"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yaşamın Fısıltısını Duyabilmek

bendekiben

Elit Üye
Zengin bir adam mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu. Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü. Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi. Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve “Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin” diyerek bağırmaya başladı.
Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk “Amca lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım” dedi. Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek “Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi.Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım edermisiniz” dedi..
Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları sildi.
Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldı. Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki derin izi gördü. Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmedi.
Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı: Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme.
Yaradan, ruhumuza fısıldar ve kalbimize konuşur. O sesi dinlemek için vaktimiz olmadığında ise, bize TAŞ FIRLATMAK zorunda kalır.
İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle… Seçim senin… Yaşamın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da bize bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir düşünelim…

Alıntıdır.
 
Ufacık bir hikâye, insana neler anlatıyor. Çok çookkk teşekkürler .: nopity: Çok duygulandım.
 
Zengin bir adam mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu. Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü. Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi. Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve “Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin” diyerek bağırmaya başladı.
Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk “Amca lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım” dedi. Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek “Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi.Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım edermisiniz” dedi..
Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları sildi.
Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldı. Arabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki derin izi gördü. Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmedi.
Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı: Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme.
Yaradan, ruhumuza fısıldar ve kalbimize konuşur. O sesi dinlemek için vaktimiz olmadığında ise, bize TAŞ FIRLATMAK zorunda kalır.
İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle… Seçim senin… Yaşamın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da bize bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir düşünelim…

Alıntıdır.

Müsaade ederseniz ben bunu paylasmak istiyorum,Lütfen:offtopic:
 
Eski ben olsam aynı adam gibi yapardım ama şimdi çocuga 2 tokat atar biner arabama yoluma bakarım.
Niye mi o çocuk gibi ben de çok yakardım ama hayatın içinden kimse taş atmama ragmen durmadı bile.
Hani dövüle dövüle dövmeyi ögreniyor insan.
 
eski ben olsam aynı adam gibi yapardım ama şimdi çocuga 2 tokat atar biner arabama yoluma bakarım.
niyemi o çocuk gibi bende çok yakardım ama hayatın içinden kimse taş atmama ragmen durmadı bile.
hani dövüle dövüle dövmeyi ögreniyor insan.

Size tokat atmak isterdim böyle tam ağzınızın ortasına.(EMPATİ)
 
belli ki siz damdan düşmemişsiniz.

düşseydiniz tokat atmak yerine kendinize niye bu üye böyle yazma geregi duyuyor demek zahmetinde empati yapardınız.

empati artık benim için vefa gibi semt adı.
 
Sitemizde hiç bir suretle, diğer üyelere hakaret içerikli sözlere izin verilmemektedir!!
http://www.gizlimabet.com/showthread.php?9690-Forum-kullanımı forum kurallarında da belirtilmiştir bu durum. Forum kullanımı madde 6 : "Hiçbir şekilde, sitede hakarette bulunan kişilere, musamma gösterilmeyecektir". Bilindiği üzere, siteye üye olan herkesi, bu kuralları okudu ve kabul etti varsayıyoruz. Bu uyarımız, bu konu üzerinden, tüm üyelerimize hatırlatma da olmaktadır.
 
Geri
Üst