Birincisi sizin yaşadığınız bir panik atak değil. Panik atak çok ciddi sık tekrarlayan kalp krizi geçirdiğini zannetme durumudur. Genellikle sol kol uyuşur. Kalpte çok ciddi bir ağrı meydana gelir. Düşüp kalma, bayılma ya da ölme korkusu çok ciddi boyutlara çıkar. Genellikle panik atak yaşayan insanlar beraberinde dışarıya çıkma yalnız kalma korkularını da yaşarlar. Canlı olmayan bir ses kaydından çıkan sözlerin kelimelerin ya da müziğin doğrultusunda tam olarak ne yaşadığını bilmeden bilinçsizce hareket edip kendini dışarıya atıp biraz sakinleşince bilinçli olarak düşünmeye başlayınca eve dönüp ses kaynağını kapatmak panik atakla uzaktan yakından alakası olmayan bir durumdur.
İkincisi güçsüz varlıklar diye bir tabir yoktur. Düşük kademeli ya da parazit varlıklar diye bir tabir vardır. Bu türlü varlıklar genellikle insanların boyunlarına ve sırt bölgelerine yerleşirler. Çok ciddi ağrı oluştururlar. Yine bu kişiler uyku sırasında beş altı defa belki daha fazla uyanırlar. Ciddi bir su kaybı yaşarlar. Genellikle mutsuz, enerjisi düşük yorgun olurlar. Herhangi bir psikiyatrik ya da psikolojik bir rahatsızlığa sebep olmazlar. Bu boyun ağrılarının nedeni kulunç fıtık ya da kireçlenme değildir. Doktora gittiklerinde herhangi bir hastalık bulunamaz. Çünkü herhangi bir hastalığa yol açamazlar. Pozitif duygularla beslendikleri için sadece kişilerin pozitif duygularını emerler. Ama onu çok fazla derecede ememezler. Bu yüzden de kişi depresyona girmez giremez. Parazit varlıklardan kurtulmak çok kolaydır. Basit tütsüler, bazı yağlar, kişinin kendi dilinde edeceği basit dua,zikir ya da sözler siz ne derseniz, bazı karışımlarla yapılan banyolar, doğal taşlar gibi etkenler varlıkları uzaklaştırır. Adaçayı tütsüsü ile sık sık kendinizi ve evinizi tütsüleyebilirsiniz. Sirke, tuz, ve su karışımı ile banyo yapabilirsiniz. Kristal, pembe ve dumanlı kuars taşıyabilirsiniz.
"Ben .... Fiziksel, ruhsal, enerjisel insan odağı olarak arınma talep ediyorum. Ve yüksek korunma talep ediyorum. Ve oluyor da." cümlesini üç kez tekrarlamak ve bunu 21 gün boyunca aksatmadan yapmak yeterli olacaktır. Yine kendi inanç sisteminize göre zikirler ve mantralar da seçebilirsiniz. Bunların bilgisine ulaşmak zor değil. Amber yağı ile omuz başlarınızı ve üçüncü gözünüzün olduğu bölgeyi saat yönünde yağ ile ovabilirsiniz. Bunu hergün yapabilirsiniz bu da yeterli olacaktır. En önemlisi parazit varlıkların farkındalığı ve onları istemediğinize dair enerjinizi yönlendirmek yeter de artar bile.
Üçüncüsü bilinçaltı anne karnı hariç 0 ile 6 yaş arasına kadar %80'ini oluşturur. Ve bunlar büyük kodlardır. Yaşamımız boyunca bu kodların tekrarını yaşarız. 0-6 yaştan sonra yaşanmış büyük olaylar ve büyük travmalar geri kalan %20'yi doldurur. Bilinçaltı çok enteresan kodlara sahip olabilir. Şöyle bir örnek vereyim.
Bir danışanımız çarpıldığını iddia ederek bize başvurmuştu. Geldiğinde gördük ki sanki gerçekten çarpılmış insan deyince gözümüzün önüne gelebilecek bir görüntü vardı kişide. Kişiye sorduğumuzda bu güne kadar gitmedikleri uzman kalmamış ama tıbbi bir neden ve tedavi bulamamışlar. Bir gün evde düşüp bayılmış ve uyandığında da o halde imiş. Son gördüğü şey ise yüzüne doğru gelen bir ışık kütlesi imiş. Bu nedenle de bir varlık tarafından çarpıldığına inanmış. Bu olay başına geldiğinde 19 yaşında imiş. Bize geldiğinde 28 yaşında idi. Bu güne kadar gitmedikleri doktor hoca medyum kalmamış. İlk yaptığımız şey varlık kontrolü oldu. Hatta bu konuda chilout'da ayrı kontrol gerçekleştirdi. Urum ben ve Chilout ayrı ayrı kontroller yaptık. Enerji ve varlık kontrolleri yaptık. Böyle birşey yoktu. Daha sonra sujok yöntemine başladık. Kişi düzeliyor ertesi gün tekrar bozuluyordu. Düzelme tamamen değil ama konuşamıyor, yemek yiyemiyor ayakta duramıyor eline bir kaşık bile alamıyordu. Sujok ile oturtabiliyorduk. Ya da yatırabiliyorduk. Bir nesneyi tutmasını sağlayabiliyorduk. Uyuyor uyanıyor ve eski haline geri geliyordu. Daha sonra hipnoz seanslarına başladık. 30'a yakın hipnoz seansı yaptık. 10'larca farklı kod bulduk. Bazıları birbiri ile ilişkili iken bazıları ilişkisiz idi. Öyle enteresan kodlar bulduk ki inanamadık. İnsanın bilinçaltı bu kodlarla bir insanı bu hale nasıl getirebilir diye. Kodların temizlenmesi ve düzelmesinden sonra kişi konuşmaya oturmaya kendi yemeğini yemeye belli süre ayakta kalmaya bile başladı. Buna benzeyen onlarca vaka örneği verebilirim. Bilinçli aklımızla düşündüğümüz ya da mantıklı çıkarımlar yapmaya çalışmamız bilinçaltını açıklamak için asla yeterli değildir. Hala hergün bilinçaltı beni ve beraber çalıştığı insanları şaşırtmaya devam ediyor.