Vampir ve Kurtadam kültü, mitolojilerde ve neredeyse her kültürde yeri olan bir inanıştır. Sadece 16. yüzyılda Avrupa’da 30.000’den fazla Kurt adam vakası ve bir o kadar da Vampir vakasının kayda geçmiş olması, önceki devirlerde kayda geçmeyen çok sayıda başka olayın da olduğunu dolaylı yoldan gösterir. İşte o vakalardan bazıları;
1) Oğuz Kağan destanında ki “İtbarak”lar
Oğuz Kağan destanında İtbarak isminde bir yaratıktan söz edilir. Köpek ve kafa kelimelerinin birleşiminden üretilmiş İtbarak ismi, Türklerin sürekli savaştıkları ve yurtlarının Kuzeybatısında (Transilvanya) olduğunu söyledikleri yaratıklardır.
Destan
Türkler “Barak” derlerdi, Kara tüylü köpege,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpege.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oglu idi.
Kuzey-batı Asya’da güya “ıt-Barak” vardı,
Türklerse iç Asya’da, onlara uzaklardı.
Basları köpek imis, vücutları insanmıs,
Renkleriyse karaymıs, sanki Kara seytanmıs.
Kadınları güzelmis, Türklerden kaçmaz imis,
ilâç sürünürlermis, ok mızrak batmaz imis.
Destanda denilmis ki, Oguz-Han yenilmisti. Bir adaya sıgınıp toplanıp derilmisti.
On yedi sene sonra, Oguz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savas dindi.
Oguz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beg” e il verdi,
Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi.
2) Osmanlı’da bir vampir vakası
Bulgaristan’ın Osmanlıya bağlı olduğu bir dönemde Tırnova kadısı Ahmet Şükrü Efendi, hükumete resmi bir yazı gönderir ve civarda çok sayıda ölüme sebep olan vampir bir adamdan söz eder ve durdurulmazsa diğer vilayetlere de yansıyacağını söyler. Takvim-i Vekayi gazetesi’nin 68. sayısında da yayınlanan bu olaya karşın vampir avcısı olan Nikola isimli esrarengiz bir adam getirilir ve çok geçmeden vampir olayları da Nikola ile birlikte yok olur.
3) Evliya Çelebi’nin Gördüğü Cadılar
Evliya Çelebi Seyahatname isimli eserinde Bulgaristan’ın bir köyüne yaptığı gezide bir köylünün evinde kaldığını ve gece tuhaf seslerle uyandıklarını anlatır. Ev sahibine sorduğunda ise yılda bir kere olan “karakoncolos” gecesi olduğunu ve cadıların çarpıştığını söyler. Evliya çelebinin tasvirlerinde bu iki cadı taraflarından biri insan benzeri ve kocaman dişleri olan yaratıklardır, diğerleri ise tüylü iri yarı insanlardır.
4) Caude Kurt Adam vakası
1598 yılında Fransa’da Caude ismindeki bir kasabada 15 yaşında bir erkek çocuğu cesedi bulundu. Ceset kanlar içinde ve parçalanmış haldeydi. Köylüler onu bulduğunda birkaç kurt cesedi yiyordu. Köylüleri gören kurtlar ağaçlık alana kaçtı ve orada uzun saçlı ve sakallı iri yarı bir adam’ın yanında durdular. Adam Jacques Rollet adında biriydi ve ruh hastası olduğu düşünülüyordu. Yetkililer adamı yakaladı ve mahkemeye çıkarttı. Ölüme mahkum edildi ancak karar bozuldu ve kendini kurt adam sananların kapatıldığı özel bir hastaneye gönderildi. Hastanede 1630 yılında çıkan bir yangından sonra hastalara bir daha ulaşılamadı.
5) Dole Kurt Adamı
1573 yılında Dole’de, Gilles Garnier isimli bir adam, çok sayıda şahidin kendisini kurt adam şeklinde gördüğünü söylemesi üzerine mahkemeye çıkartılmış ve mahkemede kurt adam olduğunu ve pek çok çocuğu avladığını söylemiştir. Bunun üzerine yakılarak idam edilmiştir.
Modern Dünya vampirleri Bram Stoker’in “Dracula” isimli romanı ile tanımıştır. Bram Stoker, yetişkin yaşa kadar bilinmeyen bir hastalıktan dolayı felçli olarak yaşamış ve bir gün aniden iyileşmiştir. İyileştikten kısa bir süre sonra ülke çapındaki çok sayıda olimpiyata katılmış ve birinci olmuştur. Daha sonra da Drakula romanını yazarak vefa borcunu ödediği düşünülüyor…
Etiketler: bram stoker dracula, efsaneler, evliya çelebi ve karakoncolos, gerçek kurt adamlar, gerçek vampirler, manşet, oğuz kağan destanında ki itbaraklar
1) Oğuz Kağan destanında ki “İtbarak”lar

Oğuz Kağan destanında İtbarak isminde bir yaratıktan söz edilir. Köpek ve kafa kelimelerinin birleşiminden üretilmiş İtbarak ismi, Türklerin sürekli savaştıkları ve yurtlarının Kuzeybatısında (Transilvanya) olduğunu söyledikleri yaratıklardır.
Destan
Türkler “Barak” derlerdi, Kara tüylü köpege,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpege.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oglu idi.
Kuzey-batı Asya’da güya “ıt-Barak” vardı,
Türklerse iç Asya’da, onlara uzaklardı.
Basları köpek imis, vücutları insanmıs,
Renkleriyse karaymıs, sanki Kara seytanmıs.
Kadınları güzelmis, Türklerden kaçmaz imis,
ilâç sürünürlermis, ok mızrak batmaz imis.
Destanda denilmis ki, Oguz-Han yenilmisti. Bir adaya sıgınıp toplanıp derilmisti.
On yedi sene sonra, Oguz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savas dindi.
Oguz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beg” e il verdi,
Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi.
2) Osmanlı’da bir vampir vakası

Bulgaristan’ın Osmanlıya bağlı olduğu bir dönemde Tırnova kadısı Ahmet Şükrü Efendi, hükumete resmi bir yazı gönderir ve civarda çok sayıda ölüme sebep olan vampir bir adamdan söz eder ve durdurulmazsa diğer vilayetlere de yansıyacağını söyler. Takvim-i Vekayi gazetesi’nin 68. sayısında da yayınlanan bu olaya karşın vampir avcısı olan Nikola isimli esrarengiz bir adam getirilir ve çok geçmeden vampir olayları da Nikola ile birlikte yok olur.
3) Evliya Çelebi’nin Gördüğü Cadılar

Evliya Çelebi Seyahatname isimli eserinde Bulgaristan’ın bir köyüne yaptığı gezide bir köylünün evinde kaldığını ve gece tuhaf seslerle uyandıklarını anlatır. Ev sahibine sorduğunda ise yılda bir kere olan “karakoncolos” gecesi olduğunu ve cadıların çarpıştığını söyler. Evliya çelebinin tasvirlerinde bu iki cadı taraflarından biri insan benzeri ve kocaman dişleri olan yaratıklardır, diğerleri ise tüylü iri yarı insanlardır.
4) Caude Kurt Adam vakası

1598 yılında Fransa’da Caude ismindeki bir kasabada 15 yaşında bir erkek çocuğu cesedi bulundu. Ceset kanlar içinde ve parçalanmış haldeydi. Köylüler onu bulduğunda birkaç kurt cesedi yiyordu. Köylüleri gören kurtlar ağaçlık alana kaçtı ve orada uzun saçlı ve sakallı iri yarı bir adam’ın yanında durdular. Adam Jacques Rollet adında biriydi ve ruh hastası olduğu düşünülüyordu. Yetkililer adamı yakaladı ve mahkemeye çıkarttı. Ölüme mahkum edildi ancak karar bozuldu ve kendini kurt adam sananların kapatıldığı özel bir hastaneye gönderildi. Hastanede 1630 yılında çıkan bir yangından sonra hastalara bir daha ulaşılamadı.
5) Dole Kurt Adamı
1573 yılında Dole’de, Gilles Garnier isimli bir adam, çok sayıda şahidin kendisini kurt adam şeklinde gördüğünü söylemesi üzerine mahkemeye çıkartılmış ve mahkemede kurt adam olduğunu ve pek çok çocuğu avladığını söylemiştir. Bunun üzerine yakılarak idam edilmiştir.

Modern Dünya vampirleri Bram Stoker’in “Dracula” isimli romanı ile tanımıştır. Bram Stoker, yetişkin yaşa kadar bilinmeyen bir hastalıktan dolayı felçli olarak yaşamış ve bir gün aniden iyileşmiştir. İyileştikten kısa bir süre sonra ülke çapındaki çok sayıda olimpiyata katılmış ve birinci olmuştur. Daha sonra da Drakula romanını yazarak vefa borcunu ödediği düşünülüyor…
Etiketler: bram stoker dracula, efsaneler, evliya çelebi ve karakoncolos, gerçek kurt adamlar, gerçek vampirler, manşet, oğuz kağan destanında ki itbaraklar