eletan
Kayıtlı Üye
Her tartışma kayıtsız şartsız iki taraf da mutlu olmadan biter. Bu her zaman böyledir. Siz karşı tarafa ne kadar kanıtlarla gelirseniz gelin, haklılığınız kanıtlarsanız kanıtlayın karşı taraf için hiçbir şekilde yenmiş sayılmazsınız. Çünkü onun bilinçaltında bu "Savaş ya da Kaç" tepkisini uyandırıyor ve o da haliyle sizinle savaşıyor, ve yenilirse egosunun zarar göreceğini biliyor. Bu yüzden hiçbir şekilde yenildiğini kabul etmez, bilinçaltı direnç gösterir. Çünkü bilinçaltı için yenilmek demek dolaylı yoldan ölmek demektir ve bu en büyük tehlikedir.
Evet belki de kazandınız diyelim, ne olacak ? Karşı tarafı da mı kazanmış olacaksınız ? Hayır, yalnızca yeni bir düşmanınız daha olacak o kadar. Oysa ki tartışmaya girmeden daha akıllıca ve politik bir yol izleyerek karşı tarafı hem tartışmadan vazgeçirip hem de kendi saflarınıza katmanız en doğru ve en akıllıca seçim olacaktır.
Karşı tarafı sevmeyebilirsiniz hatta ondan nefret dahi edebilirsiniz. Fakat ilişkide politik olmak apayrı bir konudur, şu an ülkesine atom bombası atan Amerikayla ticari ve teknolojik ilişkide buluna Japonya'ya bakın. Japonya bunu yaparken Amerika ile ittifak derdinde mi ? Hiç sanmıyorum, zaten hükümeti bunu kabul etse dahi Japon halkı kendisine yapılan bu büyük insanlık ayıbını unutmadı. Fakat şu an Japonya her şeye rağmen Amerika'yı saflarına kattı, peki bu işten kim karlı çıktı ? Açık ara farkla Japonya. Belki de Amerikayla olan düşmanlığına,savaşına devam edebilirdi tıpkı İran gibi, fakat bunu yapmadı ve şu an dünyanın en iyi ekonomisine ve teknolojisine sahip ülkelerinin en başında geliyor. İşte bu politik davranmaktır.
Karşı tarafı tartışmaya iterek onu pes ettiremezsiniz, bu imkansızdır sayın dostlar; karşı tarafı savaşa zorluyorsunuz, bilinçaltında direnç yaratıyorsunuz ve sonra her iki taraf da bu tartışma yüzünden üzülüyor.
Peki ne yapmalı ? Karşı tarafla görüş birliğine varmaya çalışın, bir arabulucu görevini görün. Bu pes etmek, tartışmadan çekilmek değildir. Karşı tarafı onaylayın ve savunduğu fikrinde kendine göre haklı olduğunu söyleyin, hiç olmazsa bu sayede tartışmayı çok daha ılımlı bir yere çekmiş olacak ve sonradan tartışmayı kolayca kapatacaksınız. Ve hatta karşı taraf bu ılımlı tavrınızı gördüğü için sizin saflarınıza katılacak, dostunuz olacak.
Çünkü kimse tartışma anında böyle ılımlı,hoşgörülü bir tepki beklemiyordu sizden. Hem konuşmayı yönetir hale geldiniz, hem karşı tarafın gardını ve direncini düşürdünüz, hem de bu tavrınız sayesinde saflarınıza bir kişi daha kattınız, bundan daha güzeli var mıdır ?
Mesela bir örnek verelim:
+Hadi be öyle şey mi olurmuş ?
-Dostum anlıyorum sen de görüşünde haklısın ama ben de görüşümde haklı olduğumu düşünüyorum. Ben de senin yerinde olsam aynısını düşünürdüm, fakat bir kaç saniyeliğine yer değiştirsek de sen de benim yerime geçseydin benim seni haklı bulduğum gibi sen de beni haklı bulmaz mıydın ? Hiçbir tartışmanın sonu olmadığı gibi bu tartışmanın da bir sonu yok, gel de bunun yerine ben sana bir kahve ısmarlayayım orada devam ederiz iktidar savaşımıza
+(Allah Allah, ne kadar garip birisi, ama sevdim doğrusu bu hareketini hem bence haklı da. Sanırım kendi görüşümü bir daha gözden geçirmeliyim. Böyle bir tepkiyle karşılaşacağımı hiç beklemiyordum) Peki gidelim
Savaş Sanatı'nın yazarı üstat Sun Tzu der ki; "Mükemmellik her savaşta çarpışarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır."
Herkese sevgi dolu günler dilerim... :hurray:
Evet belki de kazandınız diyelim, ne olacak ? Karşı tarafı da mı kazanmış olacaksınız ? Hayır, yalnızca yeni bir düşmanınız daha olacak o kadar. Oysa ki tartışmaya girmeden daha akıllıca ve politik bir yol izleyerek karşı tarafı hem tartışmadan vazgeçirip hem de kendi saflarınıza katmanız en doğru ve en akıllıca seçim olacaktır.
Karşı tarafı sevmeyebilirsiniz hatta ondan nefret dahi edebilirsiniz. Fakat ilişkide politik olmak apayrı bir konudur, şu an ülkesine atom bombası atan Amerikayla ticari ve teknolojik ilişkide buluna Japonya'ya bakın. Japonya bunu yaparken Amerika ile ittifak derdinde mi ? Hiç sanmıyorum, zaten hükümeti bunu kabul etse dahi Japon halkı kendisine yapılan bu büyük insanlık ayıbını unutmadı. Fakat şu an Japonya her şeye rağmen Amerika'yı saflarına kattı, peki bu işten kim karlı çıktı ? Açık ara farkla Japonya. Belki de Amerikayla olan düşmanlığına,savaşına devam edebilirdi tıpkı İran gibi, fakat bunu yapmadı ve şu an dünyanın en iyi ekonomisine ve teknolojisine sahip ülkelerinin en başında geliyor. İşte bu politik davranmaktır.
Karşı tarafı tartışmaya iterek onu pes ettiremezsiniz, bu imkansızdır sayın dostlar; karşı tarafı savaşa zorluyorsunuz, bilinçaltında direnç yaratıyorsunuz ve sonra her iki taraf da bu tartışma yüzünden üzülüyor.
Peki ne yapmalı ? Karşı tarafla görüş birliğine varmaya çalışın, bir arabulucu görevini görün. Bu pes etmek, tartışmadan çekilmek değildir. Karşı tarafı onaylayın ve savunduğu fikrinde kendine göre haklı olduğunu söyleyin, hiç olmazsa bu sayede tartışmayı çok daha ılımlı bir yere çekmiş olacak ve sonradan tartışmayı kolayca kapatacaksınız. Ve hatta karşı taraf bu ılımlı tavrınızı gördüğü için sizin saflarınıza katılacak, dostunuz olacak.
Çünkü kimse tartışma anında böyle ılımlı,hoşgörülü bir tepki beklemiyordu sizden. Hem konuşmayı yönetir hale geldiniz, hem karşı tarafın gardını ve direncini düşürdünüz, hem de bu tavrınız sayesinde saflarınıza bir kişi daha kattınız, bundan daha güzeli var mıdır ?

Mesela bir örnek verelim:
+Hadi be öyle şey mi olurmuş ?
-Dostum anlıyorum sen de görüşünde haklısın ama ben de görüşümde haklı olduğumu düşünüyorum. Ben de senin yerinde olsam aynısını düşünürdüm, fakat bir kaç saniyeliğine yer değiştirsek de sen de benim yerime geçseydin benim seni haklı bulduğum gibi sen de beni haklı bulmaz mıydın ? Hiçbir tartışmanın sonu olmadığı gibi bu tartışmanın da bir sonu yok, gel de bunun yerine ben sana bir kahve ısmarlayayım orada devam ederiz iktidar savaşımıza

+(Allah Allah, ne kadar garip birisi, ama sevdim doğrusu bu hareketini hem bence haklı da. Sanırım kendi görüşümü bir daha gözden geçirmeliyim. Böyle bir tepkiyle karşılaşacağımı hiç beklemiyordum) Peki gidelim

Savaş Sanatı'nın yazarı üstat Sun Tzu der ki; "Mükemmellik her savaşta çarpışarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır."
Herkese sevgi dolu günler dilerim... :hurray: