Bir asosyal için sanal alemin çöküşü

Son Kale

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
17
Konum
Ankara
İş
Öğrenci
Evet. İnternet. Sanal dünya. Sosyal medya. Bu kelimeler uçsuz bucaksız, tükenmez, bitmez gibi görünse de bitiyor gençler

İnsanların ikiyüzlü oluşu, sahtelikleri ve onların yanında asla kendim gibi davranamayışım beni asosyalliğe itti.
Yani dışarı bir arkadaşım ile çıkmaktansa evde film izlemeyi tercih ettim hep. Aptal aptal muhabbetler, kim kimle sevgili falan. Sıkıcı ya. Hem ihtiyacım yok ki benim biri ile arkadaş olup iletişim kurmaya.

Ama bitti. İnternetten artık zevk falan almıyorum. Zaman geçiriyorum sadece. Boşa zaman geçiriyorum. Yıllarca idare etti beni diziler, filmler, eğlencelik içerik üreten siteler ya da gizlimâbet. İzledim, okudum ve sıkıldım. Bu postu yazıyorum çünkü anlıyorum. Konuşacak, paylaşıcak birileri lazım oluyor günün sonunda. Asosyallik seni sosyallikte alacağın yoldan alıkoyan ve bir gün seni terk edecek olan bir parazit

Derler ya insan sosyal bir varlık. Klişe ama doğru. Doğru.
 
D

DAİMON

Tecrübelerinizi ve duygularınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler.
Denge her zaman iyidir. Evde yalnız durmakta ihtiyaç, insanlarla konuşmak, ortak alanlarda takılmak, arada bir yeni farklı insaları deneyimlemek hatta kendiniz gibi olmayan insanlarla iletişim kurmak, onların dünyalarını tanımak hayatı daha iyi yorumlamanıza yardımcı olur ve çok daha saglıklı sosyalleşebilirsiniz.
Kaldı ki ihtiyacım yok diyen yalan söylüyordur, kendine yediremiyordur, bastırıyordur, dönemseldir, kısa sürelidir geçmesi gerekir.
Gizlimabet, TV, diziler, filmler, net vs. çok yoğun biriyseniz zaten bir yere kadar alıkoyuyor. Mecbur işte iş başı, evde sorumluluklar diz boyu derken ben tv izlemiyorum akşam yemegi haricinde, dizi film hiç düzenli izlemişligim olmadı oyun zaten yoktu, gizli mabedi de açıp okuyamadan çıkıyorum çogu zaman... Hayat sizi bir şeylere zorlamıyor demek ki. Zorlasaydı böyle olmazdı emin olun. Uğrunda çabalamak istediğin bir gelecek kur kendine, ayni yerden hayata bakmak istediğin birinin eksikliği belki seni bu noktaya sürükleyen? Bir şeylerin yoklugu sende böyle açıga çıkmıştır. Kendinde asosyallik olarak yorumladıgın bu yaşam tarzının altında kim bilir neler gizlidir. Yani bence silkelen. Önce kendini tanımaya karar ver. Sen kimsin, kendinden ve hayattan beklentilerin nelerdir?
Başlayalım 3- 2- 1....vee.... Evvett... : )
 

Son Kale

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2013
Mesajlar
192
Tepkime puanı
17
Konum
Ankara
İş
Öğrenci
Tecrübelerinizi ve duygularınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler.
Denge her zaman iyidir. Evde yalnız durmakta ihtiyaç, insanlarla konuşmak, ortak alanlarda takılmak, arada bir yeni farklı insaları deneyimlemek hatta kendiniz gibi olmayan insanlarla iletişim kurmak, onların dünyalarını tanımak hayatı daha iyi yorumlamanıza yardımcı olur ve çok daha saglıklı sosyalleşebilirsiniz.
Kaldı ki ihtiyacım yok diyen yalan söylüyordur, kendine yediremiyordur, bastırıyordur, dönemseldir, kısa sürelidir geçmesi gerekir.
Gizlimabet, TV, diziler, filmler, net vs. çok yoğun biriyseniz zaten bir yere kadar alıkoyuyor. Mecbur işte iş başı, evde sorumluluklar diz boyu derken ben tv izlemiyorum akşam yemegi haricinde, dizi film hiç düzenli izlemişligim olmadı oyun zaten yoktu, gizli mabedi de açıp okuyamadan çıkıyorum çogu zaman... Hayat sizi bir şeylere zorlamıyor demek ki. Zorlasaydı böyle olmazdı emin olun. Uğrunda çabalamak istediğin bir gelecek kur kendine, ayni yerden hayata bakmak istediğin birinin eksikliği belki seni bu noktaya sürükleyen? Bir şeylerin yoklugu sende böyle açıga çıkmıştır. Kendinde asosyallik olarak yorumladıgın bu yaşam tarzının altında kim bilir neler gizlidir. Yani bence silkelen. Önce kendini tanımaya karar ver. Sen kimsin, kendinden ve hayattan beklentilerin nelerdir?
Başlayalım 3- 2- 1....vee.... Evvett... : )
Sanırım beni hayatın bir şeylere zorlaması etken değil. Yani ben dışarı çıkmaktan iletişim kurmaktansa evde kalmayı tercih ediyorum. Şöyle:
Siz tatilinizde ne yapmayı seversiniz? Güzel ve sürükleyici bir kitap ? Sahilde güneşlenmek ? Tarihi yapıları gezmek ? Konsere gitmek ?

Bende hep tek bir cevap oldu. Film veya dizi izlemek. Yani hayat kargaşası çalışma hayatı falan etken değil sanki.
Hayat beni zorlayınca bu içe kapanıklığı bir sığnağa çeviriyorum. Kötü bir gün mü geçirdim? Açıyorum bir dizi. Unutuyorum günü, rahatlıyorum. Rahatlıyordum. Şu an sahura kadar güzel bir dizi izlemek yerine hiç tanımadığım biri ile benim asosyalliğim hakkında konuşuyorum. Parazit terk etti beni. İşin kötü beni yeterince bağlayarak kendine.
 
D

DAİMON

Cemal Süreyya diyor ki;
Hayat için şöyle iki dize kalmış aklımda. Yabancı bir şairden:
“Hayat kısadır kuzucuklarım
Yine de uzundur kuzucuklarım.”
Severim ben bu iki dizeyi. İsterim sen de sevesin.
*
Evet kuzucuğum, yine de uzundur hayat.


Yazdıklarını okuyunca ilk aklıma gelen şiir bu oldu, paylaşmak istedim.

Bana göre farkında olmak başarmanın yarısıdır.
Sabır ve azim dostun olsun. ?
 

Sebna

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2018
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Sosyal medya bizi olmadığımız kişi yapmadığımız veyahut yapamayacığız şeyleri hoş gösterir . Mutlu değiliz fakat etrafa fazla mutluymuş imajı veya fazla melonkolik . Ya fazla popüler yada fazla sönük ,ne başı var ne sonu . Bir de yetmezmiş gibi bitmeyen kıskançlıklar sosyal medya dostlukları , pohpohlamalar ,gereksiz sohbetler ,beğeni toplama vs.vs en iyisi biraz dinginlik , uzak kalmak
 
Ü

Üye silindi 58480

Ben de antisosyalim.
Ama hayatta anlayamazsiniz gorseniz.

Yaratici, fitratimizin tasarimkodu geregi, hayatimizi oyle bir kombinasyon ile yasamimizi ogutluyor ki biz sosyallesmeyi de asosyallesmeyi de hayatimizda eszamanli olarak goruyoruz.

100% sosyal kalmak imkansizdir. Denerseniz davranis kodlarinizi bozar ve delirirsiniz hatta. 100% Asosyal de kalamazsiniz. Kalabiliyorsaniz zaten kronik sorunlariniz vardir artik.

Etrafimda o kadar cok ``patates`` insan var ki, onlarla birseyler yapmayi alarmi duymayip uyuyakalmak gibi goruyorum.
Bazi insanlara 1 tane sey anlatmak icin once 1000 tane sey anlatip ondan sonra o basit fikrimin neden oyle sekillendigini anlatmak zorunda kalmak bana tursu kavanozuna atilmis salatalik gibi hissettiriyor kendimi.

Kitap okumayan, tahammulsuz, tuketip birakan ama iyi giyinen ve ortalama albenisi olan herkes beni itiyor.
O yuzden careyi anti-sosis sey pardon antisosyal olmakta buluyoum.
 
Üst