sizce peygamberler bir insana yardım etmek için gelebilir mi? (hz. İsa hariç)

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,111
Tepkime puanı
1,558
Peygamberler insana değil insanlara ve insanlığa hizmet etmek için gelmişlerdir.Tek bir insana ait olarak yaratılan bir elçi duydunuz mu? Yada dininiz nedir bilemem ama herhangi bir semavi dinlere indirilen kitaplarda geçiyormu? Şahsen ben öyle bir bilgi geçtiğini duymadım.O yüzden böyle bi durumu tezat konusu olarak değerlendirmek de bana yanlış geliyor.
 

lady of the seveth sky

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Şub 2023
Mesajlar
35
Tepkime puanı
12
Peygamberler insana değil insanlara ve insanlığa hizmet etmek için gelmişlerdir.Tek bir insana ait olarak yaratılan bir elçi duydunuz mu? Yada dininiz nedir bilemem ama herhangi bir semavi dinlere indirilen kitaplarda geçiyormu? Şahsen ben öyle bir bilgi geçtiğini duymadım.O yüzden böyle bi durumu tezat konusu olarak değerlendirmek de bana yanlış geliyor.
ben sadece yardım amaçlı sormuştum
 

nurumm

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Nis 2018
Mesajlar
1,111
Tepkime puanı
1,558
Yok bende bişey demedim :) sorabilirsiniz sadece fikrimi beyan ettim.Ayrıca İsa hariç demişiniz ama Hz İsa da insanlığa hizmet etmek için gönderildi.Ölüleri diriltmiş,hastaları ve körleri iyileştirmiştir.Ve kendisine verilen malum bir de incil vardır. Bu zaten tek bir insana ya da sadece Meryem anaya hitap etmediğinin göstergesidir.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
İsa hariç diğer hiç peygamberin gelmeyeceği ifadesi kullanılıyor. İsa peygamberde bir kişi ya da zümre için değil tüm dünya için son kez gelecekmiş. Peygamber kelimesi müjdeci demek zaten, dini müjdelemek için seçilen insan. Ruhani bir varlık değil düz insan. Öldükten sonra yeniden gelebileceklerine dair hiç bir atıf yok.

İsa peygamber, İslamiyet hariç diğer iki Mezopotamya dinin de tanrı oğlu olarak kabul edilir insan üstü bir yere konur.

İslamiyet inancın da ise Allah’ın kelamı ( kelimesi ) olarak kabul edilir ve ayrıca ölmeden yükseltilmiştir. O yüzden diğerlerinden ayrılır.

Farklı farklı özellikleri olsa da peygamberlerin bildiğimiz diğer insanlardan farklı değildir. ( farklı değiş ifadesi bir değeri ya da özelliği yok manasında değil biyolojik insan manasında ) Özellikle İslamiyete bunun üzerinde fazlaca durulur ki peygamberlerin ya da diğer unsurlar tanrısallaştılmasın putlaştırılmasın onlardan bir şey istenmesin ( dilek dilenmesin)

özetle hayır peygamberler gelmez
 
Ü

Üye silindi 76175

Bir tanıdığım anlatıyor, gençlik zamanlarında Ankara'nın hızlı günlerinde, elçilik iddiası taşıyan kırık bir eleman varmış ortamlarında rast geldikleri.

Herifçioğlu çırılçıplak soyunup insanları kıyamet günü, günahlar gibi konularda uyarıp tebliğ yapıyormuş.

Anlatırken gülüyor, "ulan, acaba mı? dedik bir noktadan sonra, bu mesleğin bir diğer meali de 'çıplak uyarıcı' değil mi? Hani mantıklı da konuşuyordu." Diye.

Anladığım kadarıyla sahicisi de gelse, mukalliti de gelse kişiye özel olarak gelmiyor yani kısaca, selamlar. :)
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
şaka mı yapıyorsunuz yoksa cidden mi bu hikayeden yola çıkarak soru sordunuz.
En sık rastlanan şizofren türlerinden biridir. Kendini peygamber ya da Tanrı ile konuştuğuna inanan. Yani aklınıza kişinin ruhsal sıkıntısı olduğu değil de peygamber olduğu mu geldi 😂
 
Ü

Üye silindi 76175

şaka mı yapıyorsunuz yoksa cidden mi bu hikayeden yola çıkarak soru sordunuz.
En sık rastlanan şizofren türlerinden biridir. Kendini peygamber ya da Tanrı ile konuştuğuna inanan. Yani aklınıza kişinin ruhsal sıkıntısı olduğu değil de peygamber olduğu mu geldi 😂
Bana mı dediniz? Benim bir sorum yok:) arkadaşa bu komik hikayeyi aktararak cevap vermek istedim.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
sizce peygamberler bir inisana yardım etmek için gelebilir mi? (hz. İsa hariç)

Kozmik ölçekten bakarsak, peygamberlerin yaptıkları en küçük icraatlardan biridir aslında yaşadıkları dönemdaki insanları aydınlatmak.
Bütün peygamberler kilitlenen sistemleri açarak zamanda kırılma yapmak ve böylece bir süre daha insanlığın geleceği için korunmuş alan açmak için gelmişlerdir. Kavganın özü; insanın kozmik ölçekteki hukuki varlığının tanınıp tanınmaması üzerinedir.

Nuh geldi çünkü sistem kilitlenmişti artık. Gelmeseydi nefilimler insan neslini tüketmek üzereydiler. Tufandan sonra yüzbinler öldü. 8 kişi kaldılar biri de iblis soyuydu. (Nuh onu yok etme yetkisine sahip değildi)
Lut geldi çünkü normal insan kalmamıştı. Zihniyeti Kınayanlar yok edildi. Zihniyet meşrulaştı. Doğan bebekler hormonları bozulmuş anne babalardan, ruhtan kesik, saf demonik benlik ile, hatta bir araştirmaya göre erkeklerin bir işlem yapması ile kısır ve cinsiyetsiz doğuyorlardı. Bir çeşit alternatif üreme yöntemini bulmuşlardı.
Sistem yine kitlenmiş oldu. İnsanlığın macerası yine bitme noktasına geldi. Ama yukarıdan destek sürekli geliyordu.
Bu arada eskiden nufus sadece mezapotamya çevresinde döndüğü için olayları ve kavim helaklarını burada değerlendirmek lazım.
Yani öyle global bir yerleşim yoktu. Bir kavim helak oldu mu insanlık ta resetlenmiş oluyordu.

Zülkarneyn de öyle. Kıyamet dönemine kadar korunacak bir sed çekti. Kıyamet yaklaştıkça o seddin delineceğini okuyoruz Kurandan. Çünkü kendi dönemindeki halkı kurtarınca ne diyor ? Rabbimin vadi gelince onu yıkar diyor. Yani biz demir parmaklıklar arasından izleniyoruz.

Biz şu an aslında Zülkarneynin, yecüc ve mecüc denen iki ayrı ama senkronize hareket eden türün istila etmek için gün saydığı bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü daha önce istila ettiler. Yolu çok iyi biliyorlar yani.

Gelen peygamberlerin icraatları aslında kozmik çaptaki bir mesele üzerinedir. Ama o ayrı bir konu.
 
Son düzenleme:
Ü

Üye silindi 76175

Kozmik ölçekten bakarsak, peygamberlerin yaptıkları en küçük icraatlardan biridir aslında yaşadıkları dönemdaki insanları aydınlatmak.
Bütün peygamberler kilitlenen sistemleri açarak zamanda kırılma yapmak ve böylece bir süre daha insanlığın geleceği için korunmuş alan açmak için gelmişlerdir. Kavganın özü; insanın kozmik ölçekteki hukuki varlığının tanınıp tanınmaması üzerinedir.

Nuh geldi çünkü sistem kilitlenmişti artık. Gelmeseydi nefilimler insan neslini tüketmek üzereydiler. Tufandan sonra yüzbinler öldü. 8 kişi kaldılar biri de iblis soyuydu. (Nuh onu yok etme yetkisine sahip değildi)
Lut geldi çünkü normal insan kalmamıştı. Zihniyeti Kınayanlar yok edildi. Zihniyet meşrulaştı. Doğan bebekler hormonları bozulmuş anne babalardan, ruhtan kesik, saf demonik benlik ile, hatta bir araştirmaya göre erkeklerin bir işlem yapması ile kısır ve cinsiyetsiz doğuyorlardı. Bir çeşit alternatif üreme yöntemini bulmuşlardı.
Sistem yine kitlenmiş oldu. İnsanlığın macerası yine bitme noktasına geldi. Ama yukarıdan destek sürekli geliyordu.
Bu arada eskiden nufus sadece mezapotamya çevresinde döndüğü için olayları ve kavim helaklarını burada değerlendirmek lazım.
Yani öyle global bir yerleşim yoktu. Bir kavim helak oldu mu insanlık ta resetlenmiş oluyordu.

Zülkarneyn de öyle. Kıyamet dönemine kadar korunacak bir sed çekti. Kıyamet yaklaştıkça o seddin delineceğini okuyoruz Kurandan. Çünkü kendi dönemindeki halkı kurtarınca ne diyor ? Rabbimin vadi gelince onu yıkar diyor. Yani biz demir parmaklıklar arasından izleniyoruz.

Biz şu an aslında Zülkarneynin, yecüc ve mecüc denen iki ayrı ama senkronize hareket eden türün istila etmek için gün saydığı bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü daha önce istila ettiler. Yolu çok iyi biliyorlar yani.

Gelen peygamberlerin icraatları aslında kozmik çaptaki bir mesele üzerinedir. Ama o ayrı bir konu.
Nefilim konusunun Kur'an'da bahsi var mı? İşareti yahut.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
Nefilim konusunun Kur'an'da bahsi var mı? İşareti yahut.

Benim gördüğüm kadarı ile yok.
Nuh 4. peygamber bu arada. İnsanlığın daha çok başları bir dönem.

Zaten Adem, cinlerin yeryüzünde her türlü kan döktüğü ve fesat çıkardığı bir ortama geliyor ceza olarak. Yani öyle tatil köyleri gibi uçsuz bucaksız yeşil mavi bir ortam, bakımı yapılmış golf sahaları, göletler vs gibi tertipli mekanlar da yok sanılanın aksine. Örenlik var. Kasvet var. Savunmasızlık ve belirsizlik var. Geceleri sürekli metafizik yaratık baskınları var. Ayetle iniyorlar bir kere : kiminiz kiminize düşman olarak inin emri var. Zaten ilk çocukları şeytanın göz hakkı olarak doğuyor. Yani Kabil. Doğumuna musallat olunuyor ve ondan gelen soyun sapkınkıkları ile 3. peygamber Hermes bile başedemeyip dünyayı izinli bir şekilde terkediyor. Çünkü Nuh tufanı ile ilk büyük resetlenme olacağını haber alıyor.

Nefilimler aslında cinler de olabilir bana kalırsa. Çünkü Lilith faktörü ile başlıyor aslında herşey.

Elimizdeki net verilere göre cinler Süleyman peygamber dönemine kadar sürekli faaller insan yaşamında. Süleyman peygamber iki alem arası ahitleşme yapmak zorunda kalıyor hatta. Bundan sonra da son peygambere kadar cinler gaybtan haber çalmayı başarabiliyorlar. Gaybı biliyorlar mı ? hayır. Meleklere mümkün mertebe sokulup mukadderattan tüyo çalabiliyorlar mı ? evet. Cin suresine bakarsan, Kuran vahyolunmaya başladıktan sonra göğe yeni bir koruyucu katman da çekilmiş oluyor ve anca bu yolla cinlerin bütün kozmik marifetleri engelleniyor. Hatta ilk cinlerin müslüman olması da bu yolla oluyor. Kahinlere haber getirmek için 1. kat semaya çıkan bütün cinler bir bir ölmeye başlıyor. Geri gelmiyorlar gittikleri yerlerden. Anlaşılıyor ki o saatten sonra yeryüzünde yeni bir kozmik yapılanma başlamış ve birisinin etrafında sürekli gökten inen melekler dolanıyor. Enerjiyi takip edip son peygamberi buluyorlar ve müslüman oluyorlar.

Yani nefilimler cinler de olabilir bence. Eski tanrılar hep cinlerdi. Çünkü daha marifetlilerdi eskiden. Sonra git gide zayıflatıldılar.
 
Son düzenleme:
Ü

Üye silindi 76175

Benim gördüğüm kadarı ile yok.
Nuh 4. peygamber bu arada. İnsanlığın daha çok başları bir dönem.

Zaten Adem, cinlerin yeryüzünde her türlü kan döktüğü ve fesat çıkardığı bir ortama geliyor ceza olarak. Yani öyle tatil köyleri gibi uçsuz bucaksız yeşil mavi bir ortam, bakımı yapılmış golf sahaları, göletler vs gibi tertipli mekanlar da yok sanılanın aksine. Örenlik var. Kasvet var. Savunmasızlık ve belirsizlik var. Geceleri sürekli metafizik yaratık baskınları var. Ayetle iniyorlar bir kere : kiminiz kiminize düşman olarak inin emri var. Zaten ilk çocukları şeytanın göz hakkı olarak doğuyor. Yani Kabil. Doğumuna musallat olunuyor ve ondan gelen soyun sapkınkıkları ile 3. peygamber Hermes bile başedemeyip dünyayı izinli bir şekilde terkediyor. Çünkü Nuh tufanı ile ilk büyük resetlenme olacağını haber alıyor.

Nefilimler aslında cinler de olabilir bana kalırsa. Çünkü Lilith faktörü ile başlıyor aslında herşey.

Elimizdeki net verilere göre cinler Süleyman peygamber dönemine kadar sürekli faaller insan yaşamında. Süleyman peygamber iki alem arası ahitleşme yapmak zorunda kalıyor hatta. Bundan sonra da son peygambere kadar cinler gaybtan haber çalmayı başarabiliyorlar. Gaybı biliyorlar mı ? hayır. Meleklere mümkün mertebe sokulup mukadderattan tüyo çalabiliyorlar mı ? evet. Cin suresine bakarsan, Kuran vahyolunmaya başladıktan sonra göğe yeni bir koruyucu katman da çekilmiş oluyor ve anca bu yolla cinlerin bütün kozmik marifetleri engelleniyor. Hatta ilk cinlerin müslüman olması da bu yolla oluyor. Kahinlere haber getirmek için 1. kat semaya çıkan bütün cinler bir bir ölmeye başlıyor. Geri gelmiyorlar gittikleri yerlerden. Anlaşılıyor ki o saatten sonra yeryüzünde yeni bir kozmik yapılanma başlamış ve birisinin etrafında sürekli gökten inen melekler dolanıyor. Enerjiyi takip edip son peygamberi buluyorlar ve müslüman oluyorlar.

Yani nefilimler cinler de olabilir bence. Eski tanrılar hep cinlerdi. Çünkü daha marifetlilerdi eskiden. Sonra git gide zayıflatıldılar.
Bu ilk dünya tasviri bana da daha akıllıca geliyor, anlatılan cennet ile kıyaslanan dünya daha kötüdür önermesinden hiç değilse.

Peki bu savaşta nasıl silahlanıyordu elçiler?
 

devils_night

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2011
Mesajlar
42
Tepkime puanı
11
Bir peygamber sadece bir insana yardım için gelmez diye düşünüyorum...

Bu sadece benim düşüncem! Bu sorun hakkında pekte bir bilgi sahibi değilim...
Bildiğim kadarıyla bir kişi var bu konuyla ilgilenen Kur'an da ismi Zülkarneyn olarak geçiyor Musa peygamberle birlikte anlatılıyor ve ordaki "ayet kanıt demekmiş" ordaki kanitlarda onların önce canlı bir balık sonunda çıktığı bir yolculuktan bahsediliyor bu yolcuğu incelersek Zülkarneyn geleceği çok önceden görüyor ve zaman ve mekan içinde seyahat edebiliyor ona keza ilmi öğretmek için onunla giden Musa peygamber yine Kur'an a göre 4 firavuna gidiyor biri onu öldürecekti kaçıyor bir başkası onları serbest bırakıp kadınlarına sahip çıkmayı planlıyor biri yine öldürme peşinde başka birtane firavun yanındaki kodomanlar olarak anlatıyor rahatsız olmuşlar salinmasindan yani zaman ve mekana tabi olmama olasılığı var ve Musa peygamberin ölmediği hakkında baya ciddi konular söz konusu...
Bildiğim kadarıylada İsa peygamber kendisi Musa peygamberin ablasının oğlu yani en azından Tevrat İncil ve Kuran'da bu böyle diye belirtilmiş sadece arada bazı fark ve faktörler var İsa peygamberi annesi Meryem'in karnına üfleyen Cebrail bu yaratıcı olarak değil İsa peygamberin babası olma olasılığı çok büyük bir ihtimal Meryem e bakma sorumluluğunda olanda Cebrail di.... Kısım bu kadar kalsın birde Nuh peygamberle ilgili benimde birkaç sorum var ankebut süresinde 14 ayetinde diyo ki biz Nuh'u KENDİ KAVMİNE gönderdikte O ONLARIN ARASINDA 1000 YILDAN 50 YIL EKSİK KALDI SONRA TUFAN OLDU DİYE BAHSEDİYOR burda dikkatimi çeken 950 sene kendi kavmi ile kalmış 50 sene tufandan sonra yaşamış ama biryerde tufan olsa hayvanlari almaz başka bir yere gider orda kalır tamamen dünya sular altında kalsa beni bereketli bir yere indir demez başka bir ayette gördüğüm kadarıyla ve bu değil sadece birçok kafa karıştırıcı şey var mantıklı olan bu dünya dışı bir yaşamdan bize gelmiş olması gibi bir sonuç söz konusu bu hususla ilgili bilgisi olan varmı?
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
gördüğüm kadarıyla ve bu değil sadece birçok kafa karıştırıcı şey var

O zaman biraz daha kafanı karıştıralım, yeteri kadar karışmamış sanki :

Nuh suresini özetliyorum :

﴾1﴿
Biz Nûh’u, “Kendilerine can yakıcı bir azap gelmeden önce halkını uyar” diyerek kavmine gönderdik.

Demek ki tufan baştan belli. Bir avuç insan Allaha inanmıyor diye spontane gelişen bir olay değil. Astrolojik bir olay(?).

﴾11﴿
(Dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.

Allaha inanırsanız kollektif enerjinizin yoğunluğu ile (simya bilinci ile) yağmuru bile yağdırabilirsiniz.
Demek ki kuraklık gelmiş. Ayet yağış eksikliğinde bahsediyor zahirde. Bunu da insanın ruhunun tabiatın ruhundan kopmasına bağlıyor. Buradan da o devrin tabiat olaylarında ciddi bir denge bozukluğu olduğunu görüyoruz. Zaten nefilim melezler insanları yiyor. Yani kanibalizm de var. (bu ayrı bir konu ama)

﴾15﴿
Görmüyor musunuz Allah yedi göğü birbiriyle nasıl uyumlu yaratmıştır?

İşte asıl beyinlerin yandığı yer . O dönemlde öyle bir gökler ilmi var ki, Nuh en cahil, en avam kişiyi bile bu ilmi biliyormuş olarak varsayarak hitap ediyor. Çünkü bir önceki peygamber kim ? Hermes. Dünyayı ucan daire ile terkediyor. Dedesi Adem zaten kapsülle iniş yaptı. O dönemde uzay yolculukları bile normal kabul ediliyor yani.


Şimdi çıkın işin içinden hadi :D
 

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,738
Tepkime puanı
7,661
Konum
Nirvana
İş
Witch
Peygamler bi insana yardıma gelebilir tahminimce, ama sana bana değil tabi, dünya tarihinde iz bırakacak önemli bir lidere görevi tamamlamasında destek olmak için mesela..
En vasat döneme biz denk gelmişiz :( Nefilimler devler değil mi.. Cebrail as da Hz İsa nın babası..
Nefilimler melez diye okumuştum..
Eski Türklerde Yada taşı varmış, onun aracılığıyla tabiat olaylarına müdahale ediliyormuş.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
Peygamler bi insana yardıma gelebilir tahminimce,

Sistem kitlendiği zaman gelmişler hep. Mesela ateist ol, ya da paganist ol, ya da güneşe tap farketmiyor. Yaşamana müsaade ediliyor. Yeter ki erdemli ve adaletli kal.
Ama ne zaman ki inandığın şeyler, gelecek nesilleri de kısırlaştıracak bir hale geliyor işte peygamberler de o kilidi açmak için geliyorlar.

Mesela Lut kavminde doğan çocuklar öyle bir gerçeklik algısına maruz kalıyorlardı ki düzelmiyorlardı. Nesil ihya olmuyordu.
Çünkü zaten bedenini ifritler kullanıyor, üremen bile ayinle yapılıyor, doğacak çocuğun ruh bağlantısını kökten kesecek kadar ileri gitmişşin. Çocuklar lanetli doğuyorlardı. Şimdi sakın bebekler masum olur demeyin. Çünkü bebekler anne babasının kırmızı çizgileri ne kadar geçtiğine göre kurtarılabilir veya baştan ziyan olarak doğar. Şeytan kovulmuştur. Lanetli olduğu aşikardır. Bile isteye onun seni ele geçirebileceği amelleri yaparsan zürriyetin şeytanın bedenlenmiş hali olarak devam eder. Düzelme de olmaz. Onu anlıyoruz. Yoksa kavim helak edilmezdi. Doğanlar zamanla aydınlanır ve sistemi kurtarırlardı. Ama hayır gelmiyor demek ki.

Yani sistem kitlendi ve reset için Lut geldi. Bu bir ilimdir. Tarla bile verimden düştüğünde yakılır.

Uzun lafın kısası peygamberler geleceği kurtarmak için geldiler aslında. Kuran bile dijital çağda daha bir anlam buldu.
 
Son düzenleme:

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
Tabi benim dediğim, şartları çok aşırı zorlayanlar için gecerli bir lanetlenme. Yoksa her anne baba zalim olabilir. Çocuk dövebilir. Travmalar yaşatabilir. Katil olabilir. Dine sövebilir. Toxic olabilir. Bunlardan bahsetmiyorum asla. Bunlar imtihan payı. Aşabilirsin ve kozandan kelebek olarak çıkabilirsin anlamı var. Evlatların lanetlendiğinin göstergesi değil.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,146
Tepkime puanı
4,814
Ustazi, Lut kavminden bahsedilirken en aşağılık özellik olarak eşcinselliklerinden daha önce vahşilikleri, zalimlikleri, despotlukları ve tecavüzcülükleri ile kınanıyorlar.

Doğru tabi ki.

Sanki doğacak çocuğun ayin ile, musallat ile doğması bir tık anlamsız.

Musallat bildiğimiz anlamda musallat değil. Bir çeşit sahiplenilme. Taktir. Bildiğimiz anlamda musallatın bence Kuranda lafı bile edilmez. Çünkü bir çeşit imtihandır o anca. "Vesvese" olarak itibarsızlaştırılır hatta. Vesvese defetmesini bilen musallatları da defeder.

Ama bir ilim var. İnsanlığın ilk ailesi Adem ailesidir. İlk sahiplenilmiş bebek Kabildir. Kabil oğullarına da zaten 2. Peygamber olan Şit gelmiştir bu yüzden.
Kısacası olaylar daha cennette başlamış. Ve hız kesmeden devam etmiş. Adem dünyaya gönderilirken en son hangi azarı işitiyor Allahtan? "Kiminiz kiminize düşman olarak inin dünyaya" ayet bu. Sanki Allahın laneti gibi de bir dürum var. Sonuçta iblisle beraber iniyorlar. İndikleri yerdeki cinler de zaten iblise tapar haldeler. Kim kimin eline düşmüş oluyor?

Mesela yahudilerden bir grup (bir dal) kıyamete kadar lanetlenmiş kabul ediliyor. Daha doğmayan çocukların peşin peşin lanetli doğacağı da bir mukadderat bilgisidir. Bildiğimiz anlamda tipik musallat yok orda. Çok değişik bir taktir var. Gökteki lanetlenmişlik taktirine karşılık, yerde de bazı insanların bunu tencere kapak misali talep etmeleri gerçeği var. Yani herşey hakkıyla oluyor.
Sonuçta lenetleneyim ama kral gibi yaşayayım diyenler illa olacak. Bunu diyen kişinin laneti aslında tanrıyı bulamayacak şekilde yaratılmış olmasındandır. Yani genetiğinde bir noksanlık vardır. Bu noksanlık bilincine de yansır. Zalim olur.

Çok irdelemiyorum buralarını. İrdeledikçe destekleyen ayetler çıkıyor.
Mesela Hızır neden kendi halinde oyun oynayan küçük bir çocuğu öldürsün? Henüz kötü birine dönüşmedi bile. Ama demek o yolun yolcusu olarak yazılmış. Bunu hızır görüyor, Musa göremiyor.

Lut da orada doğdu.

Ve kendine tabi olanlarla beraber doğru zamanda orayı terketti. Orada doğdu diye onlar gibi olacak diye bir kaide yok ki.
 
Son düzenleme:
Üst