün sokakta, markette, işte vs her yerde karşılaştığımız insanları izliyoruz, bazısına detaylıca bakıyoruz, haklarında fikir sahibi olmak istiyoruz.
Peki neden kendimizi görmek bize korkutucu hatta bencilce geliyor ?
Neden fotoğraflarda kötü çıkmaktan korkuyoruz ?
Karakterimizi ve ruhumuzu tanımak için çabalarken, bedenimizi neden ihmal ediyoruz ?

Sizlere megolamanca gelebilir burada diyeceklerim baştan söylemek isterim.
Ben aynada kendime uzun uzun bakmayı çok severim. Birşeye benzediğimden de değil.
Severim sadece kendimi incelemeyi, yüzümü şekilden şekile sokmayı, şöyle kıyafetlerime çekidüzen verip vakur bir ifade takınmayı ardından hararetli bir konuşma yapmayı, seviyorum kendimle eğlenmeyi, seviyorum zaaflarımı dile getirip dalga geçmeyi.
Kendimi önemli hissetmeyi seviyorum.
Çocukça bir düşünceyle, günün birinde süper kahraman gibi güçlere sahip olacağıma inanıyorum mesela.

İşte sorun, baştaki uyarımda yani sizi bunları
okurken farklı düşünmeye ikna etme çabamda yatıyor.
Ne için insanların gözünde kendimizi sevince narsist, bazen acımadan eleştirince zayıf karakterli, cezalandırıca gaddar oluruz ?

Çoğul konuşarak; yaptığımız her seçim, bilinçli bilinçsiz tüm davranışlarımız kendimiz için yapılmışken, bu kalp kanı damarlara bizim için pompalarken neden sevemeyiz kendimizi, bu kadar mı aşağıyız, sanki tüm kötülüklerin kaynağı bizmişçesine iğrenir ve sevmeyiz kendimizi.

Örneğin sizler hiç mi ayna karşısında halka seslenmezsiniz, yüzünüzü şekilden şekile sokmazsınız, saçınızı farklı taramazsınız kısaca hiç mi kendinizle eğlenmezsiniz ?
Bu Dünyaya ulu bir amaç için geldiğinizi hiç mi düşünmediniz ?

İnsanların çoğunluğu neden düşmancasına nefret eder kendisinden, neden korkar aynalardan ?

 

[Kont Dracula]

Sevgili forumdaşlarım, sizlere hakkında konu açmaya değmeyecek basit bir sorum, doğrusu çıkış noktası aynı olan sorularım var.

İnsanlar neden aynaya bakmaktan korkarlar, neden çekinirler aynada kendilerini görmekten ?

Bütün gün sokakta, markette, işte vs her yerde karşılaştığımız insanları izliyoruz, bazısına detaylıca bakıyoruz, haklarında fikir sahibi olmak istiyoruz.
Peki neden kendimizi görmek bize korkutucu hatta bencilce geliyor ?
Neden fotoğraflarda kötü çıkmaktan korkuyoruz ?
Karakterimizi ve ruhumuzu tanımak için çabalarken, bedenimizi neden ihmal ediyoruz ?

Sizlere megolamanca gelebilir burada diyeceklerim baştan söylemek isterim.
Ben aynada kendime uzun uzun bakmayı çok severim. Birşeye benzediğimden de değil.
Severim sadece kendimi incelemeyi, yüzümü şekilden şekile sokmayı, şöyle kıyafetlerime çekidüzen verip vakur bir ifade takınmayı ardından hararetli bir konuşma yapmayı, seviyorum kendimle eğlenmeyi, seviyorum zaaflarımı dile getirip dalga geçmeyi.
Kendimi önemli hissetmeyi seviyorum.
Çocukça bir düşünceyle, günün birinde süper kahraman gibi güçlere sahip olacağıma inanıyorum mesela.

İşte sorun, baştaki uyarımda yani sizi bunları
okurken farklı düşünmeye ikna etme çabamda yatıyor.
Ne için insanların gözünde kendimizi sevince narsist, bazen acımadan eleştirince zayıf karakterli, cezalandırıca gaddar oluruz ?

Çoğul konuşarak; yaptığımız her seçim, bilinçli bilinçsiz tüm davranışlarımız kendimiz için yapılmışken, bu kalp kanı damarlara bizim için pompalarken neden sevemeyiz kendimizi, bu kadar mı aşağıyız, sanki tüm kötülüklerin kaynağı bizmişçesine iğrenir ve sevmeyiz kendimizi.

Örneğin sizler hiç mi ayna karşısında halka seslenmezsiniz, yüzünüzü şekilden şekile sokmazsınız, saçınızı farklı taramazsınız kısaca hiç mi kendinizle eğlenmezsiniz ?
Bu Dünyaya ulu bir amaç için geldiğinizi hiç mi düşünmediniz ?

İnsanların çoğunluğu neden düşmancasına nefret eder kendisinden, neden korkar aynalardan ?

Yanlış anlama beni. Kısa ve kestirip atmış gibi bir cevap vereceğim ama öyle değil. Bunu yarın detaylıca konuşuruz. Gayet güzel bir soru olmuş, adamsın.
2 cevabım var. Özgüvensizlikkk gibi bir şey bundan tam emin değilim. Diğeri de insanlar düşünmüyor. Şöyle ki düşünüyor görünenleri bile düşünmüyor. Düşüncenin kendisinde ucu bucağı olmadığını düşünüyorum ve ilk etabı çok aldatıcı.

 

[ayikizleri]

Ne demek, yanlış anlamam. Uzun uzun yazacak enerji ve vaktimiz olmayabilir. Normaldir.
Hem, yanıtın için teşekkür ederim.

Özgüvensizlik, soruma ve sorularımın tümüne cevap niteliğinde kısa ve öz bir yanıt olur. Bunda seninle hemfikirim. Hatta istersen içini irdeleyebiliriz.
Kendi görüşüm olarak; bunun yanına neredeyse kafamıza vura vura öğretilen haddinden fazla saygı ve tevazu duyma zorunluluğunu da eklemek isterim.
Özgüven törpüsü denilecek bir ton doğru bildiğimiz yanlışımız var.
Özsaygıya girmiyorum bile.
Sevmeden nasıl saygı duyacaksın ki kendine, bunları sen bile yapmadan nasıl sevilmeyi ve önemsenme hakkını görüyorsun kendinde ?

Sence de bu davranışlarımızda, özellikle aile yapımız bu kadar etkili olabilir mi ?
Özgüvensizliğin ve bahsettiğin düşünmeme durumunun çok fazla sebebi var ama aklıma ilk olarak yetiştiğimiz şartlar geliyor.
Sonrası kişinin elinde olan bir dürtü olsada, sanırım burada farkındalık devreye giriyor.

Halbuki özgüven sahibi olmak için yakışıklı veya güzel olmamıza gerek yok, hepimiz bu Dünyaya gelirken varolma motivasyonuyla doğuyoruz.

Son olarak, sevgili forumdaşlarım; böyle yazdım ama fikirlerinizi ve konuyu yönlendirmek istemem, bir yanıtınız varsa nereden isterseniz oradan başlayabilirsiniz.

 

[Kont Dracula]

Ne demek, yanlış anlamam. Uzun uzun yazacak enerji ve vaktimiz olmayabilir. Normaldir.
Hem, yanıtın için teşekkür ederim.

Özgüvensizlik, soruma ve sorularımın tümüne cevap niteliğinde kısa ve öz bir yanıt olur. Bunda seninle hemfikirim. Hatta istersen içini irdeleyebiliriz.
Kendi görüşüm olarak; bunun yanına neredeyse kafamıza vura vura öğretilen haddinden fazla saygı ve tevazu duyma zorunluluğunu da eklemek isterim.
Özgüven törpüsü denilecek bir ton doğru bildiğimiz yanlışımız var.
Özsaygıya girmiyorum bile.
Sevmeden nasıl saygı duyacaksın ki kendine, bunları sen bile yapmadan nasıl sevilmeyi ve önemsenme hakkını görüyorsun kendinde ?

Sence de bu davranışlarımızda, özellikle aile yapımız bu kadar etkili olabilir mi ?
Özgüvensizliğin ve bahsettiğin düşünmeme durumunun çok fazla sebebi var ama aklıma ilk olarak yetiştiğimiz şartlar geliyor.
Sonrası kişinin elinde olan bir dürtü olsada, sanırım burada farkındalık devreye giriyor.

Halbuki özgüven sahibi olmak için yakışıklı veya güzel olmamıza gerek yok, hepimiz bu Dünyaya gelirken varolma motivasyonuyla doğuyoruz.

Son olarak, sevgili forumdaşlarım; böyle yazdım ama fikirlerinizi ve konuyu yönlendirmek istemem, bir yanıtınız varsa nereden isterseniz oradan başlayabilirsiniz.

Ne yazık ki işe gitmeliyim. Konu sağlam ilerleyecek. Gece yazabilirsemmm...

 

[Üye silindi 56746]

İçimizdeki çocuğu iyileştirme mevzusu hakkındaki fikirleriniz neler?

Sizce içimizde sahiden de iyileşmeyi bekleyen, yaralı bir kız/erkek çocuğu var mı?

Varsa onu iyileştirebileniniz oldu mu, olduysa nasıl iyileştirdi?

 

[ayikizleri]

İçimizdeki çocuğu iyileştirme mevzusu hakkındaki fikirleriniz neler?

Sizce içimizde sahiden de iyileşmeyi bekleyen, yaralı bir kız/erkek çocuğu var mı?

Varsa onu iyileştirebileniniz oldu mu, olduysa nasıl iyileştirdi?

İçimizdeki çocuk dediğimiz bizim şımarık, uslanmaz, akıllanmaz yönümüz değil mi ?
Öyleyse döve döve terbiye etmek lazım, olmadık yerde fırlamasın ortaya.