Peki Tanrıyı kim yarattı?

teknik67

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
142
Tepkime puanı
8
Konum
zonguldak
Hayvanlardan en akıllısı olan bir maymunun karşısına geçip trigonometri veya logaritma yı anlattığımızda ne kadar anladıysa yada ne kadar idrak ettiyse , bizde Yüce TANRI nın büyüklüğünü yada varlığını şu anki idraklerimiz ile ancak o kadar anlayabiliriz. Lakin nereye baksak sıfatlarını yarattıklarını görebiliriz.Evrende hiç bir şey yokken zaman ve mekan yokken TANRI vardı.Çünkü başka bir varlığın olabilmesi için zaman ve mekan olması gerekir.Yada şöyle düşünelim bir şeyin bir şeyi yaratması için zaman ve mekan olması gerekir.Zaman ve mekanın olmadığı bir ortamda zamanı ve mekanı yaratan bir yaratıcı olması gerekir.zaman ve mekanın olmadığı bir yerde hiç bir şey yaratılamaz.
 

satelcom

Banlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2011
Mesajlar
190
Tepkime puanı
6
Ben bu kitabı okumanızı tavsiye ederim..
Kitap bütün dinlerin bir kurgu olduğundan bahsediyor.. Tanrıyı ve şeytanı, cenneti ve cehennemi, ilahiyatçıların kurguladığını..
Yalan yok ben etkilendim..
Her okuduğunuzdan bu kadar etleniyormusunuz.her okuduğuza inanıyormsuuz?Böylesine saçm kitaplar ancak bir müslümanı dinden çıkarmaya ve şüphelere vesile olur.Böylesine kitaplr kişisel gelişim değil müslümanları iğfal kitaplarıdır.
 

gurkan_gsk

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Mar 2011
Mesajlar
41
Tepkime puanı
8
Konum
istanbul
İş
Makine Muh.
Her okuduğunuzdan bu kadar etleniyormusunuz.her okuduğuza inanıyormsuuz?Böylesine saçm kitaplar ancak bir müslümanı dinden çıkarmaya ve şüphelere vesile olur.Böylesine kitaplr kişisel gelişim değil müslümanları iğfal kitaplarıdır.

Ben size katılmıyorum..Şöyle ki; sizi öven insanlardan değil, sizi eleştiren insanlardan kendinize bir şey katabilirsiniz. Eksiklerinizi/hatalarınızı görüp, o yönde çalışır ve eleştirildiğiniz yönünüzü değiştirebilirsiniz/geliştirebilirsiniz/tamamlayabilirsiniz..Bence dinler de bunun gibi.. Mesela Müslüman'sınız ve biri size Müslümanlık hakkında kendi inanmadığı düşüncelerini söyleyebilir.Bu sizin için kötü olmamalı.. Gerekli cevabı kendinizde bulamıyorsanız, merak edip araştırmaya yönelirsiniz..Cevabı öyle ya da böyle bir şekilde bulduğunuzda inancınız daha da kuvvetlendirir..Eğer dininize gerçekten inandığınızı hissediyor ve düşünüyorsanız "ya bulamazsam" korkusuna kapılmamalısınız.. Şüphe zehir gibidir, ama onu panzehir yapmak da bizim elimizde.. Umarım yanlış anlaşılmam..Sevgiler
 

Frozen_Soul

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Eki 2013
Mesajlar
60
Tepkime puanı
4
ateist lerin en ünlü sorusudur...
PEKİ TANRIYI KİM YARATTI
ilk önce bakıldığında cevabı olan bir soru gibi görünsede aslında mantıklı bir cevabı yoktur bu neden le ateistler inanan birine bu soruyu sorarlar ve o yani inanan kişi bunu beklemediğinden dolayı cevap veremez benim sınıfımda bir ateist arkadaşım var adı hakan çok iyi biri kafa bi çocuk kişiliği de düzgün sadece düşünce si farklı ama bu düşünce farklılığından dolayı asla ona sitem etmedim
çünkü siz biz ben yani inanan kişiler belirli bir düşünce safhasından , sürecinden sonra inandık yüce yaratışıya ....
ateistlerin yaptığıda bu kimse düşüncesi farklı diye ayıplanmamalı , bunu söylerkende herhangi bi dine mesup kişilere bildireyimki bana ateistlerin avukatlığını yapıyosun demesinler ben bir müslümanım...
işte dediğim gibi kişi yani inançsız olan kişide bir düşünce safhasından sonra bu kararı verir.
inanan kişilerin yaptığı en büyük hatalardan biride ateist birine kurandan ayet okumaktır , silahı bilim ve ilim olan kaynak gösterirken somut kanıtlar veren birine somut kanıtlarla cevap vermek zorundasınızdır
örneğin kuran ın çok eskiden bahsettiği olayları onlara okuya bilirsiniz mesela evrenin genişlemesi kuran da bildirilmiş tir ve evren sürek li genişlemektedir ...
bu şuan aklıma gelen örneklerden bitiydi araştırısanız pek çoğunu daha bulabilirsiniz...
inanmayan bir kişiye bu mevcut delilleri gösterdiğinizde o hala anlamıyosada bırakın kendi haline en azından siz inanıyosunuz yaratıcıya Allaha siziz kaybedicek bir şeyiniz yok en azından

şimdi gelelim o ünlü soruya tantıyı kim yarattı
peki neden bu soru aslında mantıksız
bu soru üçgenin 4.köşesi neresindedir demek gibi bir leydir
yada şu herşeyi ıslatır peki suyu ne ıslatır demek gibi
bu iki soruda mantıklı ve kesin cevabı var gibi gözükür ama yoktur
bir söz vardır az felsefe insanı tanrıtanımazlığa , derinlemesine felsefe tanrıya yakınlaştırır
pek çok ateist (GÜNÜMÜZDEKİ GİBİ POPİ OLAYIM DİYE ATEİST OLANLAR DEĞİL BUNLAR GERÇEK ATEİST)
bin bang teorisinden sonra yaratıcıya inanmıştır çünkü gerçek bir ateist e göre evren sonsuzdur
ve evrenin bir başlangıcının oluşu , bunu başlatan birisi olduğunu gösterir
bing bang den sonra bir kısım ateist kibirleri neticesinde kolpalamaya başlamıştır bu sferde evrenin içindeki evrenlerden bahsettiyselerde bu teorileri pek çok kez çürütülmüştür
bir elmanın oluşması için ne gerekir sizce..
içinde vitamin ve minarellerin olması , asit (meyve asiti) olması gerekir , oluşması için gerekli miktarda su olması , belirli zaman aralıklarında güneş ışığı alması ,gece ve gündüzün olması gerekir
bunu içinde dünyanın kendi etrafında dönmesi , gel git ve doğa olayları için ay ın dünya etrafında dönmesi meysim faktörlerinin oluşması içinde dünyanın güneşin etrafında dönmesi , güneş ile arasındaki mesafeyi koruması için düzenli bir merkez kaç içinde dönmesi gerekir...
kısacası sadece bir elmanın oluşması için ne gerekir kusursuz ve üstün bir varlığın dahice bir şekilde tasarladığı bir kainat düzeni...


Leonardo da vinci nin monalisa tablosundaki dahili göremeyen göz için o tablo yere serilmiş bir gazateden farksızdır...



Sevgiyle Kalın : Frozen_Soul
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Tanrı ve Şeytan düşüncesi ya birinin ya ötekinin kölesi kılıyor.. Günahkarlar şeytanın kölesi, azizlerde tanrının kölesidir.. Fakat köle olmak, bir hizmetkar olmak, insan haysiyetine aykırıdır..
Çok doğru bir tespit
 

Kahrunum

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Eki 2015
Mesajlar
23
Tepkime puanı
17
Konu çok uzun zaman önce açılmış olsa da düşüncelerimizi buraya bırakma gereksinimi duydum. Buraya bu soruları sormadan evvel, bilinçsizce –rica ediyorum okuyorsanız hakaret olarak algılamayın- sormanız bir hata; bunun için evvela Kuran’ı okumanız gerekiyor, ki dikkatinizi celbederim, dinin –mevzubahis İslamiyet ise- ya da dinlerin diğer yapı taşlarını saymıyorum. Sözgelimi cennet ırmaklarından akan şarap! Güzel insan, bu dünya üzerindeki şarabın insanı sarhoş ettiğinden, algılarını ve duyularını geçici olarak körelttiğinden ve sonuç olarak insanı aciziyete sürüklediği için yasak olduğunu bilmiyor musun? Madem mantığınızla hareket ediyorsunuz, öyleyse sarhoş eden, insanı bilincini devre dışı bırakan bir şeyin iyi olduğunu söyleyemezsiniz herhalde. Ancak biraz araştırmış olsaydınız –İslam dinini ele alıyorum- benim dinimdeki o şarap akan nehirlerde sarhoş edici bir özellik bulunmadığını görürdünüz, sebebi budur… Ve şunu da düşünmenizi öneririm… Yaratan yaratılmıştır diyorsunuz; ancak bu mevzu daha değil kâinatı, yaşadığımız şu dünyanın ancak belirli bir kısmını anlayabilmiş insanoğlunun kullandığı bir kalıp, bir varsayım. Tanrı’nın tanrı olmasının sebebinin insanlar gibi özelliklere sahip olmadığı ve onlar gibi yaratılmadığı için olduğunu bilmiyor musunuz? Neden sadece bizim lügatımız, düşünce tarzımız ve kalıplarımızla hareket ediyorsunuz? Hangi kitapları okudunuz da bu kadar etkilendiniz? Dünyadaki tüm dinleri araştırıp, derinliklerine dalıp, tüm düşünce ve fikirleri tarttınız mı da cennet-cehennem, dinlerin bizi sömürme biçimini gündeme getiriyorsunuz? Din sizin tam olarak neyinizi sömürüyor? Sizi ahlaka davet ederek, insanlara kötülük yapmayı yasak ederek mi sömürüyor? Yoksa bilimsel olarak da test edilmiş ve kanıtlanmış olan ve yalnızca hareketlerini göz önünde bulundurursak namaz gibi sağlığa yararlı olan bir ibadet şekli mi sömürüyor pek değerli vaktinizi? İnsanları öldürmemeliyiz, sözüne din gerekmez bunun için diyorsunuz. E peki siz doğduğunuzda size her şeyi öğreten ebeveynleriniz, onlar doğduğunda onları eğiten ebeveynleri diye uzar gider bu zincir… Peki ilk insan daha hiçbir şey bilmeden nasıl mantık yürütebiliyordu acaba? Kötülüğün kötülük olmadığını bilmeden neyin bilincinde olacaktı? Siz size öğretilmese kaleme masa da diyebilirdiniz sözgelimi… Ha sezgiler diyorsanız orası başka, ancak sezgiler sizi nereye kadar götürebilir? Elbette ehemmiyetleri büyük ancak bir şey öğrenmek isterken o şeyin ilhamla içinize mi doğacağını düşünüyorsunuz? Ayrıca tanrı öldü, cümlelerine de naçizane karşı çıkmak mecburiyetindeyim. Niye kendi özelliklerinize göre Tanrı'yı yargılıyorsunuz? Siz ölüyorsunuz diye onun ölebileceğini nereden çıkardınız? Tanrı kavramını gerçekten bildiğinize emin misiniz? Okuduğunuz kitaptan yola çıkarak şunu söylüyorum: Bu yargılara yalnızca birkaç ya da yalnızca onlarca kitap okuyarak varmak sizce de mantıksız ve amatörce değil mi?

Köle kılmak kavramına sizce de fazla yüklenmemiş misiniz? Konu ilk olarak İslam’dan açıldığı için örnek veriyorum: Siz kendinizi aşağılık görüyorsanız tabii ki ibadet etme fikrine kibirle yaklaşıp birine köle olma sıfatını kullanabilirsiniz ama ben silah zoruyla namaz kıldırılıp bir kimsenin zorla Allah’ı düşündürülerek diz çöktürüldüğünü görmedim… Köle kelimesinin anlamına bir daha bakmanızı yine naçizane öneririm. İlahiyatçıların zayıflığı kısmına da katılmıyorum… Çokluğunun hayal edemeyeceği kadar bilgi birikimi olan insanların ve bazıları arayış içinde olan bu kimselerin bu kadar kolay yargılanması size de haksızlık gibi gelmiyor mu? Ve sizin de dediğiniz gibi ‘’hiçbir şeyin bir yaratıcı olmadan yaratılamayacağıydı’’ biz insanlar için yine sizin dediğiniz gibi bu yalnızca bir ‘’tez.’’ Bunu ''biz'' savunuyoruz...

Ben bilgi birikimine sahip bir insan değilim, sadece sizin gibi çok düşünen ve yukarıda da gördüğünüz gibi çok soru soran bir insanım ve yukarı da yazdıklarım yalnızca düşüncelerinize karşı görüşlerimdir... Ne yazık ki bazı cevaplar ''var'' denilebilecek kadar doyurucu değil, bazılarının hiç cevabı yok. Sorular cevaplardan daha önemli bir hale geldi, bu soruları kendinize sorduğunuz için sizi tebrik ediyorum ancak bu kanılara varabilmek ve arkasında bu denli güçlü kuvvetli durabilmek için yazık ki yılların emeği ve her bir yılın bilgiyle, araştırmayla dolup taşması gerekiyor. Sezgilerinizi ve mantığınızı burada kullandınız, şimdi sıra araştırmak, öğrenmek ve bir şeyleri dinlemek de… Sevgiyle ve sağlıkla kalın!
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Köle kılmak kavramına sizce de fazla yüklenmemiş misiniz? Konu ilk olarak İslam’dan açıldığı için örnek veriyorum: Siz kendinizi aşağılık görüyorsanız tabii ki ibadet etme fikrine kibirle yaklaşıp birine köle olma sıfatını kullanabilirsiniz ama ben silah zoruyla namaz kıldırılıp bir kimsenin zorla Allah’ı düşündürülerek diz çöktürüldüğünü görmedim… Köle kelimesinin anlamına bir daha bakmanızı yine naçizane öneririm. İlahiyatçıların zayıflığı kısmına da katılmıyorum… Çokluğunun hayal edemeyeceği kadar bilgi birikimi olan insanların ve bazıları arayış içinde olan bu kimselerin bu kadar kolay yargılanması size de haksızlık gibi gelmiyor mu? Ve sizin de dediğiniz gibi ‘’hiçbir şeyin bir yaratıcı olmadan yaratılamayacağıydı’’ biz insanlar için yine sizin dediğiniz gibi bu yalnızca bir ‘’tez.’’ Bunu ''biz'' savunuyoruz...
Kölelik değerlendirmesinde çoğu dinin ibadetlerinde boyun eğmeyi ve teslim olmayı belirten hareketler olduğu için kölelik olarak bahsediliyor. Namazdaki rüku ve secde gibi. Halbuki tanrı ile insan arasındaki ilişki efendisi ile ona boyun eğen köle gibi olmamalı. Bunu isteyen bir tanrı mükemmel bir tanrı olamaz çünkü önünde eğilinmesini isteyen tanrı ego sahibidir. Ego sahibi olmak da zaaf içerir. Eleştiri bu yönde bana sorarsanız. Saygılar.
 

Kahrunum

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Eki 2015
Mesajlar
23
Tepkime puanı
17
Anlıyorum, ancak orada bilhassa doğrudan kelimenin zıddını ifade edecek bir şeyi değil de ''yüklenmek'' kelimesini kullandım sevgili mabedist. Merakımdan dolayı affınıza sığınırım, ancak mükemmel bir tanrıdan tam olarak kastınız nedir? Kendisindeki hiçbir özelliği yarattığı yaratığa yüklememiş, onları mükemmel -göreceli bir kavram tabii ki- bir şekilde tasarlamış olmasına karşın kendisine ibadet edilmesini istemesi kibir olarak mı geliyor size? Ayrıca İslam'dan bir yol çiziyorum bununla başladığı için: İbadetleri yerine getirdikten sonra -tabii ki bunu cennet-cehennem için yapmak veya yapmamak doğru değildir- bize sonsuz bir cennet sunuyor, yani ibadetler yine kölelik anlamını pek içermiyor zannımca. Sizi yargılamıyorum, yalnızca tam olarak ne ifade etmeye çalıştığınızı anlamaya çalışıyorum... Namazı ele alalım, ki diğer ibadetlerde belirli aralıklarda olduğu için yalnızca birinden örnek veriyorum: Namazda beş vakit var, ortalama yirmi dakika diyelim -ki bu kadar bile tutmuyor, sözgelimi sabah ve akşam namazı- İbadetlerimizi yerine getirdikten sonra dünyevi işlerle uğraşabiliriz, yani hürüz. Kölelikte böyle bir şey var mıdır sahiden? Bundan dolayı TDK'ya bakmasını önermiştim... Sevgiler!
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Sayın Kahrunum, mükemmelden kastım hiçbir eksiği ve zaafı olmayan ve her şeyin en iyi derecesinde olan anlamında. Ayrıca "kötü" olarak nitelendirilebilecek herhangi bir özelliğe sahip olmama çünkü bu özellikler mükemmelliği bozar diye düşünüyorum. Tanrı'nın dinlerdeki tanımından yola çıkarak o kelimeyi kullandım.
Örneğin "kibir" kendini üstün görme anlamı taşır ve "kötü" anlamı taşıyan özelliklere dahildir. Böyle bir özellik mükemmel bir tanrıda olamaz. Çünkü "kötü" niteliği taşıyan bir özellik kusur belirtir. Belki de öznel bir ifade oldu biraz ama bence böyle.


Kur'anda bile insanın yaratılış amacının "kulluk" olduğu söyleniyor, ben bu kelimeyi sözlükte aradığımda bile eş anlamlısı "köle" olarak gözüküyor. Ayrıca tabiki Tanrı'nın kendine ibadet edilmesini istemesi normal olabilir, fakat emredilen ibadet transa geçip evrenle bir olma gibi mistik bir faaliyet değil de boyun eğme ve itaati kabullenme anlamı taşıyor ki kibir sahibi olmayan bir yaratıcının emredeceği şey birinci seçenek olurdu diye düşünüyorum. Ben önünde eğilme faaliyetini kendini alçaltma olarak görürüm ki bunun köle-efendi ilişkisi olduğunu düşünerek konuştum. Köleliğin kelime anlamı farklı olabilir tabi :) Sevgiler.
 

Banisteriopsis

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ağu 2011
Mesajlar
386
Tepkime puanı
49
Çok saçma bir konu. İnsan yaratıldığı ve kendince lafta icatları yaptığı için sürekli bir yapanın ve onun üstünde de olanın mantığını beynine yerleştirmiştir. Biz basit insanlar sanırım yaradanı ne kadar anladığımızı sanarsak ne kadar tartışarak doğruyu bulacağımızı düşünürsek muhtemelen bir o kadar daha uzaklaşmış olacaz. Özellikle kim yarattı? Yaratılmaya ihtiyacı varmıydı? Bu şu değil ki uzayda hava olduğu düşünün onlarca gezegen olduğunu da düşünün ve pat birden ortada gezen astronot yoktu. Evrenden öncesinde de var olan bir yaratıcıdan bahsediyorsunuz. Bu şuna benziyor ben bir bilgisayar programcısıyım ve bir oyun tasarladım piyasaya sürdüm. Ben o oyunu sürmeden öncede vardım. Şu soru kolay bu oyunu kim yaptı. Ben. Fakat oyunun nasıl yapıldığını anlamayan biri oyunu yapan kişiyi kim yarattı derse bir soruyu cevaplayamadığı için atlayarak bir başka soru sorar ki buda kabullenmeyiştir. Bir insan psikolojisi diyelim buna. Kendinize iyi bakın.
 

Kahrunum

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Eki 2015
Mesajlar
23
Tepkime puanı
17
Tabii ki evet, öznel bir yaklaşım çünkü mükemmellik kavramını nasıl yorumladığımıza ve tabularımıza bağlıdır. Konuşacak, soracak ve cevaplayacak pek çok şey var ancak konu sohbet olmadığı için daha fazla uzatmayacağım. Fikirlerinize sayın mişa ve diğer herkes kadar saygı duyuyorum, sizden de ayrıca özür diliyorum sözlüğün köle kelimesinin kulluğu da buna eş değer gördüğünü yeni fark ediyorum ancak bana kalırsa bu pek de Allah'ın emrettiği kullukla tamamen aynı olan bir şey değil. Burada sözlükteki eş değerliğin farkına varıp caymıyorum kesinlikle, kastım ''özgürlükten yoksun bırakılan'' cümlesine yönelik. Umarım anlıyorsunuzdur, çünkü köleliğin sürekli bir yerine getirme hali içerisinde vuku bulacağını ancak Allah'ın bize kendi tercihlerimiz için de serbest bıraktığını görüyoruz -tabii bu serbest bırakma irade ve irade dışı olarak ikiye ayrılıyor, orası çok derin konu o yüzde girmiyorum- Son olarak şunu söyleyeceğim, kulluğa asabiyetle bakmak yerine yaratıcıya sevgiyle yaklaşmak da burada mühim olandır. Koskaca kâinatın yaratıcısına trans yoluyla ibadet yapılabilir mi? Yapılsa bu trans durumu ibadet kelimesine ne kadar uygun olur? Bu tabii ki tartışmaya açık, sübjektif bir konu ancak insana ait olan ego yerine -eh, tabii bunun tanrı katında muhakkak karşılığı vardır, orası ayrı- yaklaşımınıza bir kere haddim olmayarak sevgiyle yaklaşmanızı öneririm. Konuyu konuluğundan biraz saptırdığım için tekrardan özür diliyorum ancak tanrıda ego aradığımız kadar biraz da kendimiz de arayabiliriz bana kalırsa. Sevgiyle ve sağlıkla kalın, sayın mabedist, iyi geceler diliyorum:)
 

santum

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Eyl 2016
Mesajlar
17
Tepkime puanı
1
Eğer bir tanrınının var olduğuna inaniyorsam o tanrı kusursuz olmalı sonuçta onun yarattıkları arasında (evren den bahsediyorum)insan çöp gibi kalıyor bu muazzam güç kesinlikle kusursuz olmalı benim sahsi fikrim.ki bu durumda en kabul edilebilir din islam geliyor bana
 

Sitra_Ahra

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2013
Mesajlar
213
Tepkime puanı
129
Konum
Zion
tanrı yaratılmış olsaydı zaten tanrı olamazdı. tanrı zamandan münezzehtir denir, yani onun için geçmiş ve gelecek yok. yaşanmış, yaşanacak ve yaşanabilecek tüm olasılıklar onun için an'da mevcuttur. bu yüzden onun için, yaratılmadı, her zaman vardı denir. bu kavram bizim algımızı aşar, sınırlı bir akılla sınırsızı anlayamayız.
 

Furking

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2016
Mesajlar
445
Tepkime puanı
451
Konum
Adn Cennetleri
Bu nasıI bir çelişkidir ?
Tüm insanIarın aklında ki en büyük soru işaretidir bu, kimi sormaya cesaret edemez kimi yok oyIe bir soru der kini de araştırır.Ötesine geçemedigimiz bir sorudur bu ve kavramdır Tanrı.Sayın chiIIaut çünki yaratıIamaz o Tanrıdır demiş evet mantıklı çünki en üst düzeydir düşüncenin.İnsan ogIununn aklı bunun üzerine ermez.Tanrı göreceIi ve aynı zamanda bize veriIen görece güvenine göre de mantıksızdır.Yani görünmeyene inanmak.
Hoş güzeI Nietzche de mükemmel bir sözIe ifade etmiştir ama bir çok insan da soruIarda boguImuştur.Bu durumda ne yapmak gerekir kafa karıstıran bir konu.Benim şahsi söyIemim şudur ki, bende var oIan dogru yanIıs gercek ve yaIan oIgusuna göre yaşamak.Doguştan herkes bir ruh ve vicdana sahiptir ona göre terazisini ayarIar.Vicdanınız ne diyorsa sizin için dogru odur..Siz biri açken yada birini üzerken mutIumusunuzdur haIa vıcdanınız rahatmıdır ? hayır_ doIayısıyIa dogusumuzdan ıtıbaren bır dengeye oturtuIdugumuz aşinadır ve yaşayıp tecrübe edecegiz.

Cennet yada cehennemde bu konuIarın tekrarını aImak geç oIacak öyIe yada böyIe...

Sevgili AJA. Cevap biraz geç verilmiş olacak fakat söyleminiz hoşuma gitti ve dün okuduğum sûreden bir ayet ile bahsetmek istiyorum
Zariyât/20- Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır.
21- Ve kendi "benliklerinizde" de. Yine de görmüyor musunuz?
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu sorular bir noktadan sonra insanın algılarının düşünce kapasitelerinin ötesine geçiyor bir nevi kısır döngü içinde kalındığı için insanların bir kısmı Tanrının var olduğuna inanmayı seçmiş bir kısmıda olmadığına inanmayı seçmiş diyebiliriz.Aslında birinin bilgisi diğerinin bilgisinden daha fazla yada eksik değil.Dinlerin ise kökenini ilahi olarak kabul etsek bile bugün geldikleri nokta beşeridir,beşer kendi çarpık anlayışlarını her şeye bulaştırmak zorunda kalıyor maalesef.
 

Anael Zan

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ara 2014
Mesajlar
535
Tepkime puanı
165
Bir gece bi an aklima geldi bu; peki onu kim yarattı ve ya nasıl oldu bunu atamam uzun sürdü...
 

limonnomli

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Şub 2017
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Peki suyu kim ıslattı der gibisiniz. Su zaten ıslaktır. Allah da zaten vardır.
 

Shenzi

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Şub 2017
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Ben bu kitabı okumanızı tavsiye ederim..
Kitap bütün dinlerin bir kurgu olduğundan bahsediyor.. Tanrıyı ve şeytanı, cenneti ve cehennemi, ilahiyatçıların kurguladığını..
Yalan yok ben etkilendim..
Merhaba kitabın ismi nedir ? Bende alıp okumak istiyorum
 

mabedist

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2016
Mesajlar
103
Tepkime puanı
28
Peki suyu kim ıslattı der gibisiniz. Su zaten ıslaktır. Allah da zaten vardır.
Islaklık suyun özelliğidir ama varoluş özellik değil eylemdir, bu yüzden "var olma", ıslaklığın suya yüklenen bir özellik olması gibi tanrıya yükelenemez. O yüzden benzetme tam olmamış bence.
Neyse konu madem habire yukarı çıkıyor... Tanrı'yı yaratan başka bir tanrı olsa bu zincir sonsuza kadar giderdi ki varoluşu açıklayamazdık. Örneğin sonsuz sayfası olan bi kitabı bitiremezsiniz, bitirebilmeniz için son sayfası olması gerekir. Tıpkı bunun gibi de maddenin oluşması için bir ilk neden gerekir. Bu yüzden Tanrı yaratılan değil yaratandır. Tabi o ilk nedenin neden tanrı olması gerektiği ayrı bir soru.

Merhaba kitabın ismi nedir ? Bende alıp okumak istiyorum
Ben Dini Değil Dindarlığı öğretiyorum-OSHO
 

baba44

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Şub 2017
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Peki evreni kim yarattı yada evren nasıl var oldu ? Paralel evren kümeleri var diyecekler belki ama onları kim yarattı. Birşeylerin var olması için bir yaratıcıya ihtiyaç vardır ama yaratıcının var olması için birşeylere ihtiyaç yoktur.
 

[XTR] Similar Threads

S
Cevaplar
2
Görüntüleme
416
Ü
Cevaplar
12
Görüntüleme
540
Üye silindi 76175
Ü
Üst