Tıpta Yeni Teşhis: Facebook Depresyonu!

Sosyal medyayı konu alan araştırmalar çarpıcı sonuçlara sahne oluyor. Facebook'ta çok sayıda paylaşımda bulunmak aynı zamanda yalnızlığın bir göstergesi.


Facebook hesabınızdaki arkadaşlarınızın sürekli olarak 'Ne düşünüyorsun?' bölümünü güncellemeleri sizi sinir ediyor olabiir. Ancak yapılan yeni bir araştırmaya göre dünyanın en popüler sosyal ağ sitesinde çok sayıda paylaşımda bulunmak aynı zamanda yalnızlığın bir göstergesi.

New South Wales Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı ve Computers in Human Behaviour dergisinin Temmuz sayısında yayınlanan yeni bir çalışmaya göre kendisini 'yalnız' olarak tanımlayan insanların yüzde 79'undan fazlası en sevdikleri kitap ve film gibi kişisel bilgilerini paylaşıyor. Diğer kullanıcılar arasında ise bu oran yüzde 65'in altında.

YALNIZ KULLANICILAR EV ADRESİNİ BİLE PAYLAŞIYOR

Dahası, çalışmanın yazarları Yeslam Al-Saggaf ve Sharon Neilson'a göre 'yalnız' kullanıcıların yaklaşık yüzde 98'i ilişki durumunun görünürlüğünü yalnızca arkadaşlar ile kısıtlamak yerine 'herkes' şeklinde ayarlıyor ve hatta ev adeslerini dahi paylaşıyor. Çalışma, yalnız olduklarını Facebook'ta belirtmeyen insanların ise daha çok din ve siyaset gibi konularda paylaşım yaptıklarını gösterdi.

TIPTAN YENİ BİR TEŞHİS: FACEBOOK DEPRESYONU

Al-Saggaf konu hakkında, "Yalnız hisseden kişilerin bu tip bilgileri paylaşması normal. Diğer insanların kendileri ile iletişime geçmesini kolaylaştırmak istiyorlar ki bu durum, yalnızlık hissinin üstesinden gelmelerine de yardımcı olabilir," diye konuştu. Ancak 2010'da yayınlanan bir rapora göre sosyal ağlara aşırı derecede bağımlı olmak bazı doktorların 'Facebook Depresyonu' olarak adlandırdığı bir rahatsızlığa neden olabiliyor.

HERŞEYİN HARİKA OLDUĞU GÖSTERMEK İSTEYEN SOSYAL BASKI

Eski bir lise öğretmeni olan 45 yaşındaki Rich DeNagel, depresif hissetmesine neden olduğu gerekçesiyle birkaç ay Facebook hesabını kapattığını söyledi. "Facebook'un çoğunlukla yalnız bir deneyim olduğunu düşünüyorum. İnsanların zor zamanlardan geçtiklerine dair bir paylaşım yaptıklarını pek göremezsiniz," diyen DeNagel sözlerine, "Her şeyin harika olduğunu göstermeniz için büyük bir sosyal baskı var. Hiç bitmeyen bir ilginç, entelektüel ve kendinize özgü olduğunuzu gösterme ve dünyaya bir şey ispatlamaya çalışma macerası. Kendiniz olamıyorsunuz," diye devam etti.

DİĞER KİŞİLERİ SIKLIKLA BEĞENENLER MANİ VE KOMPÜLSİF OLABİLİR

Al-Saggaf ile Neilson'ın araştırması Facebook'ta aşırı derecede paylaşımda bulunmakla duygusal sıkıntıları ilişkilendiren ilk çalışma değil. 2012 yılında California State Üniversitesi profesörü Larry Rosen 800 Facebook kullanıcısı ile yaptığı çalışmada katılımcılara bir dizi psikolojik soruna ilişkin bazı testler uyguladı. Çalışma sonucunda Facebook'ta diğer kişilerin aktivitelerini sıklıkla 'beğenen' kişilerin 'mani' ve 'kompülsif' semptomları gösterme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu görülmüştü.

FACEBOOK YALNIZLIĞIN SEBEBİ Mİ SONUCU MU?

Facebook ortamında sergilenen davranışlar yalnızlığın bir göstergesi olsa da yalnızlığa sebep olma ihtimali pek yok. New York Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimine devam eden ve Facebook'un büyük bir hayranı olan 48 yaşındaki Christopher Shea paylaşımlarının 'beğenilmesinin' kendini iyi hissettirdiğini söyledi: "Sanırım fark edilmiş olmak ve kendine güven duygusu ile bir ilgisi var. 'Beğeniler' gelmeye başladığında vücuttaki dopamin seviyesinde hafif bir yükseliş oluyorsa hiç şaşırmam." Facebook, utangaç kişiler için de iyi bir ortam: "Etkileşime geçmek için güvenli bir alan."

HANGİ YAŞ GRUBU DAHA AKTİF?

Genç Facebook kullanıcıları genellikle yaşı daha büyük olan kullanıcılara kıyasla daha fazla arkadaşa sahip. Pew Research Center araştırmasına göre yaşları 18-29 arasında değişen Facebook kullanıcılarının yaklaşık yüzde 27'sinin arkadaş sayısı 500'den fazla, yaşları 65 ve üstü olan kullanıcıların yüzde 72'nin arkadaş sayısı ise 100 ya da altında. Yetişkin Facebook kullanıcıları arasındaki ortalama arkadaş sayısı ise 338.

Facebook hesabındaki arkadaş sayısı 500'den fazla olan DeNagel, sosyal ağın insanlarla iletişimde kalmak açısından yararlı olduğunu savunsa da yine de paylaşımlarına ihtiyatlı yaklaşıyor: "Facebook, bana kendimi daha da yalnız hissettiriyor. Hergün selfie çekip, fotoğrafımı değiştirip, iç dünyamdaki düşüncelerimi insanlara söylemek istemiyorum."


ALINTI

Konunun zamanlaması bana çok manidar geldi

Çok fazla paylaşımda bulunmam hele siyasi ve din konulu asla çünkü herkesin fikri kendinedir. Kimsenin düşüncesini bilmek zorunda olmadığım gibi onlarında benim düşüncemi bilmesine gerek yok. Yalnız bir kompülsif hastası olarak kişilerin paylaşımlarını beğendiğim doğrudur En azından yalnız değilim araştırma neticesine göre Güzel bir konu "Beğen" dim

En kizdiklarim facebook üzerinden dindar olanlar. birde orada her paylaşılanı gerçek sanıp inanmaları.. facebook çıkalı herkes kişisel gelişim uzmanı ve dindar. . Orada gördükleri okudukları şeylere inanmaya o kadar hazirlarki. . Tv de Üstün Dökmen açıklama yapmıştı orada paylaşılan öğüt veren yazıların çoğunluğu bana ait değil diye. . Ama garipki cok aman olacak biri birine kızıp laf sokmak içinde kullanıyor bu facebooku. En ironik kısmı ise hasta bebek fotosu yayinlayip amin derseniz her amin başına 10 tl begenirseniz 5 tl verecek gibi saçma paylaşımlara inanmalari.. Bu konu facebook un diğer garip yanı..

Kesinlikle sonucunun doğru olduğuna yüzde yüz katıldığım bir araştırma.Facebook kullanıcısı olmadım hiç.Aktif halde facebook kullanmak yalnızliğın göstergesi tabiki.Arada bir bişey paylaşırsın tamamdır ama orası hayatın haline gelmişse orda bi sorun var demektir.Dolu insanin gece gundüz facebookta yazacak neyi olabilir?Hicte anlamam zaten facebook olaylarinı.Yok eklemeler,dürtmeler,engellemeler...ne sacma şey o öyle ya...Birde bazen görüyorum ,baziları için facebook ağlama duvarı resmen.Annesine kızan,kocasına darılan,işte tartışan,arkadaşıyla kavga eden,sevgiliden ayrılan facebookta ağlıyor.Ya bi özeliniz olsun Allahaşkına.Kol kırılır yen içinde kalır,facebook amacını bin defa aşmış durumda.Keşke Marc Zuckerberg hep Harvard'da bıraksaydı asosyal ağı.

Bu gidişle Tıpta yeni teşhis : Gizlimabet depresyonu diye tıp literüatürüne geçicez

Bana da cok sacma geliyor bu sosyal medya ozellikle facebook, sanki herkesi bir odaya kapatmissin da herkes birbirinin hayatini gorerek yasiyormus gibi geliyor bana.
Tabi bu birbirlerine hayatlarini ispatlama olayi da isin icine girince insanlar kendilerinin en mukemmel hallerini gostermeye calisiyorlar. Girip baksan herkesin hayati mukemmel gulluk gulistanlik, herkes mukemmel karakterli massallah. Mesela bi arkadasimin annesi var kadinin evli sevgilisi var ama facebookta ayet falan paylasiyormus yani insan hayret ediyor...

hopefull06' Alıntı:

Bu gidişle Tıpta yeni teşhis : Gizlimabet depresyonu diye tıp literüatürüne geçicez

Genişletmek için tıkla ...

Böyle bir depresyon var sadece henüz doktorlar teşhis edemedi,iyileşmeyi biz sağlıyoruz

İnsanları daha iyi anlamak için güzel bir platform. Dayılarım, teyzelerim de hayatlarındaki tüm ayrıntıları sabah 8'den gece 12'ye kadar paylaşıyorlar. Sabah kahvaltılarından içtikleri kahveye, yaptıkları tatilden anlık duygularına kadar her şeylerini paylaşıyorlar. Bu kişilerle 5 sene önce görüşsem, eskiden akşam namazıyla nasıl eve girdiklerini, erkek ve kızın mektuplaştıklarında dahi nasıl kızardıklarını anlatıp şimdiyi yererlerdi. Şimdi bakıyorum, eleştirdikleri ne varsa kendileri daha fazlasını rahatlıkla yapıyorlar. Bastırılmış duygularının patlaması olsa gerek. Her ne kadar garip gelse de herkes bir şekilde bastırılmış duygularını ortaya çıkarıyor.
Ben bu platformlarda daha büyük bir tehlike sezinliyorum. İnsanlar bu platformlarda şaklabanlık peşinde. Her türlü olguyu espri konusu haline getiriyorlar. Caps dedikleri saçmalamalar, profesyonel karikatüristlerden çıkmamış olan, ergenlerin yaptığı karikatürler, gifler... Artık insanlar ciddi bir haber okuduğunda bile yalandan eleştirip geçiyor. Bilgilere ulaşımın artması güzel bir şey ama, Facebook gibi bir platformda, üstte şehit haberi, hemen altından gelen bir karikatür; insanlar duygusal olarak neye nasıl tepki vereceğini şaşırıyor. Herkes mutlu olmayı seçeceğinden, capsler daha çekici geliyor. Herkes bir şekilde eğlenmenin peşinde. Bu durum sosyal hayata da yansıyor gözlemlediğim kadarıyla. Arkadaşlar arasında siyasi bir konuşma yaparken, birisi çıkıp caps anlatıyor... Gerçek bir tehlike bu. Bence bu gidişle başımıza gelen trajedilerden bir komedi çıkartmayı başaracağız gerçekten de. Bu durum da sanki biraz trajikomik... Hayırlısı olsun.

Aylardır sosyal medyadan uzak takılmaya çalışıyorum kafam acayip rahat
Facebook hesabımı dondurdum ama Twitter 1 ay sonra sildiği için onu olduğu gibi bıraktım tavsiye ederim

Normal yaşamında sosyal olmayan yalnız hisseden kişiler için ,yalnızlığı daha da artırdığını ve bağımlılık yarattığını düşünüyorum. Yazıdaki bazı cümleler o kadar doğru geliyor ki. Özellikle 'her şeyi mükemmel gibi göstermek istemek' ne olursa olsun.