Sensiz Bir Hiçim: İlişki Bağımlılığı

Rapİ

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2015
Mesajlar
192
Tepkime puanı
51


LaBbYb.jpg

Son zamanlarda ilişkilerde yaşanan en büyük sorunların başında gelen ilişki bağımlılığı, hem bağımlıyı, hem de bağımlı kılınan kişiyi mutsuz eder. Bağımlılık, gizli bir yetersizlik duygusudur. Esasen fiziksel ve zihinsel olarak yeterli olsa bile, yetersiz hissetmesi ve zannetmesidir.

Bağımlılığın temel düşünceleri , “ilişkiye zarar gelecek” kaygısı, terk edileceği endişesi, ilişkiyi istediği noktaya götüremeyeceği düşüncesi ile ilgili oluşturduğu senaryolar gelir. Bu kaygılar, ilişki boyunca partnerini her defasında teste tabi tutsa da kişinin bağımlılığı ya da kaygısındaki azalma, sadece anlık olarak yaşanmaktadır.

Kişi, bağımlılığın yarattığı “o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı hayal edemiyorum” gibi rasyonel olmayan düşüncelerini, yaşadığı ilişkinin bitmemesi adına devamlı kontrol ederek güvenirliğini test eder. Kontrol etme düşüncesinin temelinde aslında görüldüğü gibi çok ilgilenmek ya da Leyla-Mecnun aşkı yoktur. Yani uzaktan çok seviyor gibi görünse de esasen bu durum, bir kayıp-yetersizlik duygusunun dışa vurumudur. Nedeni ise daha çok çarpıtılmış düşüncelerin sonucunda oluşan olumsuz duygulanım ve davranışlardır.

Kişi, kaybetmemek adına, mükemmel sevgili olmak, her türlü beklentisini karşılamak, onun her anını doldurarak başkasına muhtaç olmamasını sağlamak ister. Aynı zamanda kaybetme kaygısının gerçeğe dönüşmemesi için partnerini, hemcinslerinden uzak tutmak ister. Ona göre sevgilisi dünyanın en güzeli, herkes ise onu elinden almaya çalışan birer avcıdır. Genelde de çok güzel ve çekici görünümlü sevgili edinmekten kaçınırlar. yeterince ilgi çekmeyenleri güvenilir bulurlar. Uzaktan bakanlar, “ bunun neyini kıskanır ki niye bu kadar kendini ezdirir ki” diye düşünebilirler. Sanki biri onun sevgilisinin her an aklını çelebilecekmiş gibi düşünerek yanından ayrılmamaya çalışır. Burada kişinin farkında olması gereken ilk nokta, ilişkideki davranışlarını doğru yorumlamaktır. Yani onu çok sevdiğini zannetmek ve onu çok özlemek, bazen farkında olmadığımız bir kaybetme kaygısından ile karışmaktadır. Kişi bunun farkına varırsa, bu davranışlarını daha rahat kontrol edecektir. Kişi mutsuzluklarının psikolojik nedenlerini bilirse, çözümü daha kolay bulur. Buradaki yoğunluk, aşk ve sevgiden çok, kaybetme korkusu ve yalnızlık korkusudur.

Çocukluğa bakıldığında ilişki/partnerine bağımlı olan bireylerin muhtemel iki uçtan birinden geldiğin görülür.

1. Ya her istediği olmuş, hep başkası tarafından mutlu edilmiş, mutlu olmayı değil, mutlu edilmeyi öğrenmiş birey. ( klasik, şımartılmış,bencilleştirilmiş ve poh pohlanmışlar). bunlar sürekli birinin bakımına ve sevgi+ilgisine muhtaç hissederler.

2. Anne-baba tarafından duygusal ihtiyaçları ihmal edilmiş, değersiz hissettirilmiş, dokunsal, duygusal ve şefkat ihtiyaçları giderilmemiş çocuklar. Bunlar ilgi ve değeri bulduklarında sürekli onu kaybetmemek için kaygılanırlar. sürekli beslenmek isterler.

1. maddedekiler bitişle hayatının donacağını düşünürler. 2. maddedeki ise ilişki bitse de hayatını sürdürebilirler ama yoğun değersiz ve boşluk yaşamaktan korkarlar.

Bir bardak süt için inek beslemekten vazgeç. Emeğinin karşılığını alamadığın ilişkiden geri çekil

Bağımlı kişi, mutluluk havuzu örneğinde olduğu gibi, tek mutluluk kaynağını eşine endekslememelidir. Bireysel mutluluk kaynakları da geliştirmelidir.

İlişki Bağımlılığına Yol Açabilecek Kişisel Özellikler Nelerdir?

Aslında ilişki bağımlılığının süreç olarak uzun sürmesi bir psikolojik problem olarak tanımlanabilir. Fakat ayrım yapılması gereken noktalar şunlardır.

• Özgüven düşüklüğü

• Yalnız kalma korkusu

• Kişinin duygusal ilişki bakımından tecrübesizliği

• İlk ilişkisi

• Kişinin çevresi darlığı

• Asosyal

• Kendisi hakkında yetersiz düşünceler “çirkin”, “yetersiz”, “güçsüz” ..

• Daha önce yaşadığı olumsuz bir ilişki gibi durumları ilişki bağımlılığını ayırt etmeliyiz.

Fakat yukarıdakiler sürekli devam ediyorsa hem bağımlılıktır hem de bağımlılığa sürükleyen etmenlerdir.

Kişide bu tanımlanan durumlar yaşanabilir. Fakat bu durumlar, çözüme kavuşabilecek düzeydedir. İlişki terapisi ve bireysel terapide farkındalık yaratılarak ve ego gücü ile ilgili seanslar yapılarak bu tip durumların aşılması, yaşam ve ilişki kalitesinin attırılması mümkündür.

İlişki Bağımlılığı İlişkide Kendini Nasıl Belli Eder?

Kıskançlık: Çok sevmenin ya da sahiplenmenin bir göstergesi değil, daha çok kaybetme korkusunun bir göstergesidir. Çevreden iyice izole olmuş ve hayatında sadece sevgilisi olan kişi, elindeki son kişiyi kaybetme kaygısıyla hareket eder. Eğer partneriniz, bu tip bir durum içinde ise, onu sosyal çevresinden koparmamalısınız. kopmamaya teşvik etmelisiniz. Bağımlılıktaki kıskançlıklar, kendini gerçekleştiren kehaneti yaşatır. Kopmamak için izole edersiniz. İzole ettiğiniz için kopar. O halde bir insanı izole ederek kendinize bağlayamaz ve sadakati arttıramayız.


Her Saniyeyi Beraber Geçirelim: İlişkinin geleceği ve güvenliği için görüşülen zamanların, iki tarafın kendine ayıracağı zamanı yok etmemesi, haftanın belli günleri ya da belli saatlerde kişisel zamanın sağlanması gerekir. Bu tip durumlarda, partneriniz, bu öneriyi sizin onu az sevmenize ya da sıkılmanıza yoruyorsa da mantıklı açıklamalarla ya da ilişki danışmanına gitmeyi önererek sorunu çözme yoluna gidebilirsiniz.

Sık görüşmek, ilişkiyi güvende tutmaz. Bireysel yaşamı bitirir. İlişki bağımlısı ile beraber olanı da zamanla bağımlı kılar. Bir insanın tüm hayatı ilişki değildir, olmamalıdır. Nasıl ki sadece bir yemek türü veya bir mutluluk türü ile mutlu olmak mümkün değil ise hayatın tadını sadece ilişkiye odaklamak da bir o kadar imkânsızdır.

Ne Olur Evlenelim: Bağımlı ilişkilerde partner, evliliği, sadece evlenmek istediği için değil, aynı zamanda ilişkisini sağlamlaştırmak için ister. Yani kaybetme kaygısını aşmak ve aidiyet duygusu yaratmak için. Bu durumda, kişi esasen evliliği değil, “güveni" istemektedir. Bağımlı ilişkilerde, sevgi ve aşk çoktur ama kaygı da bir o kadar çoktur. Hatta kaygı ve korku, aşkın kaynağıdır. Yani kişi, kaygı ve korku yaşadıkça ilişkisine daha da sarılır, yoğunlaşır onunla savaşmak için daha fazla motive olur. Bağımlı ilişkilerde ilişkinin benzini, kişisel özgüven eksikliği ve yanlış düşüncelerin yarattığı kaybetme kaygısıdır.

Hem Sever Hem Döver: Bağımlı ilişkilerde, kişi aşırı vericiliği karşısındakinden de bekler. Fakat partnerinin bunu karşılayamayacağını bilemez. Beklediğini alamamasını, karşıdakinin vermemesi veya vermek istememesi olarak yorumlayan kişi öfke yaşar. Bu durum onu değersizleştirdiği için, kötü hissetmesine neden olan partnerine öfke duymasına neden olur. Bu öfkeler genelde bu tür olumsuz düşüncelerin birikip, beklenmeyen zaman ve şekillerde aniden patlamasıyla ortaya çıkar. Öfkenin bu tür ilişkideki nedenlerinde, beklentilerin karşılanmaması, kendini değersiz ve kötü hissetmenin partnere bağlanması gibi durumlar vardır. İlişkilerdeki öfkeden farklı olarak, kişinin ilişkinin kontrolünü kaybedeceği durumlarda öfkesi artar. Anlaşmazlıklar daha çok günlük olaylardan çok, ilişki, sevgi ve kaybetme üzerinedir. En büyük kavgalar da bu konulardan çıkar.

Sevgiliyi Kontrol Etme: Kontrol etme ile ilişki bağımlılığı arasında doğru orantı vardır. Kendini partnerine, muhtaç ve mahkûm hisseden kişi, onu daha çok kontrol eder. Devamlı mutluluk kaynağı olarak gördüğü partnerini hem tatmin duygusu için hem de kaygılarını rahatlatmak adına takip/ kontrol eder. Aslında kontrol etmek güç ve irade isterken, tüm ilişkilerde kontrol edenler kendini güçsüz hissederler.

Zihin ve kalp okuma: onun kendisi hakkında ne düşündüğünü ne hissettiğini kestirmeye çalışır. Gizliden gizliye olan güvensizliğini bu şekilde azaltmaya çalışır. Aynı zamanda ona yetmek için aşırı çabalara girer.

Boşluğa Tahammülsüzlük, onsuz keyif alamama: Eğer ilişki bağımlısı iseniz, o yokken nerede olursanız olun, ortamdan keyif alamaz, ortama adapte olamazsınız. Aklınız da hep onda olur.


Hiç yoktan iyidir : İlişkiye bağımlılık geliştiren kişi, ilişkinin kalitesine bakmaz. Onun için önemli olan bir ilişkisinin olmasıdır. İlişkisi ne kadar mutsuzluk içerse de, değersizlik yaşatsa da, partneri onu yok saysa da, yani kısaca göstermelik bir ilişki de olsa bundan kopamaz. Hiç yoktan iyidir mantığıyla hareket eder. Hem bitiremez hem de mutlu olamaz.)Basit sorunları olan ilişkiler değil, gerçekten kronik ve ciddi sorunları olan ilişkilerden bahsetmekteyim.)

İlişki Bağımlılığından Nasıl Kurtulabilirim?

• İlişki bağımlılığının bir algılayış sorunu olduğunu ve bilişsel bozulmadan kaynaklandığını kabul etmeliyiz.

• Bağımlı kişinin kendini yetersiz hissetmesi kaybetme ve yalnızlık kaygısı ve aldatılma kaygısının partneri ile alakalı olmadığını kabullenmesi gerekir.

• Duygusal boşluk için dolgu malzemeleri değil, içsel yüzleşmeler yapın. her saniyeyi doldurmakla sorun aşılmaz.

• Kendi hayatınızın sistemini kurun. tek kaynaktan beslenmeyin.

• Yalnız kalın. kaldığınızda da denemeler ve keyif alacak bakış açısı geliştirin.

• Bağımlı kişinin kendi sorununu kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde devamlı hayatındakileri suçlar ve kendini kadersiz zanneder.

• Bağımlı kişi, kiminle ilişki yaşarsa yaşasın, içerikleri ve sonuçları acı bitişlerle sonuçlanır. Kişinin senaryosu değişmezse sadece senaryodaki oyuncular değişir. O halde bir destek alması zorunludur. Bunun yanında özgüven kazandırıcı bireysel çalışmalar yapmalıdır.

• • İlişkide, tüm beklentiyi ve mutluluğu sadece partnere bağlamak yerine, kendine ait bir yaşam alanı yaratmalıdır. Sosyalleşmek, bireysel planlar yapmak gibi.

• Aile, iş arkadaşları, sosyal ilişkiler, hobiler ve ilişkiden önceki faaliyetlere, ilişki sürerken de aynı şekilde zaman ayırmalıdır.

• İlişkide mutsuzluğun faturasını partnerine çıkarmak yerine, hayatta mutlu olmayı tek nedene indirgememelidir.

• Partnerin ilişkideki ısrarlarının temel nedenlerini bulmaya çalışmalıyız; mesela evlilik ısrarı var ise, bunu evlilik için mi kaybetmemeyi garantilemek için mi istediğini anlamaya çalışıp, gerekirse ilişkideki güveni güçlendirmeliyiz.

• İlişkide öfke var ise, öfkenin nedenini bulmalıyız. Öfke genelde ani ve parlak ise, olaydan bağımsız bir nedeni olduğunu hatırlamalıyız.

• Partnerinizde kaybetme kaygısı oluşmaması için ya da zaten varsa bu sorunu çözmek için, onunla güven verici net ifadelerle konuşmalıyız. Onu kıskandırmak veya gizli öfkenizi yansıtmak suretiyle bilmeden güvensizliğe sürükleyebilirsiniz; ortaya çıkabilecek durum, sorunu kemikleştirir.

• Kendimize,” mutlu ilişki, özgür ilişkidir. Bir insanı ancak sevgimizle ve mutlu edişimizle bağlayabiliriz” telkinlerini vermeliyiz.

• Hem onun alışması hem de ilişkinizin sağlığı için birlikte geçirilen zaman dilimlerinin kalitesini artırın. Çok sık görüşmek, çok sevmenin göstergesi değildir.

• Kıskançlığı, sevgi olarak görmeyin. Kıskançlık, eğitilebilir bir duygudur. Kıskançlık, bağımlı ilişkilerde ciddi sorundur. Çoğu ilişki, kıskançlık nedeniyle bitmiştir. Aşağıdaki soruları tüm kıskançlık konularında kendinize sorunuz.

Serhat Yabancı
Aile, Evlilik-İlişki Terapisti

 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Bağımlı olan kişi çoğunlukta kendini eksik hissedendir."Sen benim diğer yarımsın" derler ya...Kimse kimsenin diğer yarısı değil ,olamaz.Çünkü insan yaradılış gereği kendisi tek başına bütündür.Tamdır.Eksiksizdir.Bunun görülememesi ....Çok yazık!Bir insana muhtaç hissetmek..Ne kötü!
 

NoRules

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2017
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
bilim tüm hızıyla her şeyi çürütme tutkusunun peşinden BÜYÜK BİR AŞKLA koşuyor. Yine, yine; yine...
 

Rapİ

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2015
Mesajlar
192
Tepkime puanı
51
Bilim aşka da el attı.
Ama daha ötesi insan önce kendini tanımalı ki aşkı anlamlandırabilsin.
Güzel yorumlar, teşekkürler.
 

Isobelzxc

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ağu 2018
Mesajlar
421
Tepkime puanı
330
Bagimli hicbirseye olunmamali hersey fani sonucta kabul etmesi zor bile gelse oyle...
Ancak sen benim diger yarimsin olayi dogru bence, Allah insani bos yere bir kadin bir erkek yaratmamis kersi cinsle tamamlanmak var karsi cinslede bu alemi kesfetmek var...
 

Rapİ

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2015
Mesajlar
192
Tepkime puanı
51
Bagimli hicbirseye olunmamali hersey fani sonucta kabul etmesi zor bile gelse oyle...
Ancak sen benim diger yarimsin olayi dogru bence, Allah insani bos yere bir kadin bir erkek yaratmamis kersi cinsle tamamlanmak var karsi cinslede bu alemi kesfetmek var...
Bir ölçüde haklısınız, doğanın dengesi sadece insanlarda değil hayvanlarda da böyle. Lakin katılmadığım nokta da var. İlla bir tamamlayıcı olmayabilir. Hayat şartları, vefat vb. vb.
Önce birey olarak kendini gerçekleştirebilmeli insan. Bu olmadığında sorunlu ilişkilerin sonucunda çocuklar hüsrana uğruyor önce. Kaç evliliğin kaçı normal gidişatta ilerleyebiliyor, haberlerden duymuşsunuzdur. Aldatanlar, aldatılanlar, şiddet, cinayet, çocukların maruz kaldığı sapkınlıklar. En son Palu ailesi olayı.
Herkes mutlu olma umuduyla yola çıkar. Ama bu umut bazen akıl almaz haberlerin konusu olabilir. O yüzden ruh sağlığı, vicdan yetisi, mantık kabiliyeti tarumar olmamış bir bilinç de şart ilişki yaşama isteğinin yanında.
 

Ela.nas

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ocak 2019
Mesajlar
59
Tepkime puanı
35
Maalesef ben bu konuda kendime hâkim olamıyorum. Her şeyi sahipleniyorum. İnanılmaz şekilde benimsiyorum, kıskanıyorum. Annemi bile hâlâ kardeşimden kıskanıyorum. Hep benimle ilgilensin istiyorum. Ve ne yaptıysam aşamadım bu durumu.
Bu sebepten dolayı kimse ile ilişki kurmuyorum. Çünkü bu tutkulu, ihtiraslı, manyak, anormal sevgi ile karşımdakini öldürebilirim. Aşırı sevgiden ölür gider zavallı adam.❣️
Ciddi tedaviye ihtiyacım var.
 
Üst