yule
Elit Üye
- Katılım
- 4 Haz 2008
- Mesajlar
- 3,136
- Tepkime puanı
- 1,526
- İş
- Parapsikolog & Enerji Terapist /Sosyolog
Belki de dans müziğinin en belirsiz tarzına sahip olan trance, melodik olarak tanımlansa bile sahip olduğu özgün müzik tarzıyla kısmen house müziğinden türemiş diyebiliriz.
Trance müziği için belirli kalıplar çizilmemiştir, bu tarzın şarkıları rengarenk ritim niteliklerine sahiptir. Bu tanımladığımızı aslında bir başlangıç noktası olarak kabul ederek bir trance albümünü; içinde bulunan bas çizgisinin varlığı ile davul ve bateri desenleri taşıyan, çoğu zamanda içinde trampet vuruşları ile önemli anları vurgulayan, çok nicelikli işitsel öğelerle müziğin dokusunu en iyi şekilde oluşturan ritim güzelliğine sahip bir tarz olarak kabul edebiliriz.
Buna rağmen, tüm trance müziği için aynı şeyi söyliyemeyiz. Tümü bu profilin içine sığmaz, çünkü şarkıların sınıflandırılmaları daha çok çalan kişinin çıkardığı sound ile ilgilidir.
Trance türünü/ tarzını en iyi şekilde açıklamak istersek; dans müziği içindeki ayrı noktaları birleştiren, ya çok enerjik ya da chill out olan diyebiliriz.
Trance müziği genelde major ve minor akortlarının oluşturduğu “epik”soundunda olup, bu açıdan klasik müzik aletleri ile çıkan soundlara benzerlik göstermektedir.
Çoğu Trance soundu 4/4 vuruşlu tempoda olup; canlandırıcı özelliğe sahiptir; hızlanarak canlandırarak ve çoğu zamanda enerjik bir sentez oluşturarak, vuruşlarla yükselerek ve genelde yavaş yavaş gelen uzun solo bölümleri ilebir gerilim yaratır ve dans pisti içinde bir beklenti yaratır.
Vuruşsuz bas çizgileri ile genelde major ve minor akordlarını kullanarak, trance müziği genel epik formu ile ticari trance formu ve yan tarzları olan, Euro (Epic) Trance, Goa (Psychedelic, Psy) trance, Hard Trance, and Progressive Trance olarak vardır.
Bloklar İnşa etmek
House ve Techno’u “güç sağlama” ya da Trance’in “yakıtı” olarak değerlendirirsek, trance’i en iyi şekilde anlatmaya çalışmış oluruz. Evet, bazı yönlerden Trance, House ve Techno’dan türeyen bir türdür.
Ama bu türemeyi sadece uygun güç sağlanması olarak nitelendirmeliyiz. Daha da önemlisi Trance’in ana çıkış noktası Batı ve Antik Batı kültürünün dinsel ve tinsel köklerinden türemiş olmasıdır. Aslında şaşıtıcıdır ki, bizi çevreleyen dünyada Trance Müziği uzun yıllardır varolmuştur.
Daha da açmak gerekirse bir müzik prodüktörünün başlangıç noktası aşağıda yazılı olan her maddenin oluşturduğu en basit Trance albümünde mevcuttur(solid, house-powered beat and energetic, techno-powered progressive sound).
İnişler ve çıkışlar
16. ve 32. notaların kısa örnekleri
İlahiler
Yüksek major ve minör akortları
Bu saydıklarımız trance için en gerekli olan öğelerdir. Hepsi o kadar önemlidir ki albümdeki soundu tamamen değiştirebilirler. Herhangi birinin eklenmesi ile soundu Trance’a çevirebilir.
Tarihçe ve Gelişim
Trance Müziğinde dini kökleri olan ruhsal ögelerden oluşan Şamanizim ve Budizm izlerini görmek mümkün.
Bu önemli bilgiyi göz önünde bulundurarak; Trance’ın yaşının yüzyıllar öncesine dayandığını tahmin edebiliriz.
Günümüzdeki Trance soundu 1990lı yılların ilk başlarında Almanya’da doğmuş olsa da ‘Trance Markasına’öncülük eden Dragon Fly gibi soundlar 1990lı yılların sonunda ortaya çıkmıştır.
Bu sound özelliğine sahip Goa Trance ve Psy-Trance tartışılır bir şekilde daha da eskidir.
Hindistan ve İsrail’de Clublara gidenler tarafından ortaya çıkan ilk Trance Albümleri ise kendilerinin oluşturduğu yeni bir stil ve dans pistleri için yeni bir sound olmuştur.
Yine tartışmaya açık olarak; Techno, Trance’ın ve House’un birleşimi, ilk zamanlar için tempolu ve ritmik özelliklerinden oluşan ama bunun yanında da daha yüksek soundlu melodileri ile popüler house stilinden esinlenmiş bir şekilde clublarda çalınmıştır.
Lakin, Trance’ın melodileri Avrupa/ Club House kültüründen farklılıklar göstermektedir. İkisi de duygulu- heyecanlı ve canlandırıcı özelliklere sahip olsa bile, House müziğinin yaptığı gibi ‘çevreyi zıplatma’ özelliğine sahip değildir.
Bu Erken-Trance olarak nitelendirdiğimiz Trance’ın ilk zamanları yukarıda da açıkladığımız gibi ‘İlahi Müzik’ özelliklere sahip olduğu söylenebilir ve türüne özgü olarak şarkının çözülme bölümleriile melodiye bir kaç saniye odaklanmadan önce yenilenen yoğun sound ile tempoyu getirir.
Böylelikle Trance Müziği Avrupa’da popüler olmaya ve çok hızlı bir şekilde yayılmaya başladı ki, kaçınılmaz bir şekilde Trance Stili gelişmeye ve her geçen gün daha fazla Dj ortak bir şekilde Trance Müziğini kullanarak daha büyük bir kesime hitap etmeye başlayarak, daha ticari bir müzik türü olmaya başladı. Gelenksel Trance Stilinden çıkmış artık daha fazla türevleri olan bir müzik türüne dönüşmüştür.
1990’lı yılların ortalarına doğru trance Müziği artık ticari olarak bakıldığında da dans müziğinin vazgeçilmez türlerinden biri olmuştu. Artık gayet popüler olan daha keskin hatları ile House’un yerine uygun bir şekilde doldurmaya başlamış, davul-bass kombinesinden daha sakinleştirici ve dinlendirici olmuş ve Techno ya kıyasla daha ulaşılabilir biz müzik türü olmuştur.
Günümüze kadar, Trance Progressive House ile eşanlamlı iki kelime gibi kabül görmüş, aslında aynı müzik içinde sınıflandırılmışlardır.
‘Progressive’ ticari başlığı ile Brian Transeau (BT), Paul Van Dyk, Ferry Corsten (Art of Trance/ Trance’in Sanatı) gibi sanatçılar ,ve Underworld; ilk prodüktörler ve remix ile uğraşan sanatçılar epik duyguları ve duygusallık içeren bir stili öne çıkarmışlardır.
Bu arada Paul Oakenfold, Sasha, ve John Digweed gibi djler de daha önceden kaydedilmiş olan mixlerin satışlarları ile, bu soundu dinletmeye başlamışladır.
1990’lı yılların sonlarına doğru Trance muazzam bir şekilde ticari bir müzik türü olarak devam etmiş; çok fazla sayıda çeşitli türlere de ayrılmaya başlamıştır.
Belki bir sonuç olarak, benzer şeylerde Djlerde de olmuştur. Örnek olarak , Sasha ve Digweed; Progressive Sound’u ön cephelere beraber taşıyan bu ikili, yükselen ‘Deep Trance/ Derin Trance’ stilini daha yükselen ‘karanlık mix’ yapmak yerine, bu sound ile ilgili herşeyi 2000 yılında bırakmışlardır.
1996 yılında ‘yeni Trance olgusu’ İngiltere’nin kalbinden gelerek İngiliz Clublarında ve daha sonra da ‘Clubberların Adası’ olarak bilinen Ibıza’da yeni ufuklara bir ‘fenomen’ olarak devam eder.
Epik kurulumlu albümler, muazzam bir çözülme gösteren ve canlandırıcı etki ile, en son noktaya ulaşan ATB ve Delirium Soundları...Robert Miles, Sash ve BT gibi çok tanınan prodüktörlerle beraber; bu soundlar müzikde yeni bir enerji ve heyecan arayan dinleyicilerin kalbini kazanmıştır.
Dünyanın her yerinde ağır adımlarla ilerleyen Trance Müziğinin etkisini incelemek çok ilginçtir.
İsrailliler ve İsveçliler yeni soundlar üretmeye devam ederken Amerika ve Doğu Avrupa marketlerinde Trance Soundundan; çılgın Avrupa marketinde absorbe olmuştur. Bu arada İngiltere ve Canada; Hard Trance sınırlarını zorlayarak, Hard House gibi bir anda ortaya çıkan yeni tarzlar oluştururlar, bu ortaya çıkan Trance ve House müziğinin bir birleşmidir.
Tarz içinde gösterdiği çeşitlilik insanı gayet tatmin ederek, kaçınılmaz bir şekilde kendi başarısının kurbanı olmuştur. Trance yapımı Djler mesela Paul Van Dyk; halen aynı tarzı icra eden bi Trance Dji olsada, eskiye göre kıyaslandığında, türü oluşturup daha sonra bir kağıt parçası gibi bir kenara atmışlardır.
Fakat bunun yanında, 1990lı yılların ortalarındaki ‘Gerçek Trance’ hayranları, tarzı tekrar eski yerine getirmek için çabalayıp, sonunda hakkettiği yere getirirler.: Akıldaki müzik olmak , kalabalık için değil ...
Ticari Trance Müziğinin bulunduğu rota ‘dans’ olarak geri dönmek veya Progressive veya ‘epik dans’ müziği olmuştur artık. Hangi rotayı takip ederse etsin, Trance; dans müziğinde bir Rönesans Dönemi olarak hatırlanacaktır.
Şu anda da hala geçerliliği olan Trance Müziği, içinde geniş bir yelpaze şeklinde bulundurduğu tarzlar ile genişlemeye devam ederek en parlak Djleri bünyesinde barındırmaktadır
Trance müziği için belirli kalıplar çizilmemiştir, bu tarzın şarkıları rengarenk ritim niteliklerine sahiptir. Bu tanımladığımızı aslında bir başlangıç noktası olarak kabul ederek bir trance albümünü; içinde bulunan bas çizgisinin varlığı ile davul ve bateri desenleri taşıyan, çoğu zamanda içinde trampet vuruşları ile önemli anları vurgulayan, çok nicelikli işitsel öğelerle müziğin dokusunu en iyi şekilde oluşturan ritim güzelliğine sahip bir tarz olarak kabul edebiliriz.
Buna rağmen, tüm trance müziği için aynı şeyi söyliyemeyiz. Tümü bu profilin içine sığmaz, çünkü şarkıların sınıflandırılmaları daha çok çalan kişinin çıkardığı sound ile ilgilidir.
Trance türünü/ tarzını en iyi şekilde açıklamak istersek; dans müziği içindeki ayrı noktaları birleştiren, ya çok enerjik ya da chill out olan diyebiliriz.
Trance müziği genelde major ve minor akortlarının oluşturduğu “epik”soundunda olup, bu açıdan klasik müzik aletleri ile çıkan soundlara benzerlik göstermektedir.
Çoğu Trance soundu 4/4 vuruşlu tempoda olup; canlandırıcı özelliğe sahiptir; hızlanarak canlandırarak ve çoğu zamanda enerjik bir sentez oluşturarak, vuruşlarla yükselerek ve genelde yavaş yavaş gelen uzun solo bölümleri ilebir gerilim yaratır ve dans pisti içinde bir beklenti yaratır.
Vuruşsuz bas çizgileri ile genelde major ve minor akordlarını kullanarak, trance müziği genel epik formu ile ticari trance formu ve yan tarzları olan, Euro (Epic) Trance, Goa (Psychedelic, Psy) trance, Hard Trance, and Progressive Trance olarak vardır.
Bloklar İnşa etmek
House ve Techno’u “güç sağlama” ya da Trance’in “yakıtı” olarak değerlendirirsek, trance’i en iyi şekilde anlatmaya çalışmış oluruz. Evet, bazı yönlerden Trance, House ve Techno’dan türeyen bir türdür.
Ama bu türemeyi sadece uygun güç sağlanması olarak nitelendirmeliyiz. Daha da önemlisi Trance’in ana çıkış noktası Batı ve Antik Batı kültürünün dinsel ve tinsel köklerinden türemiş olmasıdır. Aslında şaşıtıcıdır ki, bizi çevreleyen dünyada Trance Müziği uzun yıllardır varolmuştur.
Daha da açmak gerekirse bir müzik prodüktörünün başlangıç noktası aşağıda yazılı olan her maddenin oluşturduğu en basit Trance albümünde mevcuttur(solid, house-powered beat and energetic, techno-powered progressive sound).
İnişler ve çıkışlar
16. ve 32. notaların kısa örnekleri
İlahiler
Yüksek major ve minör akortları
Bu saydıklarımız trance için en gerekli olan öğelerdir. Hepsi o kadar önemlidir ki albümdeki soundu tamamen değiştirebilirler. Herhangi birinin eklenmesi ile soundu Trance’a çevirebilir.
Tarihçe ve Gelişim
Trance Müziğinde dini kökleri olan ruhsal ögelerden oluşan Şamanizim ve Budizm izlerini görmek mümkün.
Bu önemli bilgiyi göz önünde bulundurarak; Trance’ın yaşının yüzyıllar öncesine dayandığını tahmin edebiliriz.
Günümüzdeki Trance soundu 1990lı yılların ilk başlarında Almanya’da doğmuş olsa da ‘Trance Markasına’öncülük eden Dragon Fly gibi soundlar 1990lı yılların sonunda ortaya çıkmıştır.
Bu sound özelliğine sahip Goa Trance ve Psy-Trance tartışılır bir şekilde daha da eskidir.
Hindistan ve İsrail’de Clublara gidenler tarafından ortaya çıkan ilk Trance Albümleri ise kendilerinin oluşturduğu yeni bir stil ve dans pistleri için yeni bir sound olmuştur.
Yine tartışmaya açık olarak; Techno, Trance’ın ve House’un birleşimi, ilk zamanlar için tempolu ve ritmik özelliklerinden oluşan ama bunun yanında da daha yüksek soundlu melodileri ile popüler house stilinden esinlenmiş bir şekilde clublarda çalınmıştır.
Lakin, Trance’ın melodileri Avrupa/ Club House kültüründen farklılıklar göstermektedir. İkisi de duygulu- heyecanlı ve canlandırıcı özelliklere sahip olsa bile, House müziğinin yaptığı gibi ‘çevreyi zıplatma’ özelliğine sahip değildir.
Bu Erken-Trance olarak nitelendirdiğimiz Trance’ın ilk zamanları yukarıda da açıkladığımız gibi ‘İlahi Müzik’ özelliklere sahip olduğu söylenebilir ve türüne özgü olarak şarkının çözülme bölümleriile melodiye bir kaç saniye odaklanmadan önce yenilenen yoğun sound ile tempoyu getirir.
Böylelikle Trance Müziği Avrupa’da popüler olmaya ve çok hızlı bir şekilde yayılmaya başladı ki, kaçınılmaz bir şekilde Trance Stili gelişmeye ve her geçen gün daha fazla Dj ortak bir şekilde Trance Müziğini kullanarak daha büyük bir kesime hitap etmeye başlayarak, daha ticari bir müzik türü olmaya başladı. Gelenksel Trance Stilinden çıkmış artık daha fazla türevleri olan bir müzik türüne dönüşmüştür.
1990’lı yılların ortalarına doğru trance Müziği artık ticari olarak bakıldığında da dans müziğinin vazgeçilmez türlerinden biri olmuştu. Artık gayet popüler olan daha keskin hatları ile House’un yerine uygun bir şekilde doldurmaya başlamış, davul-bass kombinesinden daha sakinleştirici ve dinlendirici olmuş ve Techno ya kıyasla daha ulaşılabilir biz müzik türü olmuştur.
Günümüze kadar, Trance Progressive House ile eşanlamlı iki kelime gibi kabül görmüş, aslında aynı müzik içinde sınıflandırılmışlardır.
‘Progressive’ ticari başlığı ile Brian Transeau (BT), Paul Van Dyk, Ferry Corsten (Art of Trance/ Trance’in Sanatı) gibi sanatçılar ,ve Underworld; ilk prodüktörler ve remix ile uğraşan sanatçılar epik duyguları ve duygusallık içeren bir stili öne çıkarmışlardır.
Bu arada Paul Oakenfold, Sasha, ve John Digweed gibi djler de daha önceden kaydedilmiş olan mixlerin satışlarları ile, bu soundu dinletmeye başlamışladır.
1990’lı yılların sonlarına doğru Trance muazzam bir şekilde ticari bir müzik türü olarak devam etmiş; çok fazla sayıda çeşitli türlere de ayrılmaya başlamıştır.
Belki bir sonuç olarak, benzer şeylerde Djlerde de olmuştur. Örnek olarak , Sasha ve Digweed; Progressive Sound’u ön cephelere beraber taşıyan bu ikili, yükselen ‘Deep Trance/ Derin Trance’ stilini daha yükselen ‘karanlık mix’ yapmak yerine, bu sound ile ilgili herşeyi 2000 yılında bırakmışlardır.
1996 yılında ‘yeni Trance olgusu’ İngiltere’nin kalbinden gelerek İngiliz Clublarında ve daha sonra da ‘Clubberların Adası’ olarak bilinen Ibıza’da yeni ufuklara bir ‘fenomen’ olarak devam eder.
Epik kurulumlu albümler, muazzam bir çözülme gösteren ve canlandırıcı etki ile, en son noktaya ulaşan ATB ve Delirium Soundları...Robert Miles, Sash ve BT gibi çok tanınan prodüktörlerle beraber; bu soundlar müzikde yeni bir enerji ve heyecan arayan dinleyicilerin kalbini kazanmıştır.
Dünyanın her yerinde ağır adımlarla ilerleyen Trance Müziğinin etkisini incelemek çok ilginçtir.
İsrailliler ve İsveçliler yeni soundlar üretmeye devam ederken Amerika ve Doğu Avrupa marketlerinde Trance Soundundan; çılgın Avrupa marketinde absorbe olmuştur. Bu arada İngiltere ve Canada; Hard Trance sınırlarını zorlayarak, Hard House gibi bir anda ortaya çıkan yeni tarzlar oluştururlar, bu ortaya çıkan Trance ve House müziğinin bir birleşmidir.
Tarz içinde gösterdiği çeşitlilik insanı gayet tatmin ederek, kaçınılmaz bir şekilde kendi başarısının kurbanı olmuştur. Trance yapımı Djler mesela Paul Van Dyk; halen aynı tarzı icra eden bi Trance Dji olsada, eskiye göre kıyaslandığında, türü oluşturup daha sonra bir kağıt parçası gibi bir kenara atmışlardır.
Fakat bunun yanında, 1990lı yılların ortalarındaki ‘Gerçek Trance’ hayranları, tarzı tekrar eski yerine getirmek için çabalayıp, sonunda hakkettiği yere getirirler.: Akıldaki müzik olmak , kalabalık için değil ...
Ticari Trance Müziğinin bulunduğu rota ‘dans’ olarak geri dönmek veya Progressive veya ‘epik dans’ müziği olmuştur artık. Hangi rotayı takip ederse etsin, Trance; dans müziğinde bir Rönesans Dönemi olarak hatırlanacaktır.
Şu anda da hala geçerliliği olan Trance Müziği, içinde geniş bir yelpaze şeklinde bulundurduğu tarzlar ile genişlemeye devam ederek en parlak Djleri bünyesinde barındırmaktadır