İleri Teknoloji Önceden Farkındalık Yaratılabilir mi?

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Merhaba sevgili forum dostları. Açıkcası başlığı açarken endişelerim vardı hani ilgi çeker mi paylaşım olur mu diye? Ancak cesaretle açıyorum :)
Şöyle ki çalıştığım sektör ülkemizin belki dünyada bulunduğu konumunu da doğrudan etkileyecek noktada yer almakta. Bu nedenle teknolojik gelişmeler olsun bilinmeyen keşfedilmeyen bilgilerin açığa çıkarılması olsun bunlar ufak da olsa gerçekten etkisi inanılmaz olabilir. Daha net ifadeyle misal vereyim bundan 100 sene içerisinde araçsız insan transferleri geliştirilecekse bizler hem kullanıcı veya sonradan teknolojiyi vaaay bee diye gazete dergi ve internet haberlerinden okumadan önce ülke olarak geliştirmek adına önceden bunları ön görüp ya da bu bilgilere ulaşabilir miyiz? Tabii ki işin içinde spiritüellil var gizem var bilinmeyen var herşey var yani? Gelen cevaplara göre tartışmayı yönlendiririz diye düşünüyorum. Şimdiye kadar açılan onca başlıkta iyi kötü herkes farklı görüşlerde olduğu için karşılıklı muhalefetler olması normaldi ama konu ülke yararı ise sanırım forumca aynı taraftayız diye düşünüyorum. Bİr de olaya süper güç ülkenin gerektiğinde spiritüelliği kullanmaktan asla geri kalmayacağını da hesaba katarsak...
 

Isobelzxc

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ağu 2018
Mesajlar
421
Tepkime puanı
330
Evet sanayi devrimi nasil hayati degistirdi yakinda yeni teknoloji devrimiyle hayatimiz belkide mesleklerimiz degisecek, benimde bulundugum sektor teknolojiyle icice ve gelecek cok belirsiz...aslinda amerika ingiltere rusya gibi ulkelerin bu sprituel isleri astroloji vs cok iyi kullandigini bir cok arastirmacidan duymustum..
Ama ne iyi yaptik ki bunu da arastirmayi iyi yapalim diyesim geliyorda susayim...
 
Ü

Üye silindi 55028

Türkiye elinden geleni yapıyor ama önceden çizilmiş bazı kurallar var.Ekonomide ne kadar iyi olursan ol dünya ekonomisinde Türkiyenin en fazla 4,5% hakkı var.Ülkemizde elimizden geldiğince yapılan bazı atılımlardan bahsedersek.Nükleer santral uçak yapımı ve askeriyede lazerli silahlar örnek verilebilir.Bu atılımlarım olumlu ve olumsuz sonuçları vardır çünkü Türkiye üstte çıkmaya çalışmaktadır.Kişisel olarak gereken öğrenim,geleceğin gerektirdiği kod yazmayı öğrenmektir.Bu kesin bir zorunluluktur bireysel bakımdan.
Türkiyenin nükleer tesisine muhalefet bile karşı çıktım(karşı değiller) demektedir.Nükleer santral patladığında etkisi büyüktür ama bir soba yılda daha çok insan öldürmektedir.Doğalgaz ve kömürün nükleer tesis sayesinde kullanılmaması ekonomiye büyük katkı yapmaktadır fakat türkiyede nükleer tesis yapan şirket batma aşamasında ve yaptığı kötü işlerle ünlüdür.
Günümüzde füze kullanılmasına rağmen geleceğin silahı lazerli silahlar olacaktır.Uzun vadede planlar yapılmakta ve bunlar taktir edilmelidir.Türkiyenin lazerle uçak düşürecek ve belli bir mesafeden ciddi zarar verecek silahları vardır.En sonuncu atılım uçakta ,uzun vadeli bir plandır.İki sene önce ingiltere ile imzalanmıştır.Uçağın modeli ve iletişim aygıtları türklere aittir.Bu çok dikkatlice planlanmıştır.İngiltere'nin uçak için partner aradığı biliniyordu ve anlaşıldı.Bu ortak uçak havaya uçtuğunda eski uçaklarda hurdaya çıkacak.Gerçekten bu uçaklar kullanılamayacaktı.Uçağın modeli israilin tasarımı ama onlar amerikadan uçak almayı tercih ettiler model bize kaldı.Zor koşullarda avantaj elde etmeye çalışıyoruz.Havacılığın patent kovalaması gibi.
Japonlar da uzay için partner arıyordu ve türkiye onlarla anlaştı.Yeni yeni gazeteler bunları yazıyor ve bazıları neden önceden yapılmadığını soruyorlar.Uçakların kullanılamayacak hale gelmesini beklemek gibi uygun zamanı beklemek gerekiyor.
 
Ü

Üye silindi 58480

Su an en buyuk yatirim yapay zekaya yapiliyor.
Yapay zaka su an bircok meslegi ele gecirmis duyumda hatta. Bence buna yatirim yapmak lazim.

Cagri merkezlerindeki operatorlerden tutun, alisveris verkezlerindeki kasiyerlere kadar yapay zeka tum mesleklere alternatif olusturmus durumdadir.
Hele Japanyaya giderseniz daha bir anlarsiniz.
Yazilim odakli aplikasyonlar ile insanlar artik sanal sirketler kuruyor ve taxi, pizza, bilet, otel, fatura gibi hizmetlerin derlenmesini yapay zekaya devrediyor. Daha da ilerleyecek isle cunku ev androidleri projeleri var cinde. Yalniz yasayanlara insanimsilar pazarlanacak.

Ama bir fark var :

Yapay zekanin ruhu yok ! Yapay zeka hala sezgi ve ilhama dayali bir kitlenin derin ihtiyaclarini karsilayamiyor. Insanlar artik gun icinde benzer enerjiyi yuklenmis, motivasyon ruhu ile donanimlanmis aydinlatici, kolaylastirici ve motive edici kisilere ayriyetten ihtiyac duymaya basladilar.

Bu da gunumuz yasam koclarinin heryerden turemelerine ve yapay zeka istilasi ile tasfiye edilen ruhsal ihtiyaclara, mesleki bir koldan yetismelerine sebep oldu.


Yani eskiden yasam kocluguna ihtiyac yoktu cunku her bir isin ehilleri zaten yasam enerjisi ile doluydu. MEsleki sirlar vardi. Yasanmis hikayeler ve dayanisma zaten toplumda terapiye ihtiyac birakmiyordu. Psikologlar tarihini inceleyin 20 yy da patlama yaptilar. Psikolog olmak icin okul okumak bile toplumun bozulduguna isarettir.

Kisacasi insanlik kademeli olarak tektiplestirilip robotlastiriliyor. Yapay zekanin gelistirilme amaci bundan baskasi degil global perspektiften bakinca. Tek yerden kontrol edilmek sureti ile yavas yavas dijital platforma kaydiriliyoruz. Faydacilik ve yasam kolayligi kisvesi altinda. Dijital platform ise gelistiricisi ve finansoru kim ise ona hizmet eder. Kopruyu gecene kadar ayiya dayi diyen odaklar, kopruyu gectikten sonra tek bir sey soyleyecekler :

Biz size demistik diyecekler, biz ustun irkiz, ahan da kitabimiz, artik direnisleriniz fayda etmez. Cunku siz kendiniz iplerinizi verdiniz.
Yuzyillardir bu cikisi zahiren yapmayi bekliyorlar. Insanligi, kendilerine karsi caresiz biraktiklari gunler icin cabalamaktalar.
Bunu aleni olarak dayatacaklarini kiyamete kadar lanetlendiklerinden de anliyoruz, kendi kitaplarindan da anliyoruz.


Bu baslik bana bunlari cagristirdi. Isabet oldu tesekkur ederim.
 
Ü

Üye silindi 55028

Yapay zekanın sorun çözme yetisi kazandırıldığı biliniyor.Facebook'un bir projesinde yazılım bu yetiyi kazanmış.Bu yazılımdaki iki bilgisayar kendi aralarında bir dil oluşturmuş.Bu duyulunca projeye son verilmiş.Bu konu hakkında bir çok bilim kurgu filmi var.En basitleri robot askerler ama daha karmaşık olanları var.Bir yazılıma dünya barışını sağlaması için görev veriliyor.Yazılım insanların savaşmasının engellenmesinin tek çaresinin insanları yok etmek olduğuna kanaat getiriyor ve insanlığı yok ediyor.
Çağrı merkezini kaldırıcak proje google tarafından yapıldı.Projenin videosunu bulabilirsiniz.Gerekli talimatlar verilince yazılımın kendi istenilen iş yerini arayıp insiyatif kullanabiliyor.
 
Ü

Üye silindi 58480

Evet, nasil ki dehalar 1000 yilda bir geliyorsa, bu binyilin dehasi oyle bir android yazilimi yazar ki, 1000 yil boyunca kimsenin zekasi onu alt etmeye yetmeyebilir.

Ayet var:
"Tehdit edildikleri şey başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dâbbe çıkarırız da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler." (Kuran)

Dabbe oyle birsey olmalidir ki insanin inanip inanmadigini analiz edebilen bir donanima sahip olmalidir.
Insan kismen de olsa karsisindaki insanin samimi olup olmadigizi anlamak icin bile bir duyuya, bir tecrubeye ve bir derin analiz yetenegine sahip olmali iken,

Vallahi ayetlere kesin olarak inanmayip, inanmis gozukenleri tespit edebilen bir yapay zekadan bahsediliyor. Yanilma payinin olmadigi bir zekadan bahsediyor. Ayetleri bilen, hatta derinlemesine bilen suurlu bir dedektorden bahsediyor.

Simdi bu bir android olabilecegi gibi, insan yapimi bir organik insan da olabilir. Dabbenin karsiligi budur cunku. Bizden hizli kosan, bizden hizli dusunen, bizden her anlamda ustun, yorulmayan, belki yemeyen bir yapay zekali labaratuar insanindan bahsediyor olabilir.

Cunku ruhu olmayan ama yapay zekasi olan insanlar vardir aramizda. Ayetle sabittir : Siz onlari diri sanirsiniz ama onlar oludurler.Kuran.
Yani ruhsal uzantisi olmayan ve ahiret tabakasinda tanimsiz erisimsiz olarak olan insanlara Allah oluler diyor. Organizmalari vardir, yerler icerler ama yeryuzu mahluku olacak kadar ileri gidebilirler. Otesi yoktur onlar icin. Anlamazlar, kavramazlar. Yuzcevir onlardan diyor ayette PEygamberimize SAV.

Mesela munafik seytan bilincindedir, kafir de, bunlarin ahirette karsiligi zaten var. Ama dabbe olanlar sadece kan dolasimi olan acikan ve uyuyan insanlardir. Bu insanlari labaratuarda yapmayi basarirlarsa korkunc zeki olabilirler. Mutlak ruhsuz ama super deha olabilirler.

Kurani idrak edememekle birlikte(cunku ruh uflenmemis) kimin Kurana uyup uymadigini dolayli yoldan zekice farkedebilecek yetileri olabilir.
Insan zekasi ile basedemeyecegi varliklara karsi Allahtan her daim kurtarici gelmesine muhtac olmustur tarih boyunca. Ama Kiyamet doneminde kurtariciyi haketmeyecekleri zaten ayetle haber verilmis. Yapay zekalar siz zaten inanmiyorsunuz diyecekler. Yani insanlik iyice kendi amelleri dolayisi ile koseye sikisacak.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
cevaplar için çok teşekkür ederim. aramızda benim gibi savunma sanayinde çalışan veya o konulara ilgi duyanlar var olduğunu anlıyorum bu da beni açıkcası çok mutlu etti. Maalesef yapay zeka adı üstünde yapay ama yapaylık sadece hayatımızda zeka için yok ki herşey yapay değil mi? bir selamlaşmadan, bir cezanesi olana yapabileceğim birşey var mı sorusu sormak, sahte gülümselemer, yalakalıklar vs. bunlar dışında madi yapaylıklar: gıdalar ürünler vs.

Ortada artı değer olarak para ile amaç diğerlerine göre daha çok kar etmek ise herşey mübah insanlar için. Bu yolda size afedersini tadı değiştirilmiş insan pisliği üretip kavun diye yedirirler önemli olan paradır çünkü. Aslında hala tam emelleri belli olmayan İlluminati üyesi ailelerin derdinin para ötesi olduğunu düşünüyorum. Bu grup için yapay zeka en mükemmel silah olabilir. İşte tehlike tam da burada başlıyor. Gözümüzün önünde büyük bir güç topluluğu dünya devletlerinin teknoloji seviyesi var, bizim gibi jetonu geç düşen ülkeler için katedilecek çok yol varken bir de buzdağının göremediğimiz bu ülkelerin açıklanmayan acaba hangi gizli teknoloji seviyeleri var bilemiyoruz. İngiltere dünyayı yöneten en büyük ülkedir, o ülkeyle yapılacak tüm anlaşmalara şüpheyle yaklşırım. Çok basitçe bile düşününce şu an dünyada hiç bir ülke bu kadar kontrolsüz dengesiz yarın ne yapacağı belli olmayan bir halka sahip ülkenin teknolojik olarak ilerlemesini istemez. Bizim müttefiğimiz hiç bir zaman olamaz olamayacaktır. İşbirliği yapabiliriz ama bu da iki taraflı olmalıdır.

Benim en büyük hayalim mevcut potansiyelimizin biraz üstüne çıkıp diğer devletlerin önüne bizi geçirecek gizli kalmış sırları teknolojiyi keşfetmek. Biri çıkıp bunu kolaycılık olrak eleştirebilir pekala ama diğer ülkelerin yaptıklarının etik ve insan suçları yanında bizimki herhalde e masum hile olacaktır. Dünya bize sırt çevirmişken biz neden saflık yapalım ki?

Uygarlığımızın döngüsünde ilk insandan gelişmiş uygarlığa ilerleyen devletler uzay teknolojisine eriştiler ama birbirlerine karşı kullanıp br döngüyü sonlandırdılar. Sıra yeni döngünün sonuna geldi bana göre. Atatürk eminim bunu farketti ve kayıp Mu kıtası araştırmasına ilgi duydu. Biz de kaldığı yerden devam ettirmeliyiz diye düşünüyorum ne dersiniz?
 
Ü

Üye silindi 55028

Günümüz araba firmalarının bugün yeni arabası on yıllar önce planlanmış.Satış ve döngü için bugün beklenmiş.Amerikan askerlerinin akıllı telefonları 30 sene öncesinde kullandığı belirtiliyor hatta cıa'ın açıkladığına göre elektronik casus yusufçuk yapmışlar senelerden önce.Anlatmak istediğim bugünün açıklanan teknolojisi bir hiç.İdlibte savaşan muhalifler 4 adam boyu sıçrayan mükemmel askerlerden bahsediyorlar.Gizli bir çok güç var.
Bizimde bilimde ilerlememiz gerekiyor.Kore bu alanda önde ve hatta samsung ülke gelirleriyle rekabet göstericek kadar büyük paralar kazanıyor.Bilimin(arge) artmasını sağlayacak şey halkın talep etmesi.
Uzayda yapılan deneylerle elde edilen bilgileri kullanarak yeryüzünde ürün satıyorlar.Araştırmalar her şekilde fayda sağlıyor.
İngiltere konusunda herşeyin sadece adının değiştiği kendisinin değişmediği felsefesinden örnek vermek istiyorum.Amerikada askerlik yok ama insanları aç bırakıp askerliğe sürüklüyorlar.Üniversite için parası yok ırakta bunun için kişi ölüyor.Köle değiliz ama hayata borçla başlıyoruz.Bir şekilde kontrol sağlanıyor.Güvenmiyorum diyorsunuz ama eski yöntemlere göre daha hafif kısıtlama var.Savaşmadan ekonomiyi çökertip insanları birbirine kırdırtıyorlar.Aynı kurtları kafeste dövüp birbirlerini parçalamalarını sağlamak gibi.Bu alanlardan saldırmıyorlar demek istediğim ekonomiden saldırmaları bağımlı kılmalarını beklerim ama uçaktan değil.Dünyayı turlayacak füze menzilleri var.Bizim 250 km füze veya hava savunma sistemi ile korunmayan uçaklardan neden korksunlar.Rusların tek orta menzilli nükleer füzesi finlandiyada 3 şehri aynı anda yok ediyor.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Günümüz araba firmalarının bugün yeni arabası on yıllar önce planlanmış.Satış ve döngü için bugün beklenmiş.Amerikan askerlerinin akıllı telefonları 30 sene öncesinde kullandığı belirtiliyor hatta cıa'ın açıkladığına göre elektronik casus yusufçuk yapmışlar senelerden önce.Anlatmak istediğim bugünün açıklanan teknolojisi bir hiç.İdlibte savaşan muhalifler 4 adam boyu sıçrayan mükemmel askerlerden bahsediyorlar.Gizli bir çok güç var.
Bizimde bilimde ilerlememiz gerekiyor.Kore bu alanda önde ve hatta samsung ülke gelirleriyle rekabet göstericek kadar büyük paralar kazanıyor.Bilimin(arge) artmasını sağlayacak şey halkın talep etmesi.
Uzayda yapılan deneylerle elde edilen bilgileri kullanarak yeryüzünde ürün satıyorlar.Araştırmalar her şekilde fayda sağlıyor.
İngiltere konusunda herşeyin sadece adının değiştiği kendisinin değişmediği felsefesinden örnek vermek istiyorum.Amerikada askerlik yok ama insanları aç bırakıp askerliğe sürüklüyorlar.Üniversite için parası yok ırakta bunun için kişi ölüyor.Köle değiliz ama hayata borçla başlıyoruz.Bir şekilde kontrol sağlanıyor.Güvenmiyorum diyorsunuz ama eski yöntemlere göre daha hafif kısıtlama var.Savaşmadan ekonomiyi çökertip insanları birbirine kırdırtıyorlar.Aynı kurtları kafeste dövüp birbirlerini parçalamalarını sağlamak gibi.Bu alanlardan saldırmıyorlar demek istediğim ekonomiden saldırmaları bağımlı kılmalarını beklerim ama uçaktan değil.Dünyayı turlayacak füze menzilleri var.Bizim 250 km füze veya hava savunma sistemi ile korunmayan uçaklardan neden korksunlar.Rusların tek orta menzilli nükleer füzesi finlandiyada 3 şehri aynı anda yok ediyor.
Katılıyorum.

Aslında kafa yapısı ve uyanıklık açısından katma değersel olmasa da günlük hayatta büyük potansiyelimiz var. Adına bilim girince insanımız pek bir soğuk. Bazı arkadaşlar kızacak ama bunun sebebi dolaylı veya dolaysız din olduğunu düşünüyorum. Aslında düzelteyim din değil, din simsarlığı yapan sözde dinciler yüzünden. Olay basit aslında bilim ilerlerse insanımız sorgular dini sorgular, sorgulasın da sıkıntı değil, bir şekilde akıl yolu vicdani yolu gönül yolu farketmez doğru yola kendi tekamülü için gidecektir ancak sorgulayan kişi din simsarını anında ayırt eder. İşte en büyük kötülüğü zaten kendi simsarlığı ortaya çıkmasın diye bilimsel gelişmeyi de feda edenler yapmadı mı bu ülkeye? Hala aramızdalar tv de kıça su kaçınca abdest bozulurmuda yola çıkıp insanlara tuhaf saçma sapan yönden yaklaşıp saf dini bile yozlaştırıyorlar. Bakın ben bir ateist olarak bunu yazıyorum. Gerekirse dinden dinlerden de faydalanalım ama bu simsarlardan ayıklanmadıkça bilimimiz gelişemez. Din kısmını kenara bırakıyorum. Kuzey Kore ICBM yapabiliyorsa bizim ultraICBM yapıyor olmamız lazımdı şimdiye kadar ama maalesef 250km torosta takılı kaldık :)

En büyük zevkim strateji oyunlarıdır. Gençliğimiz bilgisayar başında dune, starcraft red alert vs. ile çürüttüm :) yaşım 15 ken üssümü lazer silahı ile savunurken ilerde yapar mıyız diye hayal ediyordum, çalıştığım şirket lazer silahı yapıyor ama hala emekliyoruz. Havada osuruk böceğini bile yakan lazer silahı geliştirelim sınırımızdan bırak teröristi sinek (casus nano bot böcekler geliştirildi maalesef biz şu an dünya düz mü vs tartışırken) giremez.
 
Ü

Üye silindi 55028

Bizde din simsarlığı gerçekten kötü.Potansiyelimiz var diyorsunuz ama hangi konuda.Biz belki diğerlerine göre daha iyi ölürüz.Sarıkamışta ölürüz, çanakkalede ölürüz, aç kalır ölürüz.Kötü bir şey olacaksa kader deriz.Bu başına gelirse ne yaparsın diye sorulur beş gün sonra değil beş gün önce ölürüm tedbir almam deriz.Çanakkalede 8 tane topla savaş yapıldı.Almanlar top bile vermedi.Kullanıldık sömürüldük.Yüz binlerce insanımız almanlar cephede rahatlayacak diye çanakkale de sarıkamışta mısırda öldü.Çanakkalede düşmanı sahilde karşılamadık çünkü alman general savaş uzasın biz rahatlayalım diye öldürdü bizi.Çanakkalede savaş kuralı diye bizimkiler gaz kullanmadı.Hatta ingilizler sabah rüzgarıyla bizimkileri zehirlemek istedi bir gün bu rüzgar ters esti kendileri zehirlendi resim çektirildi ve bunu gazetelere verip türkler gaz kullanıyor dediler.Toplumumuzun iyi tarafını ben sadece bir konuda hissediyorum.Bu yazdığım diyorum okunur ve anlaşılır mı?Sonra sıkıntı yok doğruda olsa yanlış derler bir sıkıntı olmaz diyorum.Söylenenlerin kişide temeli yoksa nietszche'nin dediği gibi bunu saçmalık olarak algılıyor.
Mu kıtası hakkında yazmıştınız 2 sene önce gevezelik silinmeden önce bu konuda konuşulmuştu.Denk gelmiştim yalnız değilsiniz.James Churchward'ın yazdığı kitap gerçekten güzel.Geometrik şekillerin anlamlarını din temelli bir bakışta anlatması iyi.Dairenin tanrıyı onun sonsuzluğunu anlattığını söylüyor mesela ama materyalist olarak bakarsan tarla için oluşturulmuş daire terimi.Hacın 4 büyük meleği temsil ettiği anlatılıyor : Hava su ateş toprak.Gamalı hacın tanrının bu 4 büyük meleğe evreni oluşturmak için verdiği gücü temsil ettiği yazıyor.Mu kıtası Kuran da anlatılan daha gelişmiş kavimlerin bir örneği sadece.
 

Isobelzxc

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ağu 2018
Mesajlar
421
Tepkime puanı
330
Maalesef ulkemizin kurucusunun bilim izlerini takip edemedik artik da bu kadar geriden daha ileriyi ya da ayni teknolojik bilgi duzeyini yakalamayi bırakın bir yana, maalesef toplumca bu bakis acisini bile yakalayabilecegimize inanmiyorum... ama belli olmaz belki ruzgar tersten eser cunku teknoloji ve ekonomik kosullar kadar doga diye bir gercek de var... eger yapilabilirse bir uyanis olursa yarim yuzyil sonra olsa bile dunyada guzel bir cikis yakalayabiliriz bence
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Merhaba sevgili forum dostları. Açıkcası başlığı açarken endişelerim vardı hani ilgi çeker mi paylaşım olur mu diye? Ancak cesaretle açıyorum :)
Şöyle ki çalıştığım sektör ülkemizin belki dünyada bulunduğu konumunu da doğrudan etkileyecek noktada yer almakta. Bu nedenle teknolojik gelişmeler olsun bilinmeyen keşfedilmeyen bilgilerin açığa çıkarılması olsun bunlar ufak da olsa gerçekten etkisi inanılmaz olabilir. Daha net ifadeyle misal vereyim bundan 100 sene içerisinde araçsız insan transferleri geliştirilecekse bizler hem kullanıcı veya sonradan teknolojiyi vaaay bee diye gazete dergi ve internet haberlerinden okumadan önce ülke olarak geliştirmek adına önceden bunları ön görüp ya da bu bilgilere ulaşabilir miyiz? Tabii ki işin içinde spiritüellil var gizem var bilinmeyen var herşey var yani? Gelen cevaplara göre tartışmayı yönlendiririz diye düşünüyorum. Şimdiye kadar açılan onca başlıkta iyi kötü herkes farklı görüşlerde olduğu için karşılıklı muhalefetler olması normaldi ama konu ülke yararı ise sanırım forumca aynı taraftayız diye düşünüyorum. Bİr de olaya süper güç ülkenin gerektiğinde spiritüelliği kullanmaktan asla geri kalmayacağını da hesaba katarsak...

Mesajınızı doğru anladığımı umarak cevaplamak istiyorum. Paragraf boşlukları bırakılmayınca özellikle göz sorunu olanlar için okumak zor olabiliyor :)

İlk olarak spiritüel ön görülerle teknolojiyi yakalamaktan bahsetmişsiniz. Zamanın düz çizgi halinde değil de dairesel olduğunu kabul ediyorsak (son gelişmeler, çalışmalar bu yön üzerinde ilerliyor) bu mümkün. Biz zamanı çizgisel algılayan varlıklarız 3. boyutta.

Ancak belki de daha üst boyutlarda zamanı daha farklı algılayan canlılar mümkündür. Zaman yolculuğu çalışmaları ya da duru görü dediğimiz kavram da mantıken zamanın dairesel olmasından yola çıkar.

Pek çok devletin bilimsel gelişmelerle entegre ederek bu kavramları kullanmak üzerine çalışmalar yürüttüğü bilinir.

Kendisi artık forumda olmasa da Chillout'un da bu konularda net anlatımları vardı.

Forumun eski kurallarına riayet ederek siyaset, din, ya da tartışmalı ezoterik örgütlere girmeden devam edeceğim kalan cevabıma. Diyelim her şeyi önceden ön gördük. Ki teknolojik fikirler için spritüelizme değil hayal kurmaya ve bilim kurguya ihtiyaç var. Bunların üretime geçirilmesi, çıkar gruplarının önceliği düşünülmeden geliştirilmesidir esas olan. Türkiye'de pek çok bilimsel, ihtiyaç duyulan ve dünyaya yayılabilecek projelerin onaylanmadığını, kaale bile alınmadığını bizzat biliyorum. Teknoloji üreten toplumlar daima öne geçer.

Sorun bilime verilen değer ve zihniyettir özetle.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Mesajınızı doğru anladığımı umarak cevaplamak istiyorum. Paragraf boşlukları bırakılmayınca özellikle göz sorunu olanlar için okumak zor olabiliyor :)

İlk olarak spiritüel ön görülerle teknolojiyi yakalamaktan bahsetmişsiniz. Zamanın düz çizgi halinde değil de dairesel olduğunu kabul ediyorsak (son gelişmeler, çalışmalar bu yön üzerinde ilerliyor) bu mümkün. Biz zamanı çizgisel algılayan varlıklarız 3. boyutta.

Ancak belki de daha üst boyutlarda zamanı daha farklı algılayan canlılar mümkündür. Zaman yolculuğu çalışmaları ya da duru görü dediğimiz kavram da mantıken zamanın dairesel olmasından yola çıkar.

Pek çok devletin bilimsel gelişmelerle entegre ederek bu kavramları kullanmak üzerine çalışmalar yürüttüğü bilinir.

Kendisi artık forumda olmasa da Chillout'un da bu konularda net anlatımları vardı.

Forumun eski kurallarına riayet ederek siyaset, din, ya da tartışmalı ezoterik örgütlere girmeden devam edeceğim kalan cevabıma. Diyelim her şeyi önceden ön gördük. Ki teknolojik fikirler için spritüelizme değil hayal kurmaya ve bilim kurguya ihtiyaç var. Bunların üretime geçirilmesi, çıkar gruplarının önceliği düşünülmeden geliştirilmesidir esas olan. Türkiye'de pek çok bilimsel, ihtiyaç duyulan ve dünyaya yayılabilecek projelerin onaylanmadığını, kaale bile alınmadığını bizzat biliyorum. Teknoloji üreten toplumlar daima öne geçer.

Sorun bilime verilen değer ve zihniyettir özetle.
Sevgili Acid çok doğru tespitler yapıp güzel bir yanıt vermişsiniz çok teşekkür ederim. Biraz da amacım ülke için belki bu grup dahilinde bile olsak birleşip kim bilir faydalı bir girişim başlatabiliriz kim bilir :)

Zaman konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Zaman bence yok yani bir algı bana göre. 4. boyut komşuluğunun anlamlandıırlması adına mecbur kaldığımız bir olgu belki de.4. boyuta hakim olabilirsek zaten mekan ve zamandan bağımsız hale gelebiliriz ki muhtemelen diğer bilincimiz buna açık durumda. Açıkcası astral merakım da bu yönde.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Sevgili Acid çok doğru tespitler yapıp güzel bir yanıt vermişsiniz çok teşekkür ederim. Biraz da amacım ülke için belki bu grup dahilinde bile olsak birleşip kim bilir faydalı bir girişim başlatabiliriz kim bilir :)

Zaman konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Zaman bence yok yani bir algı bana göre. 4. boyut komşuluğunun anlamlandıırlması adına mecbur kaldığımız bir olgu belki de.4. boyuta hakim olabilirsek zaten mekan ve zamandan bağımsız hale gelebiliriz ki muhtemelen diğer bilincimiz buna açık durumda. Açıkcası astral merakım da bu yönde.

Aslında sorun şu biz 3. boyut yaratıklarıyız. Çizgisel bir hayat döngümüz var bedensel olarak doğum ve ölüm üzerine. Zihnimiz de zamanı bu nedenle doğrusal olarak algılıyor. Doğrusal zaman dediğimizde geçmişi yaşayarak şimdiye geliriz gelecek her zaman şimdide mümkün olur. Bir aracın düz çizgide gitmesi gibi.

Zaman bir boyut olarak da kabul ediliyor ancak biz o boyutun altındayız. İçindeyken dışı göremiyoruz. Dairesel zaman mantığında her şey zaten her yerde yaşanıyordur. Eğer imkanlar koşulundaysa buradan bilgi alabiliriz. Zamanı bükerek buraya fiziksel olarak gitmek ise çok büyük enerji gerektiren bilimsel bir konu. Eğer şu an 'tayyi mekan tayyi zaman' konusunu tartışmayacaksak.

Zihinsel olarak farklı bir zamana ya da boyuta gitmek neden mümkün olmasın. Ancak bedensel zihinsel etkileri de olacaktır.

Forumumuzda da duru görü bölümü var. Ben zaman bilgisinde net olamadığım için katkıda bulunmuyorum. Canlandırmak konuyu çalışmalarınız için de başlangıç olabilir.

Pek çok ülke de bunu kullanıyor belirttiğim gibi. Ancak genellikle kamuoyuna kapalı tercih edilir tahminimce.
 

Pofuduk Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2016
Mesajlar
179
Tepkime puanı
189
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Aslında sorun şu biz 3. boyut yaratıklarıyız. Çizgisel bir hayat döngümüz var bedensel olarak doğum ve ölüm üzerine. Zihnimiz de zamanı bu nedenle doğrusal olarak algılıyor. Doğrusal zaman dediğimizde geçmişi yaşayarak şimdiye geliriz gelecek her zaman şimdide mümkün olur. Bir aracın düz çizgide gitmesi gibi.

Zaman bir boyut olarak da kabul ediliyor ancak biz o boyutun altındayız. İçindeyken dışı göremiyoruz. Dairesel zaman mantığında her şey zaten her yerde yaşanıyordur. Eğer imkanlar koşulundaysa buradan bilgi alabiliriz. Zamanı bükerek buraya fiziksel olarak gitmek ise çok büyük enerji gerektiren bilimsel bir konu. Eğer şu an 'tayyi mekan tayyi zaman' konusunu tartışmayacaksak.

Zihinsel olarak farklı bir zamana ya da boyuta gitmek neden mümkün olmasın. Ancak bedensel zihinsel etkileri de olacaktır.

Forumumuzda da duru görü bölümü var. Ben zaman bilgisinde net olamadığım için katkıda bulunmuyorum. Canlandırmak konuyu çalışmalarınız için de başlangıç olabilir.

Pek çok ülke de bunu kullanıyor belirttiğim gibi. Ancak genellikle kamuoyuna kapalı tercih edilir tahminimce.
Affedersiniz şurayı anlamadım;
Pek çok ülke neyi kullanıyor?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Üst