Tesla'yı kavrayış -3-

aNAkSaRatE

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Tem 2018
Mesajlar
426
Tepkime puanı
1,720
"Yıllardır güvercinleri besliyorum. Binlercesini besledim, kim bilir ne için... Ama aralarında bir tanesi vardı ki... Çok güzel bir güvercindi. Bembeyazdı, yalnız kanatlarında gri benekçikler vardı. O farklıydı. Bir dişiydi. Onu her yerde ayırt edebilirdim. Nerede olursam olayım bu güvercin beni bulurdu. Ne zaman onu yanımda istesem umutla seslenirdim, uçarak çıkar gelirdi. O beni anlardı, ben de onu... O güvercine aşıktım. Evet bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi severdim onu ve o da beni. Hasta olduğu zaman hemen haberim olurdu; odama gelirdi ve ben de günlerce onunla kalırdım. Onu iyileştirirdim. O güvercin hayatımın neşe kaynağıydı. Bana ihtiyacı olduğunda başka hiçbir şey umurumda olmazdı. Benimle olduğu sürece hayatımın bir anlamı, amacı olurdu.

Bir gece karanlıkta yatağıma uzanmıştım, zihnim problemler çözmekle meşguldü, sık sık yaptığı gibi uçarak penceremden içeri süzüldü ve masamın üstüne kondu. Beni istediğini biliyordum, bana önemli bir şeyler anlatmak istiyordu. Yanına gittiğimde anladım ki bana ölmek üzere olduğunu söylemek istiyordu. Mesajını aldığımda gözleri ışıldadı, güçlü ışık demetleri yayılıyordu gözlerinden."

Tesla duraksadı ve sanki kendisine sorulan bir soruyu yanıtlıyormuş gibi açıklamaya girişti.

"Evet bu, gerçek bir ışıktı. Güçlü, göz kamaştırıcı, kör edici bir ışıktı. Laboratuvarımda lambalarımla elde edebildiğim tüm ışıklardan daha güçlüydü. O güvercin ölünce hayatımdan da bir şeyler eksildi. O zamana dek, ne kadar yoğun çalışmam gerekirse gereksin işimi tamamlamam gerektiğini düşünürdüm, bunu yapabileceğimden emindim her zaman için. Ama o hayatımdan çıkıp gittikten sonra artık yaşamım boyunca süren çalışmanın da sonunun geldiğini anlamıştım. Evet, yıllar boyunca güvercinleri besledim. Binlercesini... ve beslemeye de devam edeceğim, kim bilir ne diye?"

Yazarlar onu sessiz bir şekilde bırakıp dışarı çıkacaklar ve uzun bir süre tek bir kelime bile etmeden yürümeye devam edeceklerdi.

Sonradan O'Neill şunları söyleyecekti: "Güvercini kendisini terk edip odasının penceresinden uçup gittiğinde Tesla'nın gördüğü göz kamaştırıcı ışık, Budapeşte'de parkta dolaşırken gördüğü güneşin ışığı ile aynı anlama geliyordu; Tesla mistik iç dünyasını bu derece baskı altında tutmasaydı Kumru sembolizmini o da anlayabilirdi."



"İnsan genel anlamıyla bir gücün harekete geçirdiği bir kitledir. Bu nedenle mekaniğe hükmeden kanunlar insan için de geçerlidir."

İnsan ilerleyişini kontrol eden enerjinin arttırılabilmesinin üç şekilde mümkün olabileceğini düşünüyordu.
Birincisi, yaşam şartlarının, sağlık koşullarının ve insan genetiğinin iyileştirilmesi
İkincisi, cehalet, delilik ve dinsel köktencilik gibi ilerlemeye ket vuran düşünsel etkilerin ortadan kaldırılması
Üçüncüsü, güneş, okyanus, rüzgar ve gelgit gibi doğal ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmaya başlanması.

Hayata dair kendi mekanik görüşlerini "Buda ve Dağdaki Vaiz'' in düşüncelerine benzetiyordu. Evrenin "ezeli ve ebedi bir makine olduğuna, insanın da doğal düzenden bağımsız düşünülemeyeceğine" inanıyordu. "İnsan da bir makinedir. Zihinlerimizi ya da eylemlerimizi etkileyen hiçbir şey yoktur ki öncelikle duyu organlarımıza çarpan dış etkenlerden biri olmasın. Çevremizle olan benzerliğimiz nedeniyle çevremizdeki etkenlere benzer tepkiler veririz ve bundan da kavrayış kaynaklanır. Çağlardan beri sonsuz karmaşıklıktaki mekanizmalar gelişmiştir, ancak ruh ya da tin dediğimiz şeyler bedeninin işleyişinin parçalarından başka bir şey değildir. Bu işleyiş yok olduğunda ruh da yok olur."


Alman bir yazarın da belirttiği gibi: "Tesla, geleceğe dair kehanetlerde bulunabilmek için bilimin sınırlarını hiçe sayan...yıldızlara uzanmaya çalışan modern bir Prometheus" idi.

- Alıntı -
 
Üst