Rahat edebileceğimiz bir yere uzanıyoruz.Avuç içlerimiz yukarıya bakacak şekilde kollarımızı serbest bırakıyoruz.Gözlerimizi kapatıyotuz, nefesimizi derin ve ritmik olarak düzenliyoruz.Bütün vücudumuzu gevşetiyoruz, ruhumuzun, bedenimizden yükseldiğini düşünüyoruz, bedenimiz çözülüyor ve ruhumuz serbest kalıyor.Sonra beyaz ışık hüzmesi olan tünelden geçip hayatımızda değiştirmek istediğimiz zamana gidiyoruz ve unutmak istediğimiz olay için olumlu hayaller kuruyoruz.Yaşadıklarımızı ne yönde değiştirmek istiyorsak, kendimize bu telkinleri veriyoruz.Olayı olduğu gibi değil, olmasını istediğimiz gibi yaşadığımızı düşünüyoruz.Düşüncelerimiz yavaş yavaş siliniyor ve yine aynı tünelden geçerek odamıza geliyoruz ve ruhumuzun bedenimize doğru indiğini hayal ediyoruz.Ve içimiz ferahlamış, mutlu bir şekilde gözlerimizi açıyoruz.Bu telkinleri düzenli olarak yaparsak, hayatımızda olumlu değişikliklerin olduğunu hissedeceksiniz.
Bu çalışmalar düşünceyi tamamen silmeye değil, değiştirmeye yöneliktir.Çok büyük bir beyine sahibiz, düşüncelerimizi doğru yönde kullanmayı öğrenirsek, hayatımızda ki istemeden yaşadığımız kötü anılarımızdan da kurtulmak bir o kadar basit olur.Size bir psikoloji deneyini anlatmak istiyorum.Deney yapan bir grup bilim adamı üç idam mahkumunun önüne renksiz ve kokusuz olan üç bardak sıvı koymuşlar.Bu bardakların içinde ki sıvının zehir olduğunu ve içmelerini söylüyorlar.Birinci denek zehri içip ölüyor, ikinci denekte zehri içiyor ve ölüyor.Diğer deneğin bardağına ise zehir yerine su koyuyorlar, ve ona da sıvıyı içmesini söylüyorlar, denek zehir yerine su içtiği halde yinede ölüyor.Önemli olan ne içtiğimiz değil ne niyetle içtiğimizdir.Düşünce gücümüzle birçok olayın üstesinden gelebiliriz.