Kıskançlığı Nasıl Yenebilirsiniz?

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Kıskançlığın ölçüsü kaçtığında etkileri ağırlaşır. İşte kendisi veya eşi kıskanç olanların yapması gerekenler…

Genç-yaşlı, kadın-erkek herkes hayatında en az bir kere kıskanır. Aşık olunan kişinin başkasına ilgi göstermesi, şüpheli davranışlar, aldatma... Kıskançlık hem kıskananın, hem de kıskanılanın hayatını zehir edebilir. BBC, herkese tanıdık olan bu duyguyu araştırmış. Ara sıra yapılan kıskançlık, bir ilişkinin canlı kalmasını sağlayabilir. Ancak, rahatsız edici ve mantık dışı boyutlara ulaştığında, çok zarar verici olabilir. Kıskançlığın etkilerini hafifletmek için yapılabilecekler var.

İlişki psikoterapisti Paula Hall, kıskançlığın etkilerini azaltmanın sabır ve çaba gerektirdiğini söylüyor. Herkesin kıskanma nedenleri ve hissettikleri farklı. Psikolog Ayala Malach'a göre kıskançlık, 'varolan bir aşka, ilişkiye veya onun kalitesine yönelik tehdide bir tepki'… Gıpta ve hasetten farklı olarak hep üç kişi ve kaybetme korkusu vardır. Kıskanan insan birçok duyguyu aynı anda yaşar, aklından bin türlü düşünce geçer, bir sürü farklı davranış biçimleri sergiler.

Duygular: Acı, kızgınlık, kin, üzüntü, haset, keder, aşağılanma.
Düşünceler: İçerleme, suçlama, kendini rakiple kıyaslama, imajın sarsılmasından korkma, kendine acıma.
Davranışlar: Kendini bitkin hissetmek, titremek ve terlemek, sürekli soru sormak ve karşındakinden sürekli güvence istemek, saldırgan davranışlar, hatta şiddet.

Öldürür de, diriltir de

Kıskançlık dozunda olduğu sürece, var olan bir ilişkinin korunmasını bile sağlayabilir. Kişilere, sevgililerinin, eşlerinin çantada keklik olmadığını hatırlatır. Karşındakine emek vermeye, onun kendisini değerli hissetmesi için çaba göstermeye yöneltir. Üstelik duyguları güçlendirir, aşkın ateşlenmesini sağlar ve sevişmeleri daha ihtiraslı kılar. Ama bir de aşkın dozunda olmadığı durumlar var...

Bazen kıskançlıkta ölçü kaçar. Örneğin eşi eski bir arkadaşıyla dans ettiği için bir erkek kavga çıkarabilir veya kadın eşinin yeni patronu güzel bir kadın olduğu için çileden çıkar. İşte bu tarz kıskançlıklar gerginlik yaratır. Karşıdaki, kıskançlığa mahal vermemek için sürekli temkinli davranmak, tetikte olmak zorunda hisseder. Durumun farkında olan kıskanç taraf ise kendini suçlama ve haklı çıkarma arasında gidip gelir.

Nasıl başa çıkılır?

Çiftlere bazen hayatı zehir eden, ayrılmalarına bile yol açan kıskançlık duygusuyla başa çıkmak aslında hiç de kolay sayılmaz. Uzun zaman ve emek isteyen bir mücadele olabilir. Eğer, kıskançlığınızın çocukluğunuzda yaşadıklarınızdan kaynaklandığını düşünüyorsanız, bir psikolağa başvurmanızda yarar var.

Çocukluğunuzla ilgili bağlantı kuramıyorsanız o zaman şu noktaları gözden geçirmeniz faydalı olabilir… Kıskançlığınızın gerçekçi olup olmadığını gözden geçirin. Onu neden kıskandığınızı düşünün. Gerçekten ilişkinize yönelik bir tehdit söz konusu mu? Sizin tavırlarınız ilişkinizi kötüleşmesine neden mi?

Kendi kendinizi telkin edin. Kıskançlık belirtileri hissettiğinizde partnerinizin sizi sevdiğini, size bağlı olduğunu ve size saygı duyduğunu hatırlayın. Sevilmeye layık, hoş bir insan olduğunuzu ve ters giden bir şeylerin olmadığını söyleyin kendi kendinize.

Eşiniz size göz açtırmıyorsa...

Olaya farklı bir açıdan yaklaşın. Kıskançlığın aşkın belirtisi olduğunu anımsayın. Hemen savunmaya geçmektense, onu anlamaya çalışın.

Kendi davranışlarınızı gözden geçirin. Belirli davranışlarınızın partnerinizin sizi kıskanmasına neden olduğunu biliyorsanız, bu davranışlarınızı değiştirmeye çalışın.

Verdiğiniz sözleri tutun, yapamayacağınız sözler vermeyin.

Onun güvenini geliştirin. Ona, onu ne kadar sevdiğinizi söylemek için her fırsatı değerlendirin. Onu neden sevdiğinizi anlatın. İltifat edin, gelecek hayallerinizi paylaşın.

Bu konuyu konuşmayı deneyin. Yine sonuç alamıyorsanız birlikte bir uzman psikoloğa danışabilirsiniz.

ALINTI
 

blcknghtmr

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2011
Mesajlar
944
Tepkime puanı
91
Konum
uzay
Ben çok kıskanç birisi değildim. İlk forum zamanında aşık olduğumu anlattığım kişiyle şuan ciddi bir ilişki içindeyiz. Ama geçmiş yaşantısı bana ilk başta olan tavrı, bir kaç aldatma olmasa da başka kızlarla flörtleşmeler ve bunlardan sonra bana aşık olup 2 yılı sadık bir şekilde geçirmesine karşılık ben kız adı duyunca kavga ediyorum. Çoğu arkadaşıyla ben küsüm oda görüşemiyor. Hatamın da farkındayım ama elimde değil. Dışarı çıkamıyor bensiz. Psikolog'ada da gittim hatta son seansımız ocak 7 idi. Çünkü gerçekten bu çok zararlı kötü bir his. Mesela arkadaşları daha önce ben hayatındayken onu mesaj atan bir kızla konuşma konusunda destekledikleri için artık arkadaşlarıyla da bensiz görüşemiyor. Çok bunaldığının farkındayım ama bende böyle ruh hastası bir paranoyak olmaktan çok memnun değilim.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,246
Tepkime puanı
3,122
Şu kıskançlık konusunda hiçbir zaman karşımdaki insanlar gibi olamadım. İnsanların birbirini sürekli kıskandığını gördüğümde ne kadar kırılgan bir ilişki gözüyle bakardım. Herşeyi kıskanmak sadece ilişkinin ömrünü değil, hayatıda kısaltır. Hep baskı, hep stres nereye kadar. Kıskançlık güveni bitiren birinci etken ve o yüzden ben karşımdakini ölesiye kıskanmak değil, tam tersi güvenmek isterim. İnsanız tabi hepimiz kıskanırız elimizde değil ama bazıları güveni çoktan bitirmiştir. Bazılarıda diyor ki ben güveniyorum ama kıskanıyorum. Ayıp olmasın sadece gülüyorum.
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Kadın erkek ilişkisinin haricinde kadın kadını çok kıskanıyor.Hatta günümüzde en büyük kıskançlık kadınlar arasında yaşanıyor ama sorsanız bunu kimse kabul etmez.:)
 

blcknghtmr

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2011
Mesajlar
944
Tepkime puanı
91
Konum
uzay
Şu kıskançlık konusunda hiçbir zaman karşımdaki insanlar gibi olamadım. İnsanların birbirini sürekli kıskandığını gördüğümde ne kadar kırılgan bir ilişki gözüyle bakardım. Herşeyi kıskanmak sadece ilişkinin ömrünü değil, hayatıda kısaltır. Hep baskı, hep stres nereye kadar. Kıskançlık güveni bitiren birinci etken ve o yüzden ben karşımdakini ölesiye kıskanmak değil, tam tersi güvenmek isterim. İnsanız tabi hepimiz kıskanırız elimizde değil ama bazıları güveni çoktan bitirmiştir. Bazılarıda diyor ki ben güveniyorum ama kıskanıyorum. Ayıp olmasın sadece gülüyorum.

Çok kıskanıyorum ve asla güvenmiyorum. Her an her şey olabilir. Bende güvenmek isterdim ve güvendiğim zamanlarda da neler olduğunu gördüm. Ama bunun kesinlikle özgüvenle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bir çok örneği var bunun. ama kesinlikle kırılgan bir ilişki oluyor.
 

brotherhood

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Şub 2016
Mesajlar
126
Tepkime puanı
100
Konum
İceland
Ben kendimden bile kıskanırdım sevgilimi hatta abartılı şekilde doğacak çocuğumun bile erkek olmasını istemiyorum sanki kıskançlığım biterse hayattan zevk alamam gibi geliyor , şu an ayrıyız ve ben hala kıskanıyorum :(
 

blcknghtmr

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Ağu 2011
Mesajlar
944
Tepkime puanı
91
Konum
uzay
Ben kendimden bile kıskanırdım sevgilimi hatta abartılı şekilde doğacak çocuğumun bile erkek olmasını istemiyorum sanki kıskançlığım biterse hayattan zevk alamam gibi geliyor , şu an ayrıyız ve ben hala kıskanıyorum :(

Bende çocuğumuz olunca bana olan sevgisi bölünür diye çocuk istemiyorum. Ne bencillik ya. Ama çocuk çok istiyorum sadece beni aynı şekilde sevmeye devam etsin, o kadar.
 

Aisling

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2016
Mesajlar
978
Tepkime puanı
1,487
Konum
HARİKALAR DİYARINDA
Kıskançlık bir yere kadar güzeldir,önemsendiğini sana değer verildiğini hissedersin.Ama işin ucu kaçıyorsa büyük sorunlara yol açıyor.Sanırım konuşulmamış,anlaşılmamış bir ilişkinin sonucu bu.Güvensizlik temelinde var ama bir de 'konuşmama' etkeninin olabileceğini düşünüyorum.İnsanlar konuşa konuşa anlaşır,ama iletişim eksikleri varsa bu güvensizlik sorunları ortaya ister istemez çıkıyor.

Yada ikinci olarak ; kişinin kendine özgüveni yok,ve bunu dışarı yansıtmamak için karşıda ki kişiye yüklenerek,onu suçlayarak, bu açığını kapamaya çalışıyor.

Çevrem de hatta ailemde bile bunun örnekleri var.Psikolojik şiddeti doğuruyor bu olmaz olasıca kıskançlık.
 

-Unicolf-

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Haz 2017
Mesajlar
31
Tepkime puanı
2
Ben çok kıskanç birisi değildim. İlk forum zamanında aşık olduğumu anlattığım kişiyle şuan ciddi bir ilişki içindeyiz. Ama geçmiş yaşantısı bana ilk başta olan tavrı, bir kaç aldatma olmasa da başka kızlarla flörtleşmeler ve bunlardan sonra bana aşık olup 2 yılı sadık bir şekilde geçirmesine karşılık ben kız adı duyunca kavga ediyorum. Çoğu arkadaşıyla ben küsüm oda görüşemiyor. Hatamın da farkındayım ama elimde değil. Dışarı çıkamıyor bensiz. Psikolog'ada da gittim hatta son seansımız ocak 7 idi. Çünkü gerçekten bu çok zararlı kötü bir his. Mesela arkadaşları daha önce ben hayatındayken onu mesaj atan bir kızla konuşma konusunda destekledikleri için artık arkadaşlarıyla da bensiz görüşemiyor. Çok bunaldığının farkındayım ama bende böyle ruh hastası bir paranoyak olmaktan çok memnun değilim.
Kendinize büyük bir haksızlık yapıyorsunuz bence siz ruh hastası bir paranoyak değilsiniz , siz güveninizi kırmış bir insanla berabersiniz sadece . Hatamın da farkındayım demişsiniz ama bence hala farkında değilsiniz :)
 
Üst