Bahsettiğin haller normal. Anormal bir uykusuzluk değil yatakta dönüp duruyorsun. Manevi alemde bünye alışık olmadıgını için oluyor da seninkinde abartılacak bir durum yoksa da sıçrayarak kalkman ve bir anda hiç zikirle alakan olmadıgı halde fazla çekiyor olman hayretbahş bir şey.
Bu garip gayretinin sebebini neye borçluyuz
@Overkebab ?
Şöyle söyleyim :
İfrat-tefrit dengesi bozulunca zikir fayda yerine zarar vermeye başlar. Daha doğrusu ortada zarar veren yoktur, sadece zarar gören vardır. O da bilmediği yola bir başına çıkandan başkası değildir, yani sen.
Ben manevi alemde baglı bulunduğum mürşid i kamil olmadan evvel namaz tesbihatı haricinde oturup sayılı zikir çektigimi hatırlamam.
Manevi alemin de kendine has binbir çeşit masalı olur.
Yolda bunun kurdu, kuşu, derdi, tasası...
Mürşid, yolu bilen kişidir. Her şeyden önce bir mürşide intisab etmen gerekir. Yüksek sayılar ve devamlı çekilen zikirler bir başına yapılmamalı.
Yahut intisablıysan günlük zikirlerine (virdlerine) ekleme yapacaksan, sayıları abartmamaya özen göstermelisin. Sürekli çekmek istediklerin varsa da mürşide danışarak yapman en sağlıklı olanı.
Abartılmadığı ve bir şeyler takıntı haline getirilip rayından çıkarılmadığı sürece halis bir niyetle yapılan zikrin neden olağandışı yan etkileri olsun, mümkün değil yeryüzünde Allah a yakınlaştıran yegane ibadetlerden biriyken...
Yalnız denge ehli olmalısın ve kendinin farkında olmalısın.
Zikre başlarken ki niyetini halis bir kalple yapmalısın yani Allah rızası. Hüddam gibi şeylere niyet edip bir dünya zikir çekenler var inad sabır gayret maşallah, nasıl cüret ediyorlar, ben şaşıyorum açıkçası. Nitekim zikre odaklanamam, kaldı ki o zikirleri çekebilme gayretleri daha çok nazarımı celbediyor, normal değiller.
Doğrusu çeşit çeşit insan var. Belayı herkes kendisi çekiyor.
Musallatlı ve tesir gören kimselerde ise cinlerin keyfine ve kişinin haline göre garip şeyler olabilir ama mürşid e bağlıysa o da korunur.