"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Tıp Dünyasını Şaşkına Çeviren Yetenekler

Mefetseger

Elit Üye
Bazı yetenekler milyonda bir insanda bulunuyor. Örneğin tek notada Mozart bestesini tanımak ne derece mümkün? Ya da karanlıkta sanki gündüzmüş gibi yürümek?

Peki en karmaşık hesaplamaları saniyeler içinde yapmak? Tüm bunları yetenekleriyle başaran insanlar var. İşte tıp dünyasını da şaşırtan 9 nadir yetenek…

Süper tat duyusu
Bazı insanlar normal insanlardan daha çok tat duyusuna sahiptirler. Bilim adamları bunu dilin üstündeki tat dokularını kaplayan mantar şeklindeki dokularla açıklıyor. Bu dokulardan dilinde daha fazla olan kişiler özellikle acı tat duyusunu daha şiddetli algılıyor.

Bu keşfi ilk olarak DuPont’ta çalışan kimyacı Arthur Fox keşfetti. Fox deneklerine acı bir madde olan PTC’yi tattırdı. Bazı denekler bu maddenin acı tadını daha şiddetli aldı. Süper tat duyusu adı verilen bu duruma sahip insanlar özellikle acı yemekleri yiyemiyor. Yine greyfurt suyu ve kahve gibi acı tat veren içecekleri içemiyor. Araştırmalara göre tat duyusu bu şekilde gelişkin insanlar kadınlar, Asyalılar ve Afrikalılar arasında daha sık görülüyor.

Tek notayla şarkı tanıma
Bu özelliğe sahip insanlar herhangi bir ipucu verilmeden her ses tonunu, notayı ve şarkıyı tanıma kapasitesine sahipler. Bir şarkıyı söylemeleri için birkaç notanın verilmesi bu insanlar için yeterlidir. İnsanların nasıl bu özelliğe sahip olduğu ise henüz ortaya çıkarılamadı. Bu özelliğin genetik olduğunu söyleyenler kadar erken yaşlarda öğrenilebilindiğini iddia edenler de var.

Notayı, müziği hemen tanıma kabiliyeti ne yazık ki insanlar arasında çok yaygın değil. ABD ve Avrupa’da tüm insan nüfusunun yüzde 3’ünde bu kabiliyet olduğu düşünülüyor. Öte yandan müzisyenler arasında bu oran yükselerek yüzde 8’e çıkıyor. Dünyadaki tek istisna ise Uzakdoğu. Japonya’daki müzisyenlerin yüzde 70’inde bu süper yetenek olduğu biliniyor. Bunun sebebi ise araştırmacılara göre Uzakdoğu dillerinin fonetik yapısı.

Tetrakromasi- süper renk algılama yeteneği
Tetrakromaksi ışığı dört kaynaktan algılayabilme yeteneği anlamına geliyor. Canlılar arasında bile pek yaygın olmayan bu yetiye bir çeşit deniz atı olan zebrafish sahip. Bu canlılar ışığı üç ana renk olan kırmızı, yeşil ve
maviye ek olarak ışık huzmesinin ultraviyole kısımlarından da algılıyor. Bu da 100 milyonun üstünde renk görebilme kapasitesine yol açıyor. Normal bir insan ise 1 milyon civarında renk ayırt edebiliyor.

Wikipedia’ya göre yaşayan sadece 2 tetrakromat insan olmasına rağmen bilim adamları daha düşük seviyelerde de olsa 4 kaynaktan ışık algılayan insanların daha fazla olduğunu belirtiyor. Bu yetenek daha fazla kadınlarda görülürken ilginç bir hastalığa da yol açıyor. Bu yeteneğe sahip kadınların erkek çocuklarında renk körü olma ihtimali artıyor.

Ekolokasyon- Sadece duyarak nerede olduğunu anlama
Ekolokasyon adı verilen bu yetenek tıpkı yarasalar gibi yankılardan bir nesnenin ne kadar uzaklıkta olduğunu anlamayı sağlıyor. Ekolokasyon yeteneğine sadece yarasalar değil bazı şanslı insanlar da sahip. Körlerin uzun zamanda bu yeteneği kazanabildiği belirtiliyor. Ekolokasyon yeteneğine sahip insanlar yankı yolu ile etrafındaki nesnelerin büyüklüğünü de algılayabiliyorlar.

Ekolokasyon yeteneğine sahip insanlar belgesellere de konu oldu. Ben Underwood’un hikayesi oldukça ilginç. Üç yaşında retina kanseri yüzünden görme yeteneğini kaybeden Underwood sesle etrafındaki nesneleri kolaylıkla tanıyabiliyor. Ancak kimi insanlar ne kadar bu yeteneğe sahip olsa da yunus ve yarasalar kadar yüksek frekansta duyma yeteneği olmadığından bu yeteneği sınırlı kalıyor.

Kimerizm- Birden fazla DNA’ya sahip olma
Ana rahminde iki döllenmiş yumurtanın, gebeliğin ilerleyen
zamanlarında birleşmesiyle ikiz yerine tek canlı üretmesine tıpta kimerizm adı veriliyor. Bu şekilde doğan canlıların vücudunun farklı yerlerinde birden fazla DNA kodlaması oluyor. Kimerizm dünyada son derece nadir görülen bir vaka. Bugüne kadar sadece 40 kişide görülmüş.

Kimerizm ile doğan insanlar doğuştan bazı tıbbi avantajlara sahip oluyor. Örneğin organ nakli gerektiğinde yeni organın DNA uyuşmazlığı vakası en aza iniyor. Bağışıklık sistemleri de daha güçlü oluyor. Ancak DNA testlerinde sorunlara da yol açıyor. Ana rahimde iki ayrı yumurtanın birleşmesi sonucu çocuğun anneden farklı DNA’lar taşımasına sebep oluyor. Bu durum çocuğun annesinden olmadığını düşündürse de aslında Kimerizm için çok normal bir sonuç.

Sinestezi – Duyuları birbirine karıştırma
Bir sözcüğü duyduğunuzda tatlı bir tat aldığınızı düşünün. Sinesteziye sahip insanlar bu özelliğe sahip. Gördüğünüz, duyduğunuz bir şeyin başka duyunuzu harekete geçirmesi… Genetik bir özellik olarak ortaya çıkan sinestezinin en belirgin görüleni, harf ve rakamları görmenin farklı duyuları harekete geçirmesi. Bazı farklı sinestezi türleri ise daha da ilginç. Örneğin bir ses duyduğunuzda bunun gözleriniz tarafından bir renkle algılanması gibi.

Nörolojik bir durum olsa da sinestezi duyulara zarar vermediğinden bir rahatsızlık olarak kabul edilmiyor. Hatta birçok insan bu özelliğinin farkında bile olmadan hayatına devam edebiliyor. Tarihte bazı ünlü isimler de bu özelliğe sahipti. Lolita kitabının yazarı Vladimir Nabokov, klasik müzik bestecisi Olivier Messiaen bu özelliğe sahipti. Bilim adamı Richard Feynman da rakamları şekil olarak görüyordu.

Akıldan bilgisayar gibi hesap yapanlar
Birçok insan kendini geliştirerek ya da özel eğitim alarak büyük basamaklı sayıları kafasında çarpıyor hatta bu yeteneklerini yarışmalarda bile kullanıyor. Ancak doğuştan gelen özelliklerle en karmaşık matematik hesaplarını yapanlar da var. Otizm ve Savant (Dahilik) Sendromu’na sahip insanlar arasında en karmaşık matematik hesaplamaları bilgisayar gibi kısa sürede yapanlar bulunuyor.

Bugün dünyada yaklaşık 100 kişinin muhteşem hesaplama kabiliyeti bulunuyor. Bilim adamlarına göre kan akışı hesaplamalara doğrudan etki eden bir faktör. Hesaplama yeteneği yüksek insanların kan akış hızı normal insanlardan yedi sekiz kat daha hızlı olabiliyor.

Fotoğrafik hafıza
Eidetik bellek adı verilen fotoğrafik hafızaya sahip kişiler resimleri, nesneleri ve sesleri neredeyse yüzde 100 hatırlayabiliyor. Dünyada çok az insanda olan bu yetenek on binlerce kitabın ve yüz binlerce resmin kolayca ezberlenmesini sağlıyor. Hayatı Rainman (Yağmur Adam) filmine esin kaynağı olan Kim Peek 12 000 kitabı ezberinde tutuyor.

Yüzde 100 fotoğrafik hafızanın varlığı ise bilim dünyasında hala tartışma
konusu. Bilim adamları bu yeteneğe sahip kişilerin cinsiyet dağılımının ise kadınlar ve erkekler arasında eşit olduğunu belirtiyor. Bir başka bilimsel gerçek de bu yeteneğin asla çalışarak ve pratik yaparak gelişemeyeceği…

Ölümsüz hücreler
Dünya üzerinde ölümsüz hücre vakası tek bir kişide gerçekleşti. 1951’de 31 yaşındaki Henrietta Lacks rahim ağzı kanserine yakalandı. Lacks’in doktorları kansere yol açan tümörde ölmeyen bir hücre keşfettiler. Bu hücreye Lacks’in isim ve soyadının baş harflerinden türetilen HeLa hücresi adı verildi. Lacks’in ölümüne yol açsa da bu hücre tedavisi imkansız hastalıkların tedavisinde büyük rol oynadı.

1954’te bu hücreyi geliştiren doktor Jonas Salk çocuk felci tedavisinde kullandı. Bu tarihten sonra da hücre kanser, AIDS tedavi araştırmalarının vazgeçilmezi. Buna rağmen ne Lacks’e ne de ailesine bu değerli ölümsüz hücrenin Lacks’te keşfedildiği uzun yıllar boyu söylenmedi. 1990’da mahkeme hücrenin patent sahibi olarak Lacks’in kaldığı hastanenin kabul edilmesine karar verdi.

_alıntıdır_​
 
Geri
Üst