Dunyanin yuvarlak oldugunu kim soyledi ?

  • Konbuyu başlatan Üye silindi 58480
  • Başlangıç tarihi

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Yasak. Site yöneticilerinin izni olmadan isim vermekte yasak kitap tanıtmakta :) benden duymuş olmayın ? Daha evvel yaşanan hadiseler ve kötü tecrübeler sonucu bu kural bizleri korumak için konulmuş.
Ben kimseyi tanımam etmem. Ama en merak ettigim Dennise ve Seraphine ? varsa kitapları öğrenmek isterdim. ?
İsim paylaşmanın yasak olduğunu bilmiyordum.
Benim hakkımda neyi merak ettiğinizi anlamadım, herkes gibi normal bir insanım :D Girit göçmeni olduğumuzu söylersem bir kaç noktayı doldurabilirsiniz sanırım. Kalıplaşmış ırksal özellikler mevcut sonuçta.
 
D

DAİMON

İsim paylaşmanın yasak olduğunu bilmiyordum.
Benim hakkımda neyi merak ettiğinizi anlamadım, herkes gibi normal bir insanım :D Girit göçmeni olduğumuzu söylersem bir kaç noktayı doldurabilirsiniz sanırım. Kalıplaşmış ırksal özellikler mevcut sonuçta.

Kim oldugunuzdan ziyade yazdıgınız bir makale deneme kitap vs.ydi aslında...
Kim oldugunuz degil hayata nasıl baktıgınız benim için daha kıymetli olan ve merak uyandıran asıl şey.
İnsan olmanın sınırlarında dolaşmayan birisiniz bana göre. Bu merak uyandırmak yeterli bir sebep değil mi?
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Anlıyorum, makale vs. pek benim alanım değil. Bu merakınızı devam eden süreçte paylaştıklarım ile giderebilirsiniz belki. Bu konuda nasıl yardımcı olabilirim bilmiyorum.

Ve düşünceniz için teşekkürler. Ben sadece inandığım yolu takip ediyor ve gerekliliklerini yerine getiriyorum.
 

sabetay

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ocak 2015
Mesajlar
60
Tepkime puanı
44
Bu konunun acilis amaclarindan biri de :
Size okutulan bilgileri neye dayanarak kabul ediyorsunuz ?

Internetten aldiginiz birsuru urun bile elinize gectiginde size sunulandan baska bir tecrube yasatiyorken, gozleme dayali olmayan bilgiyi neye dayanarak kabul ediyorsunuz ?

Tabi ki sorgulamak harici bir bilinc gerektirir. Bir hamal, bir isci gundemi 10 dakikalik gazete kupurleri ile degerlendirir. O da onun gercekligi olur.
Ama o gazetede okudugu siyasilerin soyledikleri tamamen politikalarina tersir ! O gazetede okuduklari dedikodular ve magaz bilgileri de yasayan kisinin hakikati degildir.

Kisacasi sorgulamak harici bir bilinc ve zaman gerektirir. Buna zaman ayirmayan kisi 20 yilli bilgilerinden sasmak istemez.


Bunlar kanit degil, bunlar kurgunun icine monte edilmis ve animasyonlarla desteklenmis perspektiflerdir.Kilifina uydurulmustur.

Gunes ve ay tutulmasi duz dunyaya daha cok oturan bir olay:
Gunes te ay da esit buyuklukte olduklari icin ve dongu hizlari da farkli oldugu icin birbirini tam olarak kapatabiliyorlar. Ikisi de hemen tapemizde doner.

Mevsimler de oyle. Gunes kucuk ve nispeten de zayif oldugu icin cok latif bir yukselme ile kis mevsimin gelmesine sebep olur.
Yanim kureler olmadigi icin dongu capi genisler ve daralir. Hepsi bu. Duz dunyanin kenarlarindan dondugunde sozde gunes yarim kure yazi yasar. Gunes daha merkezden dondugunde sozde kuzey yarim kure yazi yasar. Bunun animasyonunu gorurseniz anlarsiniz.



Ne yazik ki hicbir kanit yok. Olan tek sey animasyon ve guzel bir sunum becerisi.




Bir odanin zemini duzdur. Ama isik kaynayi yuvarlaktir. Bunda nasil goruplik yok ?


Maymundan geldigimizi anlatan Evrim teorisinin amaci neyse bunun da amaci bu.
Insanligi beyinlerinin analitik tarafina kilitlemek.

Biz elimize para gecince ev ve araba alicaz diye, dunyayi yonetmeye soyunan kisiler de ellerine para gecince aynisini yapacaklar diye bisey yok.
Insani yonetmek once onu terbiye etmekle baslar. Dunyaya hukmedecek olan kisi once insanlari belli bir algi araliginda tutmak zorundadir.
Bilim adamlari kesin olarak onlari finanse edenlere calisirlar ! Bilim kesin olarak kurgulanabilir, saptirilabilir bir olgudur.
Insan 3. dereceye kadar sorgulayabilir akli ve yetenegi buraya kadar calisir. Ancak bir insan 5. dereceye kadar derinlige iner ve argumanlari buradan baslatirsa siz bilim kisvesi altinda size ne verilirse kabul edersiniz. Bu boyledir.

Düz dünya da bering boğazı Asya ve Amerika kıtalarını nasıl birbirine bağlayabilir.

Senin iddiana göre evren de yaşadığımız dünya tam merkez de herşey bizim etrafımız da dönüyor. Malesef böyle bir şey yok.

Ayrıca Uyduların olmadığını da iddia ediyorsun. Benim mesleğim Haritacılık işim gereği olmadığını iddia ettiğin Uydulardan her gün Koordinat noktaları ve Derece Radyan ve Grat değerleri alıyorum :)

MAymundan geldigimizi nasil kabul ettik ? Tabi ki bu sekilde.

Bak güzel kardeşim. Her şeyi animasyon diyip geçiştiriyorsun. Yerel saat farklarından, gece ile gündüzün oluşumuna kadar dünya'nın geoit olduğunun bir kanıtıdır.
 
Ü

Üye silindi 58480

Bak güzel kardeşim. Her şeyi animasyon diyip geçiştiriyorsun. Yerel saat farklarından, gece ile gündüzün oluşumuna kadar dünya'nın geoit olduğunun bir kanıtıdır.

Yahu ispat olarak öne sürdüğünüz şeyden bile haberiniz yok!
Once bi bakın bakalım ispatınız düz dünyaya da oturuyor mu?

Yerel saat farklılıkları da ne? Ataması yapılmış sanal dilimlerdir. Gece ile gündüzün oluşumunu ileri sürüyorsunuz. Anlattık.

Oyle bişey söyleyin ki düz dünyaya uymasın.
Uzaydan çekilmiş fotoğrafınız var mı? Geoit şeklinde ama.

Güneş batarken neden kırmızı oluyor? Güneş sabit dünya kenara döndü diye güneş neden kırmızı oluyor? Dünya kenara döndü diye güneş neden soğuyor?

Güneş duz dünyanın üstünde ve turluyor çünkü ve turunu tamamlarken o araziden uzaklaştıkça ışığı zayıflıyor. Isısı da zayıflıyor.

8 milyon ışık yılı uzakta olsa güneş dünya yana döndü diye ışık ve ısı zayıflar mi?
 

Ramez

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eki 2018
Mesajlar
42
Tepkime puanı
40
Çok sevdiğim bir bilimkurgu yazarı olan Asimov’un yazdığı bir mektup var. Bu mektupta diyor ki:
“İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşündüklerinde yanılıyorlardı. İnsanlar, dünyanın küre olduğunu düşündüklerinde de yanılıyorlardı. Ama eğer sen dünyanın küre olduğunu düşünenlerin yanılgısıyla onun düz olduğunu düşünenlerin yanılgısının aynı olduğunu düşünürsen, senin yanılgın ikisinin toplamından da fazla olur.”

Yeterince kafa karıştırıcı mı? Durun. İzah ettikçe hep beraber durumu daha iyi kavrayacağız.

Bundan bir kaç bin yıl önce insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlardı. O zamanki insanlar aptal olduğu için veya aptalca şeylere inandıkları için değildi bu düşünce. Etraflarına bakıp gözlem yaptıklarında çoğu şeyi düz olarak görüyorlardı. Mesela Fırat ve Dicle nehirleri arasında yaşayan çok zeki insanlar bile -ki daha sonra onlara Sümerler dedik- ellerindeki verilere göre dünyanın düz olduğunu düşündüler. Bunlar yazıyı icad eden insanlar. O zamanların en gelişmiş medeniyeti. Dolayısıyla böyle düşünmekle birlikte, şüphe de duydular. Bazı şeyler tam olarak tatmin etmedi onları.
Aristo bu tatminsizlikleri, itirazları ve şüpheleri toparlayarak özetledi. İlk olarak güneye yolculuk yapanlar gökyüzünde bazı yıldızların gözükmemeye başladığını söylüyordu. İkinci olarak Ay tutulması esnasında dünyanın gölgesinin şekli hep bir dairenin içindeki yay gibiydi. Üçüncü olarak denizlerde yolculuk yapan gemiler hep ufuk çizgisini geçince kayboluyordu.Tüm bu şüphelerin bir şekilde düz dünya görüşüyle bir açıklaması yapılabiliyordu, tıpkı bugün yapıldığı gibi. Ama bir yandan da küre şeklinde bir dünya fikri ortaya çıkmaya başladı. O zamanlar tabi wikipedia yok, google yok, internet hiç yok. Altyapı yetersiz. Dünyada bilginin kaynağı kütüphaneler ve dünyanın en büyük kütüphanesi de Mısır’da, İskenderiye’de. Bu kütüphanenin başında Erastosthenes adında bir genel müdür var. Sadece genel müdür olsa iyi. Aynı zamanda astronom, tarihçi, coğrafyacı, felsefeci, matematikçi, şair ve tiyatro eleştirmeni. Düşünün tiyatro var, eleştirmeni de var. Milattan önce 3. yüzyıldan bahsediyoruz.

Eratosthenes bir gün açmış kitap -daha doğrusu papirüs- okurken ilginç bir ayrıntı dikkatini çekmiş. Okuduğu papirüs Mısır’ın güneyindeki kentlerden Asvan’da bir adam tarafından yazılmış. Bu adama dikkat! Bu adama geri döneceğiz. Adını bilmiyorum o yüzden kuyunun başındaki adam deyip geçiyorum, çünkü bu adam bir kuyunun yanında yazmış bu kitabı ve demiş ki yılın en uzun gününde, 21 Haziran’da, öğle vakti güneş tam tepedeyken tapınak sütunlarının gölgesi kayboluyor. Ve sürekli gölgede kalan bu yanımdaki kuyunun suyunda da güneş yansıyor. İşte bugün bildiğimiz evren modeli biraz abartacağım şimdi ama işte bu bilgiye dayalı.Çünkü bu bilgiyi öğrenen Eratosthenes İskenderiye’de de böyle mi oluyor diye bir deney yapmaya karar vermiş. Görmüş ki gölge kaybolmuyor. Yaklaşık 7 derecelik bir açıyla da olsa gölge var. O zaman dünya yüzeyinde bir eğim olduğu sonucuna ulaşmış. Hatta sırf bu iş için birisine para verip Asvan’a kadar göndermiş, iki kent arasındaki mesafeyi ölçtürmüş. Bu mesafe 5000 stadyum olarak hesaplanmış. Gölgenin eğimi de 7 dereceydi hatırlarsanız yani 360 derecenin yaklaşık 50’de biri. Bu şekilde 50 x 5000 stadyum 250000 eder. Küsuratlarıyla dünyanın çevresinin 252000 stadyum olduğunu hesap etmiş. Antik Mısır’da bir stadyumun 157,5 metre olduğunu düşünürsek dünyanın çevresini 39690 km olarak hesaplamış oluyor. Bugün yapılan modern hesaplara göre %1,6’lık bir hata payı var. Yani yanılmış mı evet. Ama düz olduğunu söyleyenlere göre bu yanılgı sadece %1,6’lık bir sapma.
Daha sonra Batlamyus gelmiş -ki o da İskenderiye’lidir- demiş ki evet dünya bir küredir, üstelik evrenin merkezidir. Sonra Nasiruddin Tusi gelmiş -ki kendisi İskenderiyeli değil Horasan’lıdır- gezegenlerin hareketlerini hesaplamış ve Batlamyus’un da yanıldığını göstermiş. Topu Kopernik’e atmış. Kopernik -ki kendisi Polonya’lıdır- bu hesaplamaların da yardımıyla güneş merkezli bir model ortaya koymuş. Yani bir başka deyişle kendinden önceki herkesin yanıldığını. Topu Newton’a atmış. Ama top gitmiş Newton’un -ki kendisi İngiliz’dir- altında oturduğu ağaca çarpmış, ağaçtaki elma Newton’un kafasına düşünce evrensel kütle çekimini bulmuş. Buna dayalı bir evren modeli geliştirmiş. Peki hikaye burada bitmiş mi? Hayır. Bitmeyecek. Her yeni gelen isim farklı bir kentten olacak. Daha öncekilerin yanılgılarından bir şeyler öğrenecek ve daha az yanılgılı kuramlar ortaya koyacak. Yani Asimov’un da dediği gibi yanılgılar da görecelidir. Ve bilimsel yöntem böyle çalışır. Farklı coğrafyalardan, farklı milletlerden insanlar bilimsel bir teoriyi geliştirirken önyargısız olarak bilgilerini, bulgularını, belgeleyerek birbiriyle açık bir şekilde paylaşır. Büyük yanılgılar düzeltile düzeltile, daha az yanılgılı sonuçlara ulaşılır. Çok uzattın diyorsunuz dimi? Aklı başında gibi görünen pek çok insan, mantıklı gibi görünen kanıtlar sunarak düz dünya teorisi ileri sürüyorlar. Konuyla ilgili yüzlerce video izledim ben de öyle düşünmeye başladım diyorsunuz değil mi? Birincisi ben çok uzatmadım, dünyanın düz olduğunu söyleyenler çok uzattı bu mevzuyu. Bir kaç bin yıl kadar çok uzattılar. İkincisi ortada bilimsel bir teori filan yok, en fazla komplo teorisi var. Çünkü buna teori diyebilmemiz için dünyanın düz olduğu olgusunun sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklama getirmesi gerekiyor. Bu neden bir komplo teorisi biliyor musunuz? İçinde klasik bir komplo yaklaşımı var: “Bize yalan söylüyorlar!”Dünyanın uzaydan çekilmiş fotoğrafları Photoshop’lu, çünkü uzaya filan çıkılmadı. NASA binlerce çalışanı ve milyarlarca dolar bütçeyi kullanarak bizi uzaya çıktıklarına ikna etmeye çalışıyor. Sadece NASA mı, hayır dünyada 50’den fazla ülkedeki tüm uzay ajansları da bu komplonun içinde. Bizi çok iyi kandırabilmek için öyle bir kez filan değil tam 155 kez ay misyonu oluşturuldu, 43 Venüs, 40 Mars, 9 Jüpiter, 9 Güneş, 5 Satürn misyonu hem de 6 farklı ülke tarafından. Uzaya gönderilen araçları hep aynı şirket üretirse şüpheleniriz diye 112 ayrı üreticiyle çalışıldı. Her konuda kavga eden Amerika ve Rusya sırf bu konuda bizi kandırabilmek için 10 tane uzay istasyonu yaptılar. Bunu gören diğer ülkeler boş durur mu? 1100 tane aktif uyduyu yörüngeye soktular. Bunların hepsi yalan!^ Kandırıyorlar. Çekemiyorlar. Klasik hukuk mantığında “Cui Bono” diye bir tabir vardır. Kimin faydasına? Neden yalan söylüyorlar? Ben size söyleyeyim. Hep o adam yüzünden. Hani kuyunun başında bir adam vardı ya. 2300 yıl önce Mısır’da. Kuyuya attığı taşı şimdi kırk bin akıllı çıkartamıyor. Eğer o adam olmasaydı Eratosthenes gölgelerden şüphelenip bu büyük yalan oyununu başlatmayacaktı. Tarih boyunca gelen tüm bu düşünürler, gözlemciler, bilim insanları bu kandırmacaya katılmayacaktı.
Ama bizler uyandık değil mi arkadaşlar. Seçilmiş insanlar olarak. Artık bizi kandıramayacaklar. Dünya yuvarlak değil*. Kafalarımız da yuvarlak değil. O yüzden onu ve içindekini daha etkin kullanacağız. Tüm bu kandırmacalar içinde, tüm bu yalancılar içinde beni en çok hayal kırıklığına uğratan kim oldu biliyor musunuz? Nasreddin Hoca. Yıllarca güldük bir yandan düşündüren o esprilerine. Ama şimdi anlıyorum ki o da bu büyük oyunun parçasıymış. Dünyanın şekli hakkında o da yanılmış. Hatırlarsanız bir gün bir adam onu denemek için “hocam dünyanın ortası neresi?” diye sorar. O da ayağıyla bastığı yeri göstererek “İşte burasıdır dünyanın ortası” der. Adam da bizdendir. Seçilmiştir. Bu yalanlara inanmaz: “Hadi be hocam” der. Nasrettin Hoca da buna karşılık ne cevap verir? İnanmıyorsan ölç.
 

KarBahçesi

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ağu 2018
Mesajlar
442
Tepkime puanı
341
8 milyon ışık yılı değil bu arada 8 ışık yılı peki nasıl ekvator en sıcak yer oluyor güneş bu kadar yakınsa gelen zararlı ışınlar bize çok zarar vermez miydi
 

sabetay

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Ocak 2015
Mesajlar
60
Tepkime puanı
44
Yahu ispat olarak öne sürdüğünüz şeyden bile haberiniz yok!
Once bi bakın bakalım ispatınız düz dünyaya da oturuyor mu?

Yerel saat farklılıkları da ne? Ataması yapılmış sanal dilimlerdir. Gece ile gündüzün oluşumunu ileri sürüyorsunuz. Anlattık.

Oyle bişey söyleyin ki düz dünyaya uymasın.
Uzaydan çekilmiş fotoğrafınız var mı? Geoit şeklinde ama.

Güneş batarken neden kırmızı oluyor? Güneş sabit dünya kenara döndü diye güneş neden kırmızı oluyor? Dünya kenara döndü diye güneş neden soğuyor?

Güneş duz dünyanın üstünde ve turluyor çünkü ve turunu tamamlarken o araziden uzaklaştıkça ışığı zayıflıyor. Isısı da zayıflıyor.

8 milyon ışık yılı uzakta olsa güneş dünya yana döndü diye ışık ve ısı zayıflar mi?

Güzel kardeşim senin ortaya attığın şeyler sadece bir iddia, teori bile değil. Teori olması için bazı kanunlara dayanması gerek.

Ay tutulması, ayın hilal-yarım ve dolunay evreleri bile dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtıdır.

Aynı meridyen üzerinde bulunan şehirlerin saatleri aynıdır. Bir tarafta gece iken diğer taraf da sabahtır. Bu da dünya'nın dönmesiyle güneş ışınlarının yeryüzüne yansımasıyla alakalı.

En bariz ufuk çizgisi. Bir sahil kenarında denizi izlediyseniz. Uzaktan gelen bir geminin önce baca kısmını daha sonra tamamını görürsünüz. Düz dünya da direkt tamamını görmen gerekir.

Ayrıca inanmadığın Uydular kısmı var. Ben Haritacıyım, her gün o inanmadığın uydulardan koordinat verileri alıyorum. Eh tabi bozuk havalar da ve ağaçlıklı alanların için de zor olsa da alabiliyorum.
 

Ramez

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eki 2018
Mesajlar
42
Tepkime puanı
40
Güzel kardeşim senin ortaya attığın şeyler sadece bir iddia, teori bile değil. Teori olması için bazı kanunlara dayanması gerek.

Ay tutulması, ayın hilal-yarım ve dolunay evreleri bile dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtıdır.

Aynı meridyen üzerinde bulunan şehirlerin saatleri aynıdır. Bir tarafta gece iken diğer taraf da sabahtır. Bu da dünya'nın dönmesiyle güneş ışınlarının yeryüzüne yansımasıyla alakalı.

En bariz ufuk çizgisi. Bir sahil kenarında denizi izlediyseniz. Uzaktan gelen bir geminin önce baca kısmını daha sonra tamamını görürsünüz. Düz dünya da direkt tamamını görmen gerekir.

Ayrıca inanmadığın Uydular kısmı var. Ben Haritacıyım, her gün o inanmadığın uydulardan koordinat verileri alıyorum. Eh tabi bozuk havalar da ve ağaçlıklı alanların için de zor olsa da alabiliyorum.

Ahahaha benimde bir akrabam pilot ama tüm pilotlar vefa yemini etmiş dünyanındiz olduğunu söylemiyorlar bir bu düz dünyacılar akıllı. aklıma şahan gökbakarın düz dünya skeci geldi :D
 

thew3w

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Nis 2018
Mesajlar
46
Tepkime puanı
76
Öğlen saatinde bakarsak tabiki Güneş ışınları tepeden gelir. Hiç sabah gün doğumu izlediniz mi? O zaman karşıdan geliyor. ?
 
Ü

Üye silindi 58480

KAcmayin ben daha baslamadim bile : ))
Daha benim esprilerim gelmedi : ))

Buyrun :
Duz dunyada ay tutulmasi ve mevsimler.
 
Ü

Üye silindi 58480

Kisacasi kure dunyanin ispati yoktur.
Duz dunyanin da yoktur.

KArsilikli durust olacaksak ben varim. Ispat gelmedi hala. Pilotlar, kure oldugunu da duz oldugunu da olcemezler. Pilotlara dunya duzdur diye okutulsaydi, aaaa megerse kureymis demiceklerdi ki. Belli olmuyor cunku.

Pasifik ustunden ucarak egim goren 1 Allahin kulu yok.

Bir soru ?

Amerikaya gitmek 9 saattir.
Peki amerikadan gelmek neden 9 saattir ? 3 saat olmasi gerekmez mi dunya donuyorsa ?
Ben San Franciskoya gittim. Tamam yerel saat farkindan dolayi belki erken belki gec vardim Ama ucus surem neden dunyanin donusune gore giderken uzayip gelirken kisalmadi ?

Pilotlar ya da pilot tanidigi olanlar cevaplasin
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,311
Çok sevdiğim bir bilimkurgu yazarı olan Asimov’un yazdığı bir mektup var. Bu mektupta diyor ki:
“İnsanlar dünyanın düz olduğunu düşündüklerinde yanılıyorlardı. İnsanlar, dünyanın küre olduğunu düşündüklerinde de yanılıyorlardı. Ama eğer sen dünyanın küre olduğunu düşünenlerin yanılgısıyla onun düz olduğunu düşünenlerin yanılgısının aynı olduğunu düşünürsen, senin yanılgın ikisinin toplamından da fazla olur.”

Yeterince kafa karıştırıcı mı? Durun. İzah ettikçe hep beraber durumu daha iyi kavrayacağız.

Bundan bir kaç bin yıl önce insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlardı. O zamanki insanlar aptal olduğu için veya aptalca şeylere inandıkları için değildi bu düşünce. Etraflarına bakıp gözlem yaptıklarında çoğu şeyi düz olarak görüyorlardı. Mesela Fırat ve Dicle nehirleri arasında yaşayan çok zeki insanlar bile -ki daha sonra onlara Sümerler dedik- ellerindeki verilere göre dünyanın düz olduğunu düşündüler. Bunlar yazıyı icad eden insanlar. O zamanların en gelişmiş medeniyeti. Dolayısıyla böyle düşünmekle birlikte, şüphe de duydular. Bazı şeyler tam olarak tatmin etmedi onları.
Aristo bu tatminsizlikleri, itirazları ve şüpheleri toparlayarak özetledi. İlk olarak güneye yolculuk yapanlar gökyüzünde bazı yıldızların gözükmemeye başladığını söylüyordu. İkinci olarak Ay tutulması esnasında dünyanın gölgesinin şekli hep bir dairenin içindeki yay gibiydi. Üçüncü olarak denizlerde yolculuk yapan gemiler hep ufuk çizgisini geçince kayboluyordu.Tüm bu şüphelerin bir şekilde düz dünya görüşüyle bir açıklaması yapılabiliyordu, tıpkı bugün yapıldığı gibi. Ama bir yandan da küre şeklinde bir dünya fikri ortaya çıkmaya başladı. O zamanlar tabi wikipedia yok, google yok, internet hiç yok. Altyapı yetersiz. Dünyada bilginin kaynağı kütüphaneler ve dünyanın en büyük kütüphanesi de Mısır’da, İskenderiye’de. Bu kütüphanenin başında Erastosthenes adında bir genel müdür var. Sadece genel müdür olsa iyi. Aynı zamanda astronom, tarihçi, coğrafyacı, felsefeci, matematikçi, şair ve tiyatro eleştirmeni. Düşünün tiyatro var, eleştirmeni de var. Milattan önce 3. yüzyıldan bahsediyoruz.

Eratosthenes bir gün açmış kitap -daha doğrusu papirüs- okurken ilginç bir ayrıntı dikkatini çekmiş. Okuduğu papirüs Mısır’ın güneyindeki kentlerden Asvan’da bir adam tarafından yazılmış. Bu adama dikkat! Bu adama geri döneceğiz. Adını bilmiyorum o yüzden kuyunun başındaki adam deyip geçiyorum, çünkü bu adam bir kuyunun yanında yazmış bu kitabı ve demiş ki yılın en uzun gününde, 21 Haziran’da, öğle vakti güneş tam tepedeyken tapınak sütunlarının gölgesi kayboluyor. Ve sürekli gölgede kalan bu yanımdaki kuyunun suyunda da güneş yansıyor. İşte bugün bildiğimiz evren modeli biraz abartacağım şimdi ama işte bu bilgiye dayalı.Çünkü bu bilgiyi öğrenen Eratosthenes İskenderiye’de de böyle mi oluyor diye bir deney yapmaya karar vermiş. Görmüş ki gölge kaybolmuyor. Yaklaşık 7 derecelik bir açıyla da olsa gölge var. O zaman dünya yüzeyinde bir eğim olduğu sonucuna ulaşmış. Hatta sırf bu iş için birisine para verip Asvan’a kadar göndermiş, iki kent arasındaki mesafeyi ölçtürmüş. Bu mesafe 5000 stadyum olarak hesaplanmış. Gölgenin eğimi de 7 dereceydi hatırlarsanız yani 360 derecenin yaklaşık 50’de biri. Bu şekilde 50 x 5000 stadyum 250000 eder. Küsuratlarıyla dünyanın çevresinin 252000 stadyum olduğunu hesap etmiş. Antik Mısır’da bir stadyumun 157,5 metre olduğunu düşünürsek dünyanın çevresini 39690 km olarak hesaplamış oluyor. Bugün yapılan modern hesaplara göre %1,6’lık bir hata payı var. Yani yanılmış mı evet. Ama düz olduğunu söyleyenlere göre bu yanılgı sadece %1,6’lık bir sapma.
Daha sonra Batlamyus gelmiş -ki o da İskenderiye’lidir- demiş ki evet dünya bir küredir, üstelik evrenin merkezidir. Sonra Nasiruddin Tusi gelmiş -ki kendisi İskenderiyeli değil Horasan’lıdır- gezegenlerin hareketlerini hesaplamış ve Batlamyus’un da yanıldığını göstermiş. Topu Kopernik’e atmış. Kopernik -ki kendisi Polonya’lıdır- bu hesaplamaların da yardımıyla güneş merkezli bir model ortaya koymuş. Yani bir başka deyişle kendinden önceki herkesin yanıldığını. Topu Newton’a atmış. Ama top gitmiş Newton’un -ki kendisi İngiliz’dir- altında oturduğu ağaca çarpmış, ağaçtaki elma Newton’un kafasına düşünce evrensel kütle çekimini bulmuş. Buna dayalı bir evren modeli geliştirmiş. Peki hikaye burada bitmiş mi? Hayır. Bitmeyecek. Her yeni gelen isim farklı bir kentten olacak. Daha öncekilerin yanılgılarından bir şeyler öğrenecek ve daha az yanılgılı kuramlar ortaya koyacak. Yani Asimov’un da dediği gibi yanılgılar da görecelidir. Ve bilimsel yöntem böyle çalışır. Farklı coğrafyalardan, farklı milletlerden insanlar bilimsel bir teoriyi geliştirirken önyargısız olarak bilgilerini, bulgularını, belgeleyerek birbiriyle açık bir şekilde paylaşır. Büyük yanılgılar düzeltile düzeltile, daha az yanılgılı sonuçlara ulaşılır. Çok uzattın diyorsunuz dimi? Aklı başında gibi görünen pek çok insan, mantıklı gibi görünen kanıtlar sunarak düz dünya teorisi ileri sürüyorlar. Konuyla ilgili yüzlerce video izledim ben de öyle düşünmeye başladım diyorsunuz değil mi? Birincisi ben çok uzatmadım, dünyanın düz olduğunu söyleyenler çok uzattı bu mevzuyu. Bir kaç bin yıl kadar çok uzattılar. İkincisi ortada bilimsel bir teori filan yok, en fazla komplo teorisi var. Çünkü buna teori diyebilmemiz için dünyanın düz olduğu olgusunun sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklama getirmesi gerekiyor. Bu neden bir komplo teorisi biliyor musunuz? İçinde klasik bir komplo yaklaşımı var: “Bize yalan söylüyorlar!”Dünyanın uzaydan çekilmiş fotoğrafları Photoshop’lu, çünkü uzaya filan çıkılmadı. NASA binlerce çalışanı ve milyarlarca dolar bütçeyi kullanarak bizi uzaya çıktıklarına ikna etmeye çalışıyor. Sadece NASA mı, hayır dünyada 50’den fazla ülkedeki tüm uzay ajansları da bu komplonun içinde. Bizi çok iyi kandırabilmek için öyle bir kez filan değil tam 155 kez ay misyonu oluşturuldu, 43 Venüs, 40 Mars, 9 Jüpiter, 9 Güneş, 5 Satürn misyonu hem de 6 farklı ülke tarafından. Uzaya gönderilen araçları hep aynı şirket üretirse şüpheleniriz diye 112 ayrı üreticiyle çalışıldı. Her konuda kavga eden Amerika ve Rusya sırf bu konuda bizi kandırabilmek için 10 tane uzay istasyonu yaptılar. Bunu gören diğer ülkeler boş durur mu? 1100 tane aktif uyduyu yörüngeye soktular. Bunların hepsi yalan!^ Kandırıyorlar. Çekemiyorlar. Klasik hukuk mantığında “Cui Bono” diye bir tabir vardır. Kimin faydasına? Neden yalan söylüyorlar? Ben size söyleyeyim. Hep o adam yüzünden. Hani kuyunun başında bir adam vardı ya. 2300 yıl önce Mısır’da. Kuyuya attığı taşı şimdi kırk bin akıllı çıkartamıyor. Eğer o adam olmasaydı Eratosthenes gölgelerden şüphelenip bu büyük yalan oyununu başlatmayacaktı. Tarih boyunca gelen tüm bu düşünürler, gözlemciler, bilim insanları bu kandırmacaya katılmayacaktı.
Ama bizler uyandık değil mi arkadaşlar. Seçilmiş insanlar olarak. Artık bizi kandıramayacaklar. Dünya yuvarlak değil*. Kafalarımız da yuvarlak değil. O yüzden onu ve içindekini daha etkin kullanacağız. Tüm bu kandırmacalar içinde, tüm bu yalancılar içinde beni en çok hayal kırıklığına uğratan kim oldu biliyor musunuz? Nasreddin Hoca. Yıllarca güldük bir yandan düşündüren o esprilerine. Ama şimdi anlıyorum ki o da bu büyük oyunun parçasıymış. Dünyanın şekli hakkında o da yanılmış. Hatırlarsanız bir gün bir adam onu denemek için “hocam dünyanın ortası neresi?” diye sorar. O da ayağıyla bastığı yeri göstererek “İşte burasıdır dünyanın ortası” der. Adam da bizdendir. Seçilmiştir. Bu yalanlara inanmaz: “Hadi be hocam” der. Nasrettin Hoca da buna karşılık ne cevap verir? İnanmıyorsan ölç.
Elinden opesim geldi. Bana birsey daha ogretenin elinden operim.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,311
Ya ben sorunu anladim arkadaslar :) simdi Dennise markete gidiyor eline bir basketbol topu aliyor. Soruyoruz aha bu kure. O da diyor ki hayir bu duz iste. Simdi herkes durumu anladi mi :))
 

Ramez

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eki 2018
Mesajlar
42
Tepkime puanı
40
Elinden opesim geldi. Bana birsey daha ogretenin elinden operim.

Estağfurullah o nasıl söz asıl ben okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kisacasi kure dunyanin ispati yoktur.
Duz dunyanin da yoktur.


Geoit dünyanın günümüzde artık ispatı vardır teori değildir kanundur, yasadır derinlemesine kütle çekim/izafiyete girmedim ders çalıştığım için öyle birşeye kalkışsam 1 günüm gider yani :D Önceki mesajlarda da dediğim gibi düz dünyayı kanıtlamak istiyorsanız yani komple teorisi olarak değil de bilimsel olarak önce kütle çekiminden korunumuna kadar izayifeti bile ona göre kılıfına uydurup kanıtlamanız gerekir ki imkansız diye birşey yoktur derim hep ama bu imkansızdır işte. Umarım bu saatten sonra kimse dünya düzdür demeyecek :D


KArsilikli durust olacaksak ben varim. Ispat gelmedi hala. Pilotlar, kure oldugunu da duz oldugunu da olcemezler. Pilotlara dunya duzdur diye okutulsaydi, aaaa megerse kureymis demiceklerdi ki. Belli olmuyor cunku.

Pasifik ustunden ucarak egim goren 1 Allahin kulu yok.

Bir soru ?

Amerikaya gitmek 9 saattir.
Peki amerikadan gelmek neden 9 saattir ? 3 saat olmasi gerekmez mi dunya donuyorsa ?
Ben San Franciskoya gittim. Tamam yerel saat farkindan dolayi belki erken belki gec vardim Ama ucus surem neden dunyanin donusune gore giderken uzayip gelirken kisalmadi ?

Pilotlar ya da pilot tanidigi olanlar cevaplasin

Bu mesajda da direk komple teorisi ile yaklaşıyorsunuz bu evrede zaten rakip olamayız bu konuda. 3 saat olması gerekmiyor dünya ile birlikte insanlar dönmüyor kütle çekimden dolayı 2 sayfa okursanız onuda anlayacaksınız. Bunun pilotluk işi yok direk fiziğe giriyor.

- burdan aşağısı komplo teorisi gibi bişeydir şahsi görüşlerim yani bilimsel değil :)

Son olarakta lütfen herkesin kendi ilgi alanı olduğu konularda elle tutulur bilgileri araştırarak, çabalayıp sentezleyen insanların sizden iyi olduğunu kabullenin artık, her insan her konuda takdir edilecek diye bir kaide yok. İnsanoğlu asıl bu gerçeği anlayınca bambaşka olacak herşey, beyinin zincirini kırması sizin bu NSA bizi kekliyor kolpalarına inanarak ya da bazı dini öğretilerin dünya düzdür dediği için onu savunup gerçeği anlamamak için bin dereden su getirmeyle olmaz olmayacak.
 

Ramez

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Eki 2018
Mesajlar
42
Tepkime puanı
40
Eklemeyi unutmuşum birde pilot olmak öyle öğretilen teorik şeyleri uygulamakla olmuyor. Nasıl öğretildiyse öyle olacaktı diye bir cevap yok konuştukça batıyorsunuz. Pilotlar dünyanın eğimini çok güzel görürler yolcularda görebilir uzun seyahatlerde, yahu adamlar dünyanın eğimi olduğu için kağıt üstünde Türkiyeye daha yakın görünen ülkeye daha uzun sürede gidiyorlar uzak ülkeye göre neyin savunmasını yapıyorsunuz onu anlamıyorum? Adamlar eğimden dolayı yıllarca eğitim görüyorlar sefere çıkmadan onca şey hakkında bilgi ediniyorlar ama dünya düz ordan oraya git gel he yok artık yani :D :D :D
 
Üst