Korktuğuna Uğrarsın

[Rooh]

Batıda yeni bir düşünce yöntemi keşfedildi. Batı bütün zenginliğiyle beraber sinir ilaçlarının en çok tüketildiği yerdir. Hesap makinesi gibi artısını, eksisini hesap eden insanlar, başlarına gelebilecek felaketlerin pençesinde kıvranıp durur oldular. Bu felaket bekleme korkularıyla da baş edemeyip çareyi terapilerde, sinir ilaçlarında bulmaya çalıştılar. Derken yeni bir düşünce tarzı geliştirildi. Bu düşünce tarzı problemli insanlar üzerinde yapılan terapilerle tesadüfen keşfedildi.

> KORKTUĞUNA UĞRARSIN!
Problemli insanlar anlattıkları hayat hikayelerinde, yaptıkları işte, işyerlerinde, ev hayatlarında çeşitli korkular yaşıyorlar ve korktukları başlarına bir bir geliyordu. Arkadaşından zarar göreceğinden korkan görüyordu. Kaza geçireceğinden endişe eden kaza geçiriyordu. Eşinden boşanacağından korkan boşanıyordu. Girdiği bir mücadeleyi kaybedeceğinden korkan sporcu kaybediyordu. Fakir olmaktan korkan fakir oluyor. Hatta yakalandığı hastalıktan dolayı ölmekten korkan hastalar dirençlerini kaybederek ölüyorlardı.

> HAYATTAN NE İSTERSİN?
Birileri çıktı ve bu problemli ve korkan insanlara şunu öğretti: Tam tersini düşün, hayat sana bunu verir. Bu yolla binlerce problemli insanla ortak kararlar aldılar. Tek tek bu isteklerini kağıda döktüler. Belki önce istemeyi öğrettiler. Ve büyük bir şaşkınlıkla şununla karşılaştılar: Hayat istediklerini veriyordu. Buradan yola çıkarak şuan bir çok kitaplar yazılıyor. Çok kullanılan pozitif düşünce, NLP gibi akımlar bu fikirden yola çıkılarak geliştirildi. (Yaptığım araştırmalarda, İslamiyet'in bu hükmü 1400 yıl önce bildirdiğini gördüm. Yüce Allah "Ben kulumun zannına göre yaratır, veririm. O halde benden hep iyilik bekleyin" buyuruyor. Yani adamlar yüce dinimizdeki sayısız mücevherlerden birini düşünce yoluyla bulmuşlar. Biz Allah verir diyoruz, onlar hayat verir yapmışlar. Bununla ilgili yazdıkları kitaplara bozulmuş incilden pasajlar alıp propaganda yapıyorlar. )

> BİR DENEMEYE NE DERSİNİZ?
Bu yazıyı okuyanlarla bir deney yapalım. Hangi sektörde olursanız olunuz, hangi işi yapıyorsanız veya. Karar alalım birlikte. Sabah yatağınızdan kalktığınızda önce şunu söyleyin:
- Bugünüm harika geçecek. 'Dağ gibi yığılmış işler beni bekliyor' demeyin bugün.
- Aksine 'Bakayım elimden nasıl kurtulacaksınız' diye meydan okuyun onlara.
- 'Bugün yine şu mendeburun yüzünü görmek zorundayım' da demeyin, rahatsız olduğunuz kişi hakkında. Yüce Allahım beni korur deyin.

Aklınıza bugün işiniz ile ilgili en parlak buluşların geleceğine inanın ve gelmesi için kendinizi zorlamayın. Bırakın o buluşlar bir kelebek gibi, zihninizi istedikleri zaman ziyaret etsinler bugün. Bütün bu ve benzeri günlük hayatınızda rahatsız olduğunuz şeylere bugün olumlu niyetlenin ve dua edin. Ama inanın şüphe etmeyin. Ortada hiçbir olumlu sebep olmasa bile inanın ve güne başlayın. Günün sonunda böyle olumlu düşünmediğiniz önceki günlerle bu gününüz arasındaki farkı görün. -Ömer Çetin Engin-

 

[Willard Deleyn]

Başlık secilirken cok tehditkar bir uslup secilmis.

Bir konuya aciklik getirmekte fayda var.
Insan her korktuguna ugramaz. Panik duyup bunu diri olarak cagirmaya devam ederse o sey gerceklesir. Bir sevdigimizi kaybetmeyi mesela istemeyiz. Hatta korkariz. Bu iliskilerde duzenleyici etki oynar. Ayrilik mi, garantisi elbette yok.

Korku diri mi, kompulsif mi, evrende o ihtimali doguracak frekansta mi, bunlar tartisilmali.

Korku insani bir duygu. Kayiplar elbette olur. Ama korktuguna ugrarsin lafi talihsiz bir laf. Ben bile okurken ürktüm.

Ama baslik olarak korktugunuza ugrarsiniz demek yerine, guven duygusu ve huzur, belalari bastan savar gibi bir yaklasim daha yapici olurdu. Bunu destekleyici olarak Allah'a siginmak tavsiye edilseydi mevzu amacina daha iyi ulasirdi.

 

[Willard Deleyn]

Ek olarak, bahsettigim korku frekansi, düskünluk seviyesinde sahiplenilen seyi yitirmekten korkma frekansidir. Tapinma araci haline gelen sey, kaybetme korkusunu o frekansa getirir.