"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Suistimal Beyinde İz Bırakıyor

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Çocukluk döneminde yaşanılanlar beyni derinden etkiliyor. Bu etki bazen somut iz bırakmaya kadar gidebiliyor. Bilim adamlarının son araştırması beynin duygusal travmalardan etkilerini ortaya çıkardı...

Suistimal beyinde somut iz bırakıyor


Almanya'da yapılan araştırma, çocukken haksızlığa uğramanın sadece ruhsal izlere neden olmadığını, beyinde de somut değişikliğe sebep olduğunu ortaya çıkardı.


Alman Münster üniversitesi bilim adamları, sonuçları Biological Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmalarında, çocukluğunda suistimale uğramış yetişkinlerin beyinlerinde korku merkezinin fazla faal, beynin bazı bölümlerinin ise normalden daha küçük olduğunu tespit etti.


Bilim adamları, psikolojik açıdan sağlıklı 148 kişi üzerindeki araştırmalarında, yüzünde kızgınlık veya korku ifadeleri taşıyan insanların fotoğraflarını gösterdi.


Çocukken suistimal edilmiş deneklerde bu fotoğraflara bakarken, beynin, özellikle korkudan sorumlu olan amigdala bölümünde aşırı faaliyet gözlemlendi.


Psikiyatrist Udo Dannlowski, sağlıklı yetişkinlerde, çocukluktaki suistimal ile amigdala bölgesi arasındaki bu bağın ilk kez ispatlandığını belirtti.


Bilim adamları, araştırmalarının ikinci bölümünde de belirli beyin bölgelerinin büyüklüğüne baktı. Çocukken suistimale uğrayanlarda hipokampus ve frontal lobda küçülme olduğu tespit edildi.


Kaynak:ntvmsnbc
 
Tabiki niye pisikiyatrisler insanların çocukluk dönemlerine inmeye çalışıyor asıl problemlerin temeli çocukluktan atılıyor sağlam bir toplum için lütfen çocuklarımıza karşıduyarlı olalım ileride topluma sağlıklı bireyler kazandırmak istiyorsak tabi
 
Reklam yapayım biraz. Yeni gibi görülen bu şey yeni değil. Zaten ispatlıydı ve zaten kullanılıyor. Örneğin Akademi Larimar bu bilgiyi aktif biçimde kullanan yöntemlerle sorunlara yaklaşıyor. Üstelik sadece beyinde iz bırakmakla kalmıyor, bugün insanların sahip oldukları neredeyse bütün hastalıkların ortaya çıkışına zemin hazırlıyor. Bunların kökleri bulunduğunda ve düzeltilebildiğinde de, alakasız gibi görünen bir çok şey kendiliğinden düzelme eğilimine giriyor, hastalıklar dahil. :)
Hatta mesele sadece çocuklukta değil, anne karnında başlıyor. Annenin 5+1 duyusuyla algıladığı her şey bebeğe de geçiyor, etkiliyor, ilerideki hayatının şekillenmesinde rol oynuyor. Diyeceksiniz ki 5 tamam +1 nedir? Basitçe 6. histir, anne ve bebek arasında da had safhadadır. Anlayacağınız bu konu çok önemlidir ve bir çok şeyin anahtarıdır. Yukarıda Sevgili Bendekiben çok haklı bir uyarıda bulunmuş bununla birlikte bazı şeyler sizin isteğiniz dışındadır, bilinç ve bilinçaltınızın değişmesi gerekmektedir. Üstelik çocuğun bu ileriye yönelik etki oluşturma durumu 6-7 yaşlarına kadar sürdüğünden, etkileşimde olduğu sosyal çevrenin de değişmesi gerekmektedir. Yani sadece anne-baba veya akrabalar değil, çocuğun temas edeceği bütün çevre değişebilmelidir. Bunun nasıl olacağı da cevabı hala bulunmamış ve hala tartışılan altın sorudur. :)
 
Reklam yapayım biraz. Yeni gibi görülen bu şey yeni değil. Zaten ispatlıydı ve zaten kullanılıyor. Örneğin Akademi Larimar bu bilgiyi aktif biçimde kullanan yöntemlerle sorunlara yaklaşıyor. Üstelik sadece beyinde iz bırakmakla kalmıyor, bugün insanların sahip oldukları neredeyse bütün hastalıkların ortaya çıkışına zemin hazırlıyor. Bunların kökleri bulunduğunda ve düzeltilebildiğinde de, alakasız gibi görünen bir çok şey kendiliğinden düzelme eğilimine giriyor, hastalıklar dahil. :)
Hatta mesele sadece çocuklukta değil, anne karnında başlıyor. Annenin 5+1 duyusuyla algıladığı her şey bebeğe de geçiyor, etkiliyor, ilerideki hayatının şekillenmesinde rol oynuyor. Diyeceksiniz ki 5 tamam +1 nedir? Basitçe 6. histir, anne ve bebek arasında da had safhadadır. Anlayacağınız bu konu çok önemlidir ve bir çok şeyin anahtarıdır. Yukarıda Sevgili Bendekiben çok haklı bir uyarıda bulunmuş bununla birlikte bazı şeyler sizin isteğiniz dışındadır, bilinç ve bilinçaltınızın değişmesi gerekmektedir. Üstelik çocuğun bu ileriye yönelik etki oluşturma durumu 6-7 yaşlarına kadar sürdüğünden, etkileşimde olduğu sosyal çevrenin de değişmesi gerekmektedir. Yani sadece anne-baba veya akrabalar değil, çocuğun temas edeceği bütün çevre değişebilmelidir. Bunun nasıl olacağı da cevabı hala bulunmamış ve hala tartışılan altın sorudur. :)

Eğitim şart ! (Cem yılmaz' dan alıntı yapmıyorum)
Önce sorunlu olan yetişkinin çocukluğuna gitmeli ve defekt temizlenmeli.
Allahım o kadar çok var ki, bence büyük bir kampanya düzenlenmeli. Tüm gençler önce ebeveynlerini arındırıp sonra da kendilerini arındırmalı ki... Defektsiz suistimale uğratmayan bir toplum yaratmalı (Çok mu ütopik oldu).
Bu da benim ütopyam:(
Paylaşım çok güzeldi, sevgili şinçeyank teşekkürler.
 
Geri
Üst