Transandantal meditasyonun zararları

RaV3N

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ağu 2010
Mesajlar
74
Tepkime puanı
15
Transandantal Meditasyon, insanın psişesi zarar görmeden uygulanması pek mümkün olmayan bir sistemdir. İnsanın ruhsal evrimini ileri götürmez, karakterini geliştirmez. Kişinin kendi kapasitesine aşırı değer vermesine sebep olur, çevresindekilere karşı terbiyesi kıt bir hale getirir. Giderek yükselen kademeleri deneyimleme isteği kişinin sağlıklı bir yaşam tarzına dönmesini güçleştirir. Ancak izlenen yolun tehlikeleri açığa çıktığı, garip ve anlaşılmaz rahatsızlıklar görüldüğü zaman tüm bu etkilerden kurtulma arzusu duyulur.

Bazı ruhsal varlıklar pohpohlayıcı sözlerle meditasyon yapan kişilere sokulmaya çalışırlar, her istediklerini yerine getirmesi için onları zorlarlar. Bu isteklerin yüksek düzeyli varlıklardan geldiğini düşündükleri için istekleri yerine getirmekten mutluluk duyarlar. Bu tür rahatsızlıklar işitme halüsinasyonları şeklinde ortaya çıkabilir. Arada o kadar yoğun bir telepati işleyebilir ki, etki altındaki kişi düşüncelerin kendine ait olduğunu zanneder. Ancak kendi fikirleriyle bunlar arasında bir tutarsızlık olduğunu, inandığı kavramlarla çeliştiğini fark edebilirse dış enerjiler tarafından obsede edildiğini anlayabilir. Kişi hür iradesinden mahrum olmak istemiyorsa bu etkilere karşı koymalıdır.

Saldırılara karşı koyma gücünü elde edebilmek için, obsedör ruhun etki derecesini anlamakta göz önüne alınacak bazı kriterler vardır. Bu kriterlerin en önemlisi yüksek düzeyli bir ruhun maddi şekilde, örneğin işitme şeklinde dikkati üzerine çekmeyeceğidir, çünkü işitme halüsinasyonları insan bedenindeki enerjiyi alıp götürür. Hür iradenin tıkanmasından başka bir anlama gelmeyen baskı da aynı şekilde zarar verir ve dünyasal görevleri yapmak için ihtiyaç duyulan enerjiyi azaltır. Yüce bir varlık asla emirler vermez, insanı bir şey yapması için zorlamaz.
 

vermud

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Şub 2009
Mesajlar
85
Tepkime puanı
1
ne demek oluyor bu şimdi yapmayalımmı meditasyon
 

yagmur06

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Nis 2011
Mesajlar
5
Tepkime puanı
1
transandal meditasyon diğer meditasyonlardan çokmu farklı? ben hergün 15 dakikalık meditasyon yapıyorum bunun bir zararı olurmu ki..?
 

RaV3N

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ağu 2010
Mesajlar
74
Tepkime puanı
15
Kaynak: temel alt yapı kitapları cilt 2 Bilim ve araştırma merkezi yayınları



TM tekniğinin yararları olduğu kadar kişide oluşabilecek zararlarını da belirtiyor.Tabiki yayarları da vardır.Sanarım biraz kafa karıştırıcı olmuş yazının bir kısmını yazmıştım devamınıda ekliyorum. Umarım daha aydınlarıcı olur. Işıkla...

transandal meditasyon diğer meditasyonlardan çokmu farklı? ben hergün 15 dakikalık meditasyon yapıyorum bunun bir zararı olurmu ki..?


Farkını burada bulabilirsiniz sevgilerle... ( Üst kısımda yazıyı aldığım kaynağı belirtmiştim )


TRANSANDANTAL MEDİTASYON


Transandantal meditasyon tekniğinin uygulanmasında zihnin faal yüzeyinden sakin derinliklerine doğru dalınır. Düşünceler zihnin derinliğinde fark edilmez empülsler (dürtü) olarak doğarlar ve şuurlu düşünme düzeyine doğru yükselirken açıklık kazanırlar. TM (Transandandal Meditasyon) tekniği, zihnin, bir düşüncenin gelişimindeki daha önceki aşamaları şuurlu olarak deneyimlemesini mümkün kılar, ta ki zihin düşünme sürecini aşsın ve düşüncenin kaynağına erişsin. Peki düşüncenin kaynağı nedir? Düşünceler sinema görüntüleri gibi canlanabilmek için şuura, yani zihnin ekranına ihtiyaç duyarlar. Bir insan düşünebilmek için şuurlu olmalıdır. Eğer kendimizi uyanık tutarak bir düşüncenin sistemli ve tedrici bir şekilde sönüp gitmesini sağlarsak, en sonunda bu şuur ekranını saf bir halde deneyimleriz. İşte düşüncenin kaynağı budur.
Saf şuur ekranı, düşüncenin bulunmadığı basit içsel uyanıklık halidir. Maharishi Mahesh Yogi düşüncenin kaynağı için, “şuurun en az uyarılmış hali” tanımını kullanmaktadır. Bir düşünce zihin yüzeyine çıktığı zaman, tıpkı okyanusun yüzeyini uyaran dalga gibi kişinin şuurunu uyandırır. Düşüncenin bulunmadığı şuuru deneyimlemek, şuurun en az uyarılmış halini deneyimlemek demektir. TM tekniğinin zihnin en az uyarılma haline ağırlık vermesi bu yüzden doğaldır. TM tekniği düşünce sürecinin ötesine geçme ve onu aşma aracıdır. Zihni kendi haline bıraktığımızda düşünme çabasız bir süreçtir, zihin ardı ardına düşünceler üretir. Düşünmek için hiçbir çaba gerekmediğinden, doğal olan düşünce süreci de zihnin düşüncenin ötesine geçmesine direnç göstermez. Böylece TM tekniği, zihnin düşünmeyi aşmaya karşı doğal eğilimini kullanmış olur. TM tekniğini uygulayan kişi, zihni yavaşça içeriye doğru yönelterek onu doğal eğilimini izlemeye bırakır. Böylece zihin karanlık bir odada loş ışığa doğru yürüyen bir insan gibi düşüncenin kaynağına akacak, atılan her adım bu ışığın şiddetini artıracaktır.
TM tekniğiyle düşüncenin kaynağına varıp orada 20 dakika süreyle zihnin en sakin düzeyinde kalınabileceğini düşünmek yanıltıcıdır. Meditasyon süresince birkaç dalış yapmak gerekir. Zihni düşüncenin kaynağına çektikten birkaç dakika sonra zihin tekrar faal düşüncenin yer aldığı yüzeye doğru yükselecektir. Yapılacak iş, kolayca ve rahatça düşüncenin kaynağına tekrar dalmaktır. TM tekniği bir trans hali değildir, aksine kişiyi çevreye karşı daha uyanık hale getiren dinamik bir süreçtir. TM tekniğinde, zihni düşüncenin kaynağına indirecek bir mantra kullanmak gerekir. Mantralar ses nitelikleri ve yapıcı etkileri için seçilirler, mantra ayrıca zihni ve bedeni yatıştırır. İnsanlar değişik yapıda oldukları için belirli tek bir mantra herkes için aynı sonucu vermez. Her kişi için uygun olan mantra ehliyetli bir TM öğretmeni tarafından verilmelidir. Mantra seçimi Veda’lara kadar uzanan bir geleneğe dayanır. (Sayfa: 11-13)

Mantra, merkezi sinir sistemiyle bağlantısı olan çok güçlü bir girişi temsil eder. TM tekniği uygulayan insan, ömrü boyunca mantrasını binlerce kez tekrarlayarak bir dizi değişikliğe yol açar. Maharishi mantranın esasının rezonans olduğunu, merkezi sinir sisteminin bioritmleriyle rezonansa girdiğini söylemektedir. Doğru seçilmiş bir mantra rahatlatıcı ve yapıcı etkiler meydana getirir, yanlış seçilmiş bir mantra ise rahatsız edici ve zararlı etkilere yol açar. Yanlış seçilen mantranın sonuçları hemen ortaya çıkabileceği gibi birkaç yıl sonra da görülebilir. Doğru mantra merkezi sinir sistemini maksimum düzeyde rahatlatır ve düzene sokar. TM tekniği uygulanırken düşünce süreci bedeni yoğun faaliyetten daha az yoğun faaliyete yönlendirir. Mantra bu süreci sessizce destekler ve zihinle bedeni sessizliğin düşük dereceli faaliyetinden konuşmanın yoğun faaliyetine yöneltir. Transandantal Meditasyon uygulaması dışında kullanılan mantra, meditasyon sırasındaki etkisini kaybeder.
(Sayfa: 13-16)

TM tekniğinin uygulanması sırasında metabolizma oranında bir düşüş, otonom sinir sisteminde gelişmiş bir dengelilik ve beynin elektriki faaliyetinde artan bir düzenlilik meydana gelmektedir. Ayrıca TM programı uygulamalarında yüksek tansiyonun düştüğü, soluk alıp verme oranlarının azaldığı, astımın şifa bulduğu, hastalıklara karşı direncin arttığı gözlemlenmiştir. Sıkıntı, depresyon, sinirlilik ve uyuşturucu kullanımında belirgin azalmalar meydana gelmiş, zeka, yaratıcılık, dengelilik ve hafıza performansı daha da gelişmiştir. (Sayfa: 17-20)

Yapılan bilimsel deneyler, TM tekniği uygulandığında beyin dalgalarının belirli bir frekans tekdüzeliliği gösterdiğini ortaya koymuştur. Beynin elektriki faaliyeti daha eşzamanlı olmuş, gürültüden ziyade müzik gibi tezahür etmiştir. (Sayfa: 22)

TM dışındaki meditasyon tekniklerinin çoğu şu iki kategoriye girer. Konsantrasyon ve kontemplasyon. Konsantrasyon teknikleri, zihni belirli bir düşünce, his, hayal veya bedenin belirli bir bölgesi ya da bir obje üzerinde odaklamak için gösterilen çabayı kapsar.Tipik konsantrasyon teknikleri solukları sayma, gözleri mum ışığına dikme, zihnin ekranında bir ışık hayal etme, zihinde belirli bir düşünceyi tutma ya da zihni boş bırakma gibi tekniklerden oluşur. Konsantrasyon tekniği gelişigüzel düşünceleri zihinden atmayı ve zihin ne zaman dalgalanma eğilimi gösterse konsantrasyon objesi üzerinde tutmayı gerektirir. Hindistan’da uygulanan tekniklerin çoğu konsantrasyon türündendir. Nihai hedefi kişinin aydınlanması olan bu teknik, uzun yıllar süren disiplinli bir uygulama sonucunda elde edilmektedir.
Kontemplasyon teknikleri ise, önemli bir fikir ya da soru hakkında, örneğin Tanrı, sevgi, ben kimim gibi konularda sınır tanımayan bir şekilde düşünmeyi kapsar. Sorun çözme faaliyetinden tamamiyle farklı olan kontemplasyon çoğunlukla filozoflar ve keşişler tarafından uygulanır. Entelektüel ufku genişleten bu yöntem, zihnin faal yüzeyini keşfetmekle ilgili bir tekniktir. (Sayfa: 49)
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Ben meditasyon'da yeniyim daha o yüzden bilmediğim çok şeyler var ben şu sıralar basit meditasyon'lar yapıyorum yanan bir ateşe vs. bakarak odaklanmaya çalışmak gibi küçük şeyler şimdi bu benim yaptığımda bu konudaki meditasyonla bağlantılımı acaba ? yani zararını görürmüyüm ?
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Aslında kişi bu tür enerjilere açıksa diğer meditasyon şekilleriyle de başına bela alması basit olur. Enerjileri iyi kontrol etmek gerekir.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
"Nihai hedefi kişinin aydınlanması olan bu teknik, uzun yıllar süren disiplinli bir uygulama sonucunda elde edilmektedir."

Yazıda'ki bu sözden şunumu anlamalıyız acaba 20 30 yıl süren bir çalışmadan sonramı bahsi geçen şeyi elde etmiş olucaz ?
 

FerdeLance

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2011
Mesajlar
256
Tepkime puanı
24
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Doğan Canku'dan duymuştum bu sistemi. Maharsihi Yogi bana hiç tekin gelmiyor :D Bahsettiğiniz konuyla ilgili Bülent Kısa'nın bir yazısı var:

REİKİ MODASI

Şüphesiz ki, okuyucularımızdan bir çoğu “Reiki” ismini bir şekilde duymuş ve bir çoğu da Reiki ile pratik olarak ilgilenen kimselerdir. Reiki, son beş altı yıldan bu yana yayılan bir akım. Bir moda. Sadece adını duyup hakkında fazla bir fikir sahibi olmayan kimseler Reiki’yi bir tür Yoga, Zen Budizm, Transandantal Meditasyon gibi tekniklerden birisi zannedebilirler. Bu nedenle Reiki hakkında yapmak istediğim uyarılar ve nakledilebilecek dedikodulardan önce Reiki’nin ne olduğunu tam bilmeyenler için küçük bir açıklama yapmakta fayda görüyorum.

Reiki, Japonya’dan çıkıp yayılan bir yaşam tarzıdır. Yurdumuzdaki birçok Reiki’ci, Reiki’yi sadece bir şifa sanatı zanneder fakat aslında o bir yaşam tarzıdır. Yine bir çok Reiki’ci, Reiki sözünün “Evrensel Yaşam Enerjisi” anlamına geldiğini zaneder fakat bu söz iki Japonca kelimeden oluşur. Rei: Selam Ki: Evrensel Enerji. Reiki’nin anlamı: Evrensel enerjinin insana selamı, Evrensel enerjiye selam ya da Evrensel enerjinin insanı mesh etmesi, kutsaması gibi anlamlara gelir.

Reiki’nin yukarıda sayılan Yoga, meditasyon türü şeylerden belirgin farkıları vardır. Bunlardan biri Reiki’nin kişinin kendi üzerine çektiği ve onunla uyumlu yaşamaya gayret ettiği bir hayat enerjisi olması ve başka insanlara da şifa amacı ile gönderilebilen bir enerji olmasıdır. Bir veya birkaç Reikici kendilerindeki enerjiyi yanlarında olan bir kimseye şifa amacı ile nakledebildikleri gibi, uzakta olan ve hatta hiç tanımadıkları, yüzünü veya resmini bile görmedikleri kimselere de şifa amacı ile gönderebilirler. En azından bu konudaki iddialar bu seviyededir.

Reiki’nin diğer sistemlerden ikinci en büyük farkıysa, onun daha önce bu işi yapmış olan, başkalarına geçirmek ve öğretmek hakkına sahip olan bir usta tarafından, Reikici olmak isteyen kimseye bulaştırılması gereğidir. Bu yazımızın esas konusu da budur. Şimdi bir çok kişi Yoga ya da herhangi bir diğer uygulamanın da sadece bir ustadan öğrenileceğini, kitaplardan bu gibi şeylerin öğrenilemeyeceğini, burada bir farklılık olmadığını söyleyebilirler. Bu biraz yanlış olmaktadır çünkü bir ustanın, bir acemiyi başlatması, onun, kendi ifadeleri ile ‘’kanallarını açması’’ bazı özel törenlerle olmaktadır. Bu törenlerde Reiki sembolleri denilen özel semboller imajinatif olarak kişinin aurasına işlenir. Onun bir parçası olur ve kişi ancak bu sayede enerji ile rabıta kurabilir. Bu törenlerde kullanılan Reiki sembolleri son derece önemlidir. Bu semboller insan bedenindeki Chakra ismi verilen manevi merkezlere işlenir, kişiyi enerji ile senkronize hale getirirler. Kaynakları bilinmemektedir. Çok çok eskidirler.

Reiki’nin üçüncü ve en çarpıcı farkına gelince; Bu öğretinin bir ustadan, bir çırağa geçirilebilmesi için mutlaka belli bir para ödenmesi gereğidir. Ödenecek olan bu para ustadan ustaya değişir. Bir, ikibin dolarlardan bahseden ustalar olduğu gibi, mesela İzmir’de yaşayan ve bu işleri geçim kaynağı yapmış olan bazı kimseler 40, 50 milyona da sizin kanallarınızı açtığını söyleyebilir. Esasında böyle bir gelenek yoktur. Bu bedel ödeme işi sadece Reiki’nin bir kazanç kaynağı haline getirilmesi için sonradan uydurulan bir gelenektir. Reiki’de üç tane ustalık derecesi vardır ki, bunlar için de devamlı para ödemek gerekir. Hatta bazıları çok pahalı olan dördüncü bir ustalık derecesi olduğunu da iddia ederler.

Reiki’nin dördüncü önemli farkı, ustalık dereceleri arasında hiç bir öğrenim çalışma ve bekleme süresi olmamasıdır. Kabaca anlatmak gerekirse daha önce hiç bilmeseniz, hatta adını duymamış olsanız bile bugün belli bir para karşılığında kanallarınızı açtırır, inisiye olursunuz. Bir hafta sonra yine bedelini ödeyip master derecesi satın alırsınız ve birer, ikişer gün ara ile en üst seviye usta olursunuz. Bu sizin bilgi ve liyakatinize bağlı bir şey değildir. Sadece maddi durumunuza bağlıdır. Bundan sonra da siz Reiki öğretmeye, başkalarına ustalık dereceleri satmaya başlarsınız. Bir tür “Saadet Zinciri” uygulaması.

Şimdi bu para meselesi ve ustalık satışları bazı kimseleri güldürecektir fakat yine de buraya kadar pek önemli birşey yok. Satan kazanıyor, alan ise bir tür tatmin alıyor. Kendisine bir paye vermiş oluyor. Bunun dışında, bu konulara ister inanın ister inanmayın, insanların birilerine şifa vermek istemelerinde, iyi niyet ve duygularını ulaştırmak istemelerinde ne kötülük olabilir? Sadece bu tür tedavilere bel bağlayıp modern tıbbı inkar ve ihmal etmedikçe sağlıksız kimselerin bu şekilde bir de manevi tedavi alıp, yaşama motivasyonu sağlamalarında ne zarar var? Hiç. Buraya kadar da çok iyi fakat!!

Şimdi bu noktada, Reiki yapmak isteyenlerin ve bir ustadan, ustalık satın alanların ya da kanallarını açtıranların bilmeleri gereken perde arkasını anlatmaya geldi ki, yazımızın esas amacı da budur.

Size yukarıda verdiğimiz Reiki sembollerinden başka ne olduğu, kim tarafından çıkartılıp, uydurulduğu bilinmeyen bazı değişik Reiki sembolleri de vardır. Bunlar aşağıdadır. Bazı kimseler bu sembollerin birer muska gibi kullanıldığını, karşı cins ilişkileri, iyi şans, sağlık gibi şeylerde işe yaradıklarını söylerler ve hatta saçma sapan kağıt parçalarına muska gibi yazıp kişilere taşıttırırlar. Sanki Reiki değil de bir büyücülük uygulaması gibi kabul ederler. İşte burası hem işin dolandırılıcılık yanının güçlü hali hem de hurafedir. Başka bir iddiaya göre bu semboller kişilere hakim olup, onu köleleştirmek için kullanılan şeylerdir.

Reiki sembollerinin inisiye olma töreninde usta tarafından, çırağın aurasına imajinatif olarak işlendiğini yukarıda söyledik. Bu demektir ki, semboller hayali olarak çizilmektedir ve öğrenci hiç bir şekilde hangi sembolün işlendiğini bilememekte, görememektedir. Son zamanlarda özellikle İstanbul’da çokça dolaşan bir dedikodu da bir çok Reiki ustasının, öğrencinin aurasına yukarıdaki belirsiz sembolleri ve hatta daha da ileri giderek kendilerine ait özel sembolleri işledikleri hakkındadır.

Bunun amacı nedir?.. İlk aşamada öğrenciyi tamamen kandisine bağlamak, onun, ustanın dinsel, felsefi, ahlaksal ve politik görüşlerini benimsemesini sağlamak. Devamlı olarak ustaya bağlı kalarak derslere gelmesini ve devamlı ödeme yapmasını sağlamak ve en yaygını da ustanın kadın veya erkek olması farketmeksizin öğrencinin cinsel istismarını sağlamak, cinsel beğenisini elde etmek. Bu konularda çıkıp yayılan dedikoduların haddi var hesabı yok. Üstelik de bunu böyle yapan ya da yapmak isteyen ustaların dillerindeki en yaygın şey de “Reiki’nin asla böyle kullanılamayacağı, sadece iyiliğe çalışacağı” gibi şeylerdir.

Şimdi. Reiki hakkında özellikle bu işi yapmak isteyenlere söylenebilecek en son söz şudur: Şayet siz bu gibi şeylere az inanıyor ya da inanmıyorsanız o zaman gidip, tam inanmadığınız bir şey için neden birilerine ödeme yapıyorsunuz ve ustalık alıyorsunuz? Yok şayet siz buna gerçekten inanıp birşeyler elde etmek istiyorsanız. O zaman bilmelisiniz ki, gidip bir ustaya inisiye olurken, onun sevecen hallerine, insancıl vitrinine ve güler yüzüne inanıyorsunuz fakat içini asla bilemiyorsunuz. Bu durumda kendinizi olası bir istismara ve bir ustanın kölesi olmaya açıyorsunuz. Dolayısıyla bu işlerde son derece dikkatli olup, önceden biraz bilgilenip, ona göre davranmanız gerekmez mi? Kendinizi ne derece riske soktuğunuzun farkında mısınız? Eğer siz Reiki ustalığı almış bir kimse iseniz, başka bir kimseye ne derece bağlandığınızı hiç düşündünüz mü?

Bülent Kısa
 

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Ben meditasyon'da yeniyim daha o yüzden bilmediğim çok şeyler var ben şu sıralar basit meditasyon'lar yapıyorum yanan bir ateşe vs. bakarak odaklanmaya çalışmak gibi küçük şeyler şimdi bu benim yaptığımda bu konudaki meditasyonla bağlantılımı acaba ? yani zararını görürmüyüm ?

Ateşe, çiçeğe, suya bakarak odaklanmayı geliştirir ve zihni sakinleştirmeyi deneyimlersiniz. Yaptığınız basit meditasyon tekniklerinin zararı olmadığı gibi kısa bir süre bile olsa zihni ve bedeni sakinleştirdiğiniz için faydasını görürsünüz. Burada bahsedilen daha farklı, mantralarla yapılan bir çalışmadır. Abartılı sayılarla ve mürşit rehberliği olmadan yapılan yapılan zikirler de zararlıdır. Yukarıda ki yazıda bahsedilen, gelişi güzel seçilmiş mantraların yapabilecekleridir. Unutmayın ki bilinçsizce ve abartılı yapılan her şey insana zarar verebilir.

Aşağıda TM nin kurucusuyla yapılan bir röportajı okuyabilirsiniz.


Maharishi Mahesh Yogi 1957 yılından beri Transandantal Meditasyon tekniğini tüm dünyaya yaymayı amaçlıyor.

Çünkü her insanın içinde ölçülmesi imkansız olan zeka ve mutluluk bulunuyor. Ve bu potansiyeli keşfetmek ve yaşamak her insanın hakkı.
Ayrıca bu tekniği her yaştaki, her kültürdeki, her seviyedeki insan öğrenebilir. Maharishi bir röportajında Transandantal Meditasyon tekniğinin nasıl olduğunu anlattı...

Maharishi, bize insanlığa anlatmak istediğinizi kısaca özetleyebilir misiniz?

Maharishi: Aslında yaşam doğası itibariyle büyük bir mutluluk. Her insan mutlu olmak için doğmuştur, hiçbirimiz acı çekmek için dünyaya gelmedik. Yüzyıllardır insanların içinde gizli kalan bir potansiyelin olduğunu biliyoruz. Bu potansiyelin içimizde saklı kalmasının nedeni dışarıya çıkmasının zor olduğundan ileri gelmiyor, bizim bu potansiyelimizi dışarıya çıkartmadığımdan kaynaklanıyor.
Hepsi bu. İnsan beyni sonsuz barışı, üretkenliği ve bilgeliği kavrayabilecek durumda. Her insan içindeki sonsuz yaşam alanını dışarıya çıkartabilir ve bunu yaşayabilir. Bunun için her gün düzenli Transandantal Meditasyon yapmak da yeterlidir.

Transandantal Meditasyon'un tekniği nedir?

Maharishi: Transandantal Meditasyon ruhu düşünme sürecinin başlangıcına götüren ve burada bilince dönüştüren doğal ve yorucu olmayan bir
tekniktir. Aslında bunu okyanusta ortaya çıkan bir dalganın en sonunda okyanusun kendisi olmasına benzetebiliriz. Düşünen ruh berrak bilinçle birleşir. Berrak bir bilince kavuşan insanların sonsuz üretkenliğe, zekaya ve mutluluğa kavuşmaları mümkündür. Aslında bu tamamen doğa kanunun bir alanıdır. Ruh meditasyondan çıktığında çok daha enerjik, üretken ve zeki olur. En önemlisi de davranışları doğa kanununun çerçevesini aşmaz.

Bu teknik neden yorucu değildir?

Maharishi: Transandantal Meditasyon'un yorucu olmamasının nedeni doğal olmasından kaynaklanıyor. İnsan ruhunun mutluluğu yakalaması prensibine dayanıyor. Ve insanların daha büyük bir mutluluk alanına kavuşmaları için çok fazla çabalamaları gerekmiyor. Radyoda beğendiğiniz bir melodiyi dinlerken, daha çok hoşunuza giden başka bir melodiyi tercih etmeniz için çok fazla çaba harcamanız gerekmez, öyle değil mi? Transandantal Meditasyon tekniği aslında tamamen ruhun bir başka yöne konsantre olmasını sağlamaktır. Yani ruhun 180 derece dönmesidir. İnsanların içlerindeki okyanusa doğru ilk adımı atmaları bile onlara bir büyü gibi gelir. Ve bu büyü sayesinde insanlar istem dışı bir şekilde huzurun içine düşerler.


Transandantal Meditasyon'u diğer meditasyonlardan ayıran unsurlar nelerdir?


Maharishi: Transandental Meditasyon'da ruhun konsantre olması ya da kontrol edilmesi gerekmez. Çünkü konsantrasyon insanda gerilmelere
neden olur. Konsantrasyon istatik seldir. Transandantal Meditasyon ruhu daha farklı katmanlara kavuşturan dinamik bir süreçtir.

Herkes Transandantal Meditasyon yapabilir mi? Ön koşulları nelerdir?

Maharishi: Aslında önemli olan sadece öğrenme isteğinin olmasıdır ve öğrenme sürecinde genellikle bir de öğretmen olur. Yani Transandental Meditasyon'da öğretmen tarafından öğrenilir. Son 40 yıl içerisinde milyonlarca insan Transandental Meditasyon yapmayı öğrendi ve artık ışığı görme yolundalar.

'Işığı görme' ile neyi kast ediyorsunuz?

Maharishi: Işığı görme karanlıktan yoksun olmak demektir. Ve karanlıktan yoksun olmak, hataların, zayıf noktaların olmaması ve her yerde her zaman başarıyı ve huzuru yakalamak anlamına gelir. İşte ışığı görmek budur. Doğa kanunuyla uyum içinde yaşayan insanlar doğanın içinde kaybolmazlar, bu da karanlıktan uzak olmak demektir. Birçok insan meditasyona zamanlarının olmadığını söyler. İnsanların böyle bir tutum içerisinde olmalarının nedenleri daha mutlu olmanın, daha başarılı olmanın, daha huzur olmanın ne demek olduğunu bilmediklerinden kaynaklanıyor. İsterseniz bunu örneklendirelim: Bir insan ok atmak istediğinde, okun daha hızlı gitmesini sağlamak içinoku geriye doğru çeker. Ancak ok atmasını bilmeyen bir insan "ne yapıyorsun ok öne doğru gitmeli, oku öne doğru çekmelisin" der. İşte Transandantal Meditasyon'un ne olduğunu bilmeyen insanlar da
meditasyon karşısında şu tarz açıklamalar yapmakla yetinirler: Benim oturup da meditasyon yapacak kadar zamanım mı var? Bu dünyada daha
çok işim var, meditasyonda neymiş? Neden zaman harcayalım ki biz aktif insanlarız? Ama önemli olan insanların bu düşüncelerden
kurtulmaları ve huzura kavuşmak için meditasyona başlamalardır. Ayrıca insanların transandantal bilince kavuşmaları da çok önemlidir.

Transandantal bilinçle neyi kast ediyorsunuz?

Maharishi: Transandantal bilinç huzurlu, sessiz ve birikimli bilince hayatımızın her aşamasında sahip olmamızdır. Üretici potansiyelin
canlı olması ve aktif akımların belli bir düzenle çalışıyor olmasıdır. Yani transandantal yöntemi uygulandığında üretkenliğin her düzlemine kavuşabilirsiniz. Ayrıca bu yöntem sayesinde her anlamda daha rahat düşünebilir ve isteklerinizi daha rahat hayata geçirebilirsiniz.

Transandantal Meditasyon tekniği belli bir dine mi aittir?

Maharishi: Hayır. Transandantal Meditasyon tekniğini her dinden insan öğreniyor. Ayrıca bu teknik insanların dinden uzaklaşmasına neden olmaz. Tam tersine dinlerinin daha da çok derinliklerine inebilmelerini sağlar. Transandantal Meditasyon sakin bir düşünme sürecidir ve insanların daha sonra ne yaptıkları meditasyonu ilgilendirmez. Ayrıca en az 500 bilimsel araştırma sonucunda Transandantal Meditasyon'un psikolojide, fizyolojide ve insan
davranışlarında olumlu etkilerinin olduğu kanıtlanmıştır. Önemli olan sadece insanların bunu pratiğe de dökebilmeleridir.

Alıntı
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Anladığım kadarıyla yüzeysel fakat aynı zamanda basit meditasyona göre derinlemesine ruhun medite olma durumu gibi.Yanlış anladıysam düzeltin lütfen.Bir çeşit trans hali.Tekniğide yeterince açıklanmamış.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
TM tekniği kişilikte bölünmeye yol açabiliyormuş 25 yıl önce öğrenmiş ve bir kaç ay uygulamıştım uygulamaktan vazgeçtim :verilen mantranın tekrarlanması ve bilincin mantranın titeşimini alması yüksek bir titreşim seviyesine çıkmak iyide bastırılan şeyler kılık değiştirip çıkabilir,her türlü spirtüel çalışmadan önce bilnçatı temizlik yapılması gerekir.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu tekniklerin hepsini denemdiğim için TM benzeri yada benzerleri var olabilir .Osho'nun Sırlar kitabında bir çok meditasyon teknikleri var zaten kitabında size hangisi uyarsa onu yapın diyor TM yerine onları denemek dahia iyi olabilir kanımca,TM yaptığım dönemde vertigo artması ve boşluktaymış hissine kapılmıştım,mutlaka meditasyon yapılmalı, içsel sesini dinle sana uygun bir teknik bulursun.
 

Jackson

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eyl 2013
Mesajlar
79
Tepkime puanı
11
Konum
Canada
Bu kadar yaralı olan bir şeyi ''Meditasyon'' u böyle rahatsız edici bir şekilde kötüleyeni ilk defa görüyorum ilginç :) sadece gülüyorum :)
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Meditasyonu kötüleyen yok zaten meditasyon yapıyoruz,TM adlı meditasyon şekli eleştiriliyor sadece.
 
Üst