Ninsun
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 29 Mar 2009
- Mesajlar
- 95
- Tepkime puanı
- 2
Bende mevcut olan Gölgeler Kitabı (BoS)'ndan yapmış olduğum bir çeviridir. Yazarı Ed Fitch'dir.
Ritüele katılacak herkesi kapsayacak biçimde bir çember çizilir ve çemberin merkezine bir altar kurulur. Altarın merkezine bir Tanrıça tasviri konur ve ritüel rahibi, henüz yakılmamış tütsüyü, bu tasvirin önüne yerleştirir. Tasvirin arkasında söğüt dalından yapılma bir âsâ bulunmalıdır. Mumlar altarın üzerine yerleştirilecektir, toplamda beş mum, ilk dördü altarın çevresine yerleştirilir (dik açı oluşturacak biçimde [Ç.N.]), kalan diğer mum ise altarın üzerine yerleştirilir ve ritüel boyunca orada durur.
Herkes hazırlandığında, çemberin içinde toplanılır. Ritüel rahibesi, tütsüyü yakması için ritüel rahibine işaret verir ve ardından şu sözleri söyler :
“Yüce Tanrıça’nın varlığı her yerdedir,
Tuhaf, büyülü, güzel pek çok dünya boyunca
El değmemiş her yerde cazibe ve özgürlük”
Ardından rahibe, kuzey tarafına bir mum yerleştirir ve dışarıya bakmak için durur, ve şu sözleri söyler :
“Hanım efendi muhteşemdir,
Ölümün güçleri O’na saygı gösterir.”
Doğu tarafına yakın olan kişi altardan bir mum alarak bunu çemberin doğu dörtte birlik kısma yerleştirir, ve der ki :
“Tanrıçamız sevincin hanımıdır.
Rüzgârlar O’nun yardımcılarıdır.”
Güneye yakın olan kişi altardan bir mum alır ve onu güney dörtte birlik bölüme yerleştirir ve der ki :
“Tanrıçamız Aşk Tanrıçası’dır,
O’nun şükranları ve dileklerinde
Güneş, hayatın tekrar etmesine vesile olur.”
Batı tarafına yakın olan kişi altardan bir mum alarak bunu batı dörtte birlik kısma yerleştirir ve der ki :
“Denizler mekânıdır sakin Hanımımız’ın.
Engin gizemler yalnızca ona aittir.”
Ardından, ritüel rahibi söğüt âsâyı alır ve kuzeyden başlayarak saat yönünde döner, tekrar kuzey yönüne geldiğinde dönüşünü tamamlamış olur. Dönüşü esnasında şunları terennûm eder :
“Mühürlüdür çember ve tüm bunlar
Küllîyen ve harfîyen ayrıdır
Dış dünyadan ki
Belki yüceltebiliriz taptığımız Hanım’ı
Şükranlarımızı sunarız!”
Herkes tekrar eder : “Şükranlarımızı sunarız!”
Bundan sonra, ritüel rahibi, âsâ elinde iken kuzeye selam eder, bir süre sonra âsâyı ritüel rahibesine teslim eder. Rahibe de selam eder. Ve aşağıda yazılı olanı gruba tekrar ettirir :
“Yukarıdaki nasılsa, öyle aşağıya,
Kâinattaki nasılsa, öyle ruha,
Hariçteki nasılsa, öyle dahile,
Mübarek ve lütufkâr olan
Bu günde, yoğunlaşırken sana
Bedenlerimiz,
Zihinlerimiz,
Ve ruhlarımız,
Şükranlarımızı sunarız!”
Artık görüşme ve telkin zamanı gelmiştir. Şarap ve hafif yiyecek ikramı yapılır. Toplantı bittiğinde, herkes sessizliğe bürünerek bir süre meditasyon yapar. Daha sonra ritüel rahibesi âsâyı alır ve bununla mumları söndürür. Kuzeyden başlayarak saat yönünde döner ve tekrar kuzeye geldiğinde dönüşünü tamamlar ve bu arada şu sözleri söyler :
“Sona doğru gider ritüelimiz
Ey güzel ve bağışlayıcı Tanrıça!
Bizler buradan ayrılırken, sen her birimizin beraberinde ol.
Çember bozulmuştur!”
Ritüele katılacak herkesi kapsayacak biçimde bir çember çizilir ve çemberin merkezine bir altar kurulur. Altarın merkezine bir Tanrıça tasviri konur ve ritüel rahibi, henüz yakılmamış tütsüyü, bu tasvirin önüne yerleştirir. Tasvirin arkasında söğüt dalından yapılma bir âsâ bulunmalıdır. Mumlar altarın üzerine yerleştirilecektir, toplamda beş mum, ilk dördü altarın çevresine yerleştirilir (dik açı oluşturacak biçimde [Ç.N.]), kalan diğer mum ise altarın üzerine yerleştirilir ve ritüel boyunca orada durur.
Herkes hazırlandığında, çemberin içinde toplanılır. Ritüel rahibesi, tütsüyü yakması için ritüel rahibine işaret verir ve ardından şu sözleri söyler :
“Yüce Tanrıça’nın varlığı her yerdedir,
Tuhaf, büyülü, güzel pek çok dünya boyunca
El değmemiş her yerde cazibe ve özgürlük”
Ardından rahibe, kuzey tarafına bir mum yerleştirir ve dışarıya bakmak için durur, ve şu sözleri söyler :
“Hanım efendi muhteşemdir,
Ölümün güçleri O’na saygı gösterir.”
Doğu tarafına yakın olan kişi altardan bir mum alarak bunu çemberin doğu dörtte birlik kısma yerleştirir, ve der ki :
“Tanrıçamız sevincin hanımıdır.
Rüzgârlar O’nun yardımcılarıdır.”
Güneye yakın olan kişi altardan bir mum alır ve onu güney dörtte birlik bölüme yerleştirir ve der ki :
“Tanrıçamız Aşk Tanrıçası’dır,
O’nun şükranları ve dileklerinde
Güneş, hayatın tekrar etmesine vesile olur.”
Batı tarafına yakın olan kişi altardan bir mum alarak bunu batı dörtte birlik kısma yerleştirir ve der ki :
“Denizler mekânıdır sakin Hanımımız’ın.
Engin gizemler yalnızca ona aittir.”
Ardından, ritüel rahibi söğüt âsâyı alır ve kuzeyden başlayarak saat yönünde döner, tekrar kuzey yönüne geldiğinde dönüşünü tamamlamış olur. Dönüşü esnasında şunları terennûm eder :
“Mühürlüdür çember ve tüm bunlar
Küllîyen ve harfîyen ayrıdır
Dış dünyadan ki
Belki yüceltebiliriz taptığımız Hanım’ı
Şükranlarımızı sunarız!”
Herkes tekrar eder : “Şükranlarımızı sunarız!”
Bundan sonra, ritüel rahibi, âsâ elinde iken kuzeye selam eder, bir süre sonra âsâyı ritüel rahibesine teslim eder. Rahibe de selam eder. Ve aşağıda yazılı olanı gruba tekrar ettirir :
“Yukarıdaki nasılsa, öyle aşağıya,
Kâinattaki nasılsa, öyle ruha,
Hariçteki nasılsa, öyle dahile,
Mübarek ve lütufkâr olan
Bu günde, yoğunlaşırken sana
Bedenlerimiz,
Zihinlerimiz,
Ve ruhlarımız,
Şükranlarımızı sunarız!”
Artık görüşme ve telkin zamanı gelmiştir. Şarap ve hafif yiyecek ikramı yapılır. Toplantı bittiğinde, herkes sessizliğe bürünerek bir süre meditasyon yapar. Daha sonra ritüel rahibesi âsâyı alır ve bununla mumları söndürür. Kuzeyden başlayarak saat yönünde döner ve tekrar kuzeye geldiğinde dönüşünü tamamlar ve bu arada şu sözleri söyler :
“Sona doğru gider ritüelimiz
Ey güzel ve bağışlayıcı Tanrıça!
Bizler buradan ayrılırken, sen her birimizin beraberinde ol.
Çember bozulmuştur!”
