Zaman daha mi hizli?

Sizce de eskiye gore zaman daha mi hizli geciyor?


  • Kullanılan toplam oy
    22

HiddenGhost

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Haz 2022
Mesajlar
153
Tepkime puanı
148
Ben cok kucukken birisi bana 10 dakika bekle dediginde o zaman nasil gececek diye kendime bir suru aktivite bulurdum oyalanmak icin yinede zaman yavas gecerdi. Ama simdi oturup bir sey yazarken bile bi anda yarimsaat geciyor nasil gectigini anlamiyorum. Hele PC oyunlari, kaydirmali sosyal medya girdik mi en az 2 saat geciyor hic anlamadan. Eskiden internet cafeye yarimsaatlik masa actirir oyun oynarken bile her ani yavas yavas yasardim. Belki kucukken oyle hissediyorumdur diye dusundum ama cevremdeki yasli insanlar da eskiye gore zamanin hizli gectigini hissediyorlar.

Dusununce ise, tabi bu benim var olan bilgim kadar bir yorum siz tamamlamak veya duzeltmek isterseniz sevinirim.

Uzay 4 boyutlu bir nesne ise ve gezegenler uzay ortusunde cukurluk olusturarak yer cekimini olusturuyorsa ve yer cekimi bizim icin zamanin akisina etki ediyorsa. Galaksimiz veya evren, uzay boslugunda ileriye hareket ediyorsak belkide uzay ortusunden bagimsiz hareket ediyor olmali ki yer cekimi degisiyor. Yani evrenden bagimsiz galaksimiz gunes sistemiyle birlikte ileriye gittigini dusunursek, demekki uzay ortusunde kayiyor gibi hareket ediyor binevi. Ve uzay ortusunun bazi bolgeleri daha yumusak bazi bolgeleri ise daha sert oldugunu varsayarsak, galaksimizdeki yada gunes sistemindeki gezegenler bulundugu uzay ortusu yumusak oldugu icin (öznel görüs), gezegenler uzayda daha fazla cukurluk meydana getirerek gunes sistemindeki gezegenler birbirlerine yaklasiyorlar ve ayni zamanda yer cekimide artarak zamanin hem hizli gecmesine hemde erken buyumemize ve yaslanmamiza sebep oluyor olabilir.
 

Alakan

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Tem 2022
Mesajlar
1,101
Tepkime puanı
2,101
Genellikle yaş aldıkça insanlar zamanın daha hızlı geçtiğini söyler, bilemiyorum. Belki dediğiniz gibi bir olay sebep oluyordur belki de çocukken bu kadar yoğun gündemleri olmuyor insanın. Yetişkin olduktan sonra günlük yapman gereken bir sürü görevin ve ekstra sorunların oluyor. O sorunlarla boğuşurken mi kaybediyoruz zaman algımızı acaba.
Depremden önce bu kadar hızlı geçtiğini düşünmüyordum ben açıkcası fakat şu yirmi gün sanki iki üç günde yaşanıp bitti gibi geliyor bana.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,121
Tepkime puanı
4,762
Zaman çok daha hızlı akıyor artık. Çünkü göreceli. Biz zamanı değil, görecemizi bozduk. Yani algılarımızı bozduk. Onları içsel hakikatimize değil; dışsal ilizyonların güdümüne kaptırdık. Böylece önce vücut saatimizi bozuldu. Sonra da vücut takvimimiz bozuldu.

Yaşlanma genimizin bir sırrı var. Bu gen miladi takvime göre değil; yaşanmışlıklardan aldığı tatmin duygusuna göre kendi kendine aktive oluyor ve biz o şekilde yaşlanmamızı hızlandırıp yavaşlatabiliyoruz aslında. Yani normal seyrinde kimse hızlı yaşlanmıyor.

Ama Dijital çağ herşeyi altüst ediyor.
Çünkü beyin yaşamadığı duyguları bile tadabilen ve bağ kurabilen bir organ.
Bir pembe dizi izlemek, Netflixte her gece 20 bölüm dizi izlemek aslında bizim 1 yıldaki yaşanmışlık hakkımızı 1 güne indirgiyor.
Biz 80 yıla yayacağımız tüm deneyimleri kısmen de olsa 30 yaşında tüketmiş ve hiçbir şeye tepki vermeyen bireyler oluyoruz artık. Böylece yaşlanma genimiz otomatik ayarı gereği bir yılda 10 yıl yaşlandırabiliyor bizi. Çünkü beyin hiçbir şeyi yaşamadı ama herşey hakkında bir sönük duygusu var.

Bu devirde doğan cocuklara bir bakın ! Herşeyi ne çok biliyorlar değil mi ?
Çünkü anne babaları daha 30' lu yaşlarında 300 yıllık deneyim tüketiyorlar. Bunda kalabalık nufuslu şehirlerin de kollektif yükünün etkisi var. Ve doğan çocuklar kısa bir süre sonra anne babalarını yönetmeye meylediyorlar. Çünkü onlar 8 yaşında birer ergenler artık.
 
Son düzenleme:

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,121
Tepkime puanı
4,762
Dalında bir kiraz düşünün. Olgunlaşma mevsimi ne zamandır ? MAyıs !
Peki mart güneşine maruz kaldığında ne olur ? hemen meyveleri olgunlaşmaya başlar.
Yani doğru şartları oluşturabilirseniz meyvelerin oluşumunu bile manipüle edersiniz. Yani zamanı bükersiniz. Ama o kirazlar Mart soğuğu yedikleri zaman da artık gelişimleri durur ve Mayısa kadar kurur giderler. Ya da olgunlaşmaları yarım kalır. Mayıs gelir ama Mayıs güneşine karşı kendilerini kapatırlar. Çünkü genetik hakları doldu. Sonraki aşama erken tükeniș evresi.

Ceninler de meyveler gibidir. Çocuklar büyümüş te küçülmüş bir şekilde geliyorlar artık. Zihinsel olarak filozof Atakan gibi erken gelişmiş tipler, aslında hayatlarının Mayıs ayı geldiğinde zihinsel engellerini aşamayacak şekilde sapıtabiliyorlar. Aspergerli tiplerle dolacak ortalık. Celal Şengör de bunlardan biri. Karısı olmasa hiçbir sosyal sorumluluk alamayacak birisi. Konuşmayı iyi kıvırıyor. Ama hayat ona doğru şartları sağlamış. Normalde onun gibiler toplumda perperişan oluyor.

(not : Celal Hocayı seviyorum, kendi kendini bu noktada acımadan ve yüksek farkındalıkla eleştirdiği için örnek vermek geldi aklıma, iyi bir örnek kötü örnek bulmak istemedim 😀)
 
Son düzenleme:

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Dünyan küçüldüğü için biraz da...
Dünyadan, şehre ordan mahallene ordan eve o da yetmedi odaya en sonunda bir karakutuya kadar alan daraltıldı insan için. Çevre daralması ve deneyim eksikliğini had safhada yaşıyoruz. Zihnin deneyimlediği şeyi otomatikleştirmesi ve buna bağlı olarak da zamanla bildiği şeylere algıda kör kalması durumu da var. Farklı bir şey yapmazsan, öğrenmezsen, görmezsen duymazsan zamanını da otomatikleştirirsin ve onu algılama gücünü kaybedersin.
Çocukluktan-bireye geçişte azalma olur. Evet bu normaldir.
Ekstra bir devinim var mıdır fiziksel açıdan, bana kalırsa var.
Diğerlerini pek değiştiremeyeceğimize göre deneyimleri değiştirmek zorundayız. Mesela bir iş var işi hiç bilmiyorsunuz ama yapmak zorundasınız. Her dakikayı hissedeceksiniz. Zaman hızı algısını, bizim açımızdan, nöronlarımızı rölantiden alıp yeni ağlar kurmasını zorlayarak artırılabiliriz. Hiç yapmadığınız şeyleri yapın kısaca. Diğer nedenler bilim insanlarının eylemlerine bakar.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,121
Tepkime puanı
4,762
Said Nursi bu durumu atomlarına ayırarak izah ediyor.

Herşey, ''nimet-külfet'' terazimize tecavüz etmemizle başlıyor aslında.
Sonuç olarak güzel zamanlar çok çabucak geçiyor.
Buna karşılık zahmet etmemiz gereken zamanlar ızdıraba dönüşerek bu sefer de zaman akışını kitliyor.

O halde "zaman" denen denklemi, bütün etken unsurları ile tahtaya nasıl formülüze ederiz :

Emek ve çile : zamanı yavaşlatan vektörler olmuş olur.
Hazlar ve zevklerimiz : zamanı hızlandıran vektörler olmuş olur.
Bunlar genetik sarmal gibi birlikte ilerlemeli. Denklemde denge, yani birbirinin hasarını onarıcı girdiler olmalı.
Ama tüketim çagındayız. Hızla tüketirken hiç ara vermiyoruz. Zaman tabi ki hızlı geçecek.
 
Son düzenleme:
Üst