2;30,31,32,33 ; "bir zamanlar rabb'in meleklere: "ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (melekler): "orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (rabb'in): "ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.allah adem'e bütün varlıkların isimlerini öğretti. sonra onları meleklere göstererek, "eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin" dedi. melekler, "seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin" dediler. allah şöyle dedi: "ey adem! onlara bunların isimlerini söyle." adem, meleklere onların isimlerini bildirince allah, "size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?" dedi.
3;16 allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şâhitlik ettiler. ondan başka ilah yoktur. o, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
13;13 gök gürlemesi o'na hamd ederek tespih eder. melekler de o'nun korkusundan tespih ederler. o yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. onlar ise allah hakkında mücadele ediyorlar. halbuki o, azabı çok şiddetli olandır.
22;75 allah meleklerden de resüller seçer, insanlardan da. şüphesiz allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
37;6,7 onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. onlar için sürekli bir azap da vardır.
42;5 neredeyse gökler (onun azametinden) üstlerinden çatlayacaklar. melekler ise, rablerini hamd ile tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. iyi bilin ki allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
53;26 göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
yorumsuz..
İslamiyete ve İslamı yorumlayan din adamlarına göre düşmüş melek yoktur.. Kuran'da düşen meleklerden söz edilmez.. Düşmeyen meleklerin olduğundan da bahsedilmez.. Ayrıca sorgulamayan, robot gibi meleklerden de söz edilmez.. Soru sorabilen, üzülebilen, insanlar için merhamet isteyen, korkan, şahitlik eden, lanetleyen, kin tutan meleklerden bahsedilir sanırım.. Ve en önemlisi itaatkar olmalarıdır.. Ama ayetlere bakıldığında kovulan "şeytanlar" olduğu da görülür.. Yani iblis ve onun beraberinde kovulanlar var veya olabilir.. Kovulanlar iblis ve şeytanlar..(belki iblis ile beraber olan cinlerdir, bilemiyorum)
Tevratta şeytana pek yer verilmemiştir.. Yani belirgin bir şeytan yoktur.. Secde olayıda yoktur.. Yoldan çıkan melekler vardır.. Azazel şeytanla biraz özdeşleşir ama ismi şeytan satan değildir.. Satan olarak şeytan incilde karşımıza çıkar.. Kuranda netleşir.. Yine tevrat'a göre İncildeki manasıyla düşmüş melek yoktur yoldan çıkan melek vardır.. Bu melekler ise cezalandırılmıştır.. Tevrat'a göre yoldan çıkan insanın kendisidir..
"RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu. Ona, "Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin" diye buyurdu, "Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün. dedi.
RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?” diye sordu.Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı, “Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi.” Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi.Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, “Bu yaptığından ötürü,Bütün evcil ve yabanıl hayvanların,En lanetlisi sen olacaksın” dedi,“Karnın üzerinde sürünecek Ve yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. (Yaratılış)
Bu hikayenin daha eski versiyonu sümerde geçiyor.. yer tanrıçası 8 meyve yetiştirip koparılmasını yasaklıyor.. Bilgelik tanrısı dayanamayıp tadlarına bakıyor.. Tanrıça lanetliyor..Bilgelik tanrısı yediği her meyveden bir organı hastalanıyor.. Tam öleceği sırada tanrıça ikna olup her organı iyileştirecek bir tanrı tanrıça yaratıyor.. Kaburgasını iyileştirecek olan ise nintidir (nin kadın ti kaburga)Neyse görüldüğü gibi tevrat'ta şeytan satan veya melek değil direk bir hayvandan bahsediliyor.. Hatta tevrat için yılan sembolik olarak nefsi simgeliyor diyor..Yine islamiyet'te sufiler, adem ve havva hikayesinin sembolik olarak nefsi simgelediği söyler.. Olayların başlangıcı ise sümer mitolojisi..Apokrif sayılan en eski m.ö 70 yılına dayanan tevrat ve ölüdeniz yazmalarındaki enok'un kitabında yoldan çıkan meleklerden bahsediliyor.. Yine şeytan yok..
"1-İnsanoğlunun çocukları artmaya başladıktan sonra güzel ve alımlı kızlar doğmaya başladı. 2- Ve sonradan gökyüzünün oğulları olan bu melekler onları gördüler ve şehvet duydular ve içlerinden biri şöyle dedi; Bakın, kendimize insanoğlunun bu kızlarından eşler seçelim ve kendi çocuklarımızın babası olalım. 3- Ve onların lideri Semyaza onlara dedi ki “ Bir ihtimal bunu kabul etmeyeceğinizden ve büyük günahın cezasını tek başıma çekeceğimden korktuğum için bir anlaşma yapalım.” 4- Sonra hepsi ona dedi ki “ Hepimiz bir yemin içelim ve bu yeminin lanetine karşılıklı olarak bağlı kalalım ve bu planımızdan vazgeçmeyelim ve bu planı uygulayalım. 5- Ve hepsi birlikte yemin etti ve bu yeminin lanetine karşılıklı olarak bağlandı ve onların sayısı iki yüzdü. 6- Ardisteki Hermon dağından indiler; onlar oraya Hermon dağı dediler çünkü yeminlerini orda ettiler ve yeminlerinin lanetine karşılıklı olarak orda bağlandılar. 7- Onların hepsinin liderinin ismi Semyaza idi ve diğer liderlerin isimleri Urakiba, Ramiel, Kokabiel, Tamiel, Ramiel, Daniel, Ezeqiel, Baraqiel, Asael, Armaros, Batriel, Ananel, Zaqiel, Samsiel, Satael, Turiel, Yomiel, Araziel.. 8- Bunlar 200 meleğin liderleriydi ve onlarla olan diğerlerinin."
İncil'de şeytan satan ismi ile biraz daha belirginleşiyor.. Kuran'da ise oldukça net bir figür.. Aslında şeytan figürü hrıstiyanlıkta bir kutbu gösteriyor.. Tevrat'ta gözcü adı verilen meleklerin ve onların çocuklarının ve onlardan dolayı işlenen tüm günahlardan Azazel sorumlu tutulur ve Tevrat'ta günahların bedeli olarak Azazel'e bir keçi yollanması hikayesinden bahsedilir.. İşte günah keçisi buradan gelir.. Günah keçisi ise azazel'dir.. Kutbun negatif yönü buyken, pozitif tarafı incilde şudur, adem ve havva cennetten kovularak günah işlemiş ve dünyaya gelenler bir günah yüzünden dünyaya gelmişken, İsa bu günahlara karşılık kendini feda ederek bedeli ödemiştir denir.. Artık masum olan insanlar kuzu olarak simgelenir.. Azazel günah keçisi ise isim değiştirip satan olur ve kurttur.. Yani artık günahlardan insan değil satan sorumludur.. Kuranda bu figür daha netleşir ve insanları yoldan çıkarmak için 7/24 çalışan şeytan olur.. Gelelim yılanın şeytan oluşuna;
Vahiy12-7,8; Gökte savaş oldu. Mikail’le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden gökteki yerlerini yitirdiler. Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.
Yılan figürü bu sefer ejderha olarak çıkar, Ancak yine incil açıklamalarında meleklerin günah işlemeyeceği, burada bahsedilen iblis ve onun tayfası olduğudur.. Yaygın görüş dünyadaki çeşitlilik gibi meleklerin arasında da çeşitlilik vardır.. Mesela gözcüler melektir ancak gözcü ırkı gibi ayrı bir ırktır.. Satan, Gabriel(Cebrail), Michael (Mikail) ve Raphael(İsrafil) ilk yaratılan meleklerdir ve tanrı ile birebir görüşebilen sayılı meleklerdendir denir.. Ancak İncil'de bu cinlerdendi bu ateştendi bu nurdandı gibi bir ayrım yoktur.. Diğer melekler ise aynı Kuran'daki gibi saf ve itaatkardır yani düşmezler veya artık düşmezler
.. Yine cennetteki savaş tanrıya karşı yapılan bir savaş değildir..
Gözcüler ve akıbetine gelecek olursak oldukça net bir şekilde cezalandırılıyorlar.. Onlardan geriye kalan ise nuh tufan ile yok ediliyor.. Ancak baktığımızda öğretilen büyüler vs pekte yok edilmiş gibi durmuyor.. Neyse bu işin başarı kısmı.. Şimdi hikaye kısmına gelelim.. Daha sonra ejderha yani şeytan yer yüzüne sürülünce diğer günahkarları buluyor.. Kendine bir ordu yaratıyor.. Bunların içinde kendisi ile beraber cennetten kovulan diğer melekler ve cezalandırılan melekler var.. Cennetten kovulanlar artık melek değil tabiki.. Cin demon gibi şeyler oluyor.. Yalnız İblis'in azazel ile benzerliği var.. Bir kuyunun içine hapsedildiği rivayet ediliyor.. Onun yerine bu cennetten kovulan varlıklar çalışıyor.. Demonlar düşmüş melek mi peki? Hem evet hem hayır.. Demonlar cinler gibi kendi aralarında çoğalabiliyorlar.. Yani tüm demonlar düşmüş melek değil.. Bazıları için bu geçerli yani eskiden melekti.. Demonoloji denilen şeyin kitabı Lesser key ve greater key'e göre böyle.. Ayrıca demonlar ve cinler çoğu zaman birbirine çok benzer, hikaye olarak yani ancak bu düşmüş melekler demon olduktan sonra cin gibi birşey olmuyor.. İslamiyetteki zebanilere benzer bir varlık oluyor.. Zebaniden farkları emirleri tanrıdan almamaları olabilir veya tanrı pek ilgilenmiyor bunlarla.. Cehennemde insanlara zulmeden varlıklar gibi birşey oluyor..Ayrıca insan ruhları da demon olabiliyor.. Biraz alt mevkide işe başlasada insan ruhuda demon olup demon lejyonlarına katılabiliyor.. Bu hikaye aklıma Davy Jones'u getiriyor.. "Ölümden korkuyor musun" "Öyleyse 100 yıl mürettebata katılıp hizmet edeceksin".. Buna benzer şekilde olsa gerek.. Yine Goetia'da çağrıldığında zorlarsanız nasıl demon olduğunu düşmeden önce görevi neydi anlatır gibi ifadeler var.. Mesala Astroth için neden düştüğünü anlatabilir yazıyor veya düşmeden önce meleklerin orderına bağlı olan Caim'den bahsediyor.. Son olarak bir demon daveti sırasında
demonlara ait bir kaç bilgi.. hikayeden alıntı..gerçekliği herşeyin tartışılacağı gibi tartışabilir;
"Ve bir zamanlar sizler yokken, bizim türümüz vardı. İşte sizlerin sadece melekler olarak bildiğiniz bizim türümüz sizin hayvanları ayırdığınız çeşitlilik gibiydi. Hepimiz özünde aynıydık ancak tek bir tür yoktu. Eğer o zaman bizleri görseydiniz farklı farklı tür isimleri koyardınız. Lucifer, Micheal, Gabriel aynı türdü. Uriel Raphael ise biraz daha farklı bir türdü. Semyaza, Daniel, Azazel, Amezarak başka bir türdü. Ancak sizin anlatımınızla hepsi melekti. Şuan iblis dediğiniz Amoyman, Carson, Zimimay ve Gaap aynı türdü, yine iblis dediğiniz Carnesiel, Caspiel, Amenadiel ve Demoriel başka bir türdendi. Bael ve Paimon aynı türdü buna rağmen Asmoday ve Belial farklı bir türdü. Aim, Berith, Murmur, Orabas ve ben başka bir türüz Ancak siz tüm bu türlere iblis dersiniz. Çünkü aynı yerde yaşıyoruz. Sizlerinde hayvanlar olduğunuz gibi."