zikrin hakikati(zikrin 4 derecesi)

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan sdbr
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

sdbr

Banlı Kullanıcı
1-zikrin yanlız dilde olup kaldin ondan gafil kalmasıdır.bu zikrin tesiri zayıf olur.fakat tamamen tesirsizde değildir .zira hizmetle meşgul dil beyhude şeylerle meşgul olan yahut boş duran dil üzerine üstünlüğü vardır.

2-kalbte olan fakat sabit ve istikrarlı olmayıp kabi zorlamakla olan zikirdir.şöyle ki,eğer uğraşmak ve zorlamamak olmazsa kalb kendi tabiati üzere olur,gaflet ve konuşmalarındankurtulamaz.

3-zikrin kalbe yerleşmesi ve onu kapsamasıdır.kalb ancak uğraşarak ve zorlamakla başka şeyle meşgul olabilir.

4-kalbi,kaplayan zikir değil,zikredilen yani allah olmasıdır.zira zikredilen sevilen arasında büyük fark vardır.belki kemal(üstünlük)zikirden haberdar olmanın kalbden atılması ve kalbte yanlız zikir edilenin kalmasıdır.zira zikir gerek arapça olsun farsça olsun nefs konuşmasından ayrı değildir.belki kalb konuşmasının ta kendisidir. aslı o kalb konuşmasından kurtulmasıdır. kalb konuşması gerek farsça gerek arapça olsun ve gerek başka olsun kalb hepsinden kurtulup tamamen zikir edilenle dolmayı ve ondan başka şeye yer kalmamalıdır ki,bu hal aşırı bir sevginin neticesidir ki,o na aşk denir.gerçek aşkın kendini aşk suretinden kurtarıp sevgiliye öyle verir ki, bazen olur ki maşukunun dahi adını unutur ,bilmez olur.allah'ı zikreden kimse, hal gark olup allah'tan başka her ne varsa ise,unutunca tasavvufun başlangıcına ayak basmış oluru ki,tasavvuf ehli bu hale fena(yokluk)derler.zira manen allah'zikri yok olmuştur.hatta kendi nefsini unuttuğu için kendiside yok olmuştur.nitekim allah'ın
nice alemleri vardır ki biz onlardan haberdar olmadığımız için o alemler bizim için yok sayılır.bizim için yok olmayan haberdar olduğumuz varlıklardır.bu var olan yaratık alemini unutan kimse için bunlar yok olur.hatta bir kimse kendi varlığını unutursa,o kimse kendi nazarından yok olur.o halde fena ehli için, allah'tan başkahiç bir şey kalmaz,yanlız allah var olur nitekim yerlere ve göklere bakıp onlardan başka bir şey görmezse alem yanlız budur,bundan başka yoktur.dersin.fena ehli olanlar da allah'tan başka bir şeyi görmediği için bütün varlık odur, ondan başka bir şey yoktur.der.bu makamda kendisiyle allah arasındaki ayrılık kalkar ,tam bir hasıl olur ki,bu tevhit aleminin başlagıcıdır.yani allah'tan başka kabinde bir şey kalmaz.böylece ayrılık ve uzaktan haberdar olmaz.zira ayrılığı ancak 2 şey düşünebilen idrak eder.o iki şeyden biri kendisi, biride allah'dır.halbuki o bu halde kendi nefsinden habersizdir,birliği idrakedemez.ayrılığı idraketmek nerede kaldı .talebe(talib) bu dereceye ulaşınca , melekut sureti ona gösterilmeye başlar.meleklerin ve peygamberlerin ruhları ona güzel şekilde görünmeye başlar.allah' ın dilediği görülmeye başlar ve öyle haller zuhur etmeye başlar ki ,onları anlatmak mümkün değildir.ayrıldığı zaman kendinde vaki olan işlerden haberdar olup onlardan bazı eserler kalır.o halin aşkı onu kaplar .dünya ve içindekiler ve insanların meşgul olduğu işler ona çirkin görünür. bedeniyle hal arasında hazır,olan kalbiyle gaib olur .insanların dünya işleriyle meşgul ve bağlı olduklarına şaşar ,onlara rahmet(acımak)nazarıyla bakar.zira ne büyük saadetten mahrum kaldıklarını bilir.insanlarda onu neiçin dünya işleri ile uğraşmadığına hayret eder ve delilik veya sevdalığa yakalandını söylerler.
bir kimse fena derecesine ve yokluk alemine ulaşmazsa ve keşif halleri ona zahir olmazsa ve yanlız onu zikir kaplarsa kimya-i saadet olur.zira zikir galip olunca,,muhabbet onu kaplar ve öyle bir dereceya gelir ki,allah'ı dünyadan ve dünyadaki her şeyden çok sever.sadetin aslıda budur.çünkü ölümle allah'a dönecek tir ve ona varacaktır.allah'ı müşahede etme zevki ,muhabbetin ölçüsünde olur.
sevgilisi dünya olan dünyadan ayrılışında onun acısı ve azabı düyaya muhabbetin ölçüsünde olur.
nitekim müslümanlık ünvanında anlatıldı .ohalde bir kimse devamlı zikir ettği halde safilere hasıl olan hal ona hasıl olmazsa ,onun kalbi fütür (gevşeklik)hasıl olmasın .zira saadet yanlız müşafekeye bağlı değildir.çünkü zikir nuruyla süslü olan kimya-i saadet istidatı bulunmuş olur.o halde dünyada ona görünmeyen ölümden sonra muhakkak görünecektir.şu halde devamlı zikre bağlı olup asla gafil kalmamalı ve kalb gözüyle allah'ı gözetip onu beklemelidir.zira zikir devamlı meleküt aleminin acayip hellerinin ve ilahi sırların kilitidir.peygamberimiz(s.a.v.)cennet bahçesini seyr etmek isteyen,devamlı zikir eylesin.(125)hadisi bu anlatılan dereceye işarettir.bu anlatıllan tafsılattan anlaşıldiki bütün ibadedin özü ve aslı zikirdir.zikrin hakikati bir emir ve yasakla karıştırıldığı zaman allah'ı hatırlamak günah vaktinde günahtan uzaklaşmak,ibadet vaktinde emir ne ise yapmaktır . eğer zikir onu bu hususlara sevketmezse ,onu zikrin hakki zikir olmadığına,sadece nefis konuşmasına ifade olduğudu.
 
zikir nasil yapilir yani özelikle nefes teknigini merak ediyorum.Örnegin Allah yada La ilahe ilallah zikiri cekiyoruz burda nefesimi nasil ayarliyoruz lütfen bu konuda bilgi veriniz.
 
zikir nasil yapilir yani özelikle nefes teknigini merak ediyorum.Örnegin Allah yada La ilahe ilallah zikiri cekiyoruz burda nefesimi nasil ayarliyoruz lütfen bu konuda bilgi veriniz.
Ben kendi zikir calismalarimdan ornek verebilrim , zikretmek uzere diyelim Ya Allah demeyi seciyoruz , ben eger belli bir sayiya bagli olarak belli bir hedef icin zikir yapmayacaksam tesbih yada sayac kullanmiyorum , sakin bir ortamda once kendi duyabilecegim bir sesle Ya Allah demeye basliyorum gittikce zikrin kendi temposu ve akisina kapildikca gozlerimi kapatip kimi zaman otomatikman basimla zikrin her hecesini onaylar gibi basimi hafifce ileri geri salliyorum tipki karsinizda konusan birini onaylarmis gibi ama bu mutlaka yapilmasi gereken bir sey degil zikrin akisina kapilip husu haline yani bir cesit trans haline gecdiginizda kendi kendine ortaya cikan bir durum ve kisiden kisiye degisen hareketler olabilir kimi saga sola sallanir kimi ileri geri kimi kipirdamaz , nefes alip vermek zaten bu durumda kendi kendine zikre uygun olarak duzenleniyor ben nefes alip verme konusunda ozel bir dikkat harcamadim simdiye dek.
 
Cevabın için tesekkür ederim Pantea.Senin başın dönmüyor mu bu sekilde zikir yaparken?
 
zikir nasil yapilir yani özelikle nefes teknigini merak ediyorum.Örnegin Allah yada La ilahe ilallah zikiri cekiyoruz burda nefesimi nasil ayarliyoruz lütfen bu konuda bilgi veriniz.
nefsi öldürmenin en iyi yolu zikirdir.içten nefes alırken la ilahe il..... nefesi ver tekrar alırken sonra alışkanlık haline geliyor televizyon izlerken bile hatta akşam uyurken bile yapıla biliyor:D
 
genelde zikirde ha harfi cok önemlidir. Allah derken ha harfini özellikle belirtmek lazim. la ilahe derken he belirgin okunmali. nasil anlatacami bilemiorum. umarim anlamissindir
 
Cevabın için tesekkür ederim Pantea.Senin başın dönmüyor mu bu sekilde zikir yaparken?
Bas donmesinden cok bir husu hali oluyor insanda sanki kendi bedeninden cikip baska alemlere gecer gibi bir durum bir cesit trans hali elbette bu hali elde etmek icin sadece zikri kelime olarak tekrar etmek degil manasini hissederek dusunerek zikir yapmak gerekiyor .
 
Ayrıca la ilahe illallah zikrederken la hecesini uzatarak söylersek yaratıcının ebediyetini deneyimlememize yardımcı olur

Laaaaaaa ilahe illallaahh
 
Kalbii zikrin çok önemli olduğunu ve aslında belli zaman sonunda kendiliğinden kalbin bunu istediğini farkettim
 
Geri
Üst