Neler yeni
"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

ZİHİN HARİTALARINI DÖNÜŞTÜRMEK

isauralilin

isauralilin

Kayıtlı Üye
Merhaba ,bilinçaltı olumsuz kalıplarımızı geçmişimize gidip o duyguları yaşadığımız anları bulup onlarla yüzleşip duyguyu açığa çıkardık, bununla ilgili yazdık duygularımızı yaşadık, somutlaştırdık, kendi içimizde geliştirdiğimiz şefkatli kapsayıcı parçamızla şahitlik yaptık ve kendimize destek olduk. bunun gibi çalışmalarla bilinç altı haritalarımızı tetiklendiğimiz her duygu için çalışırsak dönüştürebilir miyiz? (bir uzmana erişebilirlik yoksa)?
 
Yerine doğru düşünce kalıplarını koyarsanız neden olmasın? Uzmanın da yaptığı bu değil mi zaten? Yani kimse sihirli değnekle dokunmuyor bize. Çarpık düşünce kalıplarımızı doğru düşünce kalıpları ile değiştiriyoruz. Uzman bu çarpık düşünceleri keşfetmemize yardımcı oluyor. Eğer kendiniz keşfedebiliyorsanız ne mutlu.
 
Alakan' Alıntı:
Yerine doğru düşünce kalıplarını koyarsanız neden olmasın? Uzmanın da yaptığı bu değil mi zaten? Yani kimse sihirli değnekle dokunmuyor bize. Çarpık düşünce kalıplarımızı doğru düşünce kalıpları ile değiştiriyoruz. Uzman bu çarpık düşünceleri keşfetmemize yardımcı oluyor. Eğer kendiniz keşfedebiliyorsanız ne mutlu.
Genişletmek için tıkla ...
Evet bende öyle düşünürken urum'un bir yorumuyla karşılaştım "bilinçaltı olumsuz kodları bir uzmanla çalışmanız gerekiyor " ona istinaden sordum. Zor ama mümkün tabi ki. (telkin dışında bir teknik için sormuştum.) Keşfetmek işe yarıyor sanırım.
 
düşünen ve inanan' Alıntı:
Ben bu tarz şeyler yaptığımda kabul görüyorum. Öyle aman aman
korkan ve kabus görme eğilimi olan biri değilim. Neden oluyor acaba?
Genişletmek için tıkla ...
Bunun sebebi yaşadığınız travmalar olabilir. Beyin anıyı işleyemediğinde rüyalarda işlemlemeye çalışır. Rüyanızdaki duygulara bakın nasıl hissettiniz ven sembolleri kendiniz yorumlayın. Ve dirençte olabilir tabi ki.
 
Bilinç altı direncin bilinç üstündeki yansıması korkulardır, yani varolușunun tehdit altına girmesinden doğacak panikle seni engellemeye çalışır.

Bu aslında bilinç altı için son derece anlamsız ve analitik bir koddan ibarettir. Engellemek için korkut! Engellemeyi başardıkça bilinç üstüne güven așıla, ama sınırları zorlarsa korkut ve yololuș korkularını devreye sok, kitle, melekesini bağla ve vazgeçir.

Bilinç altı korkmaz halbuki, bilinç altı hafızasını da kaybetmez, bilinç altı yok olacam diye bir kaygı da yaşamaz, son derece analitik, algoritmik ve senin önkabullerine göre seni yöneten adil bir sistemdir aslında.


Bilinç ve bilinç altı savaşını herzaman bilinç altı kazanır. Bilinçli bir şekilde bilinç altını değiştirmenin tek yolu adanmıșlıktır.

Zikir, tekrar, Olumlama bunlar adanmışlık isteyen şeylerdir. Adanmışlık olursa bilinç altı kabul eder. İki okuyup bırakırsan bilinç altı okumalarına bile direnç göstererek seni engellemenin bir yolunu bulur. Mesela seni kendine aptal gibi hissettirir bir anda. Dersin ki bu tekrar ve Olumlama işleri tam aptal icadı dersin. Halbuki bilinç altın öyle bir direnç gösteriyordur ki sen bu duruma uyanamazsin bile.

Bilinç altı takip edilebilir bir sistem değil kesinlikle. Öyle olsa herkes kendini mükemmelle kodlardı. Bilinç altı seni sana karşı kullanan bir sistem. Onu yönetmenin tek yolu zikir ehli olmak.

Adanmışlık yoksa tekamül de yok.
 
Bir uzman olarak şöyle yardımcı olabilirim; bilinç altı (psikolojide bilinç dışı olarak geçer, bilinç altı terimi artık kullanılmamaktadır) kodları diye adlandırılan kavram aslında farkında olmadan işleyen bir sistemi yansıtır. Şimdi bu sistemle ilgili yapacağınız çalışmalar sizin de söylediğiniz gibi duygu çalışarak değiştirmek mümkün. Ancak bazı durumlarda bunun ters tepme olasılığı da var. Tetiklenme dediğimiz durum sizi güncelinizden alıp çok daha farklı yerlere sürükleyebilir. Bu nedenle duygularla çalışırken uzman desteği almakta eğer alamıyorsak da sosyal destek ağlarımızı kuvvetlendirmekte fayda var.
Farkında olmadan işleyen bir sistemi değiştirmenin kilit noktası farkındalık ve anda kalabilmektir. Farkındalık "olumlamalar"dan ziyade gerçekliğe yakın bir tanımdır. Yani "başaramayacağım, başarısız biriyim" gibi bir kalıbınız varsa bunu "neden olmasın?" düşüncesiyle değiştirip kendinize objektif bir perspektiften bakmanız anlamına gelir. Şu an çok fazla olumlama kalıpları dönüyor, bunu koçluğa dönüştürenlerin sayısı da az değil ancak konuya yalnızca olumlamalarla yaklaşmanız en küçük bir engele takıldığınızda duvara çarpmanızla sonuçlanabilir.
Bu nedenle kabulle, anlayışla ve farkındalıkla yapacağınız her içsel yolculuk fayda sağlayacaktır. Diğerleri için söz veremiyorum. Aslında olayın özünde kendini koşulsuz olarak sevebilmek ve kabul edebilmek yatar. Bu sayede başarısız olduğumuzda başka bir şansımız olabileceğini, mutsuz olduğumuzda sonsuza dek sürmeyeceğini anımsamak daha kolay olur. Tetiklenmelerin %100 iyileşmesi veya ortadan kalkması mümkün değildir, hiçbir tekniğin yok ettiğine dair bilimsel bir veri yoktur ancak azaltılabilir. Zaten önemli olan olumsuz duygularımızı da doğal olarak kabul edip onlarla yaşamayı öğrenebilmektir. Çünkü her duygunun bir işlevi vardır yalnızca tepkilerimiz, düşünce şeklimiz duyguların işlevini aşmasına sebebiyet verebilir.
Konuyla ilgili psikoloji bağlamında bir öneri isterseniz kabul ve adanmışlık terapisini, öz şefkati, kabul kavramını ve farkındalığı derinlemesine araştırmanızı tavsiye edebilirim.
 
ladymarmalade' Alıntı:
Bir uzman olarak şöyle yardımcı olabilirim; bilinç altı (psikolojide bilinç dışı olarak geçer, bilinç altı terimi artık kullanılmamaktadır) kodları diye adlandırılan kavram aslında farkında olmadan işleyen bir sistemi yansıtır. Şimdi bu sistemle ilgili yapacağınız çalışmalar sizin de söylediğiniz gibi duygu çalışarak değiştirmek mümkün. Ancak bazı durumlarda bunun ters tepme olasılığı da var. Tetiklenme dediğimiz durum sizi güncelinizden alıp çok daha farklı yerlere sürükleyebilir. Bu nedenle duygularla çalışırken uzman desteği almakta eğer alamıyorsak da sosyal destek ağlarımızı kuvvetlendirmekte fayda var.
Farkında olmadan işleyen bir sistemi değiştirmenin kilit noktası farkındalık ve anda kalabilmektir. Farkındalık "olumlamalar"dan ziyade gerçekliğe yakın bir tanımdır. Yani "başaramayacağım, başarısız biriyim" gibi bir kalıbınız varsa bunu "neden olmasın?" düşüncesiyle değiştirip kendinize objektif bir perspektiften bakmanız anlamına gelir. Şu an çok fazla olumlama kalıpları dönüyor, bunu koçluğa dönüştürenlerin sayısı da az değil ancak konuya yalnızca olumlamalarla yaklaşmanız en küçük bir engele takıldığınızda duvara çarpmanızla sonuçlanabilir.
Bu nedenle kabulle, anlayışla ve farkındalıkla yapacağınız her içsel yolculuk fayda sağlayacaktır. Diğerleri için söz veremiyorum. Aslında olayın özünde kendini koşulsuz olarak sevebilmek ve kabul edebilmek yatar. Bu sayede başarısız olduğumuzda başka bir şansımız olabileceğini, mutsuz olduğumuzda sonsuza dek sürmeyeceğini anımsamak daha kolay olur. Tetiklenmelerin %100 iyileşmesi veya ortadan kalkması mümkün değildir, hiçbir tekniğin yok ettiğine dair bilimsel bir veri yoktur ancak azaltılabilir. Zaten önemli olan olumsuz duygularımızı da doğal olarak kabul edip onlarla yaşamayı öğrenebilmektir. Çünkü her duygunun bir işlevi vardır yalnızca tepkilerimiz, düşünce şeklimiz duyguların işlevini aşmasına sebebiyet verebilir.
Konuyla ilgili psikoloji bağlamında bir öneri isterseniz kabul ve adanmışlık terapisini, öz şefkati, kabul kavramını ve farkındalığı derinlemesine araştırmanızı tavsiye edebilirim.
Genişletmek için tıkla ...
Bir uzmanla birlikte çalıştım. Kabul ve adanmışlık, farkındalık ve şefkat hakkında uzun zamandır çalışıyorum, epey yardımcı oldu. Aslında merak ettiğim kendi içimizde geliştirdiğimiz gözlemci parçamızla kendi üzerimizde çalışıp haritalarımızı dönüştürebilir miyiz di çünkü urum'un bir uzmandan yardım almadan zor yorumu üzerine sormuştum. Hissettiğimiz bütün olumsuz duyguların kendi sistemimizde bir mesajı var bunlarla kendimiz çalışabilir miyiz diye merak ettim uzmanların yazdığı öz terapi örnekleride mevcut. Onları yok etmek yada tekrar hissetmemek için değil aksine onlara açık olup kaynağı ile iletişim kurup o duygunun görevini yapmasına izin vermekti.
 
isauralilin' Alıntı:
Bir uzmanla birlikte çalıştım. Kabul ve adanmışlık, farkındalık ve şefkat hakkında uzun zamandır çalışıyorum, epey yardımcı oldu. Aslında merak ettiğim kendi içimizde geliştirdiğimiz gözlemci parçamızla kendi üzerimizde çalışıp haritalarımızı dönüştürebilir miyiz di çünkü urum'un bir uzmandan yardım almadan zor yorumu üzerine sormuştum. Hissettiğimiz bütün olumsuz duyguların kendi sistemimizde bir mesajı var bunlarla kendimiz çalışabilir miyiz diye merak ettim uzmanların yazdığı öz terapi örnekleride mevcut. Onları yok etmek yada tekrar hissetmemek için değil aksine onlara açık olup kaynağı ile iletişim kurup o duygunun görevini yapmasına izin vermekti.
Genişletmek için tıkla ...
Tabii ki yukarıda açıklamayı yaptığımı düşünüyorum. Bahsettiğiniz uzmanlardan birinden terapi eğitimi alıyorum şu anda, kendisi dahi sürecin nasıl sancılı geçtiğinden bahsediyor. Ki Öz Terapinin eğitimini veriyor şu günlerde. Bunu gözünüz korksun diye söylemiyorum kesinlikle ama değişim sancılı bir süreçtir, göze alıyorsanız bir sorun yok. Bu durumda yolculuğunuzda yaşayabileceğiniz duygu durum ataklarını da göz önünde bulundurup onlara da anlayış ve şefkatle yaklaşırsanız çözümleneceğini düşünüyorum, düğüm olduğu yerde dediğim gibi sosyal destek kaynaklarını kullanmakta fayda var. Kişisel olarak ben içsel anılarıma ve travmatize yaşantılarıma odaklandığımda hala korktuğumu, kaygılandığımı ve derinden üzüldüğümü görebiliyorum. Bu üzüntü hali beni bir iki hafta sarsabiliyor veya kaygılı olduğum durum küçük bir panik hali ve ruhsal gerilim yaratabiliyor. Bu tepkilerin normal olduğunu, iyileşme sürecinin bir parçası olduğunu uzman olarak dahi kabul etmek zor, çünkü başkasına yardım farklıdır, kendine yardım süreci çok çok farklıdır. Bizler genelde danışanlarımıza ilk etapta önermiyoruz ancak uzun soluklu bir terapi sürecinden geçtiyseniz terapistinizden pek çok şey öğrenme imkanınız olmuştur diye tahmin ediyorum. İmkansız değil, sadece zorlukları olabilir. Zorlandığınız yerde nefes almayı unutmayın, şefkati ve farkındalığı elden bırakmayın. Mutlaka mevcut ana geri dönün.
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Geri
Üst