İncil neden 4 tanedir?

GabrieL.

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eki 2011
Mesajlar
204
Tepkime puanı
86
Konum
Deustchland
İş
Science Writer at BBC
Tek İsa'ya Dörtlü Tanık





Yeni Antlaşma (İncil) Hıristiyan aleminde "İncil'ler" olarak bilinen dört bölümle başlar. Bunların her biri İsa Mesih'in yaşamını kaydeder. "İncil"in kelime anlamı, Türkçesi "iyi haber" veya "müjde"dir. Dolayısıyla "İncil", beklenen Mesih ile ilgili müjdedir. Kitap (ve kapsadığı bölümler) açısından, "İncil" İsa Mesih'le ilgili müjdenin kaydıdır. Bu açıdan "Dört İncil" dediğimiz zaman Yeni Antlaşma kitabının dört bölümünden söz ediyoruz.



Başlangıçtan beri Hıristiyan alemi hiçbir zaman dört "İncil"den fazlasını kabul etmemiştir ve bugün elimizdeki "İncil'ler" de bunlardır. İkinci yüzyıldan da önce dört "İncil" geniş bir biçimde Roma İmparatorluğun dört bir bucağına yayılmış ve olduğu gibi okunup öğrenilmişti. Elimizdeki "Dört İncil"in ilk yüzyılda yazıldığı, isimlerini taşıdıkları kişiler tarafından yazıldıkları, Mesih'in yaşamının gerçek kayıtları oldukları ve Kutsal Kitap'lar Tanrı'nın Ruhu'nun esiniyle, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İsa hakkındaki müjdeyi değişik bakış açılarından yazdılar. Her "İncil" tek başına, Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'in güçlü bir bildirisi olarak ayakta durmaktadır.





Dört Portre - Tek İsa



Neden birden fazla "İncil" vardır? Burada iki neden ortaya çıkıyor:



1) "İncil'ler"deki tanıklık birbirini destekler ve aynı şeyler dört kez tekrar edilerek Mesih'in yaşamının büyük tarihsel gerçeklerini bilmemizi sağlar. Bir mahkemede birçok tanığın tanıklığı sadece bir tanığınkinden daha güvenilir sayılır. Buna karşın tanıklıkları kelimesi kelimesine birbirlerininkine uyuyorsa, birbirleriyle işbirliği yaptıkları şüphesi uyanır. Birbirlerini destekleyen tanıklıklarda aktarılan bilgi aynı olup kullanılan sözlerin birbirlerinden farklı olması tanıkların dürüstlüğünü gösterir. Aynı şekilde, dört "İncil"deki benzerlikler ve farklılıklar da onların gerçeklik ve güvenilirliğinin kanıtıdır.



2) Her "İncil", Mesih'i ayrı ve amaçlı bir bakış açısından gösterir. Sıradan bir insanın yaşamının kaydını yaparken, bir biyografici onun sosyal yaşamını, bir diğeri kişisel ya da özel yaşamını ve bir başkası da psikolojik biyografisini yazabilir. Her biri amaçlarına göre, bazı gerçekleri seçip bazı gerçekleri yazılarına katmayabilir. Aynı olayları anlatırken bile, her biri farklı ayrıntıları vurgular. Örneğin, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ele alalım.



Onun bir komutan olarak yeteneklerinden söz etmek isteseydim, Çanakkale Savaşından bazı olayları seçerdim. Ona büyük bir sosyal reformcu olarak ilgi duyuyorsam Türkiye Cumhuriyetine ve toplumuna tanıttığı bazı devrimci değişiklikleri seçerdim. Yine, eğer sözcükleri kullanma yeteneğiyle ilgileniyor olsaydım, bazı ünlü sözlerini ve konuşmalarını seçerdim. Biyografide yer alan olayların seçilip düzenlenmesi amacıma bağlı olurdu. Sonunda ortaya çıkan biyografiler birçok bakımdan birbirlerinden farklı olsa da yine de her biri Atatürk'ün tamamen geçerli bir biyografisi olurdu. "İncil'ler" için de durum aynıdır. Her birinin kendi amacı vardır: bu yüzden her biri kaydedilmiş olan gerçekleri kendisine göre seçmiş ve düzenlemiştir"



Mesih'ini sadece bir değil dört ayrı mercekten görmemize izin veren Tanrı'nın bu planından ölçüsüz bir biçimde yararlanırız. "Birçok iplikten yapılmış bir ip, ipliklerin teker teker kendi kuvvetlerinden daha kuvvetli olduğu gibi, "İncil"in yazarlar tarafından bildirilişi, ayrılığındaki birlik ve birliğindeki ayrılıkla bütün olarak, teker teker kendi tanıklıklarından daha kuvvetlidir."



"Dört İncil" bir kişi üzerine dört tanıklıktır. Her portre Mesih'i belirli bir ışığın altında ya da ilişkide açıklamak için dikkatle çizilmiştir.Ama farklı görüş açılarından yazılan metinler, bir resmin parçaları gibi birbirini tamamlar, İsa'nın yaşam ve öğretisini bir bütün olarak gözler önüne serer.



Matta - İbrahim ve Davut'un Oğlu Kral Mesih

Markos - Büyük İşler Yapan İsa Mesih

Luka - İnsanların dostu olan Âdem'in Oğlu Mesih

Yuhanna - Göklerden gelen Tanrı'nın Oğlu Mesih .İlk üç "İncil" İsa'nın yaşamını genellikle aynı yönden alırlar onların birçok ortak yanı vardır. Ama Yuhanna'nın tanıklığı bize Mesih'in diğerlerinin yansıttıklarının ötesinde çok değişik bir yönünü açık bir biçimde gösterir. Burada Mesih öncelikle yukardan gelen Kişi, Tanrı'nın Oğlu ve Sözü olarak görülür. Burada İsa Kendisinin Baba'yla bir, dünyanın Işığı, Yol, Gerçek, Diriliş ve Yaşam olduğunu bildirir.



Diğer özel vurgulamaları görmek de olasıdır.



Matta - Kitabı yazmaktaki amacı, İsa'nın yaşamını, ölümünü ve dirilişini anlatmaktır. Özellikle İsa'nın peygamberlerce geleceği bildirilen ve Yahudilerce uzun zamandır beklenen Mesih olduğunu göstermek ister. Bunun için İsa'nın gelişiyle gerçekleşen peygamberlik sözlerinden alıntılara yer verir. İsa'nın kurtuluş müjdesinin tüm uluslar için olduğunu ayrıca vurgular.



Markos - İsa'nın yaşamını anlatan İncil'in ilk dört kitabı arasında en kısa olanıdır. İsa'nın ne doğumundan, ne soy ağacından, ne de çocukluğundan söz eder. Öğretiye daha az ağırlık verir. Örneğin Matta'da 21, Luka'da 26 benzetmeye karşılık Markos'ta sadece 9 benzetme vardır. Markos daha çok İsa'nın yaptıklarını yazıyor. Kısa ve öz yazar (birinci bölümde ne denli çok sayıda olayın anlatıldığına bakın). Anlatım canlı ve hareketlidir. Markos, diğer yazarlara oranla belirli bazı olayları daha ayrıntılı yazar2. Dikkatini, özellikle insanların İsa'ya gösterdiği ilginin üzerinde yoğunlaştırır3.



Luka - Luka, daha kitabın başında amacının, İsa'nın yaşamını doğru ve ayrıntılı bir biçimde anlatmak olduğunu açık seçik ortaya koyuyor (bölüm 1.:1-4). Luka, Elçilerin İşleri kitabında da Müjde'nin o çağda bilinen dünyanın merkezi durumundaki Roma'ya kadar nasıl yayıldığını anlatır. O devirde yazarların, yapıtlarını ileri gelen kişilere adamaları bir gelenek haline gelmişti. Nitekim Luka da her iki kitabı, adı Teofilos - yani `Tanrı'yı seven' anlamında - olan bir kişiye hitaben kaleme almıştır. Kuşkusuz Luka bu adamın kişiliğinde geniş bir kitleye seslenmeyi amaçlamıştır.Yuhanna - Kitapta iman konusu güçlü bir biçimde vurguluyor. Onun ana amacı İsa'nın kim olduğunu açıklamaktır. Yuhanna İncili Hristiyanlığın iman felsefeyi içermektedir, o yüzden bu incil Hristiyanlık için çök önemlidir.



SONUÇ

"İncil" bir kitabın ismi değildir. Dünyanın tek Kurtarıcısı olan İsa Mesih hakkında çok, çok önemli bir mesajdır. İsa'nın Kendisi Müjdedir. "Bunlar, İsa'nın Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O'nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır" (Yuhanna 20:31). Eski Antlaşma'da peygamberler Tanrı'nın gelecek olan Mesih'i ve O'nun yapacağı şeyler hakkında sürekli tanıklık ettiler. Şimdi O geldiği için, Tanrı bu haberi bütün insanlığa bir değil dört yetkili tanıklık aracılığıyla onayladı. Tanrı'nın Kendisinin seçtiği tanıkların sözleri aracılığıyla tek Müjde'nin kusursuz, dörtlü bir anlatımına sahibiz. Yeryüzündeki hiçbir güç bu Müjde'nin gücünü değiştiremez ve azaltamaz.
 

semyanocibel

Banlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2011
Mesajlar
212
Tepkime puanı
8
Kuran-ı Kerim inzal olduktan sonra geçerliligini yitirdi.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Bende bunu hep merak etmişimdir zaten...ya isa a.s. her kavme bir incil getirdi veya onu dinleyenler yanlış anladı birkaç tane incil yazdı veya incil incil olmayıp havarilerin yorumlarına göre yazıldı hangisi acaba bilmem..birde aklımın almadığı isa nasıl tanrının oğlu olduğudur...bunu bilimsel olarak incelersek bir insanın oluşumu için anneden 23 babadan 23 kromozom alması toplam 46 kromozomun olması mutlak gereklidir...
bunu hesap edelim isterseniz...

23 H.z.meryemden +23 Tanrıdan...= isa....şimdi size bu mantıkılı geliyormu..?..

yani hadi meryemin 23 kromozomunu anladıkta tanrının 23 kromozomlu bir varlık olduğunu bilen varmı..?..eğer tanrı 23 kromozom verebilecek bir varlıksa insandır eğer 23 kromozom veremiyorsa veya tanrının kromozom sayısı bilinmiyorsa isa nasıl meydana geldi..?..kaldıki 23+24= 47 kromozom olsa isa oluşamaz çok başka bir şey olurdu veya 23+22=45 kromozom olsaydı yine isa oluşması mümkün değildi yani tanrının 23 kromozom verebilecek bir varlık olduğunu iddia edebilecek kimsede olmadığına göre bilimsel olarak isa nasıl tanrının oğlu oldu hala anlayamadım...yani birisi bilimsel bir açıklama yaparsa sevinirim.....
 

manifold

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2011
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
inanıyorsun madem yaradan için okadar kolaydır bu ,ol demesi yeter. Buna vesile olacak olayları nasıl meydana getirir kromozonları annesi tarafında üretirir
dünya üzerinde kendi kendini döleyen canlılar var.demek ki böyle bir ihtimalde olabilir .Vesilelere takılmamak gerek.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
inanıyorsun madem yaradan için okadar kolaydır bu ,ol demesi yeter. Buna vesile olacak olayları nasıl meydana getirir kromozonları annesi tarafında üretirir
dünya üzerinde kendi kendini döleyen canlılar var.demek ki böyle bir ihtimalde olabilir .Vesilelere takılmamak gerek.

evet onun annesi tarafından üretildiğini bizde biliyoruz da o zaman isa tanrının oğlu olmaz ki...yani tanrının bizzat kromozomu ayrı annein tanrı adına kendi bedeninde ürettiği ayrı ikiside aynı şey değil ki....
 

ebru83

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2011
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
Konum
Köln
İş
Mimar
Hz. Isanin Tanrinin oglu oldugu seneler sonra söylendigini biliyorum. Peygamberlerini daha özel gösterme isteyiyle. Ben hicbir dine saygisizlik yapmak istemem. Hz. Isa zaten peygamber olmakla özeldir. Bu konu hiristiyanlar arasinda bile tartisma konusudur. Yunan ortodokslar Hz. Isanin Tanrinin oglu degil Peygamber olduguna inaniyorlar.
 

Nursade

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Mar 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
8
Insanlarin (maalesef) yaptiklari en büyük kötülük bence nedir biliyormusunuz???
(Bu yazdiklarim kisisel fikrimdir bu yüzden rahatlikla beni elestirebilirsiniz)
Bence insanlarin en büyük kötülükleri (cogunun) hep kisilierin üzerinden yorum yapmalaridir. Ben buna hayret ediyor hem üzülüyor hemde cok sinirleniyorum. Hz. Isa´nin geriye miras biraktigi bir ögretisi var yani bir din. Ama insanlar 2012 senedir hala ayni bozuk plagi dinleyip söylüyorlar. Sadece bir soruya takilmislar birbirlerini yiyorlar. Isan´in ögretisini kac kisi oturup gercekten üzerinde düsünerek yorum yapiyor. Yapilan genelde Isa Allah´in oglumuydu degilmiydi? Meryem bakiremiydi degilmiydi? Vs vs...
Ayni sey bizim Peygamberimiz ve tarihe bakildiginda baska ilim sahipleri icinde yapilmistir. Önemli olan Peygamberin kimligi degil, anasinin babasinin kim oldugu, günde kac ögün yedigi vs vs.. degil. Önemli olan bize birakilan mirastir/dindir.
Eger ögretileri yalin olarak önyargisizca okuyup tartisabilsek, mucizelerin en büyügünü bu dünyada tüm insanlar tüm yaratilanlar yasabilecekler.. ama maalesef öyle görünüyorki, bunun icin insanolgu daha coook kan dökecege benziyor...

Sevgilerle
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Hz.Meryem evet bakireydi.Hz.İsa Tanrı tarafından tüm insanlığa lütuf olarak gönderilmiştir.Tek farkı babasız doğması.Bunada bir lütuf olarak bakmalıyız ve dünyanın nasıl yaradıldığını anlamalıyız.Tanrı ol dedi ve oldu bu kadar basit.Feraya35 arkadaşımızın dediği gibi aslında Mesihin babası varmıydı yokmuydu Meryem bakiremiydi değilmiydi olayı sadece Tek Tanrıyı yani Allahı reddetmeye varır.Muhakkakki Meryem , İsa Mesihi babasız dünyaya getirmiştir çünkü temizliğin saflığın vücut kazanması için.Ve şüphesizki Tanrı doğurmamış ve doğrulmamıştır o sadece ol der ve olur.Biz Peygamberlerimizin öğütlerine bakalım nasıl olduklarına değil.Biz Tanah'a bakalım İncile Bakalım ve Kuran-ı Kerime bakalım.Çünkü peygamberlerimiz ölmüştür yada göğe yükselmiştir.Dünyada kalanlar sadece öğretileri dolaysıyla Yaradanın Kutsal Kelamları kalmıştır.
1.Mesajda gördüğüm kadarıyla sadece Yuhanna Hz.İsaya tanrısallık atfetmiş.Diğerlerinde hep Adem oğullarında geldiği yazmıştır.Bunuda belirtmek gerek.
 

dildarı-suda

Banlı Kullanıcı
Katılım
14 Nis 2012
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
Konum
İstanbul
İş
yurt içi yurt dışı ticaret ( Mutfak eşyaları dalında )
Çok ilgi çekici bir konu olmuş gerçekten konuyu açtığınız için teşekkür ediyorum.
Ben müslüman birisiyim dinden haberi olanlarda bilirler'ki her müslüman hz.isayıda peygamber olarak kabul eder ve sever ancak benim sevgi derecem çok yükseklerde hz.muhammedin yolundayım zira hz.isa onu haber verdi ancak kalpten birşey geldimi insan engel olamıyor hz.isaya çok derin bir sevgim var belkide ona olan bu derin sevgim sayesinde müslüman oldum hz.isanın sözlerini aktaran günümüzdeki incillere baktığımda şu ifadeler beni hep düşündürdü

"Merhametli rabbimden size başka bir faraklit vermesini isticem"
"O faraklit geldiği zaman benim hakkımda şahitlik yapıcak ve size anlattığım tüm öğretileri size hatırlatıcaktır"
"O faraklit kendiliğinden konuşmayacak ne işitirse onu söyleyecek"

Bazıları faraklit kelimesinin ahmet olduğunu söylerler dil bilimcileride buna destek verirler nitekim böyle olduğuda görülüyor
ancak FARAKLİT kelimesinin tartışma götürmez dereceki bir anlamı şudur " yanlışla doğruyu ayırt edebilen hakperest zaat peygamber"
eski kaynaklardada faraklitin peygamber olduğunu ap açık görüyoruz zaten nitekim peygamberlik sıfatlarını anlatan anlatılara baktığımızdada tırnak içinde belirttiğim ifadeler belirtilmiştir buda demek oluyorki isa bizzat kendisi müjdelemiştir kendinden sonra bir peygamber geleceğini
ayrıca bir kaç yıl önce vatikanda çok garip bir durum gerçekleşti belki bazı arkadaşlar belki haberdardır,H. isayı araştıranlar bilirler hz.isanın kayıp yılları var 13 yıl boyunca nerede olduğu ne yaptığı hiç bilinmiyor gözlerden kaybolup gaybet dönemi yaşamıştır vatikanda bu konu tartışmaya açıldığında bir kardinalin bir teklifi oradakileri şaşırtmış hz.isanın kayıp olduğu 13 yıl boyunca ne yaptığı konusundaki izleri hz.muhammedin hadislerine bakılması gerektiğini savundu tabi bunun sonucu olarak o kardinal afaroz edildi şimdi burada benim aklıma şu soru takıldı bu kardinal niye böyle birşey dedi ? belliki bir bildiği varda söyledi bu durumdada incildeki şu ifade hatırıma geliyor "O faraklit geldiği zaman benim hakkımda şahitlik yapıcak "
bu durumun konuyla ne pek bir alakası yok belki ancak kendimce bir paylaşımda bulunmak istedim.
İNCİL NASIL DEĞİŞTİRİLDİ isimli bir eser okumuştum o eseri yazan amerikalı hristiyan dinler tarihi profösörüydü hz.isanın konuştuğu dildeki eski incil yazmalarını incelemiş ve incilin değiştirildiğini delilleriyle sunmuş bundan bir örnek : incilde rab onun bedeninde göründü diye bir ifade var ancak ilgili profösör aramice eski incil yazmalarına baktığında peygamber isa onun bedeninde göründü ifadesiyle karşılaşmış yani burada anlaşılıyorki peygamber isa kelimesini resmen rab olarak yazmışlar bunu bilen bir çok din alimi inadına isa mesihe rablık makamını isnad ediyorlar
ayrıca çok enteresandır kuran-ı kerimdede hristiyan bir guruptan bahseder günümüz hristiyanlarından ayrı olarak özellikleride belirtilmiştir Allah bilir ancak bu gurup bugün varlıklarını sürdürüyorlarsada sayıları çok azdır Allah herkezi hak yola iletsin
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Dört büyük incili de okudum.
İsa'nın yaşadıkları temel olarak dört kitapta da aynı.
Sadece üslup olarak farklı üslupla anlatılmış.
Hikayelerin ayrıntıları olarak da, önemsiz şeyler yazılmamış
bazısında.

İncil anlatım olarak birinci ağızdan değil zaten.
İsa şunu yaptı, bunu yaptı diye hikaye versiyonu olarak anlatılır.
O yüzden ufak farklılıklar ana temadan pek birşey kaybettirmemiş.
Üç incilin herhangibir tanesini okuyan aynı anafikre çıkar yani.

Üslup farkının olması da çok normal.
Birini başka bir havari, diğerini başka bir havari anlatmıştır.
Sure sistemi yok, nasıl olsa da olsun buyrukları aynı oluyor.

Dört büyük incil şu şekilde seçildiği söyleniyor.
O güne kadar yazılmış tüm inciller bir masaya atılıyor.
Dik düşen dört tanesi de bugünkü okunan inciller oluyor derler.
Seçiliş hikayesi bu kadar basit diye biliyorum ben.
Masada kalanlar: matta,markos,luka, yuhanna.

Bir başka rivayet de; papazlar kurulu okudu seçti diyor.
Ama ben masa hikayesini kabul ediyorum. Bence öyle oldu.

Dört büyük incilden birini tavsiye etmem gerekirse;
bu Matta olur. Luka incili hikaye yönünden çok uzatmış çünkü.
Matta ana fikir, açıklama, üslup adına en çok beğendiğimdi.
Kim yazdıysa; kutlamak lazım.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Bizler tüm peygamberleri çok seviyoruz.Hepside Allah ýn rasülleridir.Hiç biri inkar edilemez ve küçümsenemez. Sadece her birinin bir zamaný olmuþtur.
En sonuncusuda efendimiz a.s dir. Rabbim hepsinin þefaatine mazhar eylesin.
 

Mortemus

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Tem 2012
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
İncil önce Kur-an gibi tek kitaptı.Zamanla değiştirilerek milyonlarca İncil ortaya çıktı.Rahip ve rahibeler düzenleyerek bunu en az 4e indirdiler.
 
Üst