"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yenilebilir Enerji !!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan embriyo
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

embriyo

Elit Üye
Yenilenebilir enerjiler 2010 yılında dünyada enerji tüketiminin %16’sını karşılayarak, nükleer santrallerin sağladığı enerjinin beş katına ulaştı.

Yenilenebilir enerjilerin 2010’daki durumuna ilişkin Yenilenebilir Enerji Ağı Raporu (REN21) (1) yayımlandı. Rapora göre 2010’da yenilenebilir enerjiler dünyanın birincil enerji (elektrik, ısı ve ulaşım) tüketiminin %16’sını karşıladı. Bu rakam, dünyada nükleer santrallerin sağladığı enerjinin 5 katından fazla.
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, konuyla ilgili olarak “Fukuşima felaketinden sonra, dünyada ülkeler teker teker nükleer enerjiden vazgeçerken (2), liderliği artık yenilenebilir enerjilere yatırım yapan ülkeler kapmaya başladı. REN21’in sonuçları, enerji ihtiyacımızı ekonomik olarak da yenilenebilir enerjilerden sağlamanın mümkün olduğunu açıkça gösteriyor. Bu hem dünya ekonomisi, hem de iklim için çok iyi bir haber. Türkiye Hükümeti de seçimini yapmalı. Nükleere yatırım yapıp
20. yy’da mı kalacak, yoksa yenilenebilir enerjilerle geleceği mi yakalayacak” dedi.
REN21 raporu, yenilenebilir enerji yatırımlarının geçtiğimiz yılda 1/3 oranında yükseliş kaydederek, 2004’e göre beş kat arttığını ve 211 milyar dolara çıktığını gösteriyor.
Dünyanın en fazla karbon salımına neden olan ilk iki ülkesi ABD ve Çin, REN21 raporuna göre ilginç bir şekilde yenilenebilir enerji sistemleri sektöründe de lider konumda bulunuyor.
Türkiye ise yenilenebilir enerjiler konusundaki potansiyelinin %1’inden azını kullanıyor ve Hükümet nükleer enerji konusundaki ısrarını sürdürüyor.
1. Yenilenebilir Enerjiler İle İlgili REN21 Global Durum Raporu (link vermiyorum, raporu okumak isteyen internetten bulabilir.)

REN21’in raporu, güneş ve rüzgarın en hızlı büyüyen alanlar olduğunu gösterse de diğer alanlarda da önemli gelişmeler olduğunu ortaya koyuyor. Rapor’da yer alan bilgilerden bazıları şöyle sıralanıyor:

•Rüzgar: Gelişmeler, off-shore alanında yeni büyüme fırsatlarına işaret ediyor. Yaygın, küçük ölçekli şebeke bağlantılı türbinler ve yeni rüzgar projeleri, dünya genelinde oldukça geniş coğrafi alana yayılmış durumdalar. Firmalar, ortalama türbin büyüklüklerini artırmaya ve teknolojilerini geliştirmeye çalışıyorlar.
•Şebeke bağlantılı PV: Sektör, fiyat düşüşleri ve hızla değişen pazar koşullarına konsolidasyon, büyüyen ölçekler, proje geliştirme çalışmaları ile yanıt veriyor. İnce film PV’in pazar payında geçtiğimiz yıllarda yüzde 25’lere varan bir artış tecrübe edildi.
•Biyokütle: Biokütle enerji tesisleri, dünya genelinde 50’nin üzerinde ülkede yer alıyor ve elektriğin artan oranda payını teşkil ediyor. Bir çok Avrupa ülkesi, biyoyakıt alanındaki payını artırıyor. (Avusturya yüzde 7, Finlandiya yüzde 20, Almanya yüzde 5) Biyogaz da bir çok ülkede büyüme trendi gösteriyor.
•Jeotermal: Jeotermal enerji tesisleri bugün 19 ülkede bulunuyor ve her yıl yeni tesisler ekleniyor. Örneğin 2009 yılında Endonezya, İtalya, Türkiye ve ABD’de yeni tesisler söz konusu oldu.
•Konsantre termal güneş enerjisi (CSP): CSP, 2006-2010 yılları arasında önemli bir yeni enerji kaynağı olarak ortaya çıktı. 2010’un başında ABD’de 0.7 GW’lık CSP faaliyete geçti, Amerika, İspanya ve bir çok ülkede daha fazla kapasite için planlar ve çalışmalar söz konusu.
•Güneş destekli ısıtma: Çin, güneş ısıtmalı su kolektörleri alanında küresel kapasitenin yüzde 70’ine sahip olarak dünya pazarına liderlik etmeye devam ediyor. Avrupa ise yüzde 12’lik payıyla oldukça açık ara, ikinci sırada yer alıyor. Ancak Çin’de gerçekleştirilen tüm faaliyetler, sadece sıcak suya odaklı. Avrupa’da ise yeni trend, daha geniş kombilerle hem su hem de ortam ısıtmasında kullanılacak sistemlerin geliştirilmesi.
•Biyoyakıt: Her ne kadar ulaşımda kullanılan biyogaz ve etanolün diğer çeşitleri de belirgin bir şekilde mevcut olsa da şeker, mısır ve biyodizel, biyoyakıt pazarının önde gelenleri. Mısır, küresel etanol üretiminin yarısından fazlasını, şeker kamışı ise üçte birinden fazlasını oluşturuyor. ABD ve Brezilya küresel etanol üretiminin yaklaşık yüzde 90’ını elinde tutuyor.

2. Nükleer enerjiden vazgeçen ülkeler:
· Japonya 14 yeni reaktörün inşaatını iptal etti.
· İsviçre 3 yeni nükleer reaktör planını iptal etti ve 2034 yılına kadar nükleer santrallerini kapatacağını açıkladı.
· Almanya hükümeti 7 santrali kapattı 2022 yılı sonuna kadar nükleer enerjiden tümüyle vazgeçilmesi konusunda karar alındı.
· Çin hükümeti nükleer santral planlarını askıya aldı.
· İtalya’da nükleer santral kurulması konusu referanduma taşındı ve halkın %95’e yakını nükleere hayır dedi.
· Avrupa’da nükleer santrallere dayanıklılık testi uygulanıyor.
· Kuveyt Başbakan yardımcısı Dr. Mohammad Al-Sabah elektrik üretmek amacıyla nükleer güce ve nükleer teknolojiye sahip olma isteklerinden vazgeçtiklerini açıkladı.
· Nükleer imparatoru Fransa’nın Enerji Bakanı Eric Besson ilk kez nükleer enerjiyi tamamen devreden çıkartmayı gündeme getirdi.
Raporun göze çarpan noktaları:
Gelişmekte olan ülkeler küresel yenilenebilir enerji gücünün yarısından fazlasına sahip.
Türkiye’nin sınıfı geçtiği tek alan, sıcak su üretmeye yarayan güneş kolektörleri. Kobilerin güçlü yatırımları sayesinde Türkiye bu piyasada Çin’den sonra dünya ikinciliğine yükseldi.
ABD’de yenilenebilir enerji ülke içi temel enerji üretiminin yaklaşık %10,9’una tekabül ediyor (%11,3 nükleer) ve bu da 2009’a kıyasla %5,6’lık bir artış olduğu anlamına geliyor.
Çin 2010 yılında rüzgar türbini ve ısıl güneş enerjisi kurulumunda ve hidroelektrik enerji üretiminde dünya lideri oldu. Ülke, şebekeye bağlı 29 GW yenilenebilir kapasite üretti ve bu da 2009 yılındaki değere kıyasla %13 artışla toplam 252 GW anlamına geliyor.
Yenilenebilir enerji 2010 yılında Çin’in toplam kurulu elektrik kapasitesinin yaklaşık %26’sini oluşturdu ve bunun %18’i üretim, %9’u son enerji kaynağı şeklindeydi.
AB rüzgar, güneş enerjisi, fotovoltaik ve ısıl güneş enerjisi ile ısı pompaları için 2010 yılına yönelik belirlediği tüm hedeflerin üzerine çıktı. Finlandiya, Almanya, İspanya ve Tayvan gibi ülkeler hedeflerini yükseltirken Güney Afrika, Guatemala ve Hindistan gibi ülkeler yeni hedefler belirledi.
Şu anda yenilenebilir enerji politikası hedefine sahip olan ülkelerin yarısından fazlasını ve yenilenebilir destek politikaları benimsemiş ülkelerin yarısını oluşturan gelişmekte olan ülkeler yenilenebilir enerjinin yükselişinde önemli bir rol oynamaktadır.
REN21 nedir?: REN21, yenilenebilir enerji konusunda uluslararası liderlik forumu düzenleyen bir küresel politika ağıdır. Hedefi, gelişmekte olan ve sanayileşmiş ülkelerde yenilenebilir enerjilerin hızla büyümesi için politika geliştirme işlemlerini hızlandırmaktır. REN21 Sekreterliği, hem Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) hem de Deutsche GesellschaftfuerInternationaleZusammenarbeit (GIZ) GmbH tarafından desteklenmektedir.

Alıntı
 
Nükleer enerjiden yavaş yavaş vazgeçilmesi dünyamız için çok yararlı ve önemli bir gelişme.Türkiye de nükleer enerji yerine yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaktan yana olsaydı ülkemizin geleceği için çok büyük bir adım atılmış olacaktı...
 
Geri
Üst