Yeme Bozukluklarının Psikososyal Yönü

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,255
Tepkime puanı
3,155
Yeme bozuklukları, aşırı yeme veya yetersiz beslenme ile karakterize yeme davranışının ciddi anlamda bozulduğu durumları ifade etmektedir. DSM-V sınıflandırmasında yeme bozuklukları; pika, geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu, kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğunu içermektedir (APA, 2013).

Yeme bozukluğunun ortaya çıkmasında psikososyal faktörler etkili bir rol oynamaktadır. Aile işlevselliği, düşük benlik saygısı, ailede yeme bozukluğu öyküsü, duygudurum bozuklukları, madde kötüye kullanımı, OKB, olumsuz yaşam deneyimleri ve ergenlik sorunlarının yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir (Fairburn, Cooper, Doll ve Welch, 1999).

Aile ortamının ve aile işlevselliğinin değerlendirildiği bir çalışmada, yeme bozukluğu olan hastaların aile işlevselliği ve yetiştirilme tarzlarını sağlıklı kontrollere göre daha olumsuz algıladığı saptanmıştır. Hastaların kontrollere göre beden imajlarının daha bozuk, benlik saygısı düzeylerinin daha düşük ve aleksitimi düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür (Ertekin, 2010).

Kilo ile dalga geçilmesi, dış görünüşle ilgili karşılaştırmaların yapılması, yakın çevre tarafından olumsuz eleştirilerin yapılması ve zayıf olmanın çekiciliği yeme bozukluğunun gelişmesinde etkili olmaktadır (Sinton ve ark., 2012). Aşırı müdahaleci, koruyucu, bireyselleşmeye izin vermeyen aile yapısı ve mükemmeliyetçilik yeme bozukluklarının oluşmasında önemli yeri olan faktörler arasında görülmektedir (Yücel, 2019).

Çocukluk çağında cinsel ve fiziksel istismara maruz kalma, hastalık başlamadan önceki dönemde kaygı ve duygudurum bozuklukları, ebeveynin aşırı ya da yetersiz düzeyde müdahalede bulunması hastalığın oluşmasında etkili olan faktörlerdir (Yücel, 2009).

Çocukluk döneminde olumsuz yaşantılar, ebeveyn depresyonu, beden ve görünümüme ilişkin olumsuz yorumlara maruz kalma ve özgüven eksikliğinin tıkınırcasına yeme bozukluğunun gelişmesinde önemli risk faktörleri olduğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır (Fairburn ve ark., 1998).

Alıntı.
 
Üst