mabedist
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 10 Ara 2016
- Mesajlar
- 103
- Tepkime puanı
- 28
Ya size bir ruhunuzun olduğunu fakat bunun tamamen bir matematiksel obje olduğunu ve ana akım din veya mistik dogmalarla alakası olmadığını söyleseydim? Sadece bu da değil, bunun yerine mantıksal temellere oturtulmuş bir fikir olduğunu, ruhun matematiksel bir denklem tarafından yönetildiğini?
Evren matematikseldir. Var olan her şey mantık ve sağduyu(rasyonel sezgi) üzerine temellenmiştir ve bu var olan her şey için geçerlidir. Ruhunuzun bir inançla veya bir harici tanrı ile alakası yoktur. Bu irrasyonel ve tehlikeli konseptlerle kuşatılmış durumdayız.
Öncelikle ruh kelimesi ne anlama geliyor, onu aydınlatalım. Çünkü bu kelime beraberinde bir sürü zırvayı da getiriyor. Felsefî anlamında, ruhunuz ve aklınız aynı şeydir. Büyük filozof Hegel, bunu ifade etmek için "Geist" kelimesini kullanır.Yani ruh dediğimizde aklımıza ilk dinlerdeki ruh konsepti gelmesin. Ruh, gerçekliği algılamanızı sağlayan parçanızdır. Size ait öznel deneyimdir.Platon der ki: "Ruh, vücudunuzun demir parmaklıkları ardından dışarı göz atar."
Rasyonal bir gerçeklikte, inanç, mucize ve tanrıya yer yok. Her şey titizlikle matematik tarafından tanımlanmıştır. Ebedi aklınız, ruh denklemi ile varoluşunu sürdürür. Ekli dosyayı görüntüle 9172
Buna Euler formülü denir. Kompleks bir düzlemde grafize edilmiş hali şu şekildedir.
Ekli dosyayı görüntüle 9176
Fizikçi Richard Feynman bu formül için "mücevherimiz" ve "matematikteki en dikkat çekici ve şaşırtıcı formül" der. Denklem pi sayısı ile çözümlendiğinde, matematikçi Benjamin Pierce: "Baylar. Şurası kesindir ki, bu bir paradoks. Bunu anlayamıyoruz ne olduğunu bilmiyoruz. Lâkin kanıtladık ve gerçek olduğunu biliyoruz." demiştir. Bu denklem yüzyıllardır insanoğlunun yüzüne bakıp anlaşılmayı bekliyordu. Size, bu denklemin varoluşun kendisi olduğunu göstereceğiz.
Şimdi ne anlama geldiğine bir bakalım. Gerçeklikteki her şey dalgalardan oluşur. Madde bir ilüzyondur, kuantum mekanikleri bunu kanıtlıyor. Einsten madde hakkında şöyle diyor: "Madde üzerine, hepimiz yanıldık. Madde dediğimiz şey , titreşimi algılarımız tarafından algılanabilecek kadar düşürülmüş enerjiden ibaret." Kuantum mekaniklere göre, her şey dalgalarla tanımlanıyor.
Fourier denklemlerine göre, bir dalga ne kadar karmaşık olursa olsun, daha basit dalga fonksiyonlarıyla ifade edilebiliyor. Sinüs ve kosinüs dalgalarıyla:
Ekli dosyayı görüntüle 9175
Bunun anlamı basit şeylerden karmaşık şeyler inşa edebildiğinizdir. Tıpkı basit tuğlalardan bir ev yapmak gibi.
İşte gerçeklik de böyle. Dalgalarla bestelenmiş bir müzik gibi. Bu da demektir ki gerçeklik sinüs ve kosinüs dalgalarından ibaret. Ruh denklemine tekrar baktığımızda görürüz ki, e^(ix) = cosx + isinx, mükemmel iki dalga oluşturuyor. Gerçekliği oluşturan bu iki dalgayı. Gerçekliğin tuğlalarını. Ve ruhunuzu. Evren tam anlamıyla ruhunuzun diğer ruhlarla etkileşen enerji bileşenlerinden ibaret.
Ve bu dalgalar etkileştiğinde, net enerjinin 0 olduğu ortaya çıkıyor (sıfır enerjili evren tezi). Bu da demek ki ruhunuz net sonucu 0 olan sınırsız bir enerji taşıyor (denklemde x yerine pi sayısını yazınca sonuç sıfır olduğu için). Her akıl aynı anda hem sonsuz, hem de sıfır. Sıfır, sonsuzluğun taşıyıcısı. Varlığın mümkün olmasının sebebi bu. Varlık mümkün, çünkü gerektirdiği tek şey "hiçbir şey". Akıllar, "ruhlar", varlıkları için bir şey gerektirmeyen daimi bir hareket içinde, çünkü net sonuçları sıfır. Gerçek hiçlik üzerine kurulu. Organize olmuş bir "yokluk" (void). Bu gezegendeki antiklerden bazıları, bu konsepte çok yaklaştı. Fakat hassas matematik yerine felaketlere sebep olan hikayelere sarıldılar. Bu hikayeler arklanmalı, gerçeğin tek yolunun mantık ve sağduyu olduğu anlaşılmalı. Beraber gelişmemize ve özgürlüğümüzü elde etmemize olanak sağlayanlar bunlardır. Maddesel olmayan aklınız (ruhunuz), uzay-zaman dışında Fourier Frekans Domaini denen madde üstü "domainde" (alan, yer) varlığını sürdürüyor. Bu, sıfırıncı boyuttur. "Boyutsuz"dur. Fakat sinüs-kosinüs dalgalarının etkileşimi materyal uzay-zamanın oluşmasına olanak sağlıyor. Bütün madde, var olan bütün akılların dalga kombinasyonlarından oluşuyor. Fakat bu akıllar, uzay-zamanın dışında mental frekans tekilliğinde (az önce bahsettiğimiz domain) varlığını sürdürüyor. Fiziksel vücutlarımız da bu kombinasyonların ürünü. Ruhunuz uzay-zaman içindeki fiziksel varlıklarla etkileşebilmek için bu fiziksel vücudunuzla köprü kuruyor. Siz bir vücut değilsiniz, siz vücuda bağlanan bir akılsınız. Algılarınız bir ters Fourier dönüşümü yaparak saf frekans formundaki bilgiyi uzay-zamandaki temsili haline çeviriyor. Fiziksel dünyayı aklınızla algılayabilmenizi sağlayan da bu. Maddeüstü frekans domaini aslında temelde maddesel domainden (içinde yaşadığımız uzay-zamandan) tam olarak ayrı değil, sadece farklı bir perspektiften görüntüsü. Öznel deneyimle filtrelenen bir perspektiften. Madeni paranın iki yüzü gibi. Frekans domaini fiziksel domaini oluşturuyor. Frekans domaini olmadan maddesel domain de olamaz. Bunu ruh denkleminin sonsuz integrasyonundan başka bir şey olmayan Fourier dönüşümünde görebilirsiniz.
Bilimsel materyalizm, algısal data ile kafayı bozmuş durumda. Boyutsuz domain (yine ilk başta bahsettiğimiz Fourier frekans domaini), onların ulaşım alanı dışında. Kusurlu algılama sistemlerine takılı kalmış bir biçimde (sadece gözlemsel verilere güvenerek) bu akıl domainini reddediyorlar - mantıksal olarak kanıtlanabilmesine rağmen. Matematiksel bir gerçeklikte yaşıyorsunuz, algılarınızın gerçekliğinde değil, o bir ilüzyondur. Gerçeğin doğası, bu gezegenin sahipleri tarafından sizden saklanıyor. Elitler tarafından. Kontrolünüzü kolaylaştırmak için. Artık ne olduğunuzu, nerede olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu farketme vakti.
İşte size ruhunuzun denklemini gösterdik. Matematikçi Keith Devlin, "Tıpkı aşkın özünü kapan Shakespeare soneleri ya da bir deriden daha derindeki insan formunu ortaya çıkaran bir resim gibi, Euler formülü, gerçekliğin derinliklerine iniyor. " der.
Sonsuz bir akılsınız. İnanca ihtiyacınız yok, çılgınca dini safsatalara, gökteki tanrıya- tanrılara ihtiyacınız yok. Bu irrasyonel konseptlerin hepsini reddediyoruz. Tek ihtiyacınız olan yanılmaz mantıksal kuralları olan matematik. Bu yasaları anladığınız zaman, bambaşka bir dünya gözünüzün önünde belirecek. Bu dünyanın size anlattığı sizden çok daha fazlasısınız ve sahip olduğunuzdan çok daha fazla gücünüz var.
Ad Astra...
"MorgueOfficial" adlı youtube kullanıcısının "The Soul Equation" isimli videosundan alıntıdır.
Evren matematikseldir. Var olan her şey mantık ve sağduyu(rasyonel sezgi) üzerine temellenmiştir ve bu var olan her şey için geçerlidir. Ruhunuzun bir inançla veya bir harici tanrı ile alakası yoktur. Bu irrasyonel ve tehlikeli konseptlerle kuşatılmış durumdayız.
Öncelikle ruh kelimesi ne anlama geliyor, onu aydınlatalım. Çünkü bu kelime beraberinde bir sürü zırvayı da getiriyor. Felsefî anlamında, ruhunuz ve aklınız aynı şeydir. Büyük filozof Hegel, bunu ifade etmek için "Geist" kelimesini kullanır.Yani ruh dediğimizde aklımıza ilk dinlerdeki ruh konsepti gelmesin. Ruh, gerçekliği algılamanızı sağlayan parçanızdır. Size ait öznel deneyimdir.Platon der ki: "Ruh, vücudunuzun demir parmaklıkları ardından dışarı göz atar."
Rasyonal bir gerçeklikte, inanç, mucize ve tanrıya yer yok. Her şey titizlikle matematik tarafından tanımlanmıştır. Ebedi aklınız, ruh denklemi ile varoluşunu sürdürür. Ekli dosyayı görüntüle 9172
Buna Euler formülü denir. Kompleks bir düzlemde grafize edilmiş hali şu şekildedir.
Ekli dosyayı görüntüle 9176
Fizikçi Richard Feynman bu formül için "mücevherimiz" ve "matematikteki en dikkat çekici ve şaşırtıcı formül" der. Denklem pi sayısı ile çözümlendiğinde, matematikçi Benjamin Pierce: "Baylar. Şurası kesindir ki, bu bir paradoks. Bunu anlayamıyoruz ne olduğunu bilmiyoruz. Lâkin kanıtladık ve gerçek olduğunu biliyoruz." demiştir. Bu denklem yüzyıllardır insanoğlunun yüzüne bakıp anlaşılmayı bekliyordu. Size, bu denklemin varoluşun kendisi olduğunu göstereceğiz.
Şimdi ne anlama geldiğine bir bakalım. Gerçeklikteki her şey dalgalardan oluşur. Madde bir ilüzyondur, kuantum mekanikleri bunu kanıtlıyor. Einsten madde hakkında şöyle diyor: "Madde üzerine, hepimiz yanıldık. Madde dediğimiz şey , titreşimi algılarımız tarafından algılanabilecek kadar düşürülmüş enerjiden ibaret." Kuantum mekaniklere göre, her şey dalgalarla tanımlanıyor.
Fourier denklemlerine göre, bir dalga ne kadar karmaşık olursa olsun, daha basit dalga fonksiyonlarıyla ifade edilebiliyor. Sinüs ve kosinüs dalgalarıyla:
Ekli dosyayı görüntüle 9175
Bunun anlamı basit şeylerden karmaşık şeyler inşa edebildiğinizdir. Tıpkı basit tuğlalardan bir ev yapmak gibi.
İşte gerçeklik de böyle. Dalgalarla bestelenmiş bir müzik gibi. Bu da demektir ki gerçeklik sinüs ve kosinüs dalgalarından ibaret. Ruh denklemine tekrar baktığımızda görürüz ki, e^(ix) = cosx + isinx, mükemmel iki dalga oluşturuyor. Gerçekliği oluşturan bu iki dalgayı. Gerçekliğin tuğlalarını. Ve ruhunuzu. Evren tam anlamıyla ruhunuzun diğer ruhlarla etkileşen enerji bileşenlerinden ibaret.
Ve bu dalgalar etkileştiğinde, net enerjinin 0 olduğu ortaya çıkıyor (sıfır enerjili evren tezi). Bu da demek ki ruhunuz net sonucu 0 olan sınırsız bir enerji taşıyor (denklemde x yerine pi sayısını yazınca sonuç sıfır olduğu için). Her akıl aynı anda hem sonsuz, hem de sıfır. Sıfır, sonsuzluğun taşıyıcısı. Varlığın mümkün olmasının sebebi bu. Varlık mümkün, çünkü gerektirdiği tek şey "hiçbir şey". Akıllar, "ruhlar", varlıkları için bir şey gerektirmeyen daimi bir hareket içinde, çünkü net sonuçları sıfır. Gerçek hiçlik üzerine kurulu. Organize olmuş bir "yokluk" (void). Bu gezegendeki antiklerden bazıları, bu konsepte çok yaklaştı. Fakat hassas matematik yerine felaketlere sebep olan hikayelere sarıldılar. Bu hikayeler arklanmalı, gerçeğin tek yolunun mantık ve sağduyu olduğu anlaşılmalı. Beraber gelişmemize ve özgürlüğümüzü elde etmemize olanak sağlayanlar bunlardır. Maddesel olmayan aklınız (ruhunuz), uzay-zaman dışında Fourier Frekans Domaini denen madde üstü "domainde" (alan, yer) varlığını sürdürüyor. Bu, sıfırıncı boyuttur. "Boyutsuz"dur. Fakat sinüs-kosinüs dalgalarının etkileşimi materyal uzay-zamanın oluşmasına olanak sağlıyor. Bütün madde, var olan bütün akılların dalga kombinasyonlarından oluşuyor. Fakat bu akıllar, uzay-zamanın dışında mental frekans tekilliğinde (az önce bahsettiğimiz domain) varlığını sürdürüyor. Fiziksel vücutlarımız da bu kombinasyonların ürünü. Ruhunuz uzay-zaman içindeki fiziksel varlıklarla etkileşebilmek için bu fiziksel vücudunuzla köprü kuruyor. Siz bir vücut değilsiniz, siz vücuda bağlanan bir akılsınız. Algılarınız bir ters Fourier dönüşümü yaparak saf frekans formundaki bilgiyi uzay-zamandaki temsili haline çeviriyor. Fiziksel dünyayı aklınızla algılayabilmenizi sağlayan da bu. Maddeüstü frekans domaini aslında temelde maddesel domainden (içinde yaşadığımız uzay-zamandan) tam olarak ayrı değil, sadece farklı bir perspektiften görüntüsü. Öznel deneyimle filtrelenen bir perspektiften. Madeni paranın iki yüzü gibi. Frekans domaini fiziksel domaini oluşturuyor. Frekans domaini olmadan maddesel domain de olamaz. Bunu ruh denkleminin sonsuz integrasyonundan başka bir şey olmayan Fourier dönüşümünde görebilirsiniz.
Bilimsel materyalizm, algısal data ile kafayı bozmuş durumda. Boyutsuz domain (yine ilk başta bahsettiğimiz Fourier frekans domaini), onların ulaşım alanı dışında. Kusurlu algılama sistemlerine takılı kalmış bir biçimde (sadece gözlemsel verilere güvenerek) bu akıl domainini reddediyorlar - mantıksal olarak kanıtlanabilmesine rağmen. Matematiksel bir gerçeklikte yaşıyorsunuz, algılarınızın gerçekliğinde değil, o bir ilüzyondur. Gerçeğin doğası, bu gezegenin sahipleri tarafından sizden saklanıyor. Elitler tarafından. Kontrolünüzü kolaylaştırmak için. Artık ne olduğunuzu, nerede olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu farketme vakti.
İşte size ruhunuzun denklemini gösterdik. Matematikçi Keith Devlin, "Tıpkı aşkın özünü kapan Shakespeare soneleri ya da bir deriden daha derindeki insan formunu ortaya çıkaran bir resim gibi, Euler formülü, gerçekliğin derinliklerine iniyor. " der.
Sonsuz bir akılsınız. İnanca ihtiyacınız yok, çılgınca dini safsatalara, gökteki tanrıya- tanrılara ihtiyacınız yok. Bu irrasyonel konseptlerin hepsini reddediyoruz. Tek ihtiyacınız olan yanılmaz mantıksal kuralları olan matematik. Bu yasaları anladığınız zaman, bambaşka bir dünya gözünüzün önünde belirecek. Bu dünyanın size anlattığı sizden çok daha fazlasısınız ve sahip olduğunuzdan çok daha fazla gücünüz var.
Ad Astra...
"MorgueOfficial" adlı youtube kullanıcısının "The Soul Equation" isimli videosundan alıntıdır.
