Herhangi bir duygudurum bozukluğunuz yoksa empatsınızdır.
Aramıza hoşgeldin .
Empatlar, insanların vücut dilini, ses tonunu, beden hareketlerini, konuşurken seçtikleri ve kaçındıkları kelimeleri, yürüttükleri mantığı okuyabilen kişilerdir. Hayatlarını başka şeylerden çok, neyin nasıl “hissettirdiğine” bakarak yaşarlar. Başkalarının duygularını kendilerininmiş gibi almaya eğilimlidirler.
Ama verdikleri tepkiler tabiki kişiden kişiye farklılık gösterir. Sonuçta anne babadan almış oldugumız olaylara yaklaşım şeklimiz, ahlakımız, görgümüz, mizacımız bunda etkili.
Ben örnegin üzüldüğümde hiç ağlamazdım (bi 23 yaşlarıma kadar hatta 25) yani tepkilerimi ağlayarak göstermezdim. Çünkü ne babam ne annem ne de abilerim vs. büyüklerimden ağlama, küsme gibi tepkiler öğrenmedim.
Ne öğrendiysen artık ya avantajlı yahut dezavantajlısındır. Herkes etkilenir ama bir empat için olaylar her an kabusa dönüşebilir. Duyguları asla yüzeysel değildir, olamaz da.
9 yaşlarımda kursta birine rast gelmiştim
ağlayan birini gördüğünde oturur o da hıçkıra hıçkıra ağlardı. O kadar ki insanlar asıl kişiyi unutur onunla ilgilenmeye başlarlardı. Dışarı çıkmak yasaksa bile ona hava aldırlardı rahatlasın diye : )) Lise çağlarında bir kızdı nazik, sevimli, güleç, yardımsever, çok hoş bir insandı, çok seviyordum ben.
Anlamlandırmaya çalışırdım o zamanlar.
Örnegin ben bir mağazadaysam yapılan muameleyi, asıl oraya gidiş amacımdan daha çok önemserim. Önemsemek zorunda kalıyorum çünkü enerjiler beni o frekansa sokmaya çalışıyor. Bu enerjinin tesirine kapılmamak için güçlü bir irade ve tecrübe şart. Zamanla bu yönümü geliştirdim, hala zorluyorum.
Bazen empat olupta tamamiyle şeytani dürtülerle hareket edenlere denk gelirim. Beni en çok yoran tipler genelde onlar olur. Hele bir de bunların musallatlısı yahut tesir açık olanları var, aman hiç görme, her şey beklenir onlardan.
Ben nötrümdür. Muhatabım sorun çıkarıyorsa bir süre idare ederim. Niyetine bakarım toparlamak gibi bir düşüncesi yoksa kimse beni tutamaz mesela. Aynıyla karşılık veririm. Hissettiğimi hissettiririm. Ne istiyorsa veririm. Şartları zorlarsa kavga bile ederim. Karşımdakine bağlı...
Empatlıgın en kötü yanı ne diye soracak olursan
KAYITSIZ KALAMAMAK.
Başka her yönü avantaj bana göre.
Bu yüzden kendini korumayı öğrenmek zorundasın.
Hakikaten kullanıma açık bir yapı. Özellkle 25 yaşlarına kadar her şey çok masumane ilerliyor.
Kendini korumayı tecrübeyle öğreniyorsun. 26 - 30. Otuzdan sonra tecrübe terbiye egitim akıl irade her şey bir arada artarak devam ediyor. Başarılı bir kimlik oluşturursan hayat seni çok yormaz. Aksi taktirde hayat ve insanların yaklaşımı senin için büyük imtihan olur.
Daima olayların ardındaki hikmeti ara,
tevekkül et,
çok oku,
Çok insan tanı. Tanımaya çocuklardan başlasan iyi edersin çünkü onlar nispeten masumlar. Az zarar görürsün.?