Isis mabedi'nde inisiyasyona başlangiç-1

Kar

Elit Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
637
Tepkime puanı
97
Mükemmel bir şekilde aydınlatılmış olan İsis Mabedi'nin tam merkezinde göğsünde altın bir gül ile, başında yedi ışınlı bir taç bulunan dev bir İsis Heykeli bulunmaktaydı. "Sırlar Öğretisi "ne kabul sınavlarından başarıyla geçenler işte bu heykelin önünde kendisini bekleyen Başrahip tarafından karşılanmaktaydı.

Başrahip, yeni rahip adayını göstermiş olduğu kararlı tutumundan dolayı kutladıktan sonra, çevresinde Majlar'ın sıralandığı bir başka İsis Heykeli'nin önüne getirmekte ve burada sır saklayacağına ve mabedin kurallarına iteatkâr davranacağına dair yemin ettirilmekteydi. İşaret parmağıyla dudaklarını kapatmış "sus" işareti yapan İsis Heykeli'nin önünde gerçekleştirilen bu yemin töreninden sonra Başrahip, tüm mabet üyeleri adına inisiye adayını selamlar ve "Sırlar Öğretisi"ne kabul edildiğini açıklardı.

Adayın İsis İnisiyasyonu ve sonrasında Osiris înisiyasyonu'yla devam edeceği eğitimin ilk adımı böylelikle atılmış oluyordu... Aday inisiyasyonun ancak eşiğine basmış olmaktaydı. Çünkü önünde uzun yıllar sürecek olan bir öğrenim ve çıraklık dönemi vardı...

İnisiyasyonda çıraklık dönemi başlıyor...

O günden sonra İsis Mabedi'nde kendisine ait bir oda tahsis edilmekte ve zamanının büyük bir bölümünü burada kendisine öğretilen kurallara göre meditasyon yaparak geçirmekteydi. Bunun haricinde mabedin dershanesinde Hiyeroglif Alfabeyi öğrenmekte ve kendisiyle ilgilenen rahiplerden çeşitli konularda de*rsler almaktaydı. Bu ilk dersleri "Sırlar Öğretisi" ile yakından ilgili olmayan çeşitli konuları kapsıyordu. Mineral ve bitki bilimi, dünya tarihi, tıp, mimari ve kutsal müzik; ders aldığı konuların başında geliyordu. Çıraklık dönemi olarak isimlendirilen bu dönem, yıllar süren oldukça uzun bir süreyi kapsamaktaydı.

Bu süre içinde kendi iç gelişmesiyle ilgili yaptırılan çalışmaların temelini, meditasyon ve konsantrasyon egzersizlerinin de yardımıyla; kendini tanımak ve kendi duygu ve düşüncelerine hakim olma çalışmaları oluşturmaktaydı.

Ruhsal Arınma'dan önce Zihinsel ve Fiziksel Arınma

Ruhsal arınma, inisiyatik çalışmaların en önde gelen hedefiydi. Ancak bu nihayi hedefe ulaşabilmek için öncelikle negatif duygu ve düşüncelerden arınmak gerekmekteydi. Bunun için de uyguladıkları çeşitli arınma ritüelleri vardı. Arınma ritüellerinde hedeflenen amaç, fiziksel ve zihinsel arınmanın gerçekleştirililebilmesiydi.

Zihinsel ve fiziksel arınma için tüm dünyada olduğu gibi, Mısır mabetlerinde de su kullanılırdı. Su ile temizlenmek kirlerden arınmak için kullanıldığı gibi aynı zamanda fizyolojik ve psikolojik arınma için de kullanılan bir yöntemdi. Zihinsel temizlik için bu yöntem Mısır'da bilinçli olarak uygulanmaktaydı. Mabetlerde bu işlem için büyük özel havuzlar yapılmıştı.

Suyla temizlenmenin negatif tesirlerden arındırma etkisi vardır. Bu fizyolojimiz üzerinde bize son derece olumlu etkilere yol açar. Gün içindeki olumlu olumsuz deneyimlerimiz, çeşitli maddelerin cildimize yapışıp kalmasına sebep olur. Sinir ve stresten de kaynaklanan bu kimyasal izler silinmedigi takdirde, vücut bu negatif tesirlerin etkisinden kuıtulamamaktadır. Bu da ruhsal huzur ve dengeye kavuşmak için
önemli bir engel teşkil etmektedir.

İşte Mısır mabetlerinde suyla arınmadan kastedilen bu kimyasal partiküllerden kurtulmaktı.

Mısır'daki mabetlerde suyun bu anndırıcı etkisini çoğaltmak için küçük kapların içindeki suya, rahiplerce yoğun manyetik enerjiler de yüklenirdi. Böylelikle suyun zihinsel arındırıcı etkisinin çoğaltılması sağlanmış olurdu. Bu suyla adaylara auralarmı güçlendirici ve koruyucu manyetik enerjiler aktarılmaktaydı..

Vücut ve ağız bölgesine Tabi Sodyum Karbonat, alın bölgesine ise muhtelif yağların sürülmesi gibi zihinsel ve fizyolojik arınma için Mısır mabetlerinde kullanılan başka yöntemler de vardı.
internet
 
Üst