Sohbet Muhabbet

Rhea

Elit Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
2,717
Tepkime puanı
4,697
Konum
Nirvana
İş
Witch
Son zamanlarda çok fazla üzülüyorum onun için. Hatta Urumun 2 gün önceki bakımını dinleyince pes etme noktasına geldi artık dediğini duyunca maalesef beni çok etkiledi, üstelik kötü bir niyeti olmamasına rağmen. Ve de dedikodular yüzünden artık kendini bile savunmaya gerek duymuyormuş çok yorulmuş maalesef son dönemlerde ona karşı itiraf etmek gerekirse bir sevgi oluşmaya başladı. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama onu İstanbula davet eden arkadaşı ile arasının bozulması için Arakneler yaptım. Kısacası, onu gerçekten sevmeye başladım...
İyi de bunu yapmana gerek yokki..
Sana o kadar bağlama yapmak için uğraşmış senin için İstanbuldan Ankaraya mi gelemeyecek her hafta gelir istese..
 

King_Solomon

Kayıtlı Üye
Katılım
28 May 2023
Mesajlar
452
Tepkime puanı
460
İyi de bunu yapmana gerek yokki..
Sana o kadar bağlama yapmak için uğraşmış senin için İstanbuldan Ankaraya mi gelemeyecek her hafta gelir istese..
Urum Ankaradan sıkılmış ama işleri Ankarada olduğu için git gel yapar bağını koparmaz dedi Ankara ile. Hep benim en yakın arkadaşım olacak aslında saf olan, ama duyduğu her şeyi gerçek sanıp manipüle edilmeye dünden hazır kişi yüzünden oldu.
 

vivalavida

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
488
Tepkime puanı
168
Çevreme bu kadar halinden memnuniyetsiz insan yığıp, bana başka bir bakış açısı kazandırdığın için teşekkür ederim.
Yok abicim, söylenmemek çok zor gerçekten. Düşmüyoruz hiçbir şekilde..
Nokta!
 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Çevreme bu kadar halinden memnuniyetsiz insan yığıp, bana başka bir bakış açısı kazandırdığın için teşekkür ederim.

Hani şu tüm istediklerini versen bile 3. gün yine aynı memnuniyetsiz hallerine geri dönmeye programlı, kronik kusur güdücü, tek boyutlu, genetik mutsuzluktan dolayı beyinlerinde ancak toxic dopamin üretebilen, o toxic dopaminleri de ızdıraplarına gizlice aşık olmak için kullanan, negatifin de aslında karanlık tarafta sürekliliği olan hatta harekete geçiren bir yaşam gücü olduğunu kanıksamış; tersine aydınlanmış, insanları da kendi pozitif enerjilerinden soyutlayarak onları, kendi dünyalarını büyütmek ve pozitifin kökünü kazımak için kullanan, mutsuzluktan bıkmış tükenmiş halde oldukları için mağdur halde olan , ama hiçbir yardımı almayı da asla kabul etmeyen, adeta ızdıraplarını canlı canlı yaşarken bile kendi cehennemlerine bir bekçi köpeği gibi sadık kaldıklarını görebilmeleri artık çoktan engellenmiş ruhlar mı ?

Evet bu insanlar kendi merkezlerinde kalabilmeleri için doğuştan gelmesi gereken en az %50+1 hisselerini koruyamayan, soyun borçlarına hisselerinin önemli bir kısmını kaptıran kişilerden çıkıyorlar.

Bir kısmı yolda düzeliyor ama gecikme bedeli de ödüyorlar. Evlenmeleri veya paraya ulaşmaları gecikiyor. Geç olsun güç olmasın.
 

vivalavida

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
488
Tepkime puanı
168
Hani şu tüm istediklerini versen bile 3. gün yine aynı memnuniyetsiz hallerine geri dönmeye programlı, kronik kusur güdücü, tek boyutlu, genetik mutsuzluktan dolayı beyinlerinde ancak toxic dopamin üretebilen, o toxic dopaminleri de ızdıraplarına gizlice aşık olmak için kullanan, negatifin de aslında karanlık tarafta sürekliliği olan hatta harekete geçiren bir yaşam gücü olduğunu kanıksamış; tersine aydınlanmış, insanları da kendi pozitif enerjilerinden soyutlayarak onları, kendi dünyalarını büyütmek ve pozitifin kökünü kazımak için kullanan, mutsuzluktan bıkmış tükenmiş halde oldukları için mağdur halde olan , ama hiçbir yardımı almayı da asla kabul etmeyen, adeta ızdıraplarını canlı canlı yaşarken bile kendi cehennemlerine bir bekçi köpeği gibi sadık kaldıklarını görebilmeleri artık çoktan engellenmiş ruhlar mı ?

Evet bu insanlar kendi merkezlerinde kalabilmeleri için doğuştan gelmesi gereken en az %50+1 hisselerini koruyamayan, soyun borçlarına hisselerinin önemli bir kısmını kaptıran kişilerden çıkıyorlar.

Bir kısmı yolda düzeliyor ama gecikme bedeli de ödüyorlar. Evlenmeleri veya paraya ulaşmaları gecikiyor. Geç olsun güç olmasın.
Aynen ifade ettiğin gibi....

Hepimizin çevresinde mutlaka onlarcası vardır. Ben artık beni etkilemelerine olabildiğince izin vermemeye çalışıyorum. Düşmek çok kolay, girdaplarına kapılıp kaybolan zamanların hesabını da soramıyoruz çünkü yine biz izin vermiş oluyoruz.
Suçlayamıyorum. Herkesin sınavı, tekamül süreci farklı. Ne olmazsa daha güzel oluru ya da neyin yanlış olduğunu gösteriyorlar.
 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Fedakarlığı nasıl tanımlarsın Retro ?

Şimdi yazmaya başlıcam ama bağlantıları kurmak uzun gidecek ve laf lafı açacak. O yüzden kısa bir bağlantı ile kendimi franlemeyi denicem.

Hayattaki en önemli değerimiz özgüvenimizdir. Çünkü özgüven diğer tüm değerlere dışarıcan kolayca uzanabilirken, kapıları da içeriden açtırtan fethedici bir süper güç türüdür.

Özgüven nerede başlar peki ? Özgüven hangi aşamada bir bireye aşılanır ? İlk özgüveni nerede hissederiz ?

Şimdi herkez anne ile olan ilişkimiz diyecek. Kesinlikle doğru. İlk Anneye güveriniz. Baba sonradan devreye girer. İçe dönük özgüven anneden, dış aleme karışınca dışa dönük özgüven de sosyalleşme aşamasıda babadan (babanın istidadı kadarı ile) geçer.

Peki,
Annemize bu kadar güvenmemimizin de altında yatan sebep nedir ? Tek bir sebep var :
Anne koşulsuzca fedakardır ! Başka hiç kimsenin olamayacağı kadar. Sevgisini fedakarlıkları besler. Bebeğini büyütürken kendinden her türlü fedakarlığı yapar. Bunu iyi bir anne olamayan kadınlar bile yapar. Hatta kötü anneler bile.. Fedakarlık, sevginin gerçek ve derinlikli olmasındaki en gizli ama en katalizör etkisi olan faktördür. Özgüven dediğimiz güç bir sonuçtur. Fedakarlıklarla dolu yaşanmışlıklar zemininden gelen doğal bir sonuçtur. Karşı koyulmazlık enerjisinin batınında feda edişler vardır. Birinin size gösterdiği sevginin sahte olup olmadığını nasıl anlarsınız ? Cevap artık belli.


Sonuç :
Yine çok uzun gitti ama Allah sırf bizden eksilsin de canımız yansın diye infakta bulunmamızı istemiyor. Özgüvenimizin sırrını daha derin bir bilinçte köklendirmek için infakta bulunmamızı istiyor. Her özgüvenin bir dayanan noktası vardır. Günümüzde bu paradır. Daha zengin biri karşına çıkarsa özgüvenini de isterse kırar geçer.. Sonra sen de kırılan özgüvenini onarmak için daha zengin olmak zorunda kalırsın vs. Çünkü köklendiğin tabakanın dinamiklerinden beslenebiliyorsun. Özgüven en gerçek yaşam enerjisidir. Bir kere tadarsan, asla bırakmak istemezsin..

Sadaka, azar arar ama sürekli damlayan bir fedakarlık türü iken, infakta bulunmak toplu halde yaptığın bir fedakarlık türüdür.
Bunu anlatmaya çalıştım. Sadakayı 3B'den bakınca bir dilenciye versek te, 4B+ den bakınca aslında evrene veriyoruz. Evrenle bağımızı bu şekilde kuruyoruz. Aidiyet hisleri ile olan sorunların da bu noktada şifalanmaya başlıyor. Fedakarlık özgüven getirir demiştik.

Not : Kuran zaten içinde inanç olmayana karşı, bir ızdırap ve sabotaj etkisi göstereceğini yine kendisi söylüyor. Sadaka ve infak meselesini anlamak istemeyen insanın aklı bazı şeylere yatmıyor olabilir. Ters duyduları canlanıyor da olabilir. Bu gayet normal. Bu noktada ben kimseyi ikna etmek mecburiyeti hissedemem. bildiğimden şaşmam ama.
 
Son düzenleme:

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
654
Tepkime puanı
1,556
Anne koşulsuzca fedakardır
Katılmıyorum.

Annede olan fedakarlık koşulludur çünkü temelde yatan hissiyat içsel ( genetik / yaratımsal ) bilgidir. Bebeği büyütme evresinde yaptığı fedakarlık, anne olmaya karar verdiği günden itibaren içine girdiği sorumluluk ile alakalıdır. Hamilelik evresinde kurulan duygusal bağ ise koruma güdüsünü harekete geçiren temel etkenleri taşır.

Özgüven dediğimizde ise ; her iki ebeveynin farkındalığı önemlidir çünkü çocuk, gelişimi boyunca taklit eder. Ve bunu yaparken güven duygusunu kullanmaz. En yakınında olanı gözlemler. Ebeveynlerin ilgisi neredeyse çocuğun da oradadır.

Birey yetiştirdiğinin bilincinde olmayan kişiler mümkünse çocuk sahibi olmasın. Mıncıklamak için yapılan çocuklardan Allah'a sığınmakta fayda var.
 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Annede olan fedakarlık koşulludur

Koşulludur. Koşulsuz fedakarlığın bile belli ön koşulları illa vardır çünkü. Ben de onu diyorum. Matematiği vardır bu işin. O matematik, anne sonrası hayatta da kuralına göre devam eder.
 
Son düzenleme:

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
654
Tepkime puanı
1,556
Katılsaydın nerde yanlış yazdım diye süpheye düşerdim.
Süper mantıklı.

Koşulludur. Ben de onu diyorum işte. Matematiği vardır bu işin. O matematik, anne sonrası hayatta da kuralına göre devam eder.
Ya ne dediğini bilmiyorsun ya da ben yorgunluktan anlamıyorum. Ve tabi ki ikinci seçenek imkansıza yakınken ilk seçenek aşırı imkanlı görünüyor.

Genel bakış açında ; sevgiyi besleyen fedakarlıklardır. Özellikle batıni boyutta.
Fakat bana göre fedakarlık doğru kelime değil. Hatta kişiyi kurban bilincine sokabilecek kadar uçuk bir kelime.

Bende, bana ait ne var ki neyi feda ediyorum ?

Annemin travmaları, babamın madde düşkünlüğü, atalarımın gelenekleri vs vs

Üstüme giydiğim örtü, gerçek olarak algıladıklarımdan öte değil. Haliyle kendimden feda ettiğim hiçbir şey yok.
Aksine, görünenden ziyade kendime katmaya çalıştıklarım var. Doğumunu izlediğim yeni fikirler, yaşamak istediğim hayat, sevdiğim dondurma, profiterol..

Sevgiyi besleyen dokunduğun özündür. Bu kadar. Öze dokunamıyorsan, adına fedakarlık dersin.
 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Bende, bana ait ne var ki neyi feda ediyorum ?
Fedakarlık bazen bırakmayı bilmektir. Ayrışmayı bilmektir. Kendi merkezinde kalabilmek için başka enerji merkezlerinin cezibesinden sıyrılma pratikleri yapmak ve bu konuda ömür boyu antrenmanlı kalmanın önemini kavramaktır.

Doğru fedakarlık bilinci bir joker kartı gibi, bir maymuncuk anahtar gibi cebinde hazır olmalı, bu meleke oluşmazsa sende, kendi kendini bütünden feda etmek zorunda kalacağın bir geleceğe doğru ilerlemek mecburiyetinde kalırsın.

Sadaka belayı defeder. Biliyorum parçaları birleştirmek çok zor. Hatta imkansız. Biliyorum. Şemanın oradan bakınca nasıl boş gözüktüğünü de biliyorum.

 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Öyle değil ama zorlaştırmadıkça için rahat etmeyecek. Bu yüzden, senin dediğin gibi olsun.

O yüzden bir mekanizmanın içini açıp bakarak anlamak herzaman mühendislere kolay gelir. Geri kalan herkes için o iş karmaşıktır. Zorluklar karmaşık faydaları birleştirememekten doğar.

Mühendis sözü dinleyin. Mühendisler bir şeyi dümdüz söyledikleri zaman haaaaa demek bu kesin önemli birşey olmalı deyin mesela..
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
654
Tepkime puanı
1,556
O yüzden bir mekanizmanın içini açıp bakarak anlamak herzaman mühendislere kolay gelir. Geri kalan herkes için o iş karmaşıktır. Zorluklar karmaşık faydaları birleştirememekten doğar.

Mühendis sözü dinleyin. Mühendisler bir şeyi dümdüz söyledikleri zaman haaaaa demek bu kesin önemli birşey olmalı deyin mesela..
Fedakarlık mekanizmasını sadaka bobini ile sarmalayan kişi bana mühendislik harikasından bahsediyor ?
Klavyeyi egon ele geçirdiğine göre, Retro saatim bitmiş demektir.


( breh demek yasak )
 

Retro

Elit Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
3,710
Breh Breh Breh..

Ben orda ironi yaptım. 18,30 dan sonrası makarna gibi yamulma saati çünkü.

Retro saatin bu gün de 2 kere doğruyu gösterdiğine göre dağılabiliriz.
 
Üst