Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.
Merhabalar, bu rahatsızlığa sahip değilim ancak elimden geldiğince destek olmaya çalışacağım. Ben de ruh sağlığı alanında çalışıyorum. Anksiyete bozuklukları da dahil olmak üzere birçok psikopatoloji benim takip ettiğim kurama göre insan için işlevsel bir öneme sahiptir. Bir tür başa çıkma mekanizması olarak çalışır ancak günlük hayatımızı olumsuz etkilediği için biz bunu bozukluk olarak tanımlamaktayız. İlaçlarınıza ek olarak mindfulness terapilerini ve terapi tekniklerini araştırmanızı önereceğim. Çünkü kaygıyı hissettiğimizde geçmişin, geleceğin veya ihtimallerin deryasında dolanırız aslında. Mindfulness da BDT temelli bir tekniktir. BDT konusunda da kaynakları araştırmanızı önereceğim. Çünkü duygu süreçlerimiz, düşünce süreçlerimiz ve davranışlarımız birbirini döngüsel olarak etkilemektedir. Bu konuda faydasını görebileceğinizi düşündüğüm kitaplar da var ancak forum kurallarına ters düşer mi bilemiyorm, bu nedenle paylaşmakta çekimserim. Bu bahsettiğim terapiler ve teknikler biraz daha kaygınızı gözlemlemeyi ve kaygınızın meydana getirdiği ruhsal, fiziksel değişimleri gözlemlemenizi içerir. Mümkün olduğunca düşünce süreçlerinizi, duygularınızı ve bunların vücudunuzda veya davranışınızda meydana getirdiği etkileri gözlemleyebilirsiniz. Kaygılandığınızda veya kaygınıza yol açan otomatik düşüncelerinizi not almak etkili olacaktır diye düşünüyorum. Notlar oluştukça kendiniz için alternatif düşünce kalıpları oluşturup kendiniz için yeni başa çıkma mekanizmaları oluşturabilirsiniz. Klinik alanda çalışmadığım için ve kaygı düzeyinizi bilmediğim için dahasını yazmam pek doğru olmayacaktır. Umarım faydam dokunur.
Söylediğiniz teknikleri kesinlikle araştıracağım, zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim. Benim için altın değerinde. Forumda herkesin okuduğu kitapları paylaştığı bir bölüm vardı söylemeniz sorun olmayacaktır, önerilere açığım.
Yaklaşık 20 yıldır anksiyete problemi yaşıyorum. Birazi genetik birazi da aile ortamında öğrenilen düşünce kalıplarından kaynaklı. Dönem dönem antidepresan kullandım. Yine kötü hissedersem yine kullanırım hiç cekinmem ilk 15 gün zor olsa da sonrasında rahatlatıyor. Bir ara lanetli olduğumu düşünürdüm çünkü dışarıdan kimse anlamasa da insan kendi içinde cehennemi yaşıyor. Kaç kez hayat buysa yaşamak istemiyorum demisimdir. Sürekli endişe sürekli kötü birşey olacak hissi.
Yanlış bilmiyorsam özellikle batı ekolünde çalışmalar yapan insanlara esmalar ağır gelebiliyor. Bilen biri beni düzeltirse daha iyi olur yanılıyorsam
Ben rune ve gliflerle çalışıyorum batı ekolü yani. Esmalar hafifletiyor. Çünkü ben anlamlarını düşünerek zikrediyorum. Latif mesela tüm inceligiyle lutfedilmis bir hayat bu lütuf kötü olabilir mi ? Bana iyi geliyor enerjimi toplamama kontrol edebilmeme yardımcı oluyor. Sanskritce mantralar söyleyen bir arkadaşım var ona da o iyi geliyormuş. Aslolan anlamını hissetmek çünkü.
Özellikle İbrahim Hocanın youtube ve instagram hesaplarında zaman zaman paylaşımları oluyor onları takip edebilirsiniz. Son olarak şunları söylemek istiyorum, kaygıyla çalışmak da kaygı verici bir durum olabiliyor. Lütfen kaygılarımızın oldukça doğal ve aslında işlevsel olan duygulanımlar olduğunu unutmayalım. Ve hedefimizin kaygımızı tamamen ortadan kaldırmak veya yok etmek olmadığını, kaygımızı doğru yönetebilmek olduğunu sakın unutmayalım. Nasıl sevinç olmadan bir hayat düşünemiyorsak kaygı, öfke gibi duygularımız olmadan da bir hayat mümkün değil. Bize acı verseler de, bizi bazen hareketsiz bıraksalar da onların da gelişmemizde ve büyümemizde yeri çok büyük. Terapi yolculuğunuz için ayrıca tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum. Umarım her şey gönlünüzce olur.
