ADHA
Banlı Kullanıcı
- Katılım
- 24 Ara 2009
- Mesajlar
- 93
- Tepkime puanı
- 4
Herşey bundan tam 3 sene önce başlamıştı.Annemin nazardan çatlamış ve yeşillenmiş Turkuaz(ben firuza demeyi tercih ediyorum) taşlı yüzüğüne aşırı ilgi duyuyordum.Derken birgün bir gümüşçüden Turkuaz taşlı bir bayan yüzğü aldım:O taşa baktım baktım baktım.Hani duygusal bir müzik dinlersiniz, manevi bir acıyla karışık garip bir his duyarsınız.Efkâr derler.Aynı o hissi duyuyordum.Bir güzel bayana iç çeke çeke bakmak gibi dakikalarca bakıyordum taşa.Derken geçen sene yazın büyük boy bir turkuaz taş aldım.Yine aynı şey.Taşa her değdiğimde bendeki o his artıyordu.Aynı zamanda soğuk su-deniz suyuna değmişcesine bir his, bir huzur.Geçen aylarda muhitimde taşçı bir amca keşfettim.Senelerdir bu işi yapıyormuş.Ondan hiç işlenmemiş büyük boy bir ametis, bir afgan firuzesi-turkuazı(yaşlıca) ve bir firuzeden tesbih aldım.Şuan devamlı yanımda taşıyorum.Adeta bir aşkla bu taşlara bağlandım.Onları okşuyorum, derin derin gözlerimi ayırmadan dakikalarca bakıyorum.Acaba bunun nedeni nedir?Burcum yay.Ve bu taşla neler yapabilirim?
Taşlarımın Resm
Taşlarımın Resm