URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
- Katılım
- 5 Haz 2008
- Mesajlar
- 7,097
- Tepkime puanı
- 4,972
- İş
- Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Katılıyorum...Güzel bir tesbit...İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir. Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir. Dünyamızın da %70i sularla kaplı,insan ve dünya hatta kosmoz arasında müthiş benzerlikler var.Mikrokosmoz-makrokosmoz aslında aynı şeylerdir.İnsan küçük modeli(micro),evren ise macro olandır.
Bu konudaki en önemli mesaj,kendimizi sevmemizdir.Düşüncelerimiz bir su zerresine böylesine etki yapabiliyorsa,kim bilir kendimize ve evrene nasıl zararlar veririz.Kendimizle, çevremizdekilerle vede doğayla barışık olmalıyız.
Severek,inanarak yaptığımız her şey bizi ve bedenimizi mutlu eder.Durugörü sahibi kişiler,düzenli namaz kılan ve inançları kuvvetli olan kişilerin enerji alanlarının diğer kişilere oranla daha geniş olduğunu gözlemlemişler.Ancak tam teslimiyet ve odaklanma ile yapılan namazda farkındalıkta da artış olur.Ben günümüzde yaygın olarak yapılan yoga ve meditasyonu,namaz ve zikire benzetiyorum.Sonuçta hepsinin amacı Bir.
Sevgi ve ışıkla kalın