Kültürümüzde Hala Rastlanan 6 İlginç Şamanizm Kalıntısı

BlackHawk04

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ağu 2014
Mesajlar
177
Tepkime puanı
15
Ay Dede
Eskiden, şamanist Türkler, ayın "koruyucu/sahip ruhu"na, "Ay Ata" ya da Ay Dede derlerdi.

Onların Orta Asya'dan Anadolu'ya göçen kısmı, hala çocuklarına ayı gösterip "ay dede" derler, binlerce yıl önce şamanların yaptığı gibi.
Akdeniz Karadeniz

Akdeniz Karadeniz
Şamanist dönemde, Türkler için her yönün bir renk simgesi vardı. Kuzeyin simgesi kara, Batı'nın simgesi ak renkti. Bu yüzden kuzeyimizdeki denizin adı Karadeniz, batımızdaki denizin adı "Akdeniz"dir.

Not: Akdeniz'in Yunanistan ile Anadolu arasındaki uzantısına "Ege" demek çok yakın bir dönemde ortaya çıkmıştır. Atatürk'ün "ordular ilk hedefiniz Akdenizdir" dediği deniz, Ege'dir.


Üç Harfliler
Eski Türkçe’de kurda, “börü” denirdi. Ancak eski “şaman” geleneklerde, animist anlayış mevcut olduğu için her nesnenin bir ruhu, bir ıssı vs. vardır. Ad anıldığında, o ruhu ya da gücünü çağırmış olursunuz (invoke). O yüzden Türkler, bu kutsal ve korkulan hayvanın adını anmaktan imtina etmişler, onun yerine “kurt” demeyi tercih etmişlerdir ki kurt, elma kurdu gibi, zararsız, solucan nevi bir hayvandır, bu hayvanın ruhunun zararsız olduğu düşünülmüştür. (Hatta kurt da fazla yaygınlaşınca, adı anılmamaya başlamış, “canavar” (Farsça “canaver” yani “canlı”) kullanılmıştır.)

Yine, Anadolu’nun çoğu yerinde “cin” yerine “üç harfli”, “iyi saatte olsunlar” gibi, doğrudan adını anmaktan kaçınıcı tabirler kullanılır, sebebi budur. “Dağda gezen“, İç Anadolu’da “domuz” sözcüğü yerine kullanıldığına sık sık şahit olduğum söz öbeği.

Bu sözcük tabusu örneklerini çoğaltmak mümkün, örneğin İbrani gelenekte, seslilerin nasıl okunacağına dair imler olmaksızın yazılan “yhwh” adı, yahve ya da yehova olarak söylenir ama gerçekte ne olduğu bilinmez. Zaten tanrının adının anılması çoğu zaman yasaktır, tabudur. İbraniler bunun yerine “haşem” derler, “isim”.


Ay Tutulması
Ay kararması, ay çekilmesi, ayın görünmez olması değil, "ay tutulması", neden hiç düşündünüz mü?

Eski Türkler için, diğer başlıklarda da değindiğimiz gibi, her "şey"in bir ruhu vardı. Ayın da bir ruhu vardı ve ay tutulduğunda, bu ruhun, kötü ruhlar tarafından tutsak edildiğine inanılırdı. Tutsak sözcüğünün kökü olan "tut-" fiili, bu yüzden ayın kararması anlamında kullanılmıştır.


Ay Şahit Aşkıma...
Şu filmlerde, şarkılarda falan sık sık geçen "ay şahit", "güneş şahit" sözleri.

Eskiden beri şaman inancını taşıyanlar "kün ana" (güneş anne) ve "ay ata"yı (ay dede) şahit göstererek yemin ederlerdi.


Satılmış İsmi
İnsanların "Satılmış" diye isim koyması çok komik geliyor bize değil mi?

Bu ismin de kökeninde şamanizm var. Çocuk ölümler, günümüzden bir kaç yüzyıl önce çok yaygındı ve Türkler için çocukların ölümü, kötü ruhların musallat olması yüzündendi. Bu yüzden, kendisine düşman bir kötü ruhun var olduğuna inanan aile, bu ruhun çocuklarına musallat olmasını engellemek için, "biz bunu başkasına köle olarak sattık" anlamında "satılmış" ismi verirdi.
 

soldier

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2014
Mesajlar
58
Tepkime puanı
7
Ay Ata ya da Ay Dede, Ay Tanrısı... Ay ile birlikte göğün 6. katında oturduğuna inanılır. :)
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Yukarıda saydıklarınızın daha fazlası var.Şifa-batıl inanç diye tabir ettiğimiz bir kaç şey-korunma ve nazar konularında. Şaman kültürünü biraz araştırınca bulabilirsiniz.Forumda da buna benzer konular var.

İyi forumlar.
 

soldier

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2014
Mesajlar
58
Tepkime puanı
7
Çam ağacı süslemek de eski bir Türk geleneğidir.
Çamlar mukaddes sayılırlardı. Hatta çam bayramı yapılırdı. Kışın en soğuk zamanlarında, 25 aralıkta yapılırdı. Gün geceye galip gelip, güneş toprak üzerinde daha fazla kalırdı. İnsanlar Ülgen'e dua ederlerdi. Ülgen, aydınlık ruhların en güçlüsüydü. Dualarını Ülgen'in işitmesi için çamlarını süslerlerdi.
O kadar yıl geçti, gelenek unutulmadı. Ülgen'in adı zamanla Ayaz Ata olarak değişti.
Ataz Ata unutuldu fakat çam süsleme geleneği bütün dünyaya yayıldı.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Bie belayi def etme adina kulak cekmek, tahtaya vurmak..Ve bir cok sey.
 

Hiperaktifejderha

Banlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2015
Mesajlar
190
Tepkime puanı
7
Konum
Lily Dale
İlginç bir bilgi daha: eskilerde alkışlamak karşı tarafa enerji göndererek yapılan majik bir uygulamaymış. Şimdilerde karşımızdakileri tebrik etmek için kullanıyoruz.
 

Lacerbe

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Tem 2017
Mesajlar
25
Tepkime puanı
3
Bu örneklere mezarlıklara çicek goturmeyı, cicek dikmegide ekleyebılırız :)
 

Peribiri

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Tem 2017
Mesajlar
54
Tepkime puanı
16
(Kut kuyma) kurşun dokme de eski şaman geleneklerinden diye biliyorum. Mezarlık, süslü mezar taşları, enstrümanlar eşliğinde ibadet de islam geleneğinde olmayan eski şamanist Türk adetlerinden kalan uygulamalar diye biliyorum.
 

mitos

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Ağu 2012
Mesajlar
40
Tepkime puanı
6
Şamanizme kalıntı demek biraz haksızlık olur bence. Hala yaşayan bir kültür. Türkler İslam'ı kabul etse de geleneklerini çok terk etmemişler ve bir şekilde İslam'a da uyarlayıp yeni nesillere aktarmaya devam etmişler. İslam inancından geldiği düşünülüp özünde Şamanizme dayanan pek çok gelenek hala devam ediyor çoğu Müslüman şu dönemde pek farkında değil tabi...bu diğer dinler için de geçerli hemen hepsi eskilerin gelenekleri ile harmanlanır.

Türk Mitolojisi dersi almıştım. Dersin hocası Gök Tanrı inancına sahipti ve bunu bu şekilde yazdığımı görse beni dersten atardı :) çünkü Kök Tanrı ve Kam olarak kullanmak daha doğru. Kendisiyle pek iyi anlaşamadık ama öğrendiğim çok şey oldu.

Kına yakmak, dövme yaptırmak gibi konulardan da bahsediyordu. Torunu yedi yaşına girdiği gün ilk dövmesini yaptıracağını anlatmıştı. Şok olduk çocuğa dövme yapılır mı diye ama gelenek olduğunu söyledi ve çok ciddiye alıyordu bu konuyu. Sünnet olan çocuklara kına yakılması dövmenin yumuşatılmış versiyonu...

Ölenlerin ardından yemek vermek 7'si 40'ı 52'si şamanizme dayanıyor.
Hala var mı bilmiyorum ama hayvan kafatasını ya da boynuzunu kapıya asmak -kurban bayramından sonra daha çok görürdüm çocukken- Kötü ruhları uzak tutuyormuş.
Eve (o zaman için çadır) girerken selam vermek. İye kavramı evi koruyan meleklere dönüşmüş..... bunlar ilk aklıma gelenler.
Yörükler geleneklerin çoğunu daha başarılı şekilde yaşatıyorlar.Alevi kültürü de aynı şekilde şaman kültüründen çok fazla iz taşır.
 
  • Beğendim
Tepkiler: dgo
Üst