SOHBET-i MUHABBET

  • Konbuyu başlatan 43887
  • Başlangıç tarihi

CLOUD

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ocak 2017
Mesajlar
55
Tepkime puanı
152
Kassandra Kompleksi / Kassandra Laneti

Mitolojik Hikaye:

Kassandra, Troya Kralı Priamos ve Hekabe'nin en güzel olduğu rivayet edilen kızıdır. Kassandra aynı zamanda Yunan mitolojisinin bir kahramanıdır. Savaşı yaşamış ve savaşta ağabeyi Hektor'u ve sözlülerini kaybetmiştir. Troya atı'nın getireceği tehlikeden dolayı çevresini uyarmaya çalışmıştır, ancak dinleyeni olmamıştır.

Kassandra'nın en büyük arzusu geleceği bilmek ve rahibe olmaktı. Tanrı Apollon (diğer bilinen adıyla Phoibos) görür görmez bu güzel kızı arzuladı ve ona bir teklif sundu; Kassandra onunla birlikte olursa ona geleceği görme yeteneği verecekti.

Kassandra bu teklifi kabul etti. Apollon, Kasandra' nın ağzına tükürdü ve Kasandra geleceği görme yeteneğine sahip oldu. Ama Apollon ile birlikte olmadı. Bakire bir rahibe olma isteği Apollon'a verdiği sözden daha ağır basmıştı. Bir rivayete göre de aslında en başından beri Apollon ile birlikte olmaya niyeti yoktu, sadece geleceği görme yeteneği almak için Apollon'u kandırmıştı.

Apollon bu duruma çok sinirlendi ve Kassandra'yı lanetledi. Lanete göre; Kassandra geleceği görecek ama kimseyi buna inandıramayacaktı. Ve asıl ağır darbe; asla rahibe olamayacaktı. Tam tersine bir kadın olarak aşağılanacaktı. Gerçekten de öyle oldu. Troya Savaşı'nı ve savaşın sonucunu görmesine rağmen kimseyi gördüğü şeylerin yaşanacağına inandıramadı. Çaresizlikle savaşın başlamasını ve olaylarını izlemek zorunda kaldı.

Bazen gözlemlersiniz ve olayların nasıl sonuçlanacağını öngörürsünüz, belki bir hikayede bilirsiniz, taraflardan biri bir başka söz söylese bi başka tutum alsa bi başka türlü düşünse hikayenin seyri çok başka olacak çok iyi olacak ve şu anki konumuyla ise hiçbir yere varmayacak. Hatta uçuruma yuvarlanacak. Ama yapamazsınız söyleseniz de kimseyi inandıramazsınız. Psikolojide, geleceğe dair başkalarını uyarmasına doğruları söylemesine rağmen kimseyi kendine inandıramama durumuna "Kassandra Kompleksi" denir. Hatta bu durum iktisatta da "Kassandra Laneti" olarak tanımlanmaktadır.

Alıntı
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
Gerçekten anne babalığı hak eden bir tane evladım olsun diye tüp bebek merkezlerine para döken yıllarca emek sarf eden insanlar varken, bitki yetiştirir gibi çocuk yetiştiren tipler yumurtlar gibi çoğalıyorlar.


Gerçekten dogru söylüyorsun sonra o tipler sevgisizliğin verdiği zihniyetle başkalarının canlarını yakıyor...Sevgi nedir bilmeden sevgili oluyor güya....
 

Seuta

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Kas 2016
Mesajlar
274
Tepkime puanı
251
Yaş
34
Gerçekten anne babalığı hak eden bir tane evladım olsun diye tüp bebek merkezlerine para döken yıllarca emek sarf eden insanlar varken, bitki yetiştirir gibi çocuk yetiştiren tipler yumurtlar gibi çoğalıyorlar.
Evet bide bu aileler tup bebek caiz degil diye pervasızca sagda solda fetva verebiliyorlar..
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
Bagzı kayıplar olsada Sevdikleriminin yanındayım yerim cennet misali?
 

Aisling

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2016
Mesajlar
978
Tepkime puanı
1,487
Konum
HARİKALAR DİYARINDA
Yaşım 21, benle yaşıt ya da yirmi iki olan çoğu tanıdığım ya nişanlı ya evlenme arifesinde. Hiç korkuları yok mu diye düşünüyorum. Bir insanla tanışmak, o süreçtte güvenebilecek kadar bağ kurmak, o bağı geliştirmek o süreçte cicim aylarının bitip ilişkinin ciddiye binmesi, büyüklerin işin içine dahil olması sonra nişanlanma...
Neyse, ben korkuyorum. Sanki, bir parçamı feda edecekmişim gibi geliyor. Masumiyetim gibi, çocukluğum gibi. İstemiyorum, kaçınıyorum. İstemiyorum. Şakayla karışık "bir sen kaldın, herkes bir bir gidiyor," tarzı şeyler söylüyorlar ama kafaya takıyorum, o an gülüp geçmeme aldanıyorlar. Ne zihnen, ne ruhen hazır değilim. Kendim çocuğum daha. 21 evet biyolojik olarak tamamlanmış bir bireyim ama diğer yönlerden değilim. Korkuyorum.
 

Dracolia

Moderator
Katılım
16 May 2015
Mesajlar
114
Tepkime puanı
127
Yaşım 21, benle yaşıt ya da yirmi iki olan çoğu tanıdığım ya nişanlı ya evlenme arifesinde. Hiç korkuları yok mu diye düşünüyorum. Bir insanla tanışmak, o süreçtte güvenebilecek kadar bağ kurmak, o bağı geliştirmek o süreçte cicim aylarının bitip ilişkinin ciddiye binmesi, büyüklerin işin içine dahil olması sonra nişanlanma...
Neyse, ben korkuyorum. Sanki, bir parçamı feda edecekmişim gibi geliyor. Masumiyetim gibi, çocukluğum gibi. İstemiyorum, kaçınıyorum. İstemiyorum. Şakayla karışık "bir sen kaldın, herkes bir bir gidiyor," tarzı şeyler söylüyorlar ama kafaya takıyorum, o an gülüp geçmeme aldanıyorlar. Ne zihnen, ne ruhen hazır değilim. Kendim çocuğum daha. 21 evet biyolojik olarak tamamlanmış bir bireyim ama diğer yönlerden değilim. Korkuyorum.
Evet haklısınız, evlilik zor bir tercih, iyi bir seçim yapmayınca sonradan pişman olan çok var, ayrıca evlilikte dediğiniz gibi bir parçanızı kaybedersiniz ve evlendiğiniz kişinin huyları karakteri size yansır, sizin bir parçanız olur, ayrıca evlilik için erken 20liler çok erken değil mi günümüzde, daha yeni çocukluktan çıkma yaşı.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Yaşım 21, benle yaşıt ya da yirmi iki olan çoğu tanıdığım ya nişanlı ya evlenme arifesinde. Hiç korkuları yok mu diye düşünüyorum. Bir insanla tanışmak, o süreçtte güvenebilecek kadar bağ kurmak, o bağı geliştirmek o süreçte cicim aylarının bitip ilişkinin ciddiye binmesi, büyüklerin işin içine dahil olması sonra nişanlanma...
Neyse, ben korkuyorum. Sanki, bir parçamı feda edecekmişim gibi geliyor. Masumiyetim gibi, çocukluğum gibi. İstemiyorum, kaçınıyorum. İstemiyorum. Şakayla karışık "bir sen kaldın, herkes bir bir gidiyor," tarzı şeyler söylüyorlar ama kafaya takıyorum, o an gülüp geçmeme aldanıyorlar. Ne zihnen, ne ruhen hazır değilim. Kendim çocuğum daha. 21 evet biyolojik olarak tamamlanmış bir bireyim ama diğer yönlerden değilim. Korkuyorum.
Haklısın. Şahsen ben korkmaktan ziyade bu anlamda sorumluluk almayı istemiyorum. Zaten anlaşabilecek bir kadın bulmak zorken kime yaranacaksın, gerek yok. İnsanlar ciddi anlamda nankör, bencil ve empati yoksunu. Ayriyetten olay ciddiye bindiği an işin içine ailelerle birlikte maddiyatta giriyor. Bir süre sonra sevginin karın doyurmadığı anlaşıldığında da çoğu pıtırcık ilişkiler haliyle sallanıyor. Şöyle kıyıdan köşeden düşünürken bile illahlah geliyor. Evlilik düşmanı değilim tabi ama 27 yaşındayım ve gerçekten şuan sırası değil.
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
Yaşım 21, benle yaşıt ya da yirmi iki olan çoğu tanıdığım ya nişanlı ya evlenme arifesinde. Hiç korkuları yok mu diye düşünüyorum. Bir insanla tanışmak, o süreçtte güvenebilecek kadar bağ kurmak, o bağı geliştirmek o süreçte cicim aylarının bitip ilişkinin ciddiye binmesi, büyüklerin işin içine dahil olması sonra nişanlanma...
Neyse, ben korkuyorum. Sanki, bir parçamı feda edecekmişim gibi geliyor. Masumiyetim gibi, çocukluğum gibi. İstemiyorum, kaçınıyorum. İstemiyorum. Şakayla karışık "bir sen kaldın, herkes bir bir gidiyor," tarzı şeyler söylüyorlar ama kafaya takıyorum, o an gülüp geçmeme aldanıyorlar. Ne zihnen, ne ruhen hazır değilim. Kendim çocuğum daha. 21 evet biyolojik olarak tamamlanmış bir bireyim ama diğer yönlerden değilim. Korkuyorum.

Canım her insanın hayatının bir dönüm noktası vardır. Bunu aslında bir çok kez yaşarız. Çocukluktan ergenliğe geçiş gibi askerlik gibi yada iş hayatına atılmamız gibi.....Hayatımız boyunca bu evrelerde bir çok kez birşeyleri feda ediyoruz zaten....Evlilikte bunlardan biri....Birisi ile aynı evde yaşamanın sorumluluklarının olduğu yeri gelip sustugun yeri gelip konuştuğun bir oluşum..... Evlilik başlı başına bir sorumluluk evet ama önemli olan o sorumluluklar içinde bogulmadan ikimize ait bir alan oluşturabilmek esastır. ..
Bir evliliği ayakta tutan şey
Sevgi Saygı Sorumluluk ve ortak zevklerdir ....
Kafa yapına uygun olması esastır....Yeri gelecek beraber saçmalayabilecek yeri gelecek birbirinizin özel alanlarına saygı göstereceksiniz....
En önemlisi empati yapabileceksin....
Bunu yapabilirsek aşkın dünyaya açılan en güzel kapısıdır evlilik

Ama henüz yaşın erken bence...
Çalış. Üret. .. Sonra biri gelip seni aşka ve eviliğe inandırır nasıl olsa :)
 

Nurdem

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Nis 2020
Mesajlar
21
Tepkime puanı
25
(Bunun için ayrı bir konu açmak istemedim, o yüzden buraya yazıyorum)
Diyelim ki rüyanızda birini gördünüz. Bu gördüğünüz kişi sizin zamanında çok yakın arkadaşınız olmuş ama durup dururken size sırtını dönmüş, üstüne etrafınızdaki insanları da dolduruşa getirip onların da sizden uzaklaşmasını sağlamış, arkanızdan da demedik laf bırakmamış. Bu kişiyle de yaklaşık son 5 senedir de konuşmuyorsunuz, görüşmüyorsunuz. Rüyanızda da bu kişiyle eskisi gibi olduğunuzu, gülüp eğlendiğinizi görüyorsunuz. Ne anlama gelir bu? Sabahtan beri bakınıyorum sağa sola ama dişe dokunur bir cevap çıkmadı karşıma, belki bir bilen çıkar diye buraya yazayım dedim. ?
(Bunun için ayrı bir konu açmak istemedim, o yüzden buraya yazıyorum)
Diyelim ki rüyanızda birini gördünüz. Bu gördüğünüz kişi sizin zamanında çok yakın arkadaşınız olmuş ama durup dururken size sırtını dönmüş, üstüne etrafınızdaki insanları da dolduruşa getirip onların da sizden uzaklaşmasını sağlamış, arkanızdan da demedik laf bırakmamış. Bu kişiyle de yaklaşık son 5 senedir de konuşmuyorsunuz, görüşmüyorsunuz. Rüyanızda da bu kişiyle eskisi gibi olduğunuzu, gülüp eğlendiğinizi görüyorsunuz. Ne anlama gelir bu? Sabahtan beri bakınıyorum sağa sola ama dişe dokunur bir cevap çıkmadı karşıma, belki bir bilen çıkar diye buraya yazayım dedim. ?
Aynı durum bende de var. Sürekli tekrar tekrar eskisi gibi çok iyi anlaştığımızi görüyorum. Ama çok iyi bitmemişti arkadaşlığımız yani bana çok kötülüğü dokunmuştu, tekrar arkadaş olmak istemeyeceğim birisi halbuki
 
Üst